ABD, Çin'den Houston'daki başkonsolosluğunu boşaltmasını istedi

Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin 21 Temmuz'da Houston Konsolosluğu'nu kapatmaları için bilgilendirildiklerini açıkladı.

ABD'nin, Çin'e Houston konsolosluğunu 72 saat içinde boşaltmasını söylemesi ardından Çinliler önemli belgeleri yakmaya başladı.

Çin'den gelen ilk açıklamada ise "ABD'nin konsolosluk talebi tek taraflı provokasyon" denildi.

Apple'a 1 milyar dolarlık ‘dolandırıcılık’ davası

ABD'de 7 kullanıcı, Apple'ın 1 milyar dolarlık iTunes dolandırıcılığından maddi fayda elde ettiğini iddia ederek mahkemeye başvurdu.

ABD merkezli teknoloji şirketi Apple 1 milyar dolarlık (6.86 milyar TL) dolandırıcılık davası ile gündemde.

ABD'de iTunes hediye kartları üzerinden 1 milyar dolar değerinde dolandırıcılık yapıldığını belirten 7 kullanıcı, bu durumdan Apple'ın kasasına 300 milyon dolar (2 milyar TL) girdiğini öne sürdü. Zira Business Insider'da yer alan habere göre, iTunes hediye kartları üzerinden yapılan mobil uygulama alışverişlerinden Apple yüzde 30 komisyon kesiyor.

Apple'ın bu dolandırıcılığa karşı adım atmadığını belirten kullanıcılar şirketin bu durumdan maddi fayda elde ettiğini ve bu durumun milyonlarca kullanıcının cebinden çıktığı iddiasında.

Konuyla ilgili Apple ile bağlantıya geçen Business Insider, şirketin iddialar ile ilgili henüz bir yanıt vermediği bilgisinin altını çizdi.

Çok kan dökülecek

Çok sayıda canlı bomba hazırlandı. Bu iş için daha çok YPG/PYD kullanılıyor. İran'a, Irak'a ve Suriye'ye sınır olan illerimizde acımasızca terör saldırıları gerçekleştirilecek, büyük bir korku ortamı oluşturulacak, çok kan dökülecek.

Bunları Tayyip ve çetesi planladı. Bu planlar çerçevesinde bazı ülkelerin liderleri ile görüşmeler yaptı. Merkel ile görüşmesinde de bu husus konuşuldu. Bir an önce ülkemizi karıştırmak istiyorlar. Bunun için pek çok ülkenin liderleri ve gizli servisleri de ellerinden geleni yapacaklar, Tayyip'i yalnız bırakmayacaklar.

Bu, çok geniş kapsamlı bir plan... Yunanistan'ın ordusunu harekete geçirmesi bile bu planın bir parçası ve bu yaşanan da bir danışıklı dövüş...

Hem Ayasofya'yı açmak zorunda kalacaklar ve bunu istemiyorlar, sıkıştılar... Hem Van Gölü üzerinden her türlü kara para işlerinin üzerine gidiliyor ve hükumet yıkılacak, sıkıştılar... Böyle bir gelişme, batılı ülkelerin kara paralarına da büyük bir darbe olacak ve batak haldeki ekonomileri daha fazla ayakta tutulamayacak...

TC devletini CIA, vatan hainleri, mafyalar, teröristler, Satanistler, Masonlar, gizli Yahudiler yönetiyorlar. Kalabalık yerlerden uzak durun, çoluk çocuğunuzu koruyun. Ana haber bültenlerinde bile duysanız, her duyduğunuz habere hemen inanmayın.

Ana akım basın ve medyada dikkat çekici bir sessizlik, bir tempo düşüklüğü hakim...

İnsanlar bunu fark edip sosyal medyada yazmaya, tartışmaya başladılar. Tayyip ve çetesi, her an bir şey gözlerinden kaçacak, bir haber patlayacak ve sonra kontrol edemeyecekler, ardından alakalı başka haberler de patlayacak ve Çavuşesku misali bir anda devrilecekler diye endişeli...

Bütün dünya farkında ki Van Gölü gerçeklerini anlattığım yayınlarım tarihi bir kırılma noktası oluşturuyor.

Konuşuyorlar...

Canlı bombalar en az yedi kişi... 15-20 kişi de olabilirler. Öncelikli hedefleri, sınırlarımız dahilinde kalan, sınırdaki illerimizde bulunan TSK üsleri, kışlaları... Bu yayınlar sebebiyle hedefleri değiştirebilirler ama şu vakitten sonra hedefleri değiştirmelerini kuvvetli bir ihtimal olarak görmüyorum. Ya planı iptal edeceklerdir ya da hedefleri değiştirmeyip bu kanlı ve haince planı gerçekleştireceklerdir.

Tayyip çok panikledi, Merkel'den yardım istedi, hatta biraz da tehdit etti.

Ankebut Operasyonu kapsamında son zamanlarda yaptığımız müdahaleler neticesinde iyice köşeye sıkışan, sonunun geldiğini gören, gücünün olmadığını bilen Tayyip, yine de kendince bir şeyler yapmak, devrilmemek, yargılanmamak istiyor.

Dün, Akademi Dergisi Telegram kanalında art arda yazdığım yazılarda, sahada vaziyetin nasıl olduğuna dair yaptığım değerlendirmeler, verdiğim istihbarat bilgileri, sahadaki vatanseverleri yönlendiren tavsiyeler, Tayyip'in ve çetesinin perişan hallerini anlatışım, Tayyip'in çok paniklemesine sebep oldu. Rusya başta olmak üzere, müttefik olduğumuz bütün devletlerin de artık icabı halinde açıkça yanımızda duracağını ifade etmem, açıkça anlattığım kara para gerçeklerinin ve Van Gölü üzerinde/çevresinde neler döndürüldüğünün müttefik ülkelerin basın ve medyasında da yer bulacağını yazmam ise bunları şoklara soktu. Telefon görüşmesi yaptılar...

Merkel'in Ruslarla arasının kendisinden iyi seviyede olduğunu bildiğinden, Merkel'le yaptığı telefon görüşmesinde ondan en çok da Ruslara ve bize karşı kendisinin yanında olmasını istedi.

"Ruslar bu mfs'yi dinliyorlar ve harekete geçebilirler. Almanya'yı da karşılarına alabilirler. Beraber olmalıyız, hazırlıklı olmalıyız." mesajı veren cümleler kurdu Tayyip...

"Ruslar Türkiye içinde baskı oluşturmak istediği için ben onları püskürtmeye çalışıyorum. Biliyorsunuz beraberce mfs'nin üzerine gitmiştik. Bir işe yaramadı. Yine Ruslar da müdahale etmişti. İçeriden ve dışarıdan baskı olunca istediğimiz şekilde bir sonuç alamadık." şeklinde cümleler de kurarak, bu güne kadar beraberce aldıkları bazı ahmakça kararları ve neticesini ona hatırlattı.

"Şimdi bu defa buradan Ruslar yürüyecek ve hareket etmemiz, bir şeyler yapmamız lazım. Sınırlarımızın dışından hamleler yapıp Türkiye'yi karıştırmamız gerekiyor." temalı cümleler kurarak konuşmasına devam etti Tayyip...

Görüşmenin başından itibaren Merkel endişeli ve korkulu tavırlarla konuştu. Çok da elini taşın altına koymak ve Rusya ile müttefiklerini karşısına almak istemeyen tavırları ile sözlerine devam ederken, yaptığım yayınlardan/çıkışlardan bahsedip de bunun neticesinde neler yaşanacaksa, sorumluluğun Tayyip'te, Türkiye'de olduğunu ifade etti. Aralarındaki anlaşmaların sekteye uğrayabileceğini de ekledi. İkisi de hem döver hem sever gibi bir usul izledi...

Tayyip ise konunun/krizin üzerinde çalışıldığını ifade etti. Merkel de sakince tehdit etmek denilebilecek tavırlarla konunun bir an önce halledilmesinin şart olduğunu tekrar ifade etti. Sözlerinin devamında ise, Almanya'nın kendine gelecek hazırladığını ve güçlü ülkelerin yanında yer aldıklarını ifade ederek, kara para sisteminin sekteye uğraması halinde AKPKK ile yollarını ayıracaklarını, Libya meselesi başta olmak üzere pek çok meselede kendi kararları ve kaynakları ile devam edeceklerini, AKPKK'nin yanında yer almayacaklarını ifade etti.

Tayyip ise böyle bir anda birlik olmaları gerektiğini, bütün dünyayı sarmış olan Ankebut Ağı'nın yıkılmasına konseyin izin vermeyeceğini, bu şartlarda Almanya da elinden geleni yapmazsa Ankebut Ağı'nın Almanya'yı oyun/saf dışı bırakıp sefalete sürükleyebileceğini ifade ederek, tehdit makamına tehdit makamından karşılık verdi.

Merkel endişeli ve korkulu olmasına rağmen konuya hakim ve sözü geçer taraf olmak istercesine konuşmalarına devam ederken Tayyip de kararlılığını ve istikrarını kaybetmemiş bir görüntü sergilemeye çalışıp tekrarla mevzunun halledilebileceğini, yanında durması gerektiğini, yanında durursa kendisinin bu oyunda daha fazla kalabileceğini ifade etti.

19 Nisan 2020 tarihli yayınımdan:

"Merkel hariç diğerlerinin yüzleri gösterilmiyor. Merkel, Tayyip'in beni yeneceğini umup yoldaki mücadeleyi izlemiş ama sonunu görünce sarsılmış bir halde..."

Rusya ve Türkiye, Libya konusunda 4 madde üzerinde mutabakat sağladı

https://telegra.ph/Rusya-ve-T%C3%BCrkiye-Libya-konusunda-4-madde-%C3%BCzerinde-mutabakat-sa%C4%9Flad%C4%B1-07-22

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif; 'Suudların gözlerini açması iyi olacak'

https://telegra.ph/Zarif-Suudlar%C4%B1n-g%C3%B6zlerini-a%C3%A7mas%C4%B1-iyi-olacak-07-22

Yunanistan'ın idarecileri çoktan şekil aldılar bile...

Paniklediler, şu kadar kısa sürede bile resmi açıklamalar ve tavırlar değişmeye başladı...

Ben içerideyken bu işi çok abarttılar, hem Türk milletini hem de Yunanları kandırdılar. Bir danışıklı dövüş izlettiler. İki taraf da rollerini iyi oynadılar.

Lakin buraya kadardı. Artık buna meydan yok. Yunanistan'ın idarecileri, Ankebut Ağından ayrılmalılar. Yunanlara da bu kötülüğü yapmaya hakları yok. Yeni bir dünya kurulurken, milletinin iyiliğini isteyen hiçbir hükumet, Ankebut Ağında yer alamaz.

Eğer ayrılmazlarsa Yunanistan karışacaktır. Çünkü Yunanlıların bu gerçekleri öğrenmelerine mani olamayacaklar. Akl-ı selim diyor ki kızgın Yunanlar ayaklanıp da idarecilerini ayakları altında çiğneyecektir.

Yunanistan'ın idarecileri AKPKK'nin işine yarayacak danışıklı dövüşlerde ısrar etmek istediği anda onları pişman edeceğiz. Ortalığı çok karıştıracağız.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy, gizli Ermeni ve gizli Yahudi karışık bir soydan geliyor. Gizli Yahudilere daha yakın duruyor.

Organ, fuhuş, insan kaçakçılığı, çocuk kaçakçılığı ve uyuşturucu mafyalarının hepsini biliyor, hepsini yöneten tepe kadronun arasında olan birisi ama o tepelere gelmeden önce bu insanlık dışı işlerin her safhasında faaliyet sergiledi.

Türkiye'deki fail-i meçhullerin faillerinin kimler olduğunu çok kesin şekilde biliyor: İçinde bulunduğu sistem ve kendisi...

Ankebut Ağının nüfuzunda olan ülkelerin ve liderlerinin ne haltlar çevirdiklerini, bunların birbirleri arasında nasıl kara para işleri yaptıklarını ve birbirleri ile hangi konularda nasıl danışıklı dövüşler sergilediklerini iyi derecede biliyor.

Sadece şu insan şeytanı Hami Aksoy gözaltına alınıp konuşturulsa bile dünyayı sarsacak gerçekler gözler önüne serilir.

"Arkadaşlar, yıkılıyoruz..."

Tayyip, Milli Güvenlik Kurulunda özetle şunları konuştu:

Türkiye ve cumhurbaşkanlığı sistemi risk altında. Her ne kadar sizler konuya tam manasıyla hakim olamamış olsanız da sahada yürüttüğünüz faaliyetler risk oluşumunu engelleyemeyecek derecede zayıf kalıyor.

Örneklendirme yapacak olursak, mesela Kara Kuvvetleri karada yapılan tatbikat ve operasyonlardan bahsetse, sonuç ne olarak ortaya çıkar biliyor musunuz? Bizim operasyonlarımızdan çok karşı tarafın (Vatanseverler cephesinin) operasyonu çıkar.

Sonra da "Operasyon mu? Evet, yapıldı, yapıldı." dersiniz ve koltuğunuza geçersiniz... O koltuğa sizi kim getirdi? Herkes bunu düşünsün... O koltuktan sizi kim düşürür? Bunu da düşünün...

Haftalardır Türkiye gündemini takip ediyor içerisinde bulunuyoruz. Arkadaşlar, yıkılıyoruz...

"Ülke kara paralarla dönüyor, borçlarımız var."

Şimdi yapacaklarımıza geçelim. 'Fikri olan var mı?' diye sormuyorum. Zaten fikriniz olsa bu zamana kadar ülkenin elden çıkarılmak üzere olduğunu görür ve karşı cephenin (Vatanseverler Cephesinin) bunca müdahalesine eli kolu bağlı kalmazdınız.

İlk önce yayın organları konusuna bakıyoruz. Yapacağımız kısıtlamalar tüm yayın organları için geçerli olacak mı? Biliyorsunuz bazı yayın organları (Akademi Dergisi) hakkımızda ve tüm faaliyetlerimiz hakkında apaçık tehdit ve beyanlarda bulunuyor.

Arada fısıldaşmalar (Mfs...Mfs...)

Bunları yok etmek, toplumu gruplaştıracak yayınlara ulaşılmasına mani olmak ilk görevimiz... Akabinde yurt içinde gerçekleşen operasyonlarda kara para işlerine darbe niteliğinde yapılan her hamlenin karşısında dimdik durmamız gerekiyor.
Ülke bu paralarla dönüyor, borçlarımız var, artık yeterince güven teşkil etmiyoruz. O yüzden istihbarat gücümüzü kuvvetlendirerek sahaya hakimiyeti artıracağız. Onlar (Vatanseverler Cephesi) operasyona gidecek, biz odaklarını bozup olaya müdahil olacağız.