Suriyeli Askeri Uzman: Mig-29’ların Suriye’ye teslim edilmesi İdlib operasyonunun işaretidir

Suriyeli askeri uzman Maksud, İdlib eyaletinde teröristlerin son üssünün yok edilmesi için karar alındığını belirtti.

Maksud, Suriye hava kuvvetlerinin M-4 karayoluna saldırmak isteyen teröristleri hedef alması, İdlib’de teröristlere karşı operasyonun başladığı işareti olduğunu kaydetti.

Suriyeli uzman ayrıca Rusya’nın Suriye’ye Mig-29 savaş uçaklarını teslim etmesini İdlib operasyonunun başlayacağı işareti olduğunu vurguladı.

Maksud, Mig-29 savaş uçakları Türkiye’nin teröristlere yönelik her türlü muhtemel desteği ile mücadelede kullanılacağını da sözlerine ekledi.

Binlerce İngiliz, Birleşik Devletler'deki ırk ayrımcılığını protesto etmek için Londra'daki Washington Büyükelçiliği önünde bir araya geldi.

Marina hala yaşıyor, ölmedi.

Ölmesine müsaade edilmiyor. Mühlet veriliyor ki bunda da hikmetler var. Öyle anladım ki çok yakında bütün dünyayı sarsan bir gürültü ile gerçek yüzü patlak verecek.

Bu gün çok fazla cana kıymadılar, fakat başka bir gayret ile İblis'e münasip olan günah ve pislikleri işlemekte aktif oldular. Yeryüzünde birer şeytan misali dolaşarak kötülükler, terbiyesizlikler, ahlaksızlıklar yapıyorlar, Şeytan'dan af ve yardım talep ediyorlar.

Marina yeni yeni yataktan çıkabildi. Yatalak iken etrafındaki kişilere ayinler yaptırttı ve çok cana kıydırdı. Şimdilerde ayinlerini tek başına icra ediyor ve önüne aldığı çocuklara/bebeklere yavaş yavaş sadistçe işkence ediyor. Ağlıyor, Şeytan'a dualar ediyor. Marina, beyin olarak dağılmış, sarsılmış vaziyette. Normale dönemedi, bundan sonra tam olarak normale de dönmesi mümkün değil. İşitme kaybı ve görüş bozukluğu yaşıyor, elleri de eskisi kadar kuvvetli değil.

Marina'nın ve çetesinin/çevresinin cinayetlerine, sadistliklerine hala müdahale etmeyen, ettirmeyen yetkililer/sorumlular çok yakında bütün dünya tarafından lanetle anılacak ve ağır cezalar alacak kişiler olacaklar.

Yahudi büyücü takımı da büyük krizlerde...

Sanhedrin hahamları da diğer büyücü Yahudiler de tarifi zor bir çöküş, ümitsizlik, vazgeçiş halini yaşıyorlar. "Nerede hata yapıyoruz" diyerek tekrar tekrar büyü sayfalarını gözden geçiriyorlar, okumaya anlamaya çalışıyorlar.

bu girdap içinde çaresizlik çığlıkları atarak güçlerini, ümitlerini iyice yitiriyorlar. Aralarında tartışmalar çıkıyor, birbirlerine düşüyorlar.

Büyücü Hristiyanlar da kötü hallerdeler.

Israrla yaptıkları büyülerin ve ibadetlerin faydasız olduğunu iyice anlayıp kabullenmeye başladılar.

İncil ile yaptıkları bir takım ibadetlerin makbul olmadığını anlayan Hristiyanlar “Burada bir hata var, yanlış mı yapıyoruz?“ diyerek şüpheye düşüyorlar ve büyücü papazlara olan itimatlarını yitiriyorlar.

Türkiye içindeki medyum/büyücü/metafizikçi topluluğundan aklı az olanların aklı gitti, yaşlı olanlar çoktan çöktüler. Bazıları hafızalarını kaybettiler. Bazıları konuşamaz oldular. Bazılarının elleri ayakları tutmaz oldu. Aralarından onlarcası öldü ve yüzlercesi de ciddi darbeler aldı. Bazılarının aldığı darbeler kalıcı iken bazılarının ki geçici...

Tayyip, büyücülerine ulaşmak istedi. Bir birini arattı, bir diğerini... Baktılar ki bir kısmı ölmüş, bir kısmı çarpılmış, kendileri de paniklediler. Tayyip bu işten zararlı çıkacaklarını, daha fazla bu işlerde ısrarcı olmanın faydası olmayacağını ifade ile adamlarına "geri çekilin" talimatı gönderdi.

Enerji akımı ile taarruza geçenler, türlü metafizik tekniklerle işimi bitirmek isteyenler bana ulaşamıyorlar. Birkaç metre etrafımda bir koruma çemberi var ve onu aşabilenleri nadir çıkıyor. O çemberi nasıl yapabildiğimi de çözemiyorlar. Çaresizler, yetersizler, ümitsizler... Alışmışlar bu güne kadar iyi insanları büyülerle, metafizik tekniklerle oyundan düşürmeye, şimdi yaşananı kabullenemiyorlar.

Bu kadar zaman/mühlet verdim. İkazlar ettim üst üste, dinlemediler... Şimdi çok pişmanlar. Darmadağın oldular. Zararları çok büyük. Tayyip'in yüzünde de seğirmeler olmaya başlamıştı. Biraz daha ısrar ederse fena çarpılacak. Yaptırdığı büyüleri/saldırıları kendine çevireceğim.

İngiltere'de protestocular köle tüccarı olarak da bilinen Edward Colston'un 125 yıllık heykelini yıktı

İngiltere'nin Bristol kentinde, ırkçılık karşıtı protestolar sırasında, göstericiler 17. yy'da İngiltere'de köle tüccarlığı yapan ve ticaretten kazandığı parayla kiliselere yardımda bulunduğu için 'hayırsever' olarak da tanınan Edward Colston'un heykelini yıktı. Yıkılan heykel, Colston'un  'hayırseverliğini' anmak adına 1895'te Bristol'ün merkezine inşa edilmişti.

Bristol'de Viktorya heykelini nehre attılar!...

Halk, Yahudi asıllı cani insan şeytanı Winston Churchill'in anıtı da tahrif etti.

'Winston Churchill bir ırkçıydı'

Winston Churchill’in 1936 yılında söylemiş olduğu; 'Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir' sözü, Ortadoğu’da milyonlarca insanın ölmesine, milyonlarcasının yaralanıp ömür boyu sakat kalmasına ve milyonlarca çocuğun yetim kalmasına neden olmuştu.

Hâlâ da bu ölümler hız kesmeden devam etmekte. Bir o kadar insan da göçmen durumuna düşmüş ülkesini, evini, barkını terk etmiş, kimisi denizlerde boğulmuş; kimisi de ülke değiştirerek sefalete mahkûm olmuştu.

Alman Dışişleri Bakanı Maas: Çin gelecekteki süper güç

Çin’i gelecekteki süper güç olarak nitelendiren Almanya Dışişleri Bakanı Haiko Maas, Avrupa Birliği’ni (AB) Pekin’e yönelik ortak strateji oluşturmaya çağırdı.

Maas, “Çin gelecekteki süper güç. Çin, Almanya’nın en büyük ticari partneri. Pekin ile diyalogu sadece ekonomik ve ticari konularla sınırlandırmamalıyız. Kendi değerlerimizi korumamız için ortak Avrupa stratejisine ihtiyacımız var” ifadesini kullandı.

Çin’e yönelik suçlamalarla ilgili olarak, birçok ülkenin ilk haftalarda virüsle savaşırken hatalar yaptığını dile getiren Maas, “Elbette virüsün kökenini ortaya çıkarmak için tam şeffaflığa ihtiyacımız var. Eminim bu (soruşturma), Çin’in çıkarına olacak” dedi.

Eylül ayında yapılması planlanan AB-Çin zirvesinin ertelenmesinin sadece salgınla bağlantılı olduğunu kaydeden Maas, sonuçlara ancak yüz yüze görüşmelerle varılabileceğini vurgulayarak, “Umarım zirve yıl sonundan önce yapılacak” dedi.

Amerikan halkının yüzde 80'ine göre, ülke kontrolden çıktı

ABD'de halkın yüzde 80'i siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından ülkenin kontrolden çıktığını düşünüyor. Anket sonuçlarına göre, Trump'ın icraatlarına destek nisana göre yüzde 1 gerileyerek yüzde 45'e düşse de yaşanan krizler destek oranını çok fazla değiştirmedi.

Demokrat başkan adayı Joe Biden'a ise halkın yüzde 49'ı destek veriyor. Wall Street Journal ve NBC News tarafından yapılan anket, ABD'de Floyd'un ölümü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve 100 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine dair ulusal krizlerle ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

Cumhuriyetçilerin yüzde 48'i protestoların kendilerini Floyd'un öldürülmesindeki koşullardan daha fazla rahatsız ettiğini belirtirken, Demokratların yüzde 81'i tam tersini söylüyor

Halkın yüzde 80'i Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından ülkenin kontrolden çıktığını düşünüyor.

Demokratların yüzde 75'i Kovid-19 salgınının önüne geçilmesinin ve normale dönülmesinin bir yıldan uzun süreceğini belirtirken, ABD Başkanı Donald Trump'a destek veren Cumhuriyetçilerin yüzde 32'si salgının kontrol altına alındığı görüşünü paylaşıyor.

Anket sonuçlarına göre, Trump'ın icraatlarına destek nisana göre yüzde 1 gerileyerek yüzde 45'e düşse de yaşanan krizler destek oranını çok fazla değiştirmedi. Demokrat başkan adayı Joe Biden'a ise halkın yüzde 49'ı destek veriyor.

Ekonomi ve işsizlik gibi konulara çözüm için Amerikalıların yüzde 48'i Trump'ı seçerken, yüzde 35'i Biden'a güveniyor.

Rusya soruşturması, azil süreci, salgın ve protestolar döneminde yapılan 18 anket sonucuna göre ise Trump'a destek yüzde 43 ile 47 arasında seyrediyor.

AB'nin kalbi Brüksel’de artık yağmalanıyor.

Dünya temizleniyor

Koronavirüs nedeniyle insanların evlere kapanması, dünyanın bir çok bölgesinde kirli havanın temizlenmesine vesile oldu.