Rus Su-27 jetinden ABD’nin Karadeniz’deki keşif uçağına önleme

Bakanlığa bağlı Rusya Ulusal Savunma Yönetim Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre Rusya’ya ait hava savunma birlikleri, Karadeniz’in tarafsız hava sahasında Rusya sınırlarına doğru yaklaşan bir hava hedefi tespit etti.

Açıklamada, “Hedefe önleme yapmak üzere Rusya Güney Askeri Bölgesi hava savunma birliklerine ait nöbetçi Su-27 avcı uçağı havalandırıldı. Rus avcı uçağının mürettebatı, hava hedefine güvenli bir mesafeye yaklaştı ve onu Amerikan P-8A Poseidon keşif uçağı olarak tanımladı” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca ABD Donanmasına ait keşif uçağının Rusya sınır bölgesinden dönüş yaptıktan sonra Rus uçağının da üssüne geri döndüğü ifade edildi.

Rus Su-27 uçağının tüm uçuşunun uluslararası hava sahası kullanım kurallarına titizlikle uyularak gerçekleştiğini belirten bakanlık, Rusya sınırının ihlaline izin verilmediğini vurguladı.

İran Donanmasının Hürmüz Boğazındaki tatbikatından görüntüler...

Donald Trump, ayaklanmaların ve protestoların iki aydır devam ettiği Portland'a daha fazla federal güvenlik personeli göndermeyi planlıyor.

Pakistan Hava Savunma Kuvvetleri, ülkenin hava sahasına giren ve sınırı ihlal eden İsrail yapımı bir Hint keşif uçağı olan Heron'u düşürdü.

Dün Lübnan-İsrail sınırında meydana gelen hadise hakkında İsrail tarafı, orada silahlı Hizbullah komandolarının bulunduğunu iddia etse de Hizbullah, hiçbir grubunun orada olmadığını söylüyor.

Geçen her dakika, İsrail'in yine çuvalladığı gözler önüne çıkıyor.

Türkiye'nin sahte diplomalı gayr-i meşru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan Jandarma Genel Komutanlığı Personeli 2020 Yılı Atama ve Terfileri Resmi Gazete'de yer aldı.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tümgeneral Halis Zafer Koç Jandarma Genel Komutan yardımcılığına atandı.

Bu Telegram kanalının arama kısmına "Zafer Koç" yazıp aratmalısınız.

26 Temmuz sabahı, Çin Chengdu'daki ABD Başkonsolosluğu personeli devlet bayrağını indirmişti...

27 Temmuz saat 10.00'da ise Çin'deki Amerikan diplomatik misyonu resmen kapatıldı.

Olay yerine gelen Çin polisi, binadaki Amerikan tabelasını kapattırdı. ABD'nin Houston'daki Çin diplomatik temsilciliğinin kapatılması talimatını vermesinin ardından, Çin de ABD'ye bir karşılık olarak Çin'deki ABD Konsolosluğunun kapatılmasını istedi.

ABD Portland'daki ayaklanmalar sırasında sadece Cumartesi ve pazar günleri yirmi Federal kolluk kuvvetleri çalışanı yaralandı.

Galiba haberi yok. Ayasofya hala cami olmadı ve şu anda da Ayasofya'ya turistler saygısızca ve yarı çıplak şekilde giriyorlar.

#AyasofyaMizanseni

Sizlere, #AyasofyaMizanseni'ndeki son perdeyi, mümkün olabilecek en kısa şekilde anlatayım...

Bu güne kadar yaptığım yayınlarda, bir #AyasofyaMizanseni sergilendiğini, Ayasofya'nın gerçekten açılmadığını, asla gerçekten açmayacaklarını, Tayyip'in ve AKPKK'nin halk desteğinin iyice eridiğini ve desteği/oyları yükseltmek için oynanan oyunlardan birinin de #AyasofyaMizanseni olduğunu açıkça anlatmıştım.

Halk desteği, oy oranı dibe vurmuşken bir yandan da Ankebut Operasyonumuzla çok köşeye sıkıştılar. Elimizdeki delilleri bir anda adli makamlara vermemizden, en çok ta benim bir adli makama gidip te delil ve ifade vermemden çok endişeliler. Bir yandan da Akademi Dergisi'nde anlattıklarım elden ele, dilden dile bütün dünyada duyuluyor ve bu da sonlarını hazırlıyor. Diğer yandan sahadaki operasyonlarımız iyice bellerini büküyor ve bunları kıskaca alıyor. Kara paralarının önünü iyice kesmeye devam ettiğimiz için de ayrıca endişeliler.

Onları bu devletin başına getiren Ankebut Ağı, kara para işlerinin devamını sağlayamadıklarında onlara da acımaz ve belki bize bırakmadan haklarından gelir.

Hem iktidarda kalmaları, hem yargılanmamaları hem bizden ve ayrıca gizli Ermeni cephesinden kurtulmaları, hakkımızdan gelmeleri, hem de kara para işlerine devam etmeleri lazım.

Bu nedenle, bu güne kadar millete inat dayattıkları gayr-i İslami ve gayr-i milli şeylerden tavizler vermeye hatta milletin istediklerini bir bir yapmaya başlamışlar gibi bir görüntü sergilemeye, bu vesileyle oylarını artırmaya, imaj tazelemeye mecbur kaldılar. Bunu yapıyorken #AyasofyaMizanseni sergilemeye de karar verdiler. Çünkü bu, bu numaraları oynarken, kendilerine en çok fayda sağlayacak konulardan biri olarak görüldü.

Ayrıca, on seneden fazladır "2020" deyip durmuştum ve son zamanlarda "Ufukta ikinci bir fetih var", "Dikkat! İstanbul için ikinci fetih vakti", "Ayasofya'yı hazret-i Mehdi ve talebeleri açacak.", "Hedefimiz sadece AKPKK ve Tayyip değil, bizim asıl hedefimiz İçimizdeki İsrail ve bir bütün olarak Ankebut Ağıdır.", "Mfs'den Fsm olundu.", "Hepinizi devirip asacak adam benim, gücünüz yetiyorsa beni durdurun." ve benzeri cümlelerle yaptığım çıkışlar, oluşturduğum atmosfer de onları çok tedirgin ediyordu. "Ondan önce biz açmış rolü oynayalım, bu atmosferi dağıtmaya çalışalım" da dediler.

Aslında kendileri de sonlarını görünce çok korkmuş, paniklemiş ve ne yaptıklarını tam da bilmez haldeler.

Hedef;

- Bir an önce halk desteğini ve oyları yükseltmek...

- Ülkede bir kaos ortamı oluşturup ülkeyi olağan üstü hal şartlarıyla yöneterek iktidarda daha uzun süre kalmak...

- Bu maksatla, uygun gördükleri bir anda yeni bir darbe tiyatrosu da sergilemek...

- Bu süreçte çokça can yakıp kan döküp korku salmak...

- Beni, muhterem büyüğümüzü, cemaatimizi, vatansever grupları, gizli Ermeni cephesini ezip geçmek ve muhaliflerini yok etmek...

Ama bunu yapmak isterken, her aşamasında hızlıca ve birlik halinde karar veremedikleri de oluyor, bizim müdahalelerimiz neticesinde bazı kararlarından döndükleri de oluyor.

Ayasofya'yı ibadete açmış rolü oynayacaklar ama hemen sonrasında bahanelerle kapatacaklardı. Kullanmak istedikleri kartların çoğunu ellerinden aldık. Planların ifşa ettik, gün yaklaştıkça onları sıkıştırdık. Bocalamalarını sağladık.

Yine caymazlarsa eğer, son olarak planları şu şekilde...

Türkiye'de hala Tayyip'in ve AKPKK'nin iktidarda kalmasını isteyen, kara para gelirlerini ve türlü usulsüz işlerle elde ettikleri gelirlerini ve varlıklarını kaybetmek istemeyen gizli Yahudi ve gizli Ermeni patronlarla oturup konuştular. Bazı ülkelerin siyasi liderleri ve gizli servisleriyle de görüştüler.

"Vaziyet çok kötü. İktidarda kalmamızı istiyorsanız, olağanüstü tedbirler almamıza, büyük bir danışıklı dövüş sergilememize onay ve destek vermeniz gerekiyor." temelli konuşmalar yaptılar.

Plana göre;

- Ayasofya ibadete açılmış tiyatrosu sergilenecek

- Aslında küçük bir kısmı bir süre için ibadete açık kalacak (Zaten bu güne kadar da küçük bir kısmı hep ibadete açıktı. Namaz da kılınabiliyordu. Şimdi de Ayasofya'nın içinde küçük bir kısmında namaz kılınıyor ve yarı çıplak turistler, son derece rahatsız edici tavırlarla sözde camiye dönüştürülmüş o mekanda rahatça geziniyorlar.)

- Hemen ardından iktidara yakın kesimlerden de karşı kesimlerden de kışkırtıcı, tahrik edici, sinirleri gerici çıkışlar yapılacak.

- İş bir yandan hukuki zeminde bir mücadeleye ve yeniden kapatılması mücadelesine dönüşürken, bir yandan da milleti oluşturan kesimler arasında yüksek bir gerginlik, atışma ve sonra çatışmaya dönüştürülecek.

- Bu kısma gidilirken sadece Ayasofya değil, İstanbul sözleşmesi, Aile bakanlığının politikaları, Diyanet'in tavırları v.b. onlarca kart kullanılacak ve gerilim kasten yükseltilecek.

- Anlaştıkları ülkelerin siyasi liderleri ve basın/medyası da Erdoğan'a ve AKPKK'ye yüklenecek...

Taraflar bu şekilde danışıklı dövüşüyorken de Tayyip "İşte ben milletim için, dinim için her şeyi yapıyor ve canımı bile ortaya koyuyorum ama bunca kesimler ve bunca ülkeler beni devirmek, beni bitirmek ve bu faydalı icraatımı geriye götürmek istiyorlar." diyecek. Mazlumu ve kahramanı oynayacak. Sonra kaostan ve kendilerine doğru yükselen halk desteğinden yararlanılarak birçok muhalif kişinin ve kesimin hakkından gelinince, danışıklı dövüşte yavaş yavaş tempoyu düşürecekler ve iktidarda kalacaklar, kara para muslukları yine tazyikli akacak, milletin vergileri yine Yahudi tefecilere akacak, ordumuz yine Büyük İsrail Projesi için kullanılacak, millet yine aç, biilaç, ser sefil meydanda kalacak...

Bunları yazmak için günlerdir bekliyorum...

Çünkü uygulamaya dökmeden anlattığım planlarının/ihanetlerinin bazılarından geri adım atıyorlar ya da kısmi değişiklikler yapıyorlar. Bu da neler döndüğünü tam olarak bilemeyenlerin, hata ettiğimizi zan etmelerine sebep oluyor.

Mesela şu...

Ankebut Ağının nüfuzundan çıkmamakta direnen ve tarihi bir hata yapan Yunanistan'ın bile AKPKK ile danışıklı dövüştüğünü yazmıştım. Hemen ardından Yunanlı yetkililerin resmi açıklamalarında bir kırılma olmuştu, Ankebut Ağından çıkmayacaklarsa da danışıklı dövüşten geri duracaklarını hissettiren çıkışlar sergilemişlerdi.

Ayasofya gibi bir meselede Yunanistan gibi bir ülkeyle bile istedikleri gibi danışıklı dövüş yapamaz hallere çoktan getirdik bunları...

"Başka bir ülke olmalı, karşılıklı açıklamalar ve sonra restleşmeler, yaptırımlar olmalı" dediler ve İspanya da Ankebut Ağının nüfuzunda olan bir ülke olduğu için şimdilik onu da sahneye sürdüler.

Şu gördüğünüz haberde de anlatılan hadise, İspanya'nın şu çıkışı, Ankebut Ağının tepe isimlerinin talimatıyla, Tayyip'i ve AKPKK'sini kurtarmak için sergilendi.

Hani Tayyip'in her sıkıştığında dilinden düşürmediği iç ve dış mihraklar var ya, onların hepsi en başından beri Tayyip taraftarı ve danışıklı dövüşmüşlerdi, şimdi bir kez daha öyle oluyor.