Erdoğan’ın politikaları Türkiye’yi karanlık tünele geçirdi

Türkiye eski başbakan yardımcısı gizli Hristiyan ve AKPKK'li eski bakan Ali Babacan, sahte diplomalı gayri resmi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politikalarını eleştirerek, bu politikaların Türkiye’yi karanlık bir tünele geçirdiğine işaret etti.

Babacan, "Türkiye’nin her davada her gün problemlerinin artmasıyla birlikte karanlık bir tünele girdiğini" belirterek, Türkiye’de “tek adam yönetimi” gölgesinde demokrasinin kaybolmasıyla, Erdoğan’ın yönetimi tek başına almasına işaretle ülkeyi zarara soktuğunu vurguladı.

Yönetimdeki AKPKK'den Erdoğan ile derin anlaşmazlıklar sonucunda geçen Temmuz ayında istifa eden Babacan, yeni bir parti kurma niyetinde olduğunu açıklamıştı.

Şili'de insan hakları ihlaline 2 bin 670 soruşturma açıldı

Şili'de bir ayı aşkın süredir Devlet Başkanı Sebastian Pinera'ya karşı devam eden gösterilerde, güvenlik güçlerine, orantısız şiddet kullandığı ve insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle 2 bin 670 soruşturma açıldı.

Bir seyir sırasında Bermuda Şeytan Üçgeni'nde kameraya yakalanan UFO'lar...

Asırlardır bu üçgen içinde kalan bölgede tuhaf hadiseler yaşanıyor ama sadece son 35 yılda Bermuda Şeytan Üçgeni denilen bu bölgede 700 kadar tekne ve gemi, 120 kadar uçak anlaşılamaz şekilde kayboldu.

Asırlardır ya da son 35 senedir bu bölgede toplamda kaç insanın canından olduğu asla bilinemeyecek.

En enteresan olanı ise bu gemilerin ve uçakların nerede ise hepsinin, iyi hava şartlarında, herhangi bir arıza ya da sorun bildirmeden ve bir anda ortadan kaybolmuş olması... Sonrasında çoğunun enkazının bile bulunamayışı ve hadiselerin neredeyse hiçbirinde ceset bulunamayışı...

V dizisinin 2. sezonundan bir sahne...

Gerçek insan dokularından, derisinden, kanından, saçından üretilmiş bir dış beden giymiş bir uzaylının, fark edilip öldürüldüğü sahne...
Bu dizi de bir bilimkurgu değil, gerçek hayatta elde edilmiş kesin bilgilere dayanarak çekilmiş bir dizi.

Rusya ABD seçimlerine müdahale etmedi.

Seçimde hileyi Ankebut Ağı yaptı. Müttefikimiz Rusya'nın bu suçlamalar karşısında epeyi rahatlamasını sağladık. Kısa süre içinde daha da rahatlayacak. Çünkü şiddetli şekilde Trump karşıtı olan, Rusya'nın Trump'ın Başkan olmasını sağladığına inanan ve ABD iç muhalefeti diyebileceğimiz bazı kesimler/gruplar bile yayınlarımızdan, ispatlarımızdan haberdar oldular. ABD'yi de yöneten Ankebut Ağı'ndan ve ağı yöneten konseylerden haberdar oldular.

Şaşırdılar ama ikna da oldular. ABD Başkanlarından Hillary Cliton, Barack Obama ve Donald Trump'ın yerine Grilerin sızdığını kabullendiler. Bu gelişme de bütün dünya insanlığını kontrolü altına almaya ve tek bir Yahudi krallığı kurmaya çabalayan Ankebut Ağı'nı ve böyle bir ağın/sistemin hali hazırda var olduğunu bilip aralarına sızarak dünya insanlığını kontrolleri altına almaya oynayan Gri uzaylıları iyice zor şartlara düşürdü.

Daha önce yazmıştım. Şeytan'ın Konseyi'ne bile çoktan Griler sızdı. Yayınlarımızı büyük dikkatle takip eden konseylerde çok şeylerin tartışılmasına sebep oluyoruz ama bir türlü Griler ve sızmalar konusuna girmiyorlar. Konseydeki Yahudiler de Griler de bu konuyu tartışmak istemiyorlar. İki taraf da birbirlerine rol oynamaya devam ediyor. Öyle ya da böyle, hem Griler hem de Yahudiler/Siyonistler için yolun sonu görülüyor.

Ve biz bir uzaylı tehdidini şimdilik görmüyoruz. Griler çok mesele değil. Asıl tehlike Ye'cüc ve Me'cüc ki çok büyük ihtimalle bizim neslimizden hiç kimse onların dünyamıza kalabalık şekilde gelip saldırdığı ve akıl almaz çapta katliam yaptığı o günü göremeyecek.

Siyonist cepheden esen Tesla ve Elon Musk rüzgarına kapılmayın. Olağan üstü hiçbir şey yok, dahası ortada başarı denecek bir şey yok. ABD-NASA-Tesla-Boeing, hepsi batak. Her şey, gizlenen bataktan "medya oyunları" ile çıkabilmek için: https://www.cnbc.com/2017/11/17/tesla-is-going-out-of-business-says-former-gm-exec-bob-lutz.html

Tesla'nın yapabildiği HER ŞEYİ, diğerleri de yapabiliyor. Tesla'da "olağan dışı" hiçbir başarı yok. Üstelik, rakiplerinin hali Tesla'dan bin kat iyi. Tesla aslında batak bir proje, bir son çırpınış. Batak NASA'yı bile kurtarması umuluyor ama Siyonist Elon Musk bunu başaramaz

Tesla'ya soğuk duş: Cybertruck'ın kırılmaz denilen zırhlı camları tanıtımda kırıldı

Tesla, ‘Cybertruck’ olarak adlandırılan ilk elektrikli pikap kamyonunu görücüye çıkardı. Ancak aracın dayanıklılığını dosta düşmana göstermek isteyen Elon Musk, zırhlı camların ilk denemede kırılmasıyla şaşkına döndü.

Tesla’nın CEO'su Elon Musk, ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlediği bir etkinlikte, Amerika’nın en favori aracının elektrikli versiyonu olması amacıyla tasarlanan ‘Cybertruck’ adlı elektrikli pikap kamyonunu tanıttı.

Elon Musk , “Şimdi sürdürülebilir enerjiye ihtiyacımız var. Amerika’da en çok satılan üç aracı da pikap kamyonlar oluşturuyor. Sürdürülebilir enerjiye çözüm üretmek istiyorsak bir pikap araç almak durumundayız” dedi.

Musk, aracın özelliklerini sıralamaya devam ederken sıra, zırhlı camların ne kadar dayanıklı olduğunu kanıtlamaya gelince işler ters gitti. Araca atılan metal toplar, beklenenin aksine iki camı da kırdı.

İsrail'de 'koalisyon çıkmazı ekonomik çöküşe neden olabilir' uyarısı

İsrail Meclis Başkanı Yuli-Yoel Edelstein, ülkede devam eden koalisyon krizinin İsrail ekonomisinde çöküşe neden olabileceği uyarısında bulundu.

Koalisyon hükümetinin kurulamaması nedeniyle ülkenin zor günlerden geçtiğini dile getiren Edelstein, "Herkes İsrail'in sosyal ve ekonomik çöküşe yol açabilecek idari olağanüstü hal durumunun ortasında olduğunun farkında" dedi.

İsrail'in bir yıl içinde 3. kez seçime gitmesine engel olmak amacıyla Başbakan Netanyahu ve Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz'a üçlü görüşme önerdiğini ifade eden Edelstein, "İsrail siyaseti için gerçekçi olma zamanı. Liderlik ve korkaklık arasında seçim yapma zamanı" diye konuştu.İsrail'de bu yıl biri 9 Nisan, diğeri de 17 Eylül'de olmak üzere 2 erken seçim yapılmasına rağmen koalisyon hükümeti kurulamadı.

Macron'a isyan eden çiftçiler Şanzelize'yi samanlarla kapattı

Macron'un tarım politikalarını eleştiren çiftçiler bine yakın traktörle Paris'e gelerek, Şanzelize caddesini saman balyalarıyla kapattı.

AKPKK'nin üye sayısında 900 binlik düşüş: 'Yargıtay istifaları geciktiriyor'


'Yaşanan toplu kopuşu göstermek istemiyorlar.'

CHPKK İstanbul Milletvekili Tekin, AKPKK’den kamuoyuna yansıyandan çok daha fazla üyenin istifa ettiğini ancak Yargıtay’ın sistemindeki bilinçli yavaşlatma nedeniyle gerçek rakamın görülmediğini ileri sürdü. Tekin, “Yaşanan toplu kopuşu göstermek istemiyorlar” dedi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verilerine göre, AKPKK’nin 2017’de 10 milyon 719 bin 234 olan üye sayısı 9 milyon 816 bin 987’ye geriledi. CHP Milletvekili Tekin, istifa etmek isteyenlerin sayısının çok daha yüksek olduğunu ancak Yargıtay’ın sistemindeki bilinçli yavaşlatma nedeniyle bunun rakamlara yansımadığını söyledi.

‘TOPLAM SAYI 1 BUÇUK MİLYON’

CHPKK’li Tekin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla siyasi partilerden istifa etmek isteyen vatandaşların işlemlerinin geciktirildiğini söyledi.

AKPKK’den istifa etmek isteyen vatandaşların toplam sayısının bir buçuk milyonu geride bıraktığını ifade eden Tekin, “Yargıtay işlemleri yavaş ilerlediği için istifa ve üyelik düşürülmesi de frenlenmiş oluyor. Hızlandırsalar ortaya çıkacak rakama toptan baktığımızda şaşkınlık yaşayanlar olabilir” dedi. İstifaların altında yatan gerçek nedeninin ekonomik sorunlar olduğunu kaydeden Tekin, "Bu kadar insanın oyunu verdiği partiden ayrılması pek de hayra alamet değil. Vatandaş toplumuna yabancılaşan siyasi iklimden sıkılmış durumda. Neredeyse hiçbir siyasi partiye oy vermek istemiyor” diye konuştu.

‘VATANDAŞ SİYASETTEN TAMAMEN KOPABİLİR‘

Vatandaşların partiden istifa etme sorununu sadece AKPKK’nin yaşamadığını ancak en büyük etkinin iktidar partisinde görüldüğünü ifade eden Tekin, şunları söyledi:

“Süreç böyle devam ederse seçimlerde sadece kararsızlar değil sandığa gitmeyenlerin sayısında da önemli bir artış olabilir. Toplum umutsuzlaştıkça siyasetten de uzaklaşıyor. Kendisini hiçbir siyasi partiye yakın hissetmiyor. İşsizlik ve yoksulluk vatandaşın belini bükmüş durumda. Evine götüreceği ekmeğin derdinde. Toplumdan uzaklaşan ve kendisini saraya kapatan yönetim anlayışı değişmedikçe, vatandaş, seçip yolladığı milletvekilinin etkinliğinin elinden alındığını gördükçe siyasetten tamamen kopacaktır. İşte o zaman Türkiye’nin derin olan sorunları biraz daha derinleşmiş olacaktır. Kendisine yabancılaşan bir toplum ilerleyemez.”

Amerika'da kalp yetmezliği nedeniyle 5 gün önce ölen sahte Peygamber İskender Evrenosoğlu'nun Bursa'da toprağa verilmesinin ardından, Bursa İl Müftülüğü, cenaze ve defin işlemleri ile ilgili Diyanet personelinin bulunmadığını ve yer almadığını açıkladı.

Doğu Türkistan’da kampta tutulduğunu iddia ettiği eşinden üç yıldır haber alamıyor

Çin’in Doğu Türkistan’da kurduğu eğitim kamplarında Uygurları zorla tuttuğu iddialarına bir yenisi eklendi. Türkiye’de yaşayan Uygurlardan Zülfikar Ali, eşi Tumaris Tursun’un 2016’dan beri kampta tutulduğunu kendisinden haber alamadığını öne sürüyor.

Zülfikar Ali, 2000 yılında ana vatanı Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye göç etmiş bir Uygur.

Ancak babasının Türkiye’ye gelişinin üzerinden neredeyse 30 yıl geçmiş.

Zülfikar Ali de üniversiteyi okumak için İstanbul’a geliyor ve burada yaşamaya başlıyor.

Ardından iş hayatına atılan Zülfikar Ali, 2008 yılında tekrar ana vatanına giderek burada ticarete başlıyor.

Orada yaşarken kendisi gibi Uygur olan Tumaris Tursun ile evleniyor ve bu birliktelikten bir erkek çocukları oluyor.

Ali, işleri nedeniyle 2014'te Türkiye’ye dönerken hukuk mezunu olan eşi ise ülkesinde önemli bir tıp merkezinde yönetici olarak göreve başlıyor.

Binlerce Uygur kamplarda toplandı

Ancak Ali’nin iddiasına göre 2016’da İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması projesinin yeniden gündeme gelmesiyle birlikte Çin’in Uygurlara olan politikasında da sertleşme başlıyor.

Eğitim kampı adı altında çok sayıda kamp kurulmaya ve binlerce Uygur’un eğitim adı altında buralarda toplanmaya başlandığını öne sürüyor.

Bu yerlerin adı her ne kadar eğitim kampı olsa da girenin aylarca yıllarca çıkamadığı, kamptan ziyade hapishane görevi gören toplama kampları olduğunu iddia ediyor.

Ali’nin iddiasına göre “terörle mücadele” adı altında kimlik bilinci olan Uygurlar kamplara toplanarak pasifize edilmeye, toplumsal bağları koparılmaya çalışılıyor.