Forwarded from Akademi Dergisi
Çok değerlendirmeler var da kısa kıza yazıp geçeyim:
- Suriye'deki dengeler değişmeyecek.
- BOP ve Ankebut Ağı karşıtı cephe hiç güç kaybetmedi, aksine dingileşti, güçlendi
- İttifaktan attığımız Çin ve İran, karşı cepheye geçemez. Bir başlarına da bir halt edemezler.
- Çin ve İran'ın, ittifakımıza üye devletlerin aleyhine dönmesi, kale alınır zararlara sebep olmaz.
- Çin ve İran'ı zalim, kibirli, sömürgeci, kaypak, güvenilmez gören ve dürüst bulmayan devletler, ittifakımıza dahil olma sürecini hızlandıracaklar.
- Esad sahipsiz kalmadı. Hala Esad'ı ve Suriye'yi güçlü bir ittifak koruyor, kolluyor. Esad da gelişmelerden rahatsız değil, aksine memnun. Suriye'de zaten kesin bir zafer kazanılmış durumda. Bu kadar yaralı bir Ankebut Ağı'nın orada tekrar büyük hamleler yapması, en azından kısa süre içinde mümkün görünmüyor.
- Suriye'deki dengeler değişmeyecek.
- BOP ve Ankebut Ağı karşıtı cephe hiç güç kaybetmedi, aksine dingileşti, güçlendi
- İttifaktan attığımız Çin ve İran, karşı cepheye geçemez. Bir başlarına da bir halt edemezler.
- Çin ve İran'ın, ittifakımıza üye devletlerin aleyhine dönmesi, kale alınır zararlara sebep olmaz.
- Çin ve İran'ı zalim, kibirli, sömürgeci, kaypak, güvenilmez gören ve dürüst bulmayan devletler, ittifakımıza dahil olma sürecini hızlandıracaklar.
- Esad sahipsiz kalmadı. Hala Esad'ı ve Suriye'yi güçlü bir ittifak koruyor, kolluyor. Esad da gelişmelerden rahatsız değil, aksine memnun. Suriye'de zaten kesin bir zafer kazanılmış durumda. Bu kadar yaralı bir Ankebut Ağı'nın orada tekrar büyük hamleler yapması, en azından kısa süre içinde mümkün görünmüyor.
Forwarded from Akademi Dergisi
BM: Golan, Suriye'ye ait topraktır
BM Genel Kurulu'nda dün onaylanan kararnamede Siyonist rejimin Suriye'nin Golan Tepeleri üzerinde işgalini pekiştirmeye yönelik girişimlerinin uluslararası kurallar ve Cenevre Sözleşmesi'nin açık ihlali sayıldığı ifade edilerek, kınandı.
"Suriye'nin işgal edilmiş Golanı" başlığıyla Genel Kurul'da oylanan kararname taslağı 20 çekimsere karşı 157 evet oyu ile kabul edildi. Sadece ABD ve Siyonist rejim, taslağa karşı çıktı.
BM Genel Kurulu bir kez daha işgalci taraf olarak Siyonist rejimden, işgal altındaki Golan ile ilgili kararnamelere uymasını ve bölgenin nüfus dokusunu değiştirme ve bölge sakinlerine yasak koyma ve de yerleşim faaliyetlerinde bulunma gibi çabalarına son vermesini istedi.
İşgal rejimi 1967 yılında Golan Tepeleri'nin bir kısmını işgal etti ve sir süre sonra diğer işgal bölgelerine ilave etti. Ancak uluslararası camia hiçbir zaman bu işgali tanımadı.
BM Genel Kurulu'nda dün onaylanan kararnamede Siyonist rejimin Suriye'nin Golan Tepeleri üzerinde işgalini pekiştirmeye yönelik girişimlerinin uluslararası kurallar ve Cenevre Sözleşmesi'nin açık ihlali sayıldığı ifade edilerek, kınandı.
"Suriye'nin işgal edilmiş Golanı" başlığıyla Genel Kurul'da oylanan kararname taslağı 20 çekimsere karşı 157 evet oyu ile kabul edildi. Sadece ABD ve Siyonist rejim, taslağa karşı çıktı.
BM Genel Kurulu bir kez daha işgalci taraf olarak Siyonist rejimden, işgal altındaki Golan ile ilgili kararnamelere uymasını ve bölgenin nüfus dokusunu değiştirme ve bölge sakinlerine yasak koyma ve de yerleşim faaliyetlerinde bulunma gibi çabalarına son vermesini istedi.
İşgal rejimi 1967 yılında Golan Tepeleri'nin bir kısmını işgal etti ve sir süre sonra diğer işgal bölgelerine ilave etti. Ancak uluslararası camia hiçbir zaman bu işgali tanımadı.
Forwarded from Akademi Dergisi
“Golan bizimdir..bizim kalacak” sloganı altında bisiklet maratonuna katılanlar Homs’a ulaştı
Suriye Bisiklet Birliği Özel Olimpiyat Kurumu ile ve Yerel Özel Olimpyatların 4. Dönem çerçevesinde düzenlediği “Golan bizimdir..bizim kalacak” sloganı altında Bisiklet Maratonuna katılan bisikletçiler zafer alevi taşıyarak terörden kurtarılan Han Şeyhun’dan Homs’a ulaştı.
Bisiklet Maratonu Homs Hama kırsalının kuzeyinde bulunan ve terörden son dönemde kurtarılan Han Şeyhun’dan Kuntaytra Kentine kadar ulaşmak üzere planlanmıştır.
Özel Olimpiyatların 4. Dönem, Han Şeyhun’dan Kunaytra’ya kadar sürecek Bisiklet Maratonu ile başlamış olup, bu ayın 23’de Kunaytra’da Atletizm, halter, boks, jimnastik ve badminton yarışmalarıyla faaliyetlerine başlıyor.
(Fotoğraf; Golan'lı Türkmen kadınlar)
Suriye Bisiklet Birliği Özel Olimpiyat Kurumu ile ve Yerel Özel Olimpyatların 4. Dönem çerçevesinde düzenlediği “Golan bizimdir..bizim kalacak” sloganı altında Bisiklet Maratonuna katılan bisikletçiler zafer alevi taşıyarak terörden kurtarılan Han Şeyhun’dan Homs’a ulaştı.
Bisiklet Maratonu Homs Hama kırsalının kuzeyinde bulunan ve terörden son dönemde kurtarılan Han Şeyhun’dan Kuntaytra Kentine kadar ulaşmak üzere planlanmıştır.
Özel Olimpiyatların 4. Dönem, Han Şeyhun’dan Kunaytra’ya kadar sürecek Bisiklet Maratonu ile başlamış olup, bu ayın 23’de Kunaytra’da Atletizm, halter, boks, jimnastik ve badminton yarışmalarıyla faaliyetlerine başlıyor.
(Fotoğraf; Golan'lı Türkmen kadınlar)
Forwarded from Akademi Dergisi
"Tam zamanı"
Japonya, yaklaşık bir senedir içten içten bir mücadele veriyor, Ankebut Ağı'nın, ABD'nin nüfuzundan çıkmaya çabalıyor. Aslında Japonya bu mücadeleyi onlarca yıldır veriyor ama son bir senedir şartların çok değiştiğini düşünüyorlar. Hususiyle bizim Ankebut Operasyonumuzdan sonra çok memnun oldular, sevindiler ve güçlerinin arttığını, karşı cephenin çok yara aldığını düşündüler.
Rusya ile müttefik olduğumuzu açıklamamıza sevindiler. Ankebut Ağı'nın nüfuzundaki bazı devletlerde nelere sebep olduğumuzu gördükçe ve özellikle son birkaç haftadır Ankebut Ağı'nın karşımızda ne hale düştüğünü gördükçe, onları Golan Tepeleri meselesinde de ne hale düşürdüğümüzü gördükçe "Tam zamanı" dediler ve kesin kararı verdiler, açıkça hamle yapıyorlar.
2011 yılındaki büyük deprem ve sonrasında yaşanan Tsunami'den sonra Japonya'da ABD karşıtlığı içten içten çok daha güçlendi, büyüdü. Çünkü Japonlar, Japonya'da daha önce yaşanmış çok sayıda büyük depremler ve diğer afetler gibi, 2011'deki büyük depreme de ABD'nin HAARP sistemi ile sebep olduğunu kesinlik derecesinde biliyorlar. Kısa bir süre önce Japon yetkilileri ABD'ye "Siz zaten bizi HAARP teknolojisi ile defalarca vurdunuz" dediler ve tavır koydular.
Japon hükumeti, Golan Tepeleri ve İran'ın Devrim Muhafızları meseleleri vesilesi ile ABD'ne ve Ankebut Ağı'na karşı böyle bir çıkış sergileyerek bizlere ve müttefiklerimize samimiyetlerini ve ciddiyetlerini gözler önüne seren açık bir mesaj vermek istedi ve verdi.
Yıllardır paylaşımlarımı dikkatle takip eden Japon siyasetçileri ve hususiyle de Başbakan Shinzo Abe, gerçekten de güzel dostluklar ve itifaklar kurulabilecek kişiler. Japon hükumetinin bu kararı alması, dünya tarihinin akışında çok kritik kırılma noktalarının yaşandığı şu zamanda, dünya insanlığının çok faydasına oldu. Biz Japonya ile gerçek bir dost ve müttefik olmak kararlılığındayız. Müttefiklerimiz de en kısa süre içinde Japonya'ya aynı samimiyetle karşılık vereceklerdir.
Japonya, yaklaşık bir senedir içten içten bir mücadele veriyor, Ankebut Ağı'nın, ABD'nin nüfuzundan çıkmaya çabalıyor. Aslında Japonya bu mücadeleyi onlarca yıldır veriyor ama son bir senedir şartların çok değiştiğini düşünüyorlar. Hususiyle bizim Ankebut Operasyonumuzdan sonra çok memnun oldular, sevindiler ve güçlerinin arttığını, karşı cephenin çok yara aldığını düşündüler.
Rusya ile müttefik olduğumuzu açıklamamıza sevindiler. Ankebut Ağı'nın nüfuzundaki bazı devletlerde nelere sebep olduğumuzu gördükçe ve özellikle son birkaç haftadır Ankebut Ağı'nın karşımızda ne hale düştüğünü gördükçe, onları Golan Tepeleri meselesinde de ne hale düşürdüğümüzü gördükçe "Tam zamanı" dediler ve kesin kararı verdiler, açıkça hamle yapıyorlar.
2011 yılındaki büyük deprem ve sonrasında yaşanan Tsunami'den sonra Japonya'da ABD karşıtlığı içten içten çok daha güçlendi, büyüdü. Çünkü Japonlar, Japonya'da daha önce yaşanmış çok sayıda büyük depremler ve diğer afetler gibi, 2011'deki büyük depreme de ABD'nin HAARP sistemi ile sebep olduğunu kesinlik derecesinde biliyorlar. Kısa bir süre önce Japon yetkilileri ABD'ye "Siz zaten bizi HAARP teknolojisi ile defalarca vurdunuz" dediler ve tavır koydular.
Japon hükumeti, Golan Tepeleri ve İran'ın Devrim Muhafızları meseleleri vesilesi ile ABD'ne ve Ankebut Ağı'na karşı böyle bir çıkış sergileyerek bizlere ve müttefiklerimize samimiyetlerini ve ciddiyetlerini gözler önüne seren açık bir mesaj vermek istedi ve verdi.
Yıllardır paylaşımlarımı dikkatle takip eden Japon siyasetçileri ve hususiyle de Başbakan Shinzo Abe, gerçekten de güzel dostluklar ve itifaklar kurulabilecek kişiler. Japon hükumetinin bu kararı alması, dünya tarihinin akışında çok kritik kırılma noktalarının yaşandığı şu zamanda, dünya insanlığının çok faydasına oldu. Biz Japonya ile gerçek bir dost ve müttefik olmak kararlılığındayız. Müttefiklerimiz de en kısa süre içinde Japonya'ya aynı samimiyetle karşılık vereceklerdir.
Forwarded from Akademi Dergisi
Japonya danışıklı dövüşmüyor, gerçekten ABD'nin karşısında durmaya karar verdiler.
Dostlarımızdan ve düşmanlarımızdan olan hiç kimse Japonya'dan böyle bir hamle beklemiyordu ama biz bekliyorduk, şaşırmadık. Çok sayıda başka önemli devletin siyasetinde de benzeri kırılma noktaları bekliyoruz. Varlıkta kalmak isteyen hiçbir devlet ABD/İsrail safında yer alamaz. 26 Mart'ta Golan Tepeleri krizinin arka planını genişçe anlatmıştık. ABD ve İsrail'in ve bütünüyle Ankebut Ağı'nın ne kadar güçsüz/çaresiz olduğunu izah etmiştik. O gece son olarak yaptığımız bir paylaşımda şöyle söylemiştik:
"Yarın sabahtan itibaren pek çok devletin hükumetleri, ABD'nin blöflerini, arkası boş tehditlerini takmayacak. Kale almayacak. ABD'ye karşı tavırlarında ciddi kırılmalar yaşanacak/görülecek. ABD'nin, başarısızlıklarını, çılgınlıklarını tam tersine gösteren numaralarına aldanılmayacak. ABD'siz ve İsrail'siz bir dünyaya çok az bir zaman kaldı. Bunların yok olması ile birlikte dünya üzerindeki terör örgütleri, harpler, iç harpler, katliamlar, organ mafyaları, uyuşturucu mafyaları, türlü türlü kaçakçılık ağları hızla yok olacak."
Dostlarımızdan ve düşmanlarımızdan olan hiç kimse Japonya'dan böyle bir hamle beklemiyordu ama biz bekliyorduk, şaşırmadık. Çok sayıda başka önemli devletin siyasetinde de benzeri kırılma noktaları bekliyoruz. Varlıkta kalmak isteyen hiçbir devlet ABD/İsrail safında yer alamaz. 26 Mart'ta Golan Tepeleri krizinin arka planını genişçe anlatmıştık. ABD ve İsrail'in ve bütünüyle Ankebut Ağı'nın ne kadar güçsüz/çaresiz olduğunu izah etmiştik. O gece son olarak yaptığımız bir paylaşımda şöyle söylemiştik:
"Yarın sabahtan itibaren pek çok devletin hükumetleri, ABD'nin blöflerini, arkası boş tehditlerini takmayacak. Kale almayacak. ABD'ye karşı tavırlarında ciddi kırılmalar yaşanacak/görülecek. ABD'nin, başarısızlıklarını, çılgınlıklarını tam tersine gösteren numaralarına aldanılmayacak. ABD'siz ve İsrail'siz bir dünyaya çok az bir zaman kaldı. Bunların yok olması ile birlikte dünya üzerindeki terör örgütleri, harpler, iç harpler, katliamlar, organ mafyaları, uyuşturucu mafyaları, türlü türlü kaçakçılık ağları hızla yok olacak."
Forwarded from Akademi Dergisi
"Muhammed yalan söylemez"
Golan Tepelerine dair yaptığım paylaşımlardan sonra, aralarında Netanyahu'nun da bulunduğu İsrailli yöneticiler bir araya gelip değerlendirmeler yapmışlardı. Biraz dokunmuştum mevzuya ama devamı da var.
Uzun mevzu ama özetle şunları yazayım, duymuş olun:
"Ya batacağız ya çıkacağız" dediler.
Beni kastederek "Bu adam bizim sonumuz olacak bu gidişle." dediler ve eklediler:
"Kazanmış olduğumuz gücü, maddi imkanları, insanlar üzerinde sağlamış olduğumuz korkuları bir Rusya, iki bu adam yıkıyor." dediler.
Kaybedeceklerini biliyorlar. Kendi aralarında "Muhammed yalan söylemez" dediler ve Armagedon'un başına, sonuna dair yaptığım yorumları, Armagedonun sonunu haber veren hadislere temas etmemi ve bir de bu Yahudilerin arasına sızmış olan Ye'cüc ve Me'cüc'ü yani Yeşiller ile Grileri hadislerle anlatmamı içlerine sindiremediler.
"Yahudilerin topyekun hezimete uğrayacaklarına dair inancımız tam. Çünkü hadislerle haber verildi bu gerçek" dememe çok takıldılar. Bunları zaten yıllardır detaylı şekilde yazdığımı da biliyorlardı, takip ediyorlardı. Yıllardır yazdıklarımın gerçekleştiğini de gözleri ile gördüler. Baştan dediğim gibi BOP da çöktü, bitti ve dediğim gibi Suriye yenilmedi, mevzu 3. dünya savaşına da dönüşüyor. Şimdi bu işin sonuna dair yazdıklarımın gerçekleşeceğine yani topyekun yenileceklerine de iyice emin oldular. Ve şaşıracaksınız belki ama "Öyle ise aramızdan bir grup Yahudiyi seçip dünyada bir güvenli yer bulup oraya yerleştirmeliyiz ki soyumuz devam etsin" dediler.
Golan Tepelerine dair yaptığım paylaşımlardan sonra, aralarında Netanyahu'nun da bulunduğu İsrailli yöneticiler bir araya gelip değerlendirmeler yapmışlardı. Biraz dokunmuştum mevzuya ama devamı da var.
Uzun mevzu ama özetle şunları yazayım, duymuş olun:
"Ya batacağız ya çıkacağız" dediler.
Beni kastederek "Bu adam bizim sonumuz olacak bu gidişle." dediler ve eklediler:
"Kazanmış olduğumuz gücü, maddi imkanları, insanlar üzerinde sağlamış olduğumuz korkuları bir Rusya, iki bu adam yıkıyor." dediler.
Kaybedeceklerini biliyorlar. Kendi aralarında "Muhammed yalan söylemez" dediler ve Armagedon'un başına, sonuna dair yaptığım yorumları, Armagedonun sonunu haber veren hadislere temas etmemi ve bir de bu Yahudilerin arasına sızmış olan Ye'cüc ve Me'cüc'ü yani Yeşiller ile Grileri hadislerle anlatmamı içlerine sindiremediler.
"Yahudilerin topyekun hezimete uğrayacaklarına dair inancımız tam. Çünkü hadislerle haber verildi bu gerçek" dememe çok takıldılar. Bunları zaten yıllardır detaylı şekilde yazdığımı da biliyorlardı, takip ediyorlardı. Yıllardır yazdıklarımın gerçekleştiğini de gözleri ile gördüler. Baştan dediğim gibi BOP da çöktü, bitti ve dediğim gibi Suriye yenilmedi, mevzu 3. dünya savaşına da dönüşüyor. Şimdi bu işin sonuna dair yazdıklarımın gerçekleşeceğine yani topyekun yenileceklerine de iyice emin oldular. Ve şaşıracaksınız belki ama "Öyle ise aramızdan bir grup Yahudiyi seçip dünyada bir güvenli yer bulup oraya yerleştirmeliyiz ki soyumuz devam etsin" dediler.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Gâfil ne bilir neş’ve-i pür-şevk-i vegâyı
Meydân-ı celâdetteki envar-ı sefâyı
Merdân-ı gazâ aşk ile tekbirler alınca
Titretti yine, rû-yı zemin arş-ı semâyı.
Allah yoluna cenk edelim şân alalım şan
Kur’an’da zafer vaadediyor hazret’i Yezdan."
Meydân-ı celâdetteki envar-ı sefâyı
Merdân-ı gazâ aşk ile tekbirler alınca
Titretti yine, rû-yı zemin arş-ı semâyı.
Allah yoluna cenk edelim şân alalım şan
Kur’an’da zafer vaadediyor hazret’i Yezdan."
Forwarded from Akademi Dergisi
Gizli üs ve Taberiye Gölü
İsrail'in işgali altındaki Golan Tepelerinin altında İsrail'in gizli yeraltı üssü var. Bu üsde kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlar üzerine çalışmalar yaptılar/yapıyorlar. Netanyahu dahil İsrail yöneticilerinin haberdar olmadığı bir gerçek var ki Griler bu üsse de çoktan sızdılar. Üsdeki yüksek rütbelilerin birkaçı, dış beden giymiş gri uzaylı. Yani Griler, İsrail ordusundan yüksek rütbeli bazı subayların da yerine geçtiler.
Suriye toprağı olan Golan Tepeleri ile İsrail sınırı arasında bulunan Taberiye gölüne dair hadisler var. Ye'cüc ve Me'cüc isimli iki uzaylı ve gayr-i müslim insan türü dünyamıza gelip saldırınca Taberiye gölünü kurutacaklar.
Bir hadis-i şerifin alakalı kısmı şu şekilde:
"Bunlar (Ye'cüc ve Me'cüc) Adem evladıdır (Semada dolaşabilen cinlerden ya da meleklerden değillerdir. Onlar da bizler gibi insandır. Ama başka gezegenlerin başka Ademlerinin evlatlarıdır). Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar (Bizim dünyamıza ve dünya insanlarına düşmandırlar). Geldiklerinde Fırat ve Dicle’den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar (Ya kendileri ya geldikleri vasıtaları ya da hem kendileri hem de vasıtaları çok fazla suya muhtaçtır ya da o gölü kurutmalarının dünyayı işgal etmeleri sırasında kendilerine büyük faydası vardır). Beyt-i Makdise (Mescid-i Aksa) vardıklarında ise şöyle derler:
“Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim.”
Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış olarak geri dönerler. Bunun üzerine: “Semadakileri de öldürdük” derler."
Günümüzde Reptilian denilen yeşil derili uzaylı insan türü ile şu mevzu ettiğimiz Griler denilen uzaylı insan türü, çok tartışılan o Ye'cüc ile Me'cücler... 7-8 bin yıl önce Hz. Zülkarneyn devrinde de buradaydılar, şu anda da burada, dünyamızdalar ama dünya istilası yapmalarına maniler var. Önlerindeki en büyük manilerden biri ise Müslüman Merihliler yani Marslılar.
İsrail'in işgali altındaki Golan Tepelerinin altında İsrail'in gizli yeraltı üssü var. Bu üsde kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlar üzerine çalışmalar yaptılar/yapıyorlar. Netanyahu dahil İsrail yöneticilerinin haberdar olmadığı bir gerçek var ki Griler bu üsse de çoktan sızdılar. Üsdeki yüksek rütbelilerin birkaçı, dış beden giymiş gri uzaylı. Yani Griler, İsrail ordusundan yüksek rütbeli bazı subayların da yerine geçtiler.
Suriye toprağı olan Golan Tepeleri ile İsrail sınırı arasında bulunan Taberiye gölüne dair hadisler var. Ye'cüc ve Me'cüc isimli iki uzaylı ve gayr-i müslim insan türü dünyamıza gelip saldırınca Taberiye gölünü kurutacaklar.
Bir hadis-i şerifin alakalı kısmı şu şekilde:
"Bunlar (Ye'cüc ve Me'cüc) Adem evladıdır (Semada dolaşabilen cinlerden ya da meleklerden değillerdir. Onlar da bizler gibi insandır. Ama başka gezegenlerin başka Ademlerinin evlatlarıdır). Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar (Bizim dünyamıza ve dünya insanlarına düşmandırlar). Geldiklerinde Fırat ve Dicle’den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar (Ya kendileri ya geldikleri vasıtaları ya da hem kendileri hem de vasıtaları çok fazla suya muhtaçtır ya da o gölü kurutmalarının dünyayı işgal etmeleri sırasında kendilerine büyük faydası vardır). Beyt-i Makdise (Mescid-i Aksa) vardıklarında ise şöyle derler:
“Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim.”
Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış olarak geri dönerler. Bunun üzerine: “Semadakileri de öldürdük” derler."
Günümüzde Reptilian denilen yeşil derili uzaylı insan türü ile şu mevzu ettiğimiz Griler denilen uzaylı insan türü, çok tartışılan o Ye'cüc ile Me'cücler... 7-8 bin yıl önce Hz. Zülkarneyn devrinde de buradaydılar, şu anda da burada, dünyamızdalar ama dünya istilası yapmalarına maniler var. Önlerindeki en büyük manilerden biri ise Müslüman Merihliler yani Marslılar.
Forwarded from Akademi Dergisi
"Benim de o kadar yatarım yok. Çıktığımı da görecekler"
Audio
"Kafir devletler ayakta kalır zalim devletler asla ayakta kalamaz. Türkiye en fazla 2-3 ay içinde onların yıkıldığını görecek.Benim adım MFS ben buradan da çıkacağım,bu gözlerim onların asıldığını görecek, bunu böyle paylaş..."
#MehmetFahriSertkaya
#MehmetFahriSertkaya