Bu yol bahadırlar, ermişler yolu;
Kendini davaya vermişler yolu!
Şeyh Mevlana, Derviş Yunus, Köroğlu,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Türkçe sevdalanan, İslâmca yanan
Adar milletine bir değil bin can
Yavuz Sultan Selim, Barbaros, Sinan
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Sevdim, milletime gönlümü verdim
Zalimin zulmüne göğsümü gerdim
Kırıkhanlı Kâzım, Niksarlı Nedim,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Kendini davaya vermişler yolu!
Şeyh Mevlana, Derviş Yunus, Köroğlu,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Türkçe sevdalanan, İslâmca yanan
Adar milletine bir değil bin can
Yavuz Sultan Selim, Barbaros, Sinan
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Sevdim, milletime gönlümü verdim
Zalimin zulmüne göğsümü gerdim
Kırıkhanlı Kâzım, Niksarlı Nedim,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Yurdum bir kağıttır ışık beyazı
Üstünde insanlar mukaddes yazı
Genci, ihtiyarı gelini kızı,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Mazlumlar hakkını almayıp ele,
Günü gün edersem zalimler ile
Evdeşim, öz kızım, öz oğlum bile,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Allah rızasıdır arzum, emelim!
Bu necip milleti ondan severim
Hazreti Muhammed (s.a.v) gerçek rehberim,
Susarsam, hakkını helal etmesin!
Üstünde insanlar mukaddes yazı
Genci, ihtiyarı gelini kızı,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Mazlumlar hakkını almayıp ele,
Günü gün edersem zalimler ile
Evdeşim, öz kızım, öz oğlum bile,
Susarsam, hakkını helâl etmesin!
Allah rızasıdır arzum, emelim!
Bu necip milleti ondan severim
Hazreti Muhammed (s.a.v) gerçek rehberim,
Susarsam, hakkını helal etmesin!
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Vatan uğruna can alıp can verenlerin şerefine, atış serbest!
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Bir operasyon var bu gece"
Millet açlıktan kıvranıyor da bunlar hala milletin parasını istihbarat birimlerine ve oralarda kullandıkları haysiyetsiz, şahsiyetsiz, vatan haini pisliklere çarçur ediyorlar.
Her yer suç, her yer suçlu, her yer hain ve terörist dolu da bunlar vatanseverlerin peşindeler...
Kullandıkları bu hainlerin kafalarına sıkmamak, vatana ihanet eylemidir.
Her yer suç, her yer suçlu, her yer hain ve terörist dolu da bunlar vatanseverlerin peşindeler...
Kullandıkları bu hainlerin kafalarına sıkmamak, vatana ihanet eylemidir.
Akademi Dergisi
▪️İki doğudan ve iki batıdan ya da doğular ve batılardan bahsedilirken, başka yıldız sistemlerindeki gezegenlerden bahsediliyor ve oralarda yaşayan dinden mükellef başka insan türlerine de hitap ediliyor. Söz konusu gezegenlerin bazıları, iki yıldızlı sistemlerde…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Macron: Türkiye, Libya'da 'tehlikeli oyun' oynuyor
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye'nin Libya'da 'tehlikeli oyun' oynadığını net bir şekilde ortaya koyma imkanına sahip olduğunu belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile ortak basın toplantısında konuştu.
Macron, "Görüşüme göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Türkiye'nin halihazırda Libya'da tehlikeli bir oyun oynadığını ve Berlin konferansında üzerine aldığı taahhütleri ihlal ettiğini çok net bir şekilde bildirme imkanına sahip oldum" dedi. Macron, ''Türk-Fransız deniz kuvvetleri arasında gerçekleşen hadise, NATO'nun 'beyin ölümünün' kanıtı'' açıklamasını yaptı. Fransa lideri, Libya'da tüm tarafları ateşkese uymaya çağırdı.
Reuters, Macron'un bu açıklamasının, Türkiye'nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne verdiği desteğe yanıt olduğunu kaydetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye'nin Libya'da 'tehlikeli oyun' oynadığını net bir şekilde ortaya koyma imkanına sahip olduğunu belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile ortak basın toplantısında konuştu.
Macron, "Görüşüme göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Türkiye'nin halihazırda Libya'da tehlikeli bir oyun oynadığını ve Berlin konferansında üzerine aldığı taahhütleri ihlal ettiğini çok net bir şekilde bildirme imkanına sahip oldum" dedi. Macron, ''Türk-Fransız deniz kuvvetleri arasında gerçekleşen hadise, NATO'nun 'beyin ölümünün' kanıtı'' açıklamasını yaptı. Fransa lideri, Libya'da tüm tarafları ateşkese uymaya çağırdı.
Reuters, Macron'un bu açıklamasının, Türkiye'nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne verdiği desteğe yanıt olduğunu kaydetti.
Eski AKPKK'li milletvekili Ocaktan: Fırtına dinince iktidar açısından işler kolay olmayacak
Eski AKPKK'li vekil ve köşe yazarı Mehmet Ocaktan, yeni tip koroanvirüs (Kovid-19) salgınının ardından ekonomik krizin oluşturduğu hasarın daha net bir şekilde konuşulacağını dile getirirken “İktidar açısından işler o kadar kolay olmayacak” dedi.
Ocaktan, bugünkü “Hasar büyük siyasette kavga sert olabilir...” başlıklı köşe yazısında salgın sonrası her şeyin birden bire değişmeyeceğini ancak siyasi ve toplumsal geleneklerin aynı kalmayacağı görüşünü dile getirdi.
“Bu çerçeveden bakıldığında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin zaaflarına rağmen, özellikle sağlık bakanlığı ve sağlık çalışanları pandemi sürecini iyi götürdüler” diyen Ocaktan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kuşkusuz maske dağıtım skandalını, belediyelere uygulanan ayrımcı politikaları ve ekonomik paketlerin yetersizliğini ayrı değerlendirmek gerekiyor.
Yani Türkiye’nin yönetememe sorunları aynen devam ediyor, dolayısıyla pandemi sonrasında özellikle ekonomik problemler katlanarak büyüyeceği için doğal olarak siyasi mücadelenin ateşi daha da yükselerek devam edecek demektir."
Eski AKPKK'li vekil ve köşe yazarı Mehmet Ocaktan, yeni tip koroanvirüs (Kovid-19) salgınının ardından ekonomik krizin oluşturduğu hasarın daha net bir şekilde konuşulacağını dile getirirken “İktidar açısından işler o kadar kolay olmayacak” dedi.
Ocaktan, bugünkü “Hasar büyük siyasette kavga sert olabilir...” başlıklı köşe yazısında salgın sonrası her şeyin birden bire değişmeyeceğini ancak siyasi ve toplumsal geleneklerin aynı kalmayacağı görüşünü dile getirdi.
“Bu çerçeveden bakıldığında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin zaaflarına rağmen, özellikle sağlık bakanlığı ve sağlık çalışanları pandemi sürecini iyi götürdüler” diyen Ocaktan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kuşkusuz maske dağıtım skandalını, belediyelere uygulanan ayrımcı politikaları ve ekonomik paketlerin yetersizliğini ayrı değerlendirmek gerekiyor.
Yani Türkiye’nin yönetememe sorunları aynen devam ediyor, dolayısıyla pandemi sonrasında özellikle ekonomik problemler katlanarak büyüyeceği için doğal olarak siyasi mücadelenin ateşi daha da yükselerek devam edecek demektir."
Ocaktan, ekonomi konusunda da şunları söyledi:
"Şimdi izolasyon döneminde meselenin sağlık boyutu ön planda olduğu için, toplumsal anlamda sükunet hakim. İktidar şimdi sağlık sisteminin becerilerini ve başka ülkelere yapılan yardımları bir propaganda aracı olarak kullanmakta son derece başarılı.
Ancak fırtına dinip insanların ekonomik olarak yaşadığı sıkıntılar ve ağır ekonomik krizin hasarı bütün çıplaklığı ile konuşulmaya başlandığında iktidar açısından işler o kadar kolay olmayacak.
İşte o gün toplumun beklentileri ve siyasi arayışları da hız kazanacaktır. Dolayısıyla pandemi sonrasında yapılacak hasar- tespit çalışmalarının sonuçlarıyla ortaya çıkacak olan ağır işsizlik ve yoksulluk tablosu yeni siyasi beklentileri daha belirgin hale getirecek.
Ve tabii ki mevcut ekonomik ve siyasal sistemin sorgulanmasını da..."
"Şimdi izolasyon döneminde meselenin sağlık boyutu ön planda olduğu için, toplumsal anlamda sükunet hakim. İktidar şimdi sağlık sisteminin becerilerini ve başka ülkelere yapılan yardımları bir propaganda aracı olarak kullanmakta son derece başarılı.
Ancak fırtına dinip insanların ekonomik olarak yaşadığı sıkıntılar ve ağır ekonomik krizin hasarı bütün çıplaklığı ile konuşulmaya başlandığında iktidar açısından işler o kadar kolay olmayacak.
İşte o gün toplumun beklentileri ve siyasi arayışları da hız kazanacaktır. Dolayısıyla pandemi sonrasında yapılacak hasar- tespit çalışmalarının sonuçlarıyla ortaya çıkacak olan ağır işsizlik ve yoksulluk tablosu yeni siyasi beklentileri daha belirgin hale getirecek.
Ve tabii ki mevcut ekonomik ve siyasal sistemin sorgulanmasını da..."
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir keklik, bir kekliğe "Gel mfs'nin etrafında uçalım" demiş.
"Neden?" demiş diğeri ve o da "Kaç senedir adamın sistemini hiç kimse çözemedi. Etrafında hep normal insanlar var ve ekibini çözmek mümkün olmuyor. Son bir çare olarak sinyal istihbaratı yapalım. Mekanından etrafa yayılan her türlü sinyali yakalayıp analiz edelim, belki sistemini çözmeye yarayacak bir şeyler yakalarız" demiş.
Keklik aklı ya bu, diğeri hemen "Tamam" demiş.
Masalın arkası yarın...
"Neden?" demiş diğeri ve o da "Kaç senedir adamın sistemini hiç kimse çözemedi. Etrafında hep normal insanlar var ve ekibini çözmek mümkün olmuyor. Son bir çare olarak sinyal istihbaratı yapalım. Mekanından etrafa yayılan her türlü sinyali yakalayıp analiz edelim, belki sistemini çözmeye yarayacak bir şeyler yakalarız" demiş.
Keklik aklı ya bu, diğeri hemen "Tamam" demiş.
Masalın arkası yarın...
Çankırı’da 4.2’lik deprem
Çankırı Çerkes’te saat 08:54’te deprem meydana geldi. Büyüklüğü 4.2 olarak ölçüldü.
Çankırı’nın Çerkes ilçesi Hacılar köyünde 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi depremin derinliğini 7.8 kilometre olarak tespit etti.
AFAD da büyüklüğü 4.2 olarak belirlerken, derinliği 8.7 kilometre olarak bildirdi.
Çankırı Çerkes’te saat 08:54’te deprem meydana geldi. Büyüklüğü 4.2 olarak ölçüldü.
Çankırı’nın Çerkes ilçesi Hacılar köyünde 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi depremin derinliğini 7.8 kilometre olarak tespit etti.
AFAD da büyüklüğü 4.2 olarak belirlerken, derinliği 8.7 kilometre olarak bildirdi.
Hayaller ülkesi
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, hayaller ülkesi denilebilecek kadar güzel mi güzel bir ülke ve orada yaşayan çok çok güzel insanlar varmış..
Ne develer tellallık yapar, ne pireler ip atlarmış ama ülke o kadar güzelmiş ki her yerde böcekler gezer, her yerde keklikler uçuşurmuş. Dünyanın her yerinde o ülkedeki insanların saadeti, mutluluğu, huzuru, adaletle yönetilişi, terörden ve acılardan uzak oluşları konuşulur dururmuş. Elbette kıskananlar da çokmuş. Bir gün başka ülkelere çalışan birileri bu ülkenin düzenini, huzurunu bozmaya ve milleti derinden sarsacak işler çevirmeye karar vermişler.
Bunu önceden fark eden iyi niyetli bazı devlet ve istihbarat adamları hemen o hayaller ülkesinin padişahına koşmuşlar ve "Devletli sultanım! Adil Serdarım! Ulu Hakanım! Ülkemizde nizamı, huzur ve sükunu bozmaya yönelik faaliyetler yapacaklar. Bu maksatla, bu güne kadar yüksek makamlarda milletine devletine hizmet etmiş başkumandanlarınızdan, serdarlarınızdan birini ya da birkaçını öldürmeye karar vermişler" demişler ve eklemişler "Bunu kafalarında iyice kurup, kendi aralarında tartışarak kesin karara bağlamışlar. Lakin işi nasıl yapacakları hususunda henüz kararları kesinleşmemiş. Böyle bir hainliğe meydan bırakmamak, önden tedbirler almak akla uygun düşenidir."
Padişah önce bir şaşırmış. Derin düşünceler içerisinde bir o yana bir bu yana gidip gelirken sakince sakalını da kaşımış ve "Olmaz öyle iş" demiş. Sonra eklemiş "Ben bu devletin ve milletin başında iken, hangi haddini bilmez densizler öyle iş yapacaklarmış? Bilmezler mi benim kudretimi?"
O iyi niyetli devlet adamları ise şaşırmışlar, üzülmüşler, padişahın meselenin ehemmiyetini kavrayamadığını kabullenip ısrar etmeden susmuşlar ve olayları akışına bırakmışlar.
Masalın arkası birkaç hafta sonra...
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, hayaller ülkesi denilebilecek kadar güzel mi güzel bir ülke ve orada yaşayan çok çok güzel insanlar varmış..
Ne develer tellallık yapar, ne pireler ip atlarmış ama ülke o kadar güzelmiş ki her yerde böcekler gezer, her yerde keklikler uçuşurmuş. Dünyanın her yerinde o ülkedeki insanların saadeti, mutluluğu, huzuru, adaletle yönetilişi, terörden ve acılardan uzak oluşları konuşulur dururmuş. Elbette kıskananlar da çokmuş. Bir gün başka ülkelere çalışan birileri bu ülkenin düzenini, huzurunu bozmaya ve milleti derinden sarsacak işler çevirmeye karar vermişler.
Bunu önceden fark eden iyi niyetli bazı devlet ve istihbarat adamları hemen o hayaller ülkesinin padişahına koşmuşlar ve "Devletli sultanım! Adil Serdarım! Ulu Hakanım! Ülkemizde nizamı, huzur ve sükunu bozmaya yönelik faaliyetler yapacaklar. Bu maksatla, bu güne kadar yüksek makamlarda milletine devletine hizmet etmiş başkumandanlarınızdan, serdarlarınızdan birini ya da birkaçını öldürmeye karar vermişler" demişler ve eklemişler "Bunu kafalarında iyice kurup, kendi aralarında tartışarak kesin karara bağlamışlar. Lakin işi nasıl yapacakları hususunda henüz kararları kesinleşmemiş. Böyle bir hainliğe meydan bırakmamak, önden tedbirler almak akla uygun düşenidir."
Padişah önce bir şaşırmış. Derin düşünceler içerisinde bir o yana bir bu yana gidip gelirken sakince sakalını da kaşımış ve "Olmaz öyle iş" demiş. Sonra eklemiş "Ben bu devletin ve milletin başında iken, hangi haddini bilmez densizler öyle iş yapacaklarmış? Bilmezler mi benim kudretimi?"
O iyi niyetli devlet adamları ise şaşırmışlar, üzülmüşler, padişahın meselenin ehemmiyetini kavrayamadığını kabullenip ısrar etmeden susmuşlar ve olayları akışına bırakmışlar.
Masalın arkası birkaç hafta sonra...