Akademi Dergisi
Rusya ve Çin askeri ittifak kurmayı planlamıyor' Sayın Putin, Rusya ve Çin'in askeri ittifak kurmadığını ve kurmayı planlamadığını ifade etti. Rus lider, "Doğu Asya'da bir askeri blok oluşturmak isteyen Moskova ve Pekin değil, ABD ile müttefikleri Japonya…
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya'nın Çin'le ilişkileri bozup ABD'yi sevindirmeyeceğini söyledi.
Rus devlet televizyonu Pervıy Kanal'da (Birinci Kanal) 'Bolşaya İgra' (Büyük Oyun) adlı programın konuğu olan Sergey Lavrov, eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'le yaptığı bir görüşmeyi anlattı.
Kissinger'ın Çin'le ilgili kendi yazdığı bir kitaptan söz ettiğini belirten Lavrov, "Kitapta ABD-Çin ilişkilerinin Rusya-Çin ilişkilerinden daha iyi olmasının ABD için ideal durum olacağı görüşü öne çıkıyor" dedi.
Sırf ABD'liler mutlu olsun diye Çin'le ilişkilere zarar vermeyeceklerini kaydeden Lavrov, "Ancak yaptırımlar ve ültimatomlar yerine olumlu işler yaparak, işbirliğini geliştirerek hedeflere ulaşma fikrinin önem arz ettiğini düşünüyorum" diye ekledi.
Rus devlet televizyonu Pervıy Kanal'da (Birinci Kanal) 'Bolşaya İgra' (Büyük Oyun) adlı programın konuğu olan Sergey Lavrov, eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'le yaptığı bir görüşmeyi anlattı.
Kissinger'ın Çin'le ilgili kendi yazdığı bir kitaptan söz ettiğini belirten Lavrov, "Kitapta ABD-Çin ilişkilerinin Rusya-Çin ilişkilerinden daha iyi olmasının ABD için ideal durum olacağı görüşü öne çıkıyor" dedi.
Sırf ABD'liler mutlu olsun diye Çin'le ilişkilere zarar vermeyeceklerini kaydeden Lavrov, "Ancak yaptırımlar ve ültimatomlar yerine olumlu işler yaparak, işbirliğini geliştirerek hedeflere ulaşma fikrinin önem arz ettiğini düşünüyorum" diye ekledi.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Sayın Putin: Sovyetler'in mirası üzerinde yaşamıyoruz
"Atalarımızın geri bıraktığı büyük mirası kullanmamamız mümkün değil. Ancak 2000 yılından sonra inşa edilen Rusya’daki mevcut sanayi gücü yüzde 75’tir” açıklamasında bulundu. Putin, altyapı, tarım ve makine imalatı gibi önemli sektörlerde geniş bir gelişme olduğuna işaret ederken, “Rusya, dünyanın en büyük buğday ihracatçısı konumuna ulaştı” dedi.
Askeri kalkınmanın devam ettiğine vurgu yapan Rusya Devlet Başkanı, “Rusya, artık dünyanın en güçlü ordularından birine sahip. Askeri sanayi üssü, tamamen modernize edildi. Şu anda dünyada benzeri olmayan silahlar üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
Vladimir Putin, Devlet Başkanlığı görevini üstlendiği 1999 yılındaki koşullar ve ülkedeki mevcut koşullar arasındaki farkın, karşılaştırma yapılamayacak kadar iyi olduğunu söylerken, “Tamamen farklı iki ülkeyle ve tamamen farklı iki ekonomiyle karşı karşıyayız” dedi.
- https://bit.ly/35LHsu0
"Atalarımızın geri bıraktığı büyük mirası kullanmamamız mümkün değil. Ancak 2000 yılından sonra inşa edilen Rusya’daki mevcut sanayi gücü yüzde 75’tir” açıklamasında bulundu. Putin, altyapı, tarım ve makine imalatı gibi önemli sektörlerde geniş bir gelişme olduğuna işaret ederken, “Rusya, dünyanın en büyük buğday ihracatçısı konumuna ulaştı” dedi.
Askeri kalkınmanın devam ettiğine vurgu yapan Rusya Devlet Başkanı, “Rusya, artık dünyanın en güçlü ordularından birine sahip. Askeri sanayi üssü, tamamen modernize edildi. Şu anda dünyada benzeri olmayan silahlar üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
Vladimir Putin, Devlet Başkanlığı görevini üstlendiği 1999 yılındaki koşullar ve ülkedeki mevcut koşullar arasındaki farkın, karşılaştırma yapılamayacak kadar iyi olduğunu söylerken, “Tamamen farklı iki ülkeyle ve tamamen farklı iki ekonomiyle karşı karşıyayız” dedi.
- https://bit.ly/35LHsu0
Ekoloji Birliği: “Kanal İstanbul Bir Yıkım Projesidir, Mutlaka Durdurulmalıdır”
Kanal İstanbul projesinin gündeme gelmesi üzerine açıklama yapan Ekoloji Birliği, projeye karşı çıkış nedenlerini açıkladı. “Proje, ekolojik, ekonomik ve siyasi olarak kaşı çıkılması ve engellenmesi gereken bir yıkım projesidir” açıklamasında bulunan Ekoloji Birliği, kamuoyunu da bu projeye karşı bir kez daha mücadeleye davet etti.
Erdoğan’ın “projenin masrafı gerekirse hazineden karşılarız” demesini “kabul edilemez” diye nitelendiren ekoloji Birliği, “Açlık ve yoksulluğun dibe vurduğu, hazinenin boşaldığı, krizin yükünün işçi ve emekçilere yıkıldığı ortamda böyle bir açıklama ancak yeni rant alanları konusunda ısrarını ortaya koymaktadır” dedi.
Açıklamada projenin durdurulması için çağrı yapılırken “Kanal İstanbul Projesi, ekolojik, ekonomik ve siyasi olarak kaşı çıkılması ve engellenmesi gereken bir yıkım projesidir. Ekoloji Birliği olarak ülke genelindeki 67 bileşenimizle, emek ve demokrasi güçleriyle gücümüzü birleştirerek mücadele edeceğiz” denildi.
Kanal İstanbul projesinin gündeme gelmesi üzerine açıklama yapan Ekoloji Birliği, projeye karşı çıkış nedenlerini açıkladı. “Proje, ekolojik, ekonomik ve siyasi olarak kaşı çıkılması ve engellenmesi gereken bir yıkım projesidir” açıklamasında bulunan Ekoloji Birliği, kamuoyunu da bu projeye karşı bir kez daha mücadeleye davet etti.
Erdoğan’ın “projenin masrafı gerekirse hazineden karşılarız” demesini “kabul edilemez” diye nitelendiren ekoloji Birliği, “Açlık ve yoksulluğun dibe vurduğu, hazinenin boşaldığı, krizin yükünün işçi ve emekçilere yıkıldığı ortamda böyle bir açıklama ancak yeni rant alanları konusunda ısrarını ortaya koymaktadır” dedi.
Açıklamada projenin durdurulması için çağrı yapılırken “Kanal İstanbul Projesi, ekolojik, ekonomik ve siyasi olarak kaşı çıkılması ve engellenmesi gereken bir yıkım projesidir. Ekoloji Birliği olarak ülke genelindeki 67 bileşenimizle, emek ve demokrasi güçleriyle gücümüzü birleştirerek mücadele edeceğiz” denildi.
“Su havzalarına ve tarıma darbe”
“Kanal İstanbul Projesi en başta canlıların yaşam kaynağı olan su havzalarının ve ormanların yok edilmesine neden olacak. Kanalın açılmak istendiği bölge su ve tarım havzası yanında ormanlarıyla da oksijen deposu özelliği taşıyor. Kanal çevresinde tuzlanma nedeniyle sular içilmez, topraklar ekilmez olacak. Bu bölge başta ayçiçeği olmaz üzere tahıl depomuz özelliğini sürdürebilmelidir.
“Kanal açıldığında akıntı etkilenecek, denizin ekosistemi bozulacak. Buna kanaldan çıkacak toprakların Karadeniz kıyılarının doldurulması da eklenince ekosisteme zararı büyüyecek.
“Kuş göç yolu bozulacak ve sulakların kuruması göçmen kuşları etkileyecek. Doğanın dengelerinden biri olan kuşların yok olmasının olumsuz etkileri görülecek."
“Kanal İstanbul Projesi en başta canlıların yaşam kaynağı olan su havzalarının ve ormanların yok edilmesine neden olacak. Kanalın açılmak istendiği bölge su ve tarım havzası yanında ormanlarıyla da oksijen deposu özelliği taşıyor. Kanal çevresinde tuzlanma nedeniyle sular içilmez, topraklar ekilmez olacak. Bu bölge başta ayçiçeği olmaz üzere tahıl depomuz özelliğini sürdürebilmelidir.
“Kanal açıldığında akıntı etkilenecek, denizin ekosistemi bozulacak. Buna kanaldan çıkacak toprakların Karadeniz kıyılarının doldurulması da eklenince ekosisteme zararı büyüyecek.
“Kuş göç yolu bozulacak ve sulakların kuruması göçmen kuşları etkileyecek. Doğanın dengelerinden biri olan kuşların yok olmasının olumsuz etkileri görülecek."
“Görsel de inandırıcı değil”
“Ekoloji Birliği olarak önceliğimiz, İstanbul ve çevresinin; Karadeniz, Marmara v Ege Denizlerinin ekolojik anlamda olumsuz etkilenmesini önlemektir. Kanal İstanbul Marmara Denizi’ni daha da kirleterek tamamen oksijensiz hale getirecektir.
“AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul Projesi’nin nasıl olacağını gösterdiği görsel tehlikenin boyutunu göstermektedir. Görsel süslenerek yapılmış olsa da ‘yeni’ bir şehir yaratılmasının tehlikesi dikkate alınmamış.”
Kanal İstanbul projesinin ekolojik, ekonomik ve siyasi olarak karşı çıkılması ve engellenmesi gereken bir yıkım projesi olduğu vurgulanan açıklamada, “Ekoloji Birliği olarak ülke genelindeki 67 bileşenimizle, emek ve demokrasi güçleriyle gücümüzü birleştirerek mücadele edeceğiz. Geleceğimize sahip çıkmak için Kanal İstanbul projesi iptal edilmeli” denildi.
“Ekoloji Birliği olarak önceliğimiz, İstanbul ve çevresinin; Karadeniz, Marmara v Ege Denizlerinin ekolojik anlamda olumsuz etkilenmesini önlemektir. Kanal İstanbul Marmara Denizi’ni daha da kirleterek tamamen oksijensiz hale getirecektir.
“AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul Projesi’nin nasıl olacağını gösterdiği görsel tehlikenin boyutunu göstermektedir. Görsel süslenerek yapılmış olsa da ‘yeni’ bir şehir yaratılmasının tehlikesi dikkate alınmamış.”
Kanal İstanbul projesinin ekolojik, ekonomik ve siyasi olarak karşı çıkılması ve engellenmesi gereken bir yıkım projesi olduğu vurgulanan açıklamada, “Ekoloji Birliği olarak ülke genelindeki 67 bileşenimizle, emek ve demokrasi güçleriyle gücümüzü birleştirerek mücadele edeceğiz. Geleceğimize sahip çıkmak için Kanal İstanbul projesi iptal edilmeli” denildi.
Madde madde Kanal İstanbul
Ekoloji Birliği’nin ve TMMOB’un projeye ilişkin maddeleştirilen görüşleri de açıklamada sıralandı:
¶ Projeyle yaklaşık 20 bin futbol sahası büyüklüğünde doğal orman yok olacak,
¶ Proje kentte ve bölgede geri dönüşü imkansız ekolojik hasarlara sebebiyet verecek,
¶ Proje kentin üst ölçekli planına sonradan işlenmiştir ve plan ana kararlarıyla çelişmekte,
¶ Proje güzergahında üç aktif fay hattı bulunmakta, deprem ve tsunami riski de içermekte,
¶ Proje ile tüm nüfus ve istihdam dengesi altüst olacak,
Kanal nedeniyle heyelan, toprak kaymaları ve sıvılaşma tehlikesi yüksektir,
¶ Geçimini tarımdan, hayvancılıktan sağlayan yöre halkı yaşam güvencesini kaybedecek,
¶ Kanalın yapım, işletim maliyeti ve geri ödeme süresindeki dengesizlikler nedeniyle kanal, telafisi imkansız sorunlar doğuracaktır.
Ekoloji Birliği’nin ve TMMOB’un projeye ilişkin maddeleştirilen görüşleri de açıklamada sıralandı:
¶ Projeyle yaklaşık 20 bin futbol sahası büyüklüğünde doğal orman yok olacak,
¶ Proje kentte ve bölgede geri dönüşü imkansız ekolojik hasarlara sebebiyet verecek,
¶ Proje kentin üst ölçekli planına sonradan işlenmiştir ve plan ana kararlarıyla çelişmekte,
¶ Proje güzergahında üç aktif fay hattı bulunmakta, deprem ve tsunami riski de içermekte,
¶ Proje ile tüm nüfus ve istihdam dengesi altüst olacak,
Kanal nedeniyle heyelan, toprak kaymaları ve sıvılaşma tehlikesi yüksektir,
¶ Geçimini tarımdan, hayvancılıktan sağlayan yöre halkı yaşam güvencesini kaybedecek,
¶ Kanalın yapım, işletim maliyeti ve geri ödeme süresindeki dengesizlikler nedeniyle kanal, telafisi imkansız sorunlar doğuracaktır.
ABD Donanması, 'ulusal güvenliğe tehdit' olarak ilan ettiği TikTok'u yasakladı
ABD Donanması, Çin merkezli sosyal medya uygulaması TikTok'un hükümet tarafından verilen cep telefonlarında kullanılmasını yasakladı. Donanma buna gerekçe olarak TikTok'un 'ulusal güvenliğe bir tehdit oluşturmasını' gösterdi.
ABD Donanması'nın Facebook sayfasında askerlere hitaben paylaşılan gönderide, hükümetin verdiği telefonlarından TikTok uygulamasını kaldırmayanların Donanma'nın internet ağına girmesinin yasaklanacağı belirtildi.
Uygulamanın ulusal güvenliğe hangi açılardan tehdit oluşturduğu tam olarak belirtilmezken Pentagon sözcüsü Yarbay Uriah Orland, yaptığı açıklamada bu emrin "süregelen ve ortaya çıkan tehditlerle" mücadele için gerekli olduğunu belirtti.
ABD Donanması, Çin merkezli sosyal medya uygulaması TikTok'un hükümet tarafından verilen cep telefonlarında kullanılmasını yasakladı. Donanma buna gerekçe olarak TikTok'un 'ulusal güvenliğe bir tehdit oluşturmasını' gösterdi.
ABD Donanması'nın Facebook sayfasında askerlere hitaben paylaşılan gönderide, hükümetin verdiği telefonlarından TikTok uygulamasını kaldırmayanların Donanma'nın internet ağına girmesinin yasaklanacağı belirtildi.
Uygulamanın ulusal güvenliğe hangi açılardan tehdit oluşturduğu tam olarak belirtilmezken Pentagon sözcüsü Yarbay Uriah Orland, yaptığı açıklamada bu emrin "süregelen ve ortaya çıkan tehditlerle" mücadele için gerekli olduğunu belirtti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden İsrail'e savaş suçu soruşturması
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, İsrail'in işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturma başlatmak istediğini söyledi.
- https://bit.ly/2EVcx2R
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, İsrail'in işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturma başlatmak istediğini söyledi.
- https://bit.ly/2EVcx2R
Hong Kong'da halk, Doğu Türkistan için sokağa indi
Hong Kong'da halk, Çin işkencesine direnen Müslüman Uygur Türkleri için sokağa indi. Yüzlerce kişi Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine özgürlük sloganları atarken, polis göstericilere müdahale etti.
Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde hükümet karşıtı göstericiler, bu kez, Pekin yönetiminin Uygur Türklerinin çoğunlukta olduğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki politikalarına tepki göstermek için toplandı.
Radio Television Hong Kong’un (RTHK) haberine göre, göstericiler öğleden sonra Hong Kong’da yerel hükümet binalarının bulunduğu Central bölgesinde toplandı.
Yaklaşık bin kişilik protestocu grubu Çin bayrağını indirirken, polisle göstericiler arasında arbede yaşandı, polis göstericilere biber gazıyla müdahale etti.
Hong Kong’un sıradaki "Sincan Uygur Özerk Bölgesi" olacağından endişe ettiklerini belirten göstericiler, Uygurlara destek çağrısı yaptı. Göstericiler maske taktı, posterler taşıdı ve slogan attı.
Hong Kong'da halk, Çin işkencesine direnen Müslüman Uygur Türkleri için sokağa indi. Yüzlerce kişi Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine özgürlük sloganları atarken, polis göstericilere müdahale etti.
Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde hükümet karşıtı göstericiler, bu kez, Pekin yönetiminin Uygur Türklerinin çoğunlukta olduğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki politikalarına tepki göstermek için toplandı.
Radio Television Hong Kong’un (RTHK) haberine göre, göstericiler öğleden sonra Hong Kong’da yerel hükümet binalarının bulunduğu Central bölgesinde toplandı.
Yaklaşık bin kişilik protestocu grubu Çin bayrağını indirirken, polisle göstericiler arasında arbede yaşandı, polis göstericilere biber gazıyla müdahale etti.
Hong Kong’un sıradaki "Sincan Uygur Özerk Bölgesi" olacağından endişe ettiklerini belirten göstericiler, Uygurlara destek çağrısı yaptı. Göstericiler maske taktı, posterler taşıdı ve slogan attı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Açıkça konuşmalısınız"
Tse soyadlı bir gösterici, "Onlar toplumu yeniden eğitmeye çalışıyorlar. İnsanları ülkeyi sevmeye zorluyorlar. Eminim bu burada da (Hong Kong’da) yapılacak." ifadelerini kullandı.
Frank adlı bir başka protestocu da "Müslüman, Hristiyan ya da hangi dinden olursanız olun, Sincan eyaletinde şu an yapılan insan hakları ihlallerine karşı açıkça konuşmalısınız." dedi.
Protestocular, Çin’in Uygur Türklerine yönelik politikalarını eleştiren, Arsenal’de oynayan Türk asıllı futbolcu Mesut Özil’e de destek verdi.
Arsenalli futbolcu Mesut Özil’in Twitter üzerinden Çin’i eleştiren paylaşımları sonrası Çin Merkez Televizyonu (CCTV) Arsenal’in maçını yayımlamamıştı.
Tse soyadlı bir gösterici, "Onlar toplumu yeniden eğitmeye çalışıyorlar. İnsanları ülkeyi sevmeye zorluyorlar. Eminim bu burada da (Hong Kong’da) yapılacak." ifadelerini kullandı.
Frank adlı bir başka protestocu da "Müslüman, Hristiyan ya da hangi dinden olursanız olun, Sincan eyaletinde şu an yapılan insan hakları ihlallerine karşı açıkça konuşmalısınız." dedi.
Protestocular, Çin’in Uygur Türklerine yönelik politikalarını eleştiren, Arsenal’de oynayan Türk asıllı futbolcu Mesut Özil’e de destek verdi.
Arsenalli futbolcu Mesut Özil’in Twitter üzerinden Çin’i eleştiren paylaşımları sonrası Çin Merkez Televizyonu (CCTV) Arsenal’in maçını yayımlamamıştı.
Batı Afrika ülkeleri 74 yıllık Fransız sömürge parası CFA frangını bırakıyor
Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği (UEMOA) üyesi 8 ülkenin, 2020’den itibaren sömürge döneminden kalma 74 yıllık CFA frangını yürürlükten kaldırarak ortak para birimine geçeceği bildirildi.
Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Fildişi Sahili’nin en büyük kenti Abidjan’da düzenlediği ortak basın toplantısında, UEMOA üyesi 8 ülkenin CFA frangı konusunda reform kararı aldığını, 1945’ten bu yana kullandıkları CFA frangını gelecek yıldan itibaren kullanmayacaklarını belirtti.
"UEMOA ülkeleri, CFA frangını bırakarak eko para birimine geçecek." diyen Ouattara, 8 ülkenin ayrıca Fransa Merkez Bankası ve hazinesi ile teknik bağlarını keserek, yeni para birimini kendilerinin yöneteceğini vurguladı.
Ouattara, ekonun değerinin de CFA frangı gibi avroyla sabitleneceğini kaydetti.
CFA frangının bugüne kadar önemli bir araç olduğunu ifade eden Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı, "Ancak, büyük dinamiğimizi sağlamlaştırmak için daha hırslı reformlar yapmalı, halklarımızın satın alma gücünü korumalıyız." diye konuştu.
Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği (UEMOA) üyesi 8 ülkenin, 2020’den itibaren sömürge döneminden kalma 74 yıllık CFA frangını yürürlükten kaldırarak ortak para birimine geçeceği bildirildi.
Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Fildişi Sahili’nin en büyük kenti Abidjan’da düzenlediği ortak basın toplantısında, UEMOA üyesi 8 ülkenin CFA frangı konusunda reform kararı aldığını, 1945’ten bu yana kullandıkları CFA frangını gelecek yıldan itibaren kullanmayacaklarını belirtti.
"UEMOA ülkeleri, CFA frangını bırakarak eko para birimine geçecek." diyen Ouattara, 8 ülkenin ayrıca Fransa Merkez Bankası ve hazinesi ile teknik bağlarını keserek, yeni para birimini kendilerinin yöneteceğini vurguladı.
Ouattara, ekonun değerinin de CFA frangı gibi avroyla sabitleneceğini kaydetti.
CFA frangının bugüne kadar önemli bir araç olduğunu ifade eden Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı, "Ancak, büyük dinamiğimizi sağlamlaştırmak için daha hırslı reformlar yapmalı, halklarımızın satın alma gücünü korumalıyız." diye konuştu.
Akademi Dergisi
Simit Sarayı'nın avukatı Erdoğan'ın avukatının ortağıymış Ziraat Bankası’nın yüzde 51 hissesini devralmak için başvuruda bulunmasının ardından Simit Sarayı'nın avukatının Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’in ortağı Mustafa Doğan İnal olduğu ortaya çıktı.
Kamu bankaları şirket kurtarmak için zarar veriyor
Batık firmaların kurtarılmasıyla birlikte devlet bankalarının görev zararları yeniden gündeme geldi.
En son Ziraat Bankası’nın şirketlerinden Ziraat Girişim Sermayesi’nin Simit Sarayı’na ortak olma adımıyla yeniden alevlenen kamu bankalarının “görev zararı”yla ilgili tartışmalar devam ediyor.
Bütçe verilerine bakıldığında, yılın ilk 11 ayında Ziraat Bankası’nın görev zararı 3 milyar lira, Halk Bankası’nın 1.7 milyar lira. 2019 yılı dahil son 10 yıla bakıldığında ise bütçelenen toplam görev zararları, Ziraat Bankası için 15.4 milyar lira, Halk Bankası için 7.5 milyar liraya ulaştı.
Bu tartışmayı değerlendiren ve 2000’de Ziraat Bankası bilançosunun yarısının görev zararı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak, bankanın 2001 krizi öncesi SSK maaş ödemesi, çiftçiye destek kredileri, KİT zararları için borçlandığını hatırlattı.
Batık firmaların kurtarılmasıyla birlikte devlet bankalarının görev zararları yeniden gündeme geldi.
En son Ziraat Bankası’nın şirketlerinden Ziraat Girişim Sermayesi’nin Simit Sarayı’na ortak olma adımıyla yeniden alevlenen kamu bankalarının “görev zararı”yla ilgili tartışmalar devam ediyor.
Bütçe verilerine bakıldığında, yılın ilk 11 ayında Ziraat Bankası’nın görev zararı 3 milyar lira, Halk Bankası’nın 1.7 milyar lira. 2019 yılı dahil son 10 yıla bakıldığında ise bütçelenen toplam görev zararları, Ziraat Bankası için 15.4 milyar lira, Halk Bankası için 7.5 milyar liraya ulaştı.
Bu tartışmayı değerlendiren ve 2000’de Ziraat Bankası bilançosunun yarısının görev zararı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak, bankanın 2001 krizi öncesi SSK maaş ödemesi, çiftçiye destek kredileri, KİT zararları için borçlandığını hatırlattı.