Akademi Dergisi
Photo
Elektronik piyasasında coronavirüs etkisi: Ürünler zamlanıyor
Coronavirüs salgını, elektronik piyasasını da vurdu. Çin ile ithalatın durdurulmasının ardından elektronik cihazlarda 170 ile 200 TL arasında fiyat artışı yaşanıyor
Çin’den gelen birçok üründe üretim olmamasından dolayı elektronik ürünlerde de stok azalması yaşanıyor. Yeni ürün alamayan ithalatçı firmalar da ürün bulmakta zorluklar yaşadıklarından, maliyetlerini karşılamak için fiyatlarda artışa gidiyor. Bu artış da küçük esnafın aldığı ürünleri daha yüksek fiyattan almasına sebep oluyor.
Elektronik ürünlere yüzde 10 ila 20 arası zam geldiğini söyleyen esnaf, “Telefon ekranı toptancıda 170 liraydı, aradan 2 gün geçtikten sonra bu sefer 200 lira olduğunu söyledi. Başka bir esnaf da, “Yeni ürün gelmesi en iyi ihtimalle de 2 ayı bulacaktır, belki de 3-4 ay. Çin’deki durumu takip edip peyder pey zam yapmış olacağız” diye konuştu.
Coronavirüs salgını, elektronik piyasasını da vurdu. Çin ile ithalatın durdurulmasının ardından elektronik cihazlarda 170 ile 200 TL arasında fiyat artışı yaşanıyor
Çin’den gelen birçok üründe üretim olmamasından dolayı elektronik ürünlerde de stok azalması yaşanıyor. Yeni ürün alamayan ithalatçı firmalar da ürün bulmakta zorluklar yaşadıklarından, maliyetlerini karşılamak için fiyatlarda artışa gidiyor. Bu artış da küçük esnafın aldığı ürünleri daha yüksek fiyattan almasına sebep oluyor.
Elektronik ürünlere yüzde 10 ila 20 arası zam geldiğini söyleyen esnaf, “Telefon ekranı toptancıda 170 liraydı, aradan 2 gün geçtikten sonra bu sefer 200 lira olduğunu söyledi. Başka bir esnaf da, “Yeni ürün gelmesi en iyi ihtimalle de 2 ayı bulacaktır, belki de 3-4 ay. Çin’deki durumu takip edip peyder pey zam yapmış olacağız” diye konuştu.
Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Ya kolaylıkla, ya zorla çıkacaksınız"
Suriye'de, Suriye Ordusu askerleri ile ABD'li askerler arasında yaşanan diyalog;
ABD'li komutan: "Ruslar gibi barış getirmek için buradayız."
Suriye askeri: "ABD nereye giderse gitsin ölüm ve yıkım getiriyor, burada hoş karşılanmıyorsunuz. Ya kolaylıkla, ya zorla çıkacaksınız"
Suriye'de, Suriye Ordusu askerleri ile ABD'li askerler arasında yaşanan diyalog;
ABD'li komutan: "Ruslar gibi barış getirmek için buradayız."
Suriye askeri: "ABD nereye giderse gitsin ölüm ve yıkım getiriyor, burada hoş karşılanmıyorsunuz. Ya kolaylıkla, ya zorla çıkacaksınız"
Akademi Dergisi
İdlib'teki teröristler iyice köşeye sıkıştı Suriye ordusu Tel Rıf'at kırsalına ağır silahlar da dahil olmak üzere büyük takviye kuvvetleri gönderdi.
Suriye ordusu, Türkiye sınırındaki Bab el-Hava sınır kapısına ilerliyor
Dost ve kardeş Suriye ordusu, 2012 yılından bu yana terör gruplarının elinde bulunan Türkiye sınırındaki Bab el Hava sınır kapısına 10 kilometre mesafedeki mevzilerde kontrolü sağladı.
Dost ve kardeş Suriye ordusu, 2012 yılından bu yana terör gruplarının elinde bulunan Türkiye sınırındaki Bab el Hava sınır kapısına 10 kilometre mesafedeki mevzilerde kontrolü sağladı.
Akademi Dergisi
Photo
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
AKPKK anayasal suç işlemeye devam ediyor
AKPKK TC Anayasasına muhalefet ederek meşruiyetini kaybetmiştir.
AKPKK hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine Türk Halkının vergileriyle eklenmiş olan Zırhlı personel taşıyıcı ACV-15 savaş aracını İdlib'te bulunan terörist gruplara hibe etmiş. Suriye Ordusu aracı vurmuş ve Rus gazeteciler enkazı görüntülemişler.
AKPKK TC Anayasasına muhalefet ederek meşruiyetini kaybetmiştir.
AKPKK hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine Türk Halkının vergileriyle eklenmiş olan Zırhlı personel taşıyıcı ACV-15 savaş aracını İdlib'te bulunan terörist gruplara hibe etmiş. Suriye Ordusu aracı vurmuş ve Rus gazeteciler enkazı görüntülemişler.
Forwarded from Akademi Dergisi
Dünya böyle bir devir daha görmedi
Sadece Türkiye'nin Ege bölgesinde, sadece 2015 senesinde, denizden kurtarılan kaçak göçmen sayısı 80 bin...
Kurtarılmayanların ya da kurtarılamayanların sayısını bir düşünelim. Bir de kurtarılanların başlarına sonra ne geldiğini düşünelim. Bir de dünyanın çok sayıda bölgesinde Ankebut Ağı tarafından "kasten" sorunlu bölgeler oluşturulduğunu ve ne kadar çok insanın başına büyük felaketler, acı sonlar geldiğini düşünelim.
Güney Amerika'dan, güney Asya'ya, Afrika'dan Ortadoğu'ya kadar toplamda onlarca ülkede sürekli olarak ne büyük acılar yaşandığını, ne çok insanın "insan olduğunun, haklarının olduğunun şuuruna varamadan" acılar içinde yaşayıp acı şekilde öldüğünü düşünelim.
Fuhuş, uyuşturucu, alkollü içkiler, kumar, fiziki ve ruhi hastalıklar, şiddet, nefret, cehalet, zulüm, katliam, yıkık yuvalar, intihar, savaş, iç savaş ve terör örgütü dolu bir dünya burası...
Adem aleyhisselamın bile "Evlatlarım, dünyada çok dehşetli, çok tehlikeli, küfür, zulüm, acılar dolu bir devir yaşanacak. O devir Deccal devridir. O devirde şöyle şöyle akıl almaz hadiseler yaşanacak." dediği devirdeyiz. Sonra gelen 124 bin ya da 224 bin peygamberin tamamı ümmetlerine bu ikazı yaptı. Son olarak hazret-i Peygamberimiz (s.a.v.) de yaptı. Öyle ise, bu ümmete kadar o Deccal devri yaşanmadı.
Bu dünya, çok beter haller/devirler görmüştür ama bu günümüzdeki kadar şiddetli, yoğun ve yaygın olanını görmemiştir. Dünyada bir asırdan fazladır hiç gerçek İslam devleti yok ve dünya adeta bir cehenneme dönmüş halde...
Bu dünyada çocuk olmak ve kadın olmak ise çok daha zor... Hz. Mehdi ve evlatları, bu kadar ayarından çıkmış bu dünyayı yeniden İslam, ahlak, ilim, adalet, huzur ile dolduracak. Hiç kimse ümitsiz olmasın.
Mahşerde bütün insanlık toplamda 120 saf olarak dizilecek. 80 safı ümmet-i Muhammed'den olacak. Bütün bu insanlığın önünde bir istisna saf olacak. Bunlar pürnur surette, ihtişamlı bir surette insanlığın önünden yürüyüp geçecekler. Görenler onları peygamberler zümresi zan edecek. Bu kişilerin, işte böyle küfür, cehalet ve zulüm ile dolu dünyayı... İman, ahlak, ilim ve medeniyet ile dolduracak ahir zaman Müslümanları olduğu, hz. Mehdi'nin evlatları olduğu, hadis-i şeriflerde çok açık surette ifade edilmiş.
Sadece Türkiye'nin Ege bölgesinde, sadece 2015 senesinde, denizden kurtarılan kaçak göçmen sayısı 80 bin...
Kurtarılmayanların ya da kurtarılamayanların sayısını bir düşünelim. Bir de kurtarılanların başlarına sonra ne geldiğini düşünelim. Bir de dünyanın çok sayıda bölgesinde Ankebut Ağı tarafından "kasten" sorunlu bölgeler oluşturulduğunu ve ne kadar çok insanın başına büyük felaketler, acı sonlar geldiğini düşünelim.
Güney Amerika'dan, güney Asya'ya, Afrika'dan Ortadoğu'ya kadar toplamda onlarca ülkede sürekli olarak ne büyük acılar yaşandığını, ne çok insanın "insan olduğunun, haklarının olduğunun şuuruna varamadan" acılar içinde yaşayıp acı şekilde öldüğünü düşünelim.
Fuhuş, uyuşturucu, alkollü içkiler, kumar, fiziki ve ruhi hastalıklar, şiddet, nefret, cehalet, zulüm, katliam, yıkık yuvalar, intihar, savaş, iç savaş ve terör örgütü dolu bir dünya burası...
Adem aleyhisselamın bile "Evlatlarım, dünyada çok dehşetli, çok tehlikeli, küfür, zulüm, acılar dolu bir devir yaşanacak. O devir Deccal devridir. O devirde şöyle şöyle akıl almaz hadiseler yaşanacak." dediği devirdeyiz. Sonra gelen 124 bin ya da 224 bin peygamberin tamamı ümmetlerine bu ikazı yaptı. Son olarak hazret-i Peygamberimiz (s.a.v.) de yaptı. Öyle ise, bu ümmete kadar o Deccal devri yaşanmadı.
Bu dünya, çok beter haller/devirler görmüştür ama bu günümüzdeki kadar şiddetli, yoğun ve yaygın olanını görmemiştir. Dünyada bir asırdan fazladır hiç gerçek İslam devleti yok ve dünya adeta bir cehenneme dönmüş halde...
Bu dünyada çocuk olmak ve kadın olmak ise çok daha zor... Hz. Mehdi ve evlatları, bu kadar ayarından çıkmış bu dünyayı yeniden İslam, ahlak, ilim, adalet, huzur ile dolduracak. Hiç kimse ümitsiz olmasın.
Mahşerde bütün insanlık toplamda 120 saf olarak dizilecek. 80 safı ümmet-i Muhammed'den olacak. Bütün bu insanlığın önünde bir istisna saf olacak. Bunlar pürnur surette, ihtişamlı bir surette insanlığın önünden yürüyüp geçecekler. Görenler onları peygamberler zümresi zan edecek. Bu kişilerin, işte böyle küfür, cehalet ve zulüm ile dolu dünyayı... İman, ahlak, ilim ve medeniyet ile dolduracak ahir zaman Müslümanları olduğu, hz. Mehdi'nin evlatları olduğu, hadis-i şeriflerde çok açık surette ifade edilmiş.
3. Dünya Savaşı'nın en sıcak günleri yaşanıyor, BOP çökerken, dünyayı kan gölüne çeviriyor.
Çok yakında tüm dünyada kıtlık, hastalık, savaş ve daha birçok felaket, üstüste gelecek.
Sadece Çin'de, coronavirüsü temizlemek için yapmış oldukları dezenfektan bile başlı başına ekolojik dengeyi bozar.
O ilaçlamalarda örnek olarak ölen fareler yüzünden, yaşayacak olan diğer haşereler, bölgeyi daha kötü duruma sokabilir. Çin, koronavirüsle mücadele ederken, yeni yeni hastalıklara, musibetlere, felaketlere davetiye çıkarıyor, dünya insanlığına belâ olmaya devam ediyor.
Çin'in yıllardır Doğu Türkistan halkına yapmış olduğu asimile politikasından dolayı büyük bir musibet bekleniyordu.
Bu insan şeytanlarının yapmış olduğu akıl almaz politikalar yüzünden, bunun ceremesini bütün dünya olarak çekeceğiz.
Günler öncesinden virüs başlarken, sıcağı sıcağına yorumumuzu yaptık.
Çin ile olan alışveriş durdurulsun, nispeten virüsün yayılması engellensin.
Şu an Dünya üzerinde bir çok ülkeyi birbirine kırdırarak kendi batık ekonomilerini canlandırma gayretinde olan insan şeytanı yöneticiler yüzünden milyonlarca insan açlık, kıtlık, sefalet içinde kaldı.
Yemen'den Libya'ya, Suriye'den Afganistan'a bu savaşların olduğu ülkelerde ölen mazlumların ahı çok yakında tutacak.
Biz Suriye ile sorunumuz yok, savaşa girmeyelim dediğimiz süreçte ağzından salyalar akarcasına bize saldıran sosyal medya trolleri, onlara destek veren bu halk, azabı hak etti.
Bu saatten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
MFS'nin yıllardır dile getirmiş olduğu anlattığı şeylerin hepsi bir bir gerçek oluyor. Size uyarımızı yaptık, bu sıkıntılı süreç ancak ve ancak MFS ile atlatılabilir.
MFS'nin yapmış olduğu analizleri, tezleri hanginiz yapabildi? Hanginiz Akademi Dergisinden faydalanmadan sağlıklı karar verebildi?
Kartları açık oynuyoruz. Haksız, hukuksuz yere, suçsuz bulunup beraat ettiği bir davadan bütün hukuk kurallarını çiğnercesine, keyfi şekilde MFS'nin içerde tutulmasının bedelini herkesten önce lanetli İslamcı partiniz ve onun oyuncağı olmuş, yargıyı Akpkk'nin arka bahçesine çevirmiş, guguk sisteminin oyuncağı olmuş, siz, sözde savcı ve hakimler ödersiniz. Akademi Dergisi yazarı Mehmet Fahri Sertkaya'nın dışarı çıkması, şu kokuşmuş felaket arefesinde olan dünyanın/insanlığın kurtuluşu için şarttır!
Çok yakında tüm dünyada kıtlık, hastalık, savaş ve daha birçok felaket, üstüste gelecek.
Sadece Çin'de, coronavirüsü temizlemek için yapmış oldukları dezenfektan bile başlı başına ekolojik dengeyi bozar.
O ilaçlamalarda örnek olarak ölen fareler yüzünden, yaşayacak olan diğer haşereler, bölgeyi daha kötü duruma sokabilir. Çin, koronavirüsle mücadele ederken, yeni yeni hastalıklara, musibetlere, felaketlere davetiye çıkarıyor, dünya insanlığına belâ olmaya devam ediyor.
Çin'in yıllardır Doğu Türkistan halkına yapmış olduğu asimile politikasından dolayı büyük bir musibet bekleniyordu.
Bu insan şeytanlarının yapmış olduğu akıl almaz politikalar yüzünden, bunun ceremesini bütün dünya olarak çekeceğiz.
Günler öncesinden virüs başlarken, sıcağı sıcağına yorumumuzu yaptık.
Çin ile olan alışveriş durdurulsun, nispeten virüsün yayılması engellensin.
Şu an Dünya üzerinde bir çok ülkeyi birbirine kırdırarak kendi batık ekonomilerini canlandırma gayretinde olan insan şeytanı yöneticiler yüzünden milyonlarca insan açlık, kıtlık, sefalet içinde kaldı.
Yemen'den Libya'ya, Suriye'den Afganistan'a bu savaşların olduğu ülkelerde ölen mazlumların ahı çok yakında tutacak.
Biz Suriye ile sorunumuz yok, savaşa girmeyelim dediğimiz süreçte ağzından salyalar akarcasına bize saldıran sosyal medya trolleri, onlara destek veren bu halk, azabı hak etti.
Bu saatten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
MFS'nin yıllardır dile getirmiş olduğu anlattığı şeylerin hepsi bir bir gerçek oluyor. Size uyarımızı yaptık, bu sıkıntılı süreç ancak ve ancak MFS ile atlatılabilir.
MFS'nin yapmış olduğu analizleri, tezleri hanginiz yapabildi? Hanginiz Akademi Dergisinden faydalanmadan sağlıklı karar verebildi?
Kartları açık oynuyoruz. Haksız, hukuksuz yere, suçsuz bulunup beraat ettiği bir davadan bütün hukuk kurallarını çiğnercesine, keyfi şekilde MFS'nin içerde tutulmasının bedelini herkesten önce lanetli İslamcı partiniz ve onun oyuncağı olmuş, yargıyı Akpkk'nin arka bahçesine çevirmiş, guguk sisteminin oyuncağı olmuş, siz, sözde savcı ve hakimler ödersiniz. Akademi Dergisi yazarı Mehmet Fahri Sertkaya'nın dışarı çıkması, şu kokuşmuş felaket arefesinde olan dünyanın/insanlığın kurtuluşu için şarttır!
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Zalim Çin devleti coronavirus'e karşı şehirleri 'dezenfekte' etmeye devam ediyor.
İnsanı doğanın bir parçası olmaktan çıkaran, doğayı güya ticari bir mal haline getiren iktidarlar, gezegendeki canlı yaşamını hızla yok oluşa sürüklüyor. Çırpındıkça batıyoruz.
İnsanı doğanın bir parçası olmaktan çıkaran, doğayı güya ticari bir mal haline getiren iktidarlar, gezegendeki canlı yaşamını hızla yok oluşa sürüklüyor. Çırpındıkça batıyoruz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Çin'de ekolojik dengeyi bozmaya yönelik yeni salgın hastalık ve musibetlere davetiye çıkaran kimyasal virüs ilaçlaması... Şu ortamda tabiata faydalı olan bir çok canlı türü de yok ediliyor.
Akademi Dergisi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı sessizliğini bozdu: Burhan Kuzu dosyası Özel Soruşturma Bürosu'nda İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin dönemin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun nüfuzunu kullanarak yargıya baskı yaptığı iddialarına…
Zindaşti ve adamlarının tahliye edilmesine ilişkin soruşturmada ismi geçen ve hakkında inceleme başlatılan Burhan Kuzu, konuyla ilgili, "Bundan sonrası yargının konusu. Yargıyı rahat bırakın" yorumunda bulundu.
Her zaman yaptıkları gibi devlet gücünü kullanıp yargıya müdahale edecekler, Burhan Kuzu’yu aklayacaklar.
Vatansever savcı ve hakimler; geri durmayın bu insan şeytanlarından korkmayın, hukukun, adaletin gereğini yapın.
Her zaman yaptıkları gibi devlet gücünü kullanıp yargıya müdahale edecekler, Burhan Kuzu’yu aklayacaklar.
Vatansever savcı ve hakimler; geri durmayın bu insan şeytanlarından korkmayın, hukukun, adaletin gereğini yapın.
Akademi Dergisi
İhbardır! Sosyal medyada son zamanlarda sendika başkanları ve AKPKK'li isimleri ifşa eden Ankara kuşu adlı sayfa şimdilerde gizli Yahudi ve mason Kerem KINIK'la ilgili ciddi iddialar ortaya attı. Bu iddialar hakkında vatan haini Kerem KINIK'a gerekli soruşturmanın…
Denetim Kurulu'ndan Kızılay raporu:
2018'de kesilen kurbanlar hala dağıtılmamış
2 milyon liralık ihtiyaç dışı personel harcaması yapılmış
Kızılay Denetim Kurulu'nun gizli Yahudi ve 21. derece mason Kerem Kınık yönetimine ilişkin düzenledikleri rapor ortaya çıktı. Rapor yönetim tarafından işleme alınmamış.
2018'de kesilen kurbanlar hala dağıtılmamış
2 milyon liralık ihtiyaç dışı personel harcaması yapılmış
Kızılay Denetim Kurulu'nun gizli Yahudi ve 21. derece mason Kerem Kınık yönetimine ilişkin düzenledikleri rapor ortaya çıktı. Rapor yönetim tarafından işleme alınmamış.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
“Oğlum ben Türk’üm, ehl-i İslâm'ım!” (Ahıska Türkleri)
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Biz, bir ölür, bin diriliriz. Böyle de devam ediyor, devam edecek. Allah'a sığınmışız.. Allahü Teala bizi bizden ayırmasın"
Akademi Dergisi
Japonya'nın Yokohama limanında 3700 yolcusuyla karantinaya alınan gemide; - 28 Japon - 11 Amerikalı - 7 Avustralyalı - 7 Kanadalı - 3 Çinli yolcuda corona virüsü tespit edildi.
Japonya'nın Yokohama limanında yaklaşık 2 haftadır koronavirüs şüphesiyle karantinaya alınan Diamond Princess isimli dev yolcu gemisinde 67 kişide daha virüs tespit edildi.
Toplam sayı 285'e yükseldi.
Gemide yaklaşık 3700 kişi bulunuyor.
Toplam sayı 285'e yükseldi.
Gemide yaklaşık 3700 kişi bulunuyor.