Kovid-19’u anında saptayan aygıt geliştirildi

MedicalXpress sitesinin yayınladığı habere göre George Washington Üniversitesi’nde görevli bilim insanları, hastalarda yeni koronavirüsün neden olduğu Kovid-19’u ya da antikor izlerini anlık olarak tespit edilmesini sağlayan bir mini aygıt geliştirdi.

Habere göre araştırmacıların geliştirdiği aygıt, son derece ince iletkenlerden oluşuyor ve üzeri altın tabaka ile kaplı. Aygıt gaz halindeki maddelere tepki verebiliyor ve yaydığı ışığın rengini değiştirebiliyor. Aynı zamanda yapay zeka, detektörün tepkisini analiz ediyor ve hastanın kanında tam olarak hangi maddenin olduğunu belirliyor.

Uygulamada ise işlemin sağlanması için detektörün yüzeyine koronavirüse duyarlı bir reaktif sürülüyor. Virüsün parçacıkları detektöre geldiğinde, aygıttan yayılan ışığın rengi değişiyor. Bu süreç telefonun kamerası ile takip edilebiliyor.

Araştırmacılar, imza attıkları buluşun gelecekte Kovid-19’lu hastaların verilerinin yer aldığı ve uzmanların bulut depolama yoluyla doldurabilecekleri kapsamlı veri tabanlarının oluşturulmasına imkan sağlayacağından emin.

Apple, Amazon, Facebook ve Google'ın CEO'ları ABD Kongresi'nde ifade verecek

ABD merkezli teknoloji şirketleri Amazon, Apple, Google ve Facebook'un CEO'ları, Kongre'de tekelleşme konusunda rekabet alt komitesinin karşısına çıkarak ifade verecek.

ABD merkezli Amazon, Apple, Google ve Facebook'un CEO'ları Jeff Bezos, Tim Cook, Sundar Pichai ve Mark Zuckerberg, Kongre'de tekelleşme konusunda rekabet alt komitesinin karşısına çıkarak ifade verecek.

4 büyük şirketin CEO'su, çarşamba günü geçen seneden beri devam eden soruşturma kapsamında, şirketlerinin pazar hakimiyetine yönelik komitenin sorularını yanıtlayacak.

Bezos, Cook, Pichai ve Zuckerberg'in Kongre'deki oturuma video konferans yoluyla katılması bekleniyor.

Nadira’nın ağabeyinden “Ayasofya” tepkisi: Öbür dünyada da Reis kurtarabilecek mi seni?

AKPKK Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunan Nadir Kadirova’nın ağabeyi Muhammed Ali Kadirov, Ünal’ın dün Ayasofya’nın açılışından paylaştığı fotoğrafı görünce beyninden vurulmuşa döndüğünü söyledi. “Sinirden ne yapacağımı şaşırdım, sen tut genç bir kadını döv, tecavüz et, öldür sonra da hayırlı cumalar de, Allahsız, kitapsız insan” dedi. Kadirov, Ünal’ın paylaşımına "Nadira'ya ne oldu" diye soran 30 bin kişiye de teşekkür ederek, “Bana güç verdi, umut verdi insanlar” dedi.

AKPKK İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde 1,5 yıl hasta eşine bakan Özbek asıllı Nadira Kadirova, Ünal’a ait silahla kalbinden vurulmuş halde bulunmuştu.

Savcılık, olayın intihar olduğu konusunda ısrarcı olmuş, mahkemeler de yapılan tüm itirazları reddetmişti. En son bir ay önce Anayasa Mahkemesi’ne başvuran aile buradan da “adalet çıkacağına” inanmıyor.

"Namazı yüzüne maske yapıyorsun"

“O fotoğrafı görünce delirdim adeta. İçim yandı. Dünden beri o kadar mutsuz, o kadar huzursuzum ki anlatamam” diyen Muhammed Ali Kadirov, şöyle devam etti: “Allah’tan korkmayan, kitapsız bir insansın. Namazı yüzüne maske yapıyorsun. Yeter artık! Milletin çoluğunu çocuğunu, anasını bacısını öldürüyorsun, Allah kahretsin. Dünden beri sinirden duramıyorum. Anama sarılıyorum, ‘Allah’a bırak’ diyor o da. Tecavüz edip, öldürüp de gezmeye, camiye gitmeye hiç hakkı yok.

"Türkiye'de adaletin kaldığına inanmıyorum"

Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını kaydeden Kadirov, “adaletli bir karar” çıkacağına da inanmadığını belirtti. Kadirov, “Anayasa Mahkemesi olsun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olsun, Türkiye Cumhuriyeti’nde artık hiçbir şekilde adalet kalmadığını düşünüyorum. Artık Anayasa Mahkemesi sonucunda da hayırlı, adaletli bir karar çıkacağını düşünmüyorum. Sosyal medya üzerinden adalet arıyoruz, Türkiye’de öldürülen, katledilen, tecavüz edilen diğer tüm kadınların yaptığı gibi” şeklinde konuştu.

"Sadece bir kişi, Allah kabul etsin demiş, o da akrabası"

“Sosyal medya mesajlarını görünce, 30 bin kişiden bir kişi sadece kendi akrabası ‘Allah kabul etsin’ demiş. O mesajları görünce de biraz da rahatladım, çok sevindim. Demek ki hala bizim adalet arayışımıza inanıyor insanlar dedim. Kadın cinayetleri için mücadele eden tüm abilerime, kardeşlerime, ablalarıma ölürüm ben. Allah razı olsun hepsinden. Düşsünler kadınların yakasından. Nereye kadar? Her gün on kadın öldürülüyor. Tecavüz edilmiş. Yeter artık? Ne zaman kadar? Bu işin sonu yok mu? Bu kadınların, ablalarımızın, kadınlarımızın hiç mi değeri yok?”

AKPKK'li Şirin Ünal'ın ilgili paylaşımı;

https://twitter.com/SIRIN_UNAL/status/1286592442138013697?s=19

“Öbür dünyada reisin kurtarabilecek mi seni?”

“Sağ olsunlar Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın partisinden olduğu için rahat rahat geziyor, Cumalara gidiyor, ‘reisimiz başta olmak üzere’ diyor, herkese teşekkür ediyor. Bu yalan dünyada, elindeki haram paralarla her şeyi yaparım diye düşünüyor ama sonunda ölüm var? Hiç mi ölmeyeceksin? Hep böyle milletvekili ve güçlü mü kalacaksın? Ölmeyecek misin? Öbür dünyada da Reis kurtarabilecek mi seni?”

Giresun'da Cuma günü kaybolan 11 yaşındaki Elif Akbayrak ormanlık alanda sağ olarak bulundu 

Bulancak Kaymakamı Ali İkram Tuna, bu sabah arama çalışmalarını sürdüren jandarma ekiplerince 11 yaşındaki Elif Akbayrak’ın bölgede sağ olarak bulunduğunu söyledi.

İstenildiği zaman nasıl da bir günde bulunabiliyor

Bu çocuk kaybolmadı, kaçırıldı. Bu çocuğun başına neler geldiği hususunda büyük bir titizlikle gayret sergilemeye devam edilmesi gerekiyor.

Biz dinliyor, sahadan istihbarat alıyor, neler döndüğünü ve neler yaşanabileceğini öngörüyorduk. Sıkışıp da bu çocuğu bırakacaklarını sezdiğimiz için zaten üzerine sert baskı yaptık. Bırakmalarını sağlayacak tavırlar sergiledik.

İddialarımızın arkasındayız ki Giresun AKPKK İl Başkanlığı ve Giresun Emniyetindeki bazı kişiler bu işin içindeler. Hatta şimdi iddia ediyoruz ki Giresun'un şu andaki valisi de bu bu çeteleri/hadiseleri biliyor ve bunları kapatması, sahadaki bu çetelere mümkün olduğunca yol açması için oraya tayin edildi. Bu iddiamızın da arkasındayız.

Bu devlet, bu millet, bu vatanseverler artık bu konuların üzerine böyle ezici şekilde gidecek ve artık bu zulüm bitecek.

O sistem, o mafya, çocukları ve kadınları kaçırırken, fark edilmeden, görüntüye girmeden, onların göremeyeceği şekilde bayıltarak kaçırıyor. Bazen dijitalin kullanıyor, bazen ağız ve burnun önüne bayıltıcı kimyasal sürülmüş bir bez tutarak bir anda bayıltıyor. Kaçırılanlar aslında kendilerini kimlerin kaçırdığını kaçırma sırasında göremiyorlar. Daha sonrasında da kaçırılan bu kişileri, çok büyük bir halk eylemi ve devlet baskısı, kolluk güçlerinin baskısı olur mu diye kimseyi göremeyecekleri şekilde baygın olarak bekletiliyorlar.

Biz bu sistemin zaten böyle çalıştığını bildiğimiz için, böyle bir baskı oluşturduğumuzda, suçlamalar yaptığımızda, sahanın hareketleneceğini ve bu mafyanın çok köşeye sıkışacağını bildiğimiz için böyle bir yayın yaptık ve "Ormanlık alana bıraktıkları da oluyor" dedik. Aslında bunu yapmalarını, bırakmalarını istedik.

Anlaşılıyor ki bu çocuk da kendilerini kimin kaçırdığını ve başına ne geldiğini tam olarak bilmiyor ve bir kayıp zaman yaşıyor, baygın geçirdiği zaman yaşıyor.

Kayıp çocuk bulunmuş olsa da bu vakanın üzerine ciddiyetle gitmeye devam edilmeli, sahada herkes bu sistemi çözmek ve çökertmek için elinden geleni yapmalı. Böylesine insanlıktan çıkmış, milletimize, kadınlarımıza, kızlarımıza, çocuklarımıza böylesine şeytanca muamele yapıp kaçıran, satan ve organ mafyasına, fuhuş mafyasına kurban eden bu çeteyi çökertmek için elinden geleni herkes yapmaya devam etmeli.

Bu, sadece Giresun'un meselesi değil. Bu, sadece Türkiye'nin meselesi de değil. Bu, sadece bölgemizin meselesi de değil. Bu, bütün insanlığın, milletlerin, devletlerin bir meselesi... Çünkü Ankebut Ağı bunu neredeyse dünyanın her yerinde yapıyor. Artık bütün bunlar bilinmeli.

Bu çocuğu, bir şey görmediği için bıraktılar. Eğer bu çocuk kaçırılırken bayıltma usulüyle kaçırılmasaydı da kendisini kaçıranları görseydi ve kaçırıldığını anlasaydı, bunlar kesinlikle bu kız çocuğunu bu şekilde bırakmazlardı. Yine öldürüp bir nehir ya da dere kenarına veya bir ormanlık alana atarlardı.

Bu vaka/dosya, Rabia Naz dosyasına ve benzeri diğer dosyalara da bağlanarak soruşturulmalıdır.

İlham Aliyev Türk değil...

İlham Aliyev gizli Hristiyan ve gizli Yahudi karışık bir soydan geliyor ama Hristiyan tarafı daha ağır basıyor ve Hristiyan ayinlerine de katılıyor. Ayinlerde Hristiyan din adamları sık sık kendisini kutsuyorlar.

Türk rolü oynayarak Azerbaycan halkına/kardeşlerimize tahakküm ediyor. Gerçekte bir halk desteği yok ve Azerbaycan halkının neredeyse tamamına yakını kendisinden nefret ediyor ve bir an önce ondan kurtulmak istiyor.

Lakin Azerbaycan'da da Türkiye benzeri bir sistem kurulu halde... Azerbaycan da Ankebut Ağının nüfuzu altında ve Ankebut Ağının elinin çok güçlü olduğu bir ülke.

Orada da Türkiye'deki kara para işlerinin benzerleri yapılıyor. Orada da kadınlar, kızlar, çocuklar kaçırılıyor. Orada da organ işi yapılıyor, fuhuş işi yapılıyor. Kaçırılan ve fuhuş mafyalarına, organ mafyalarına kurban edilen insanlar çok yüksek sayıda... Orada da her türlü kara para işi, uyuşturucu işi, her türlü kaçakçılık işi yapılıyor ve İlham Aliyev bunları gönüllü olarak, bir vazife bilerek yapıyor.

Bunu, tıpkı Tayyip gibi basit bir CIA piyonu olarak yapıyor. Tayyip'in etrafında olduğu gibi Aliyev'in etrafında da hep CIA'nın adamları dolu. Ankebut Operasyonumuzun Azerbaycan'a da uzanması gerekiyor ve Putin de bunun için elinden geleni yapıyor.

Ve Aliyev, kendisi gibi Ankebut Ağının bir piyonu olan Tayyip'le de bu yüzden çok iyi geçiniyor.

Tayyip'in de Türk olmadığını ve Yahudi/Rum karışık bir soydan geldiğini biliyor. Bağlantılarını biliyor, kendi aralarında pek çok hususta paslaşıp beraberce birbirlerini kutlamaları, tebrik etmeleri, desteklemeleri bu nedenle oluyor.

Türkiye'de henüz oyların %10'u bile sayılmamışken İlham Aliyev'in, tutup da seçim zaferi ilan eden Tayyip Erdoğan'ı, kazandığı iddiasıyla hemen tebrik etmesi, o kadar acele hareket etmesi bile zaten aralarındaki bu paslaşmadan, bu birliktelikten kaynaklanıyor.

İkisi de çok zorda kaldıklarını anladıkları an birbirlerine büyük bir gayretle ve ciddiyetle yardımcı oluyorlar.

Azerbaycan halkının zaten Aliyev'den kurtulmak isteği var.

Lakin tam organize olamıyorlar. Şu anda müttefikimiz Rusya'nın Ermenistan - Azerbaycan arasındaki krize müdahil olması... Türkiye merkezli Ankebut Operasyonu'muzun hem Türkiye'de hem dünya genelinde büyük gelişmelere/değişmelere sebep olması... Dünyanın dört bir tarafında Ankebut Ağını zayıflatmış olması ve kocaman bir ittifakımızın dünyaya kafa tutar bir şekilde meydanda durması, Azerbaycan halkı için de kaçırılmayacak bir fırsat...

Bizim verdiğimiz gibi bir mücadeleyi Azerbaycan'daki kardeşlerimizin de "Şimdi tam zamanı" diyerek vermesi gerekiyor. Ve bu Azerbaycan - Ermenistan krizinde Ermenistan'a karşı tutumlarını Aliyev'e inat, Tayyip gibilere inat ve Batı'nın taleplerine inat belirlemeleri gerekiyor. Şu anda ortamı soğuk tutmaları, bu oyuna gelmemeleri, Ermenistan'la bir çatışma ortamına girmemeleri gerekiyor.

Onlara tavsiyemiz bu yönde olacaktır. Mümkün mertebe gerilimin düşürülüp azaltılması ve liderler tarafından yapılan kışkırtıcı, tahrik edici, heyecana getirici, galeyana getirici çıkışların dikkate alınmaması gerekiyor.

Bu gücü Azerbaycan milleti kendinde bulabilir, bunu yapabilir. Biz de yanlarında olacağız. Müttefikimiz Rusya da diğer müttefik ülkeler de yanlarında olacaklar. Rusya ve sayın Putin, Azerbaycan'ın da Azerbaycan milletinin de kötülüğünü istemiyor. Türk düşmanı da İslam düşmanı da değil. Biz bu hususta kendisine kefiliz. Azerbaycan'daki kardeşlerimizin derhal bunların farkına varıp samimiyetle gayrete gelmeleri gerekiyor.

Rusya: El Nusra militanları Lazkiye, Halep ve İdlib’deki yerleşimleri hedef aldı

Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi’nin Başkanı Aleksandr Şerbitskiy, El Nusra militanlarının Lazkiye, Halep ve İdlib’deki yerleşimleri hedef aldıklarını belirtti.

Rusya'nın Suriye'deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Aleksandr Şerbitskiy, Suriye'de son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şerbitskiy, El Nusra militanlarının Lazkiye, Halep ve İdlib’deki yerleşim yerlerini hedef aldıklarını ifade etti.

Şerbitskiy, "Son 24 saatte Lazkiye’de Kastal Kallas yerleşimine 1 kez, İdlib’de Ruayha yerleşimine 2 kez, Kuhbaniye yerleşimine 1 kez, Bsakla yerleşimine 1 kez, Maaret-Muhos yerleşimine 1 kez, Dadih yerleşimine 1 kez, Djubas yerleşimine 1 kez, Halep’te Hantunin yerleşimine 1 kez olmak üzere 9 kez ateş açıldığı tespit edildi” diye konuştu.

Sayın Vladimir Putin: "Muzaffer denizcilerin torunları, vatanlarını asla hayal kırıklığına uğratmayacaklar. Amiral Akhimov'un "Her şeyden önce Rusya'nın ve milli filonun ihtişamını düşünün" sözüne sadık kalacaklar. Mutlu tatiller! Yaşasın donanma! "

Rusya'da donanmanın geçiş merasimi sırasında kamera geminin altından geçti.