YİĞİTLİK NEDİR?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kul, Müslüman kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allâhü Teâlâ da o kulun yardımında olur.” buyurdular. Ebû Ali ed-Dakkâk (rah.) şöyle dedi: “Bu ahlâk, kâmil manada ancak Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)’de olur. Zîrâ kıyâmet günü herkes ‘Nefsî, nefsî’ deyip kendini düşünürken Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ‘Ümmetî, ümmetî’ buyurarak; ümmetini isteyecektir.”
Ahmed bin Hanbel’in (rah.) oğlu şöyle dedi: “Babama yiğitlik nedir? diye soruldu. O da ‘Nefsinin arzularını, Allah’tan korktuğun için terk etmendir.’ dedi.”
Kur’ân-ı Kerîm’de Ashâb-ı Kehf’e “yiğit” denilmesi, Rablerine îman ettikleri içindir.
Yiğit, putları kıran kimsedir. Her insanın nefs-i emmâresi kendisi için put mesâbesindedir. Hakîkî yiğit, nefsinin hevâ ve hevesine muhâlefet edendir. Yiğitlik, kardeşinin hatalarına tahammül ederek ona yumuşaklıkla muâmele etmektir.
Yiğit, intikam alan değil, insaflı olandır. Yiğitlik:
• Güzel ahlâktır.
• Başkasına karşı kendinde bir fazîlet ve üstünlük görmemektir.
• Hazret-i Allâh’ın rızâsı için nefse düşmanlık etmektir.
• Müslümanlara eziyet etmemek ve onlara ihsanda bulunmaktır.
• Sünnete sarılmaktır.
• Vefâkâr olmak ve haddini bilmektir.
Şakîk-i Belhî Hazretleri, Cafer-i Sâdık Hazretlerine “Yiğitlik nedir?” diye sordu. “Bu hususta sen ne diyorsun?” deyince Şakîk-i Belhî (rah.): “Bir şey ihsan edilirse şükrederiz; ihsan edilmezse de sabrederiz. İşte yiğitlik budur.” dedi. Bunun üzerine Câfer-i Sâdık (r.a.) Hazretleri: “Bizce yiğitlik şudur: Bize birşey ihsan olunursa îsar (ikram) ederiz; mümin kardeşlerimizin ihtiyacını kendimizinkinden daha üstün tutarız ve onları kendimize tercih ederiz. İhsan edilmez, men edilirsek de şükrederiz.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kul, Müslüman kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allâhü Teâlâ da o kulun yardımında olur.” buyurdular. Ebû Ali ed-Dakkâk (rah.) şöyle dedi: “Bu ahlâk, kâmil manada ancak Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)’de olur. Zîrâ kıyâmet günü herkes ‘Nefsî, nefsî’ deyip kendini düşünürken Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ‘Ümmetî, ümmetî’ buyurarak; ümmetini isteyecektir.”
Ahmed bin Hanbel’in (rah.) oğlu şöyle dedi: “Babama yiğitlik nedir? diye soruldu. O da ‘Nefsinin arzularını, Allah’tan korktuğun için terk etmendir.’ dedi.”
Kur’ân-ı Kerîm’de Ashâb-ı Kehf’e “yiğit” denilmesi, Rablerine îman ettikleri içindir.
Yiğit, putları kıran kimsedir. Her insanın nefs-i emmâresi kendisi için put mesâbesindedir. Hakîkî yiğit, nefsinin hevâ ve hevesine muhâlefet edendir. Yiğitlik, kardeşinin hatalarına tahammül ederek ona yumuşaklıkla muâmele etmektir.
Yiğit, intikam alan değil, insaflı olandır. Yiğitlik:
• Güzel ahlâktır.
• Başkasına karşı kendinde bir fazîlet ve üstünlük görmemektir.
• Hazret-i Allâh’ın rızâsı için nefse düşmanlık etmektir.
• Müslümanlara eziyet etmemek ve onlara ihsanda bulunmaktır.
• Sünnete sarılmaktır.
• Vefâkâr olmak ve haddini bilmektir.
Şakîk-i Belhî Hazretleri, Cafer-i Sâdık Hazretlerine “Yiğitlik nedir?” diye sordu. “Bu hususta sen ne diyorsun?” deyince Şakîk-i Belhî (rah.): “Bir şey ihsan edilirse şükrederiz; ihsan edilmezse de sabrederiz. İşte yiğitlik budur.” dedi. Bunun üzerine Câfer-i Sâdık (r.a.) Hazretleri: “Bizce yiğitlik şudur: Bize birşey ihsan olunursa îsar (ikram) ederiz; mümin kardeşlerimizin ihtiyacını kendimizinkinden daha üstün tutarız ve onları kendimize tercih ederiz. İhsan edilmez, men edilirsek de şükrederiz.”
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İtalya, ülkede serbest dolaşımı zorunlu haller dışında sınırladı
İtalya Başbakanı Conte, yeni kararnameyle ülkede serbest dolaşımı zorunlu haller dışında sınırlandırdıklarını açıkladı.
Conte, koronavirüse karşı önlemleri bütün ülke genelinde uygulayacaklarını duyurdu.
İtalya Başbakanı Conte, yeni kararnameyle ülkede serbest dolaşımı zorunlu haller dışında sınırlandırdıklarını açıkladı.
Conte, koronavirüse karşı önlemleri bütün ülke genelinde uygulayacaklarını duyurdu.
Akademi Dergisi
Burhan Kuzu'dan FETÖ itirafı: Müdavimiydim Uyuşturucu baronu Zindaşti'nin tahliyesi için yargıya baskı yapmakla suçlanan AKPKK'li Burhan Kuzu, FETÖ firarisi Harun Tokak'ın sorusu üzerine Gülen cemaatinin düzenlediği Abant Platformu toplantılarının müdavimi…
‘Zindaşti ile bir kez görüştüm’ demişti, bu kez de HTS kayıtları Burhan Kuzu’yu yalanladı
İranlı “uyuşturucu baronu” Naci Şerifi Zindaşti’yi tahliye ettirdiği iddia edilen Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun Zindaşti’yle birçok kere görüştüğü ortaya çıktı.
Polis fezlekesindeki HTS kayıtlarına göre Kuzu, 2015’ten sonra Zindaşti ve adamlarıyla defalarca görüştü ya da mesajlaştı. Kayıtlara göre Kuzu kendisini Zindaşti ile tanıştıran A.U. isimli kadınla da sürekli irtibat halindeydi.
Konuya ilişkin Twiter’dan Cumhuriyet’in “Kuzu ile kaç kere ve niçin görüştünüz” sorusunu yanıtlayan Zindaşti, “Ben yamyam değilim ki herkes ile görüşme hakkım var” dedi.
Akademi Dergisi
Sağlık Bakanı Koca: İçimizde bu virüsü taşıyanlar olabilir Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Kapımızda bir salgın olduğunu biliyoruz. Belki de bu süreçte bu virüsü taşıyan içimizde insanlar da olabilir" dedi.
Coronavirüs ABD'ye Türkiye'den mi gitti?
ABD'de Maryland Eyaleti'nin Valisi Larry Hogan, eyalette 2 kişinin coronavirüs testinin pozitif çıktığını, bunlardan 86 yaşında olan kadın hastanın Türkiye’den ABD'ye seyahat ettiğini açıkladı.
ABD'de Maryland Eyaleti'nin Valisi Larry Hogan, eyalette 2 kişinin coronavirüs testinin pozitif çıktığını, bunlardan 86 yaşında olan kadın hastanın Türkiye’den ABD'ye seyahat ettiğini açıkladı.
Yahudi asıllı Fatih Altaylı: Burhan Kuzu yargılansın
Fatih Altaylı, bugünkü yazısında Burhan Kuzu’ya yönelik ''Görevini kötüye kullanan bu vatandaşımızın soruşturması hakkında niye şu ana kadar somut bir ilerleme yok?'' ifadesini kullandı.
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, tahliyesinin ardından kayıplara karışan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti için hâkim ve savcılara baskı yaptığı iddia edilen Burhan Kuzu’yu bir kez daha köşesine taşıdı.
Altaylı, '8 Mart dövülen kadınlar günü' başlıklı yazısında son bir haftada yapılan gazeteci tutuklamalarını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
''Her ahval ve şeraitte hükümeti destekleyen medya, gazetecilerin tutuklanması ile ilgili “Açık bir suç işlediler. Tabii ki tutuklanacaklar” diye bağırıyor.
Fatih Altaylı, bugünkü yazısında Burhan Kuzu’ya yönelik ''Görevini kötüye kullanan bu vatandaşımızın soruşturması hakkında niye şu ana kadar somut bir ilerleme yok?'' ifadesini kullandı.
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, tahliyesinin ardından kayıplara karışan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti için hâkim ve savcılara baskı yaptığı iddia edilen Burhan Kuzu’yu bir kez daha köşesine taşıdı.
Altaylı, '8 Mart dövülen kadınlar günü' başlıklı yazısında son bir haftada yapılan gazeteci tutuklamalarını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
''Her ahval ve şeraitte hükümeti destekleyen medya, gazetecilerin tutuklanması ile ilgili “Açık bir suç işlediler. Tabii ki tutuklanacaklar” diye bağırıyor.
Akademi Dergisi
‘Tahliye kararı veren hakim odama geldi’ Aynı gün C.Ö.’yü kendi odasına geldiğini anlatan Ö. G. şöyle devam etti: “C. Bey odama geldi. Bu konu üzerine sohbet etmeye başladık. Bana Zindaşti’den bahsetti. Emniyet içerisinde bir kesimin onu haber elemanı olarak…
Tutuksuz yargılanabilirler
"Ben ise çok bir suç işlediği sabit bir başkasına Adalet’in kılıcının niye dokunmadığını ya da en azından teraziye niye oturtulmadığını merak ediyorum. O kişinin adı Burhan Kuzu.
Görevini kötüye kullanarak bir uyuşturucu kaçakçısının ve cinayete azmettirme zanlısının serbest bırakılmasını sağladığı, yargıya baskı yaptığı, yargıyı etkilediği yargı mensuplarının verdiği ifadelerle sabit olan bu vatandaşımızın soruşturması hakkında niye şu ana kadar somut bir ilerleme yok? Burhan Kuzu yargılansın diyorum. Tutuklu yargılansın demiyorum!''
MİT çalışanı
Fatih Altaylı
"Ben ise çok bir suç işlediği sabit bir başkasına Adalet’in kılıcının niye dokunmadığını ya da en azından teraziye niye oturtulmadığını merak ediyorum. O kişinin adı Burhan Kuzu.
Görevini kötüye kullanarak bir uyuşturucu kaçakçısının ve cinayete azmettirme zanlısının serbest bırakılmasını sağladığı, yargıya baskı yaptığı, yargıyı etkilediği yargı mensuplarının verdiği ifadelerle sabit olan bu vatandaşımızın soruşturması hakkında niye şu ana kadar somut bir ilerleme yok? Burhan Kuzu yargılansın diyorum. Tutuklu yargılansın demiyorum!''
MİT çalışanı
Fatih Altaylı
Avustralya, gerçek sahibi CIA olan Facebook'a 529 milyar dolarlık dava açtı
2018 yılında patlak veren Cambridge Analytica skandalı, Facebook’un başına dert olmaya devam ediyor. Avustralya, veri hırsızlığı skandalı sebebiyle Facebook’a karşı cezası 529 milyar dolarlık bir dava açtı.
Avustralya’daki Kişisel Bilgilerin Korunması Kanunu’na göre ihlal için kişi başına ceza 1,7 milyon dolara kadar ulaşabiliyor. Uzmanlar, Cambridge Analytica tarafından kullanılan 86 milyon profil arasında 311.074 Avustralyalı Facebook kullanıcısı olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla Facebook’un ödeyeceği ceza 529 milyar dolara ulaşıyor.
2018 yılında patlak veren Cambridge Analytica skandalı, Facebook’un başına dert olmaya devam ediyor. Avustralya, veri hırsızlığı skandalı sebebiyle Facebook’a karşı cezası 529 milyar dolarlık bir dava açtı.
Avustralya’daki Kişisel Bilgilerin Korunması Kanunu’na göre ihlal için kişi başına ceza 1,7 milyon dolara kadar ulaşabiliyor. Uzmanlar, Cambridge Analytica tarafından kullanılan 86 milyon profil arasında 311.074 Avustralyalı Facebook kullanıcısı olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla Facebook’un ödeyeceği ceza 529 milyar dolara ulaşıyor.
Akademi Dergisi
Koronavirüs, organ kaçakçılığı için mi üretildi? Üç aydır Çin'i etkisi altına alan ve laboratuvarda üretildiğine dair ABD, Hint ve bazı Çin'li bilim adamlarının somut iddiaları olan koronavirüs hakkında ciddi şüphe ve kaygılarımız var; 1) Laboratuvar'da…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, salgın sonrası ilk kez koronavirüsün merkez üssü Vuhan'da.
Cinping, Tüm dünyaya Çin'in koronavirüs'ü yenmeye başladığının mesajını veriyor.
Cinping, Tüm dünyaya Çin'in koronavirüs'ü yenmeye başladığının mesajını veriyor.
Koronavirüs Avrupa Merkez Bankası'na sıçradı
Avrupa Merkez Bankası'nda (ECB) ilk yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakası tespit edildi.
Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) yapılan yazılı açıklamada, bir personelde Covid-19 tespit edildiği, hastanın uygun olan tıbbi bakımı almaya başladığı belirtildi.
Açıklamada, söz konusu kişiyle diğer 100 ECB çalışanının yakın mesafede çalıştığı, önlem olarak bu çalışanların da geçici olarak evden çalıştırılacağı bildirildi.
ECB'nin daha önce virüsün yayılmasına karşı iş seyahatlerini kısıtlama, evden çalışma seçeneklerini artırma, konferans ve toplantıları iptal etme veya başka bir tarihe erteleme gibi önlemler aldığı da hatırlatıldı.
Avrupa Merkez Bankası'nda (ECB) ilk yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakası tespit edildi.
Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) yapılan yazılı açıklamada, bir personelde Covid-19 tespit edildiği, hastanın uygun olan tıbbi bakımı almaya başladığı belirtildi.
Açıklamada, söz konusu kişiyle diğer 100 ECB çalışanının yakın mesafede çalıştığı, önlem olarak bu çalışanların da geçici olarak evden çalıştırılacağı bildirildi.
ECB'nin daha önce virüsün yayılmasına karşı iş seyahatlerini kısıtlama, evden çalışma seçeneklerini artırma, konferans ve toplantıları iptal etme veya başka bir tarihe erteleme gibi önlemler aldığı da hatırlatıldı.
İran'da 13 sağlık çalışanı koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti
İran'da yeni tip koronavirüsün ortaya çıkmasından bu yana 9 doktor ve 4 hemşire salgında yaşamını yitirdi.
İran medyasına göre, Kovid-19 vakalarının en çok görüldüğü Gilan'da 3, Mazenderan'da 2, Reşt, Astara, Bender Abbas ve İsfahan'da birer doktor hayatını kaybederken, Reşt'te 2, Tahran ve Lahican'da birer hemşire koronavirüsten yaşamını yitirdi.
Öte yandan virüse yakalanan üst düzey yetkililerden ölüm haberleri gelmeye devam ediyor.
Eski Devrim Muhafızları komutanlarından Ferzad Tazari ile Ulusal Birlik ve İşbirliği Partisi Genel Sekreteri Muhammed Rıza Rahçemeni'nin de koronavirüs nedeniyle hayatlarını kaybettikleri açıklandı.
İran'da yeni tip koronavirüsün ortaya çıkmasından bu yana 9 doktor ve 4 hemşire salgında yaşamını yitirdi.
İran medyasına göre, Kovid-19 vakalarının en çok görüldüğü Gilan'da 3, Mazenderan'da 2, Reşt, Astara, Bender Abbas ve İsfahan'da birer doktor hayatını kaybederken, Reşt'te 2, Tahran ve Lahican'da birer hemşire koronavirüsten yaşamını yitirdi.
Öte yandan virüse yakalanan üst düzey yetkililerden ölüm haberleri gelmeye devam ediyor.
Eski Devrim Muhafızları komutanlarından Ferzad Tazari ile Ulusal Birlik ve İşbirliği Partisi Genel Sekreteri Muhammed Rıza Rahçemeni'nin de koronavirüs nedeniyle hayatlarını kaybettikleri açıklandı.
Dünyanın en zenginleri 1 günde 238.5 milyar dolar kaybetti
Dünyanın en zengin 500 insanının toplam serveti sadece 1 günde 238.5 milyar dolar düştü. Dünyanın en zengin insanı Jeff Bezos bir günde 5.6 milyar dolar kaybetti. Bezos’un serveti böylece 112 milyar dolara geriledi.
Dün küresel piyasalar için tarihin en çalkantılı günlerinden birisi yaşandı. Rusya ile Suudia Arabistan arasında patlak veren anlaşmazlık dolayısıyla petrol fiyatlarında yüzde 30’a varan bir kayıp yaşandı. Petrol fiyatlarının çakılması koronavirüs belirsizliğiyle birleşince dünya borsalarında sert kayıplar yaşandı.
Avrupa’da kayıplar yüzde 6 ila 12 arasında değişirken ABD borsalarındaki düşüşler de yüzde 7’yi aştı. Bu düşüşler sonucu dünyanın en zengin 500 insanının serveti toplam 238.5 milyar dolar eridi.
Dünyanın en zengin 500 insanının toplam serveti sadece 1 günde 238.5 milyar dolar düştü. Dünyanın en zengin insanı Jeff Bezos bir günde 5.6 milyar dolar kaybetti. Bezos’un serveti böylece 112 milyar dolara geriledi.
Dün küresel piyasalar için tarihin en çalkantılı günlerinden birisi yaşandı. Rusya ile Suudia Arabistan arasında patlak veren anlaşmazlık dolayısıyla petrol fiyatlarında yüzde 30’a varan bir kayıp yaşandı. Petrol fiyatlarının çakılması koronavirüs belirsizliğiyle birleşince dünya borsalarında sert kayıplar yaşandı.
Avrupa’da kayıplar yüzde 6 ila 12 arasında değişirken ABD borsalarındaki düşüşler de yüzde 7’yi aştı. Bu düşüşler sonucu dünyanın en zengin 500 insanının serveti toplam 238.5 milyar dolar eridi.
İtalya’nın tamamı karantina altında
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, yeni tip korona virüse (Covid-19) karşı aldıkları önlemleri bütün ülke genelinde uygulayacaklarını ve ülkede serbest dolaşımı zorunlu haller dışında sınırlandırdıklarını belirterek, “Bütün ülkeyi kırmızı bölge ilan ediyoruz” dedi.
Covid-19 bulaşanların sayısının 9 bin 172, ölü sayısının ise 463’ü bulduğu İtalya’da Başbakan Conte, başbakanlık sarayı Chigi’de düzenlediği basın toplantısıyla, Bakanlar Kurulu olarak aldıkları ve bu akşamki kararnameyle bütün ülkede yürürlüğe girecek olağanüstü kararları duyurdu.
Başbakan Conte, virüsün bulaştığı kişi sayısına dikkati çekerek, “Rakamlar, bize ölen ve yoğun bakımdaki kişi sayısının ne yazık ki önemli şekilde arttığını söylüyor. Artık zaman kalmadı. Hepimiz, İtalya’nın iyiliği için bir şeylerden vazgeçmeliyiz. Önemli sayıda kişiye bulaştığı için alışkanlıklarımızı değiştirmek durumundayız. Artık tek bir kırmızı bölge yok, tek bir İtalya, korumalı bir İtalya var. Bütün ülke kırmızı bölge.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, yeni tip korona virüse (Covid-19) karşı aldıkları önlemleri bütün ülke genelinde uygulayacaklarını ve ülkede serbest dolaşımı zorunlu haller dışında sınırlandırdıklarını belirterek, “Bütün ülkeyi kırmızı bölge ilan ediyoruz” dedi.
Covid-19 bulaşanların sayısının 9 bin 172, ölü sayısının ise 463’ü bulduğu İtalya’da Başbakan Conte, başbakanlık sarayı Chigi’de düzenlediği basın toplantısıyla, Bakanlar Kurulu olarak aldıkları ve bu akşamki kararnameyle bütün ülkede yürürlüğe girecek olağanüstü kararları duyurdu.
Başbakan Conte, virüsün bulaştığı kişi sayısına dikkati çekerek, “Rakamlar, bize ölen ve yoğun bakımdaki kişi sayısının ne yazık ki önemli şekilde arttığını söylüyor. Artık zaman kalmadı. Hepimiz, İtalya’nın iyiliği için bir şeylerden vazgeçmeliyiz. Önemli sayıda kişiye bulaştığı için alışkanlıklarımızı değiştirmek durumundayız. Artık tek bir kırmızı bölge yok, tek bir İtalya, korumalı bir İtalya var. Bütün ülke kırmızı bölge.
Moğolistan'da aktif olarak koronavirüs enfeksiyonunun dışarıdan yayılmasıyla savaşmaya başladı.
Sınırda bir Rus treni gözaltına alındı. Yolcular sınırdaki bir odaya kilitlenerek karantinaya alındı.
Sınırda bir Rus treni gözaltına alındı. Yolcular sınırdaki bir odaya kilitlenerek karantinaya alındı.
Çek Politikacı: Erdoğan Rejimi Suriye’de Öldürme Eylemleri Uygulayarak Teröristleri Destekliyor
Çek Cumhuriyeti Parlamento Başkan Yardımcısı ve Direk Demokrasi ve Özgülük Partisi Genel Başkanı Tumio Okamura; Türk rejiminin Suriye’de öldürmeye devam ederek terör gruplarını desteklemeye devam ettiğini söyledi.
Bugün Facebook’ta yayınladığı bir açıklamada Okamura; Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz Perşembe günü İdlib’deki düşmanlıkları mevcut durumda durdurmak için yaptığı anlaşmanın, Türk rejimi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’in yenilgisinin temsil ettiğini ve Suriye topraklarında gayrimeşru bir şekilde var olan güçlerini geri çekmek zorunda olduğunu belirtti.
Okamura, Türk-Yunan sınırında neler olduğu ili ilgili bazı Türk yetkililerinin, insan haklarına uyulması gereği hakkındaki konuşmalarını “inanılmaz bir küstahlık ve korkunç kibirlilik” olarak nitelendirerek, Türk rejiminin Suriye’de toprak işgal eden taraf olduğunu, bir çok bölgesinde teröristleri destekleyip öldürme eylemleri uyguladığını ifade etti.
Çek ordusu eski genelkurmay başkanı General Yerjie Cheddevi de, Türkiye’nin göçmenler kartını kullanarak Avrupa’ya karşı hibrit savaş araçlarını kullandığını belirterek, şimdi Avrupa için daha büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguladı.
Çek Cumhuriyeti Parlamento Başkan Yardımcısı ve Direk Demokrasi ve Özgülük Partisi Genel Başkanı Tumio Okamura; Türk rejiminin Suriye’de öldürmeye devam ederek terör gruplarını desteklemeye devam ettiğini söyledi.
Bugün Facebook’ta yayınladığı bir açıklamada Okamura; Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz Perşembe günü İdlib’deki düşmanlıkları mevcut durumda durdurmak için yaptığı anlaşmanın, Türk rejimi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’in yenilgisinin temsil ettiğini ve Suriye topraklarında gayrimeşru bir şekilde var olan güçlerini geri çekmek zorunda olduğunu belirtti.
Okamura, Türk-Yunan sınırında neler olduğu ili ilgili bazı Türk yetkililerinin, insan haklarına uyulması gereği hakkındaki konuşmalarını “inanılmaz bir küstahlık ve korkunç kibirlilik” olarak nitelendirerek, Türk rejiminin Suriye’de toprak işgal eden taraf olduğunu, bir çok bölgesinde teröristleri destekleyip öldürme eylemleri uyguladığını ifade etti.
Çek ordusu eski genelkurmay başkanı General Yerjie Cheddevi de, Türkiye’nin göçmenler kartını kullanarak Avrupa’ya karşı hibrit savaş araçlarını kullandığını belirterek, şimdi Avrupa için daha büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguladı.
Akademi Dergisi
Rusya ve S400 meselesi
Erdoğan: ABD S-400 konusunda yumuşadı, 'Devreye almayacağınıza dair söz verin' noktasına geldiler
Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yaşanan S-400 gerginliğiyle ilgili olarak yeni açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "S-400 konusunda tabii onlar da epeyce yumuşadılar, 'S-400’leri devreye almayacağınıza dair bize söz verin' noktasına geldiler" ifadesini kullandı.
Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yaşanan S-400 gerginliğiyle ilgili olarak yeni açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "S-400 konusunda tabii onlar da epeyce yumuşadılar, 'S-400’leri devreye almayacağınıza dair bize söz verin' noktasına geldiler" ifadesini kullandı.
ÖSO İLE SENİN NE İŞİN VAR”
Partisinin grup toplantısında konuşan CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi;
“Biz, Orta Doğu’da barış istiyorduk. Komşumuzda yangın istemiyorduk. Biz hiçbir Mehmetçiğimizin burnu kanamasın istiyorduk, biz bütün Suriye’nin Mehmetçiğimizin tırnağına dahi değmeyeceğini söylüyorduk ama saray iktidarı buna önem vermedi. 4 Şubat 2020’de 5 öneride bulundum. Çözmek konusunda öneri getirdik size ama arkadaşlar bunu da dinlemediler. Ama büyük laf etmeye devam ettiler. 12 Şubat’ta. ‘Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.’ 34 askerimiz şehit oldu. Sanki bir ölü toprağı serpilmiş gibi bütün Türkiye edin bir sessizliğe gömüldü. 36 saat televizyonların önüne çıkmadılar. Büyük lokma ye büyük laf etme diyoruz, altında kaldılar. Üç gün sonra çıktılar televizyonlara, fıkralar anlatı. Sanki bu ülkede 34 şehidimiz yokmuş gibi. Eleştirdim, hakkım vardı. O şehitlerin ve onların ailelerinin bizde hakkı vardı. Daha toprağa vermeden bu kahkaha nedir? Dedim. En azından gülümseme kardeşim. En azından şehide, o şehidin annesine saygı duy kardeşim! “Omuzlarının üzerinde o başları kalmayacak” diyor. Bir taraftan da acaba biz nasıl toplanırız çözebiliriz diye. O doğru toplansınlar. Ama bu lafı ediyorsan senin toplanmaya gereğin yok. Arkasından dörtlü toplantı olacaktı bu gerçekleşmedi. Putin ben gelmeyeceğim dedi, bu gitti.
“ORTADA ATEŞKES YOK”
Gitti oraya Sayın Erdoğan, sonra Putin ile Erdoğan televizyonların önüne çıktılar. İlk konuşmayı Sayın Putin yaptı; görüşmemize başlarken Suriye’de hayatını yitiren askerler için taziyelerimi iletmek istiyorum. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi hiç kimse Suriye askeri de dahil olmak üzere orada Türk askerlerinin olduğunu bilmiyordu. Dakika bir gol bir. ‘Bir dakika demeliydi, biz size koordinatları bildirdik, siz vurdunuz sizden gereğini yapmanızı istiyoruz’ demeliydi. Hiç ses yok. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi diyor. Ben sana dedim ki, ‘O alanda askerlerin vurulduğu yerde biz sizin askerlerinizin olduğunu bilmiyorduk’ diyor. Erdoğan bu telefon görüşülmesinde Putin’e ne söyledi, ben merak ediyorum. ‘Kabulünüz nedeniyle teşekkür ederim diye’ başlıyor. Yöneticiye bakın Allah aşkına ya, nasıl üzülmezsiniz. Sonunda bir anlaşmayı imzaladılar. Sonuçları ne? Birinci sonucu şu; ortada bir ateşkes yok arkadaşlar.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi;
“Biz, Orta Doğu’da barış istiyorduk. Komşumuzda yangın istemiyorduk. Biz hiçbir Mehmetçiğimizin burnu kanamasın istiyorduk, biz bütün Suriye’nin Mehmetçiğimizin tırnağına dahi değmeyeceğini söylüyorduk ama saray iktidarı buna önem vermedi. 4 Şubat 2020’de 5 öneride bulundum. Çözmek konusunda öneri getirdik size ama arkadaşlar bunu da dinlemediler. Ama büyük laf etmeye devam ettiler. 12 Şubat’ta. ‘Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.’ 34 askerimiz şehit oldu. Sanki bir ölü toprağı serpilmiş gibi bütün Türkiye edin bir sessizliğe gömüldü. 36 saat televizyonların önüne çıkmadılar. Büyük lokma ye büyük laf etme diyoruz, altında kaldılar. Üç gün sonra çıktılar televizyonlara, fıkralar anlatı. Sanki bu ülkede 34 şehidimiz yokmuş gibi. Eleştirdim, hakkım vardı. O şehitlerin ve onların ailelerinin bizde hakkı vardı. Daha toprağa vermeden bu kahkaha nedir? Dedim. En azından gülümseme kardeşim. En azından şehide, o şehidin annesine saygı duy kardeşim! “Omuzlarının üzerinde o başları kalmayacak” diyor. Bir taraftan da acaba biz nasıl toplanırız çözebiliriz diye. O doğru toplansınlar. Ama bu lafı ediyorsan senin toplanmaya gereğin yok. Arkasından dörtlü toplantı olacaktı bu gerçekleşmedi. Putin ben gelmeyeceğim dedi, bu gitti.
“ORTADA ATEŞKES YOK”
Gitti oraya Sayın Erdoğan, sonra Putin ile Erdoğan televizyonların önüne çıktılar. İlk konuşmayı Sayın Putin yaptı; görüşmemize başlarken Suriye’de hayatını yitiren askerler için taziyelerimi iletmek istiyorum. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi hiç kimse Suriye askeri de dahil olmak üzere orada Türk askerlerinin olduğunu bilmiyordu. Dakika bir gol bir. ‘Bir dakika demeliydi, biz size koordinatları bildirdik, siz vurdunuz sizden gereğini yapmanızı istiyoruz’ demeliydi. Hiç ses yok. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi diyor. Ben sana dedim ki, ‘O alanda askerlerin vurulduğu yerde biz sizin askerlerinizin olduğunu bilmiyorduk’ diyor. Erdoğan bu telefon görüşülmesinde Putin’e ne söyledi, ben merak ediyorum. ‘Kabulünüz nedeniyle teşekkür ederim diye’ başlıyor. Yöneticiye bakın Allah aşkına ya, nasıl üzülmezsiniz. Sonunda bir anlaşmayı imzaladılar. Sonuçları ne? Birinci sonucu şu; ortada bir ateşkes yok arkadaşlar.