Ali Babacan’ın açıklamalarına karşılık Saray’dan tepki geldi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Yiğit Bulut, Babacan’a Ziraat Bankası ve FETÖ suçlaması yöneltti.

Yiğit Bulut, Twitter’da “Ali Babacan TV programına çıkmış, parti kuracakmış! Hayırlı olsun! Yalnız bütün bu işlere başlamadan 2014’ten bugüne her fırsatta sorduğum şu soruya cevap vermeli; BANK ASYA’yı ZİRAAT BANKASI’na, fetö’nün 1,5 milyar doları cebine koyacağı şekilde satın almaya neden kalkıştın?” mesajını paylaştı.

Maas’tan Çin'e Uygur tepkisi: Çin insan hakları yükümlülüklerine uymalı

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Çin yönetimine insan hakları konusundaki uluslararası yükümlülüklere uyma çağrısı yaptı. Uygurların kamplarda tutulması konusunun aydınlatılmasını talep etti.

Çin yönetiminin Müslüman Uygur azınlığa yönelik tutumunu ortaya çıkartan belgelerin basına sızmasının ardından, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Pekin'den olayın aydınlığa kavuşturulmasını talep etti. Berlin'de Körber Vakfı tarafından düzenlenen Dış Politika Forumu'nda konuşan Maas, "Çin insan hakları konusundaki uluslararası yükümlülüklerine uymalı” şeklinde konuştu. Maas, Çin'de Uygurların yaşadığı bölgeye, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri ile birlikte bağımsız gözlemcilerin girmesine izin verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Sosyal Demokrat Partili (SPD) Bakan, "Eğer gerçekten yüzbinlerce Uygur kamplarda zorla tutuluyorsa, uluslararası toplum bunu görmezden gelemez” dedi.

Bakan Maas, Süddeutsche Zeitung'a yaptığı konuyla ilgili açıklamada da, "insan haklarının müzakere edilemez ve evrensel” olduğunu vurgulayarak, Çin tarafı ile görüşmelerde insan haklarının nasıl daha iyi korunabileceği konusunu gündeme getirdiğini ifade etti. Pekin'e yaptığı son ziyarette de Sincan bölgesindeki durumu açıklıkla gündeme getirdiğini belirten Maas, insan haklarının durumunun iyileştirilmesini istediğini söyledi.

Bebekleri kurtaracak öneri CHPKK'nin çıktı

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün "Cezaevinde kalan çocuklar ile anneler için çalışma yapıyoruz" dediği taslağın CHP tarafından gündeme getirildiği anlaşıldı.

CHPKK 26. Dönem Milletvekili Barış Yarkadaş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"AKPKK, 8 Mart 2018 tarihinde verdiğim kanun teklifini geç de olsa gündemine aldı. 

Teklifte, "Cezaevinde çocuğu ile kalan anneler ile hamile kadınların cezası 5 yıl ertelensin" önerisini gündeme getirmiş ve Hollanda örneğini vermiştim. Umarım yasalaşır..."

Turkuvaz Medya, Giresun'un Eynesil ilçesinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan ve röportaj verdiği Yurt gazetesine tazminat davası açtı.

Turkuvaz Medya Grubu, kızı Rabia Naz'ın ölümünde gizlenen bilgilerin ve korunan kişilerin olduğunu öne süren Şaban Vatan'ın, Müge Anlı'nın ekibinin cinayeti araştırmak için Eynesil'e geldiğini iddia etmesi üzerine Vatan'a dava açtı.

Baba Şaban Vatan, Yurt gazetesine verdiği röportajda, ATV’de program yapan Müge Anlı ve ekibinin kendisine "Şaban Ağabey, biz bu olayı çözdük" dediğini söylemişti.

Borcunu ödeyemeyen bin 453 çiftçinin elektriği kesildi.

Mardin'deki borçlu 5 bin 800 tarımsal sulama abonesinden 1 milyar 280 milyon lira alacağı bulunan Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), bin 453 abonenin elektriğini kesti.

Fransa'da çiftçiler Macron'a karşı isyan bayrağını açtı

Fransa'da, Macron hükümetinin tarım politikalarından rahatsız olan çiftçiler isyan bayrağını çekti, başkent Paris'te yollar trafiğe kapatıldı.

Fransa’da hükümetin tarım politikalarına ve uluslararası ticaret anlaşmalarına isyan eden yüzlerce çiftçi, başkent Paris’i ülkenin kuzeyine bağlayan ana otobanlardan birinde trafiği traktörlerle kesti. A1 isimli kritik otobanda üç şerit birden trafiğe kapandı.

Emmanuel Macron hükümetinin tarım politikalarını ve bazı tarım ilaçların kullanımının yasaklamasının Avrupa Birliği’nin (AB) genelinden erkene çekilmesini protesto eden çiftçiler, ''Çiftçi olmazda kırsal Fransa da yok olur. Bırakın işimizi yapalım'' ve ''Macron, bize yanıt ver! Çiftçileri kurtar'' gibi sloganlar attı.

Müslümanlara yönelik saldırıların artması Merkel hükümetini harekete geçirdi.

Hür Demokrat Parti’nin soru önergesini yanıtlayan Merkel hükümeti, İslâm ve Müslüman düşmanlığı ile etkin mücadele için bir koordinasyon ağı oluşturulacağını açıkladı.

Öcalan ile görüşen Özcan görevinden alındı.

İBB seçimleri öncesi Abdullah Öcalan'ın mektubunu kamuoyu ile paylaşan Ali Kemal Özcan, mesai saatlerinde izinsiz şehri terk ettiği gerekçesiyle Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanlığı görevinden alındı.

Avrupa uyuşturucu raporuna göre eroin ticaretini Türkiye'deki organize suç örgütleri kontrol ediyor

Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi ile EUROPOL tarafından ortak hazırlanan uyuşturucu raporu yayımlandı.

Raporda eroin başlığı altında Türkiye'ye de yer verildi ve genel olarak Avrupa'ya getirilen eroinin Türkiye'deki organize suç gruplarının (OSG) kontrolünde olduğu kaydedildi. Türkiye'deki OSG'lerin Avrupa'ya eroini toptan getirdiği ancak Balkan, İngiliz, Hollandalı ve Pakistanlı OSG'lerin de kıtanın çeşitli bölgelerinde etkili olduğu belirtiliyor.

Eroinin yanında farklı türde uyuşturucu getiren grupların genellikle silah ve diğer yasadışı materyalleri de taşıdıklarına dikkat çekilerek en kilit rota olarak Balkanlar işaret ediliyor. Özellikle eroin yapımındaki öncü madde 'asetik anhydride'in Avrupa'da ucuza maledilebildiği ve Balkan rotası üzerinde imal edildiği yerler olduğu aktarılıyor.

Kaçakçılıkta Balkan güzergahı en kilit rota olduğu için AB'ye uyuşturucu girmesini engellemek noktasında Türkiye'nin merkezi önemde olduğunun altı çiziliyor. Diğer güzergahlara kıyasla Balkan rotasının ana giriş noktası olarak kullanıldığı bu nedenle kuzey güzergahlarında uyuşturucu trafiğinin azaldığı belirtiliyor. Bununla birlikte güney güzergahı olan Afrika üzerinden de yapılan kaçakçılığın artış gösterdiği ifade ediliyor.

Afganistan'dan çıkıp Türkiye üzerinden Avrupa'ya

Rapor, afyon temelli uyuşturucuların çoğunluğunun kaynağını Afganistan olarak gösteriyor. Kaynaktan itibaren rota üzerinde gerekli önlemler alınmaz ve girşimler yapılmazsa bu uyuşturucuların Türkiye üzerinden artan miktarlarda Avrupa'ya girmeye devam edeceği öngörülüyor.

Sentetik afyon uyuşturucularının her yıl farklı versiyonlarının uyuşturucu maddeler listesine eklendiğini anlatan rapor, bunlarda en çok artışın metadon, buprenorfin, tramadol ve fentanilde görüldüğüne değiniyor. Bu maddelerin artık çoğunlukla internet üzerinden ticaretinin yapılıyor olması denetleme ve kısıtlamaları zora sokan bir başka unsur.

Uyuşturucuların neden olduğu zararlar göz önüne alındığında eroin ve diğer afyon türlerinin diğer maddelere kıyasla hala en büyük paya sahip olduğunu yazan rapora göre 2017'de AB'de eroinin toplam piyasa değeri 7,4 milyar euro oldu.

Terörün finanse edilmesi

Raporda terörün finanse edilmesi başlığı altındaki bölümde dinci örgütlerin yanı sıra etnik-milliyetçi örgütlerin de Avrupa'daki uyuşturucu trafiğinde oynadıkları rolden bahsediliyor.

Bu bölümde ayrı olarak PKK'ya da yer verilerek "Türkiye'nin güneydoğusu, Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde yer alan paramiliter bir grup" şeklinde tanımlanıyor ve raporun dipnotunda ayrılıkçı IRA ve ETA örgütleri ile aynı kategoride olduğuna dikkat çekiliyor. PKK'nın Avrupa'da organize suçlara karıştığı ve AB içerisinde uyuşturucu trafiğinde yer aldığını gösteren birkaç örnek olduğu kaydediliyor.

Raporda AB'de 2017 yılında 8 bin 238 aşırı doz vakasına bağlı ölüm yaşandığı, internet nedeniyle uyuşturucuya erişim ve kullanım yaşının giderek düştüğü ve uyuşturucu ticaretinin OSG'lerin bir numaralı gelir kaynağı olmaya devam ettiği aktarılıyor.

Bununla birlikte uyuşturucu bağımlılığının genç insanları suç örgütlerine çekmekte ve OSG üyesi haline getirmekte kullanıldığına da vurgu yapılıyor.

5 bin OSG ve yıllık 30 milyar euroluk uyuşturucu

Raporda AB'deki yasadışı tüm uyuşturucu çeşitlerinin toplam piyasa değerinin yıllık 30 milyar euroyu bulduğu belirtiliyor ve AB'de şimdiye kadar 5 bin OSG tespit edildiği yazıyor. Bu OSG'ler arasındaki rekabetin yol açtığı şiddet ve çatışmaların da ayrıca şehir ve kırsal bölgelerde topluma ciddi zararlar verdiğine dikkat çekiliyor.

Rus Hava Kuvvetleri Suriye'de devriye bölgesini genişletiyor

Rus askeri pilotları Suriye üzerindeki uçuş bölgesini genişletmeye başladı. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından verilen bilgilere göre, Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğu illerinin yeni bölgelerinde devriye uçuşları başladı. Bilgilere göre Rus pilotlar Suriye -Türkiye sınırına yakın askeri polis birimlerinin desteklenmesinin yanı sıra bundan sonra Haseke ve Halep illerindeki insani yardım dağıtım noktalarının güvenliğinin sağlanmasını da sağlayacak.

Gazetecilere konuşan Mi-35 helikopter komutanı Aleksey Trefilov'a göre, şu anda uçuşlar esas olarak Suriye'nin kuzeyine yapılıyor. Aleksey, "Çok düşük mesafede uçuşlar yapıyoruz ve belirlenen mücadele görevini yerine getirmek için istenilen zaman, gece ve ya gündüz hazır halde bekliyoruz. İnsan kalabalığı ve araç kalabalığı bulunmamasına dikkat ediyoruz" dedi. Rus komutan, bazı bölgelerde pilotların güvenlik nedeniyle yerden 30-50 metre yükseklikte uçuş yapmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Feyzioğlu’ndan Baro Başkanının ‘Twitter’ı kapatılsın’ başvurusu

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun hakaret nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunduğu Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan'ın Twitter hesabının erişime kapatılmasını istediği ortaya çıktı.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan’ın kendisine hakaret ettiği iddiasıyla geçtiğimiz günlerde suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Balkan’ın Twitter üzerinden Feyzioğlu’na yönelik yaptığı ‘basit bir yalancısınız’ paylaşımı ‘hakaret’ nedeni gösterildi.

Metin Feyzioğlu, savcılığa verilen şikâyet dilekçesinde, söz konusu Twitter hesabının binlerce kişi tarafından takip edildiği, Balkan’ın ‘hakaret’ içeren paylaşımını 37 kişinin paylaştığı ve 118 kişinin beğendiği ifade edildi. Polat Balkan’ın meslek birliği başkanına yönelik Twitter üzerinden kullanmış olduğu ‘yalancısınız’ ifadesinin Feyzioğlu’nun onur ve şerefini zedeleyecek şekilde olduğu belirtilerek, Polat Balkan’a Twitter hesabının erişime kapatılması talep edildi.

Feyzioğlu’nun sosyal medya hesabının kapatılmasını istediği Balkan, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bir baro başkanının Twitter hesabının erişime kapatılmasını isteyebilecek kadar korkan TBB Başkanı meslektaşlarıyla yüzleşmekten kaçamaz. Tarihin vicdanına ve avukatlık mesleğinin genlerine işlemiş mücadele felsefesine hesap verinceye kadar peşini bırakmayız. Çember daralıyor” diye konuştu.

Beşar Esad: Bu, Trump’ın şakalarından biri

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, IŞİD’in lideri Ebubekir Bağdadi’nin öldürülmesi sonrası Suriye’ye katkılarından dolayı teşekkür eden ABD Başkanı Donald Trump’ın şaka yaptığını söyledi.

Paris Match’e konuşan Beşar Esad, Bağdadi hakkında Suriye’nin ABD’ye istihbarat sağlayıp sağlamadığı konusuyla ilgili şunları söyledi:

“Bu konuyu ne zaman gündeme getirseler gülüyorum. Zira sorulması gereken çok daha önemli bir soru var: Bağdadi gerçekten öldürüldü mü? ABD’liler tarafından sahnelenen bu ‘etkileyici oyun’ gerçekte meydana geldi mi?”

Esad, “Trump, Bağdadi’nin yok edilmesine katkı nedeniyle Suriye’ye teşekkür ettiğinde şaka yaptı. Bu, Trump’ın şakalarından biri” diye konuştu.

Esad, daha önceki açıklamasında Şam’ın Bağdadi’nin öldürülmesi konusunda ABD’yle iletişime geçmediğini ve kanıtlar sunulana dek onun gerçekten öldürüldüğüne inanmayacağını söylemişti.

Gerçek sahibi CIA olan Facebook gizli yüz tanıma uygulaması geliştirdi

Facebook, yüz tanıma uygulaması için çalışanlarının üzerinde gizli testler yapmasi dolayısıyla kamuoyundan tepkiler aldı.

Facebook, yüz tanıma teknolojisini geliştirdiği gizli uygulamayla kullanıcılarının akıllı telefon kamerasını yüzlerine yakınlaştırmaları sayesinde tanıyabiliyor. 

Söz konusu uygulama projesinin durdurulduğu ancak yüz tanıma teknolojisini etkinleştiren Facebook kulanıcılarının profilini özel sayfalarına yükleyebildiği ifade edildi.

Bu korkunç rapor ilk olarak Business Insider adlı siteden geldi. Bu raporda, isimsiz kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, uygulamanın 2015 ve 2016 yılları arasında geliştirildiğini ancak o zamandan bu yana durdurulduğu ifade edildi.

Facebook şirketi uygulamayı geliştirdiğini doğruladı ancak söz konusu uygulamanın, sosyal medya kullanıcılarının kimliklerini belirleyebildiğini ve kullanıcıların profillerini inceleyebildiğini reddetti.

Facebook sözcüsü, Daily Mail sitesine bir e-posta yollayarak yapılan iddialar hakkında şöyle söyledi: “Yeni teknolojileri tanımak için bir araç olarak takımlarımız düzenli bir şekilde içeride kullanılması için uygulamalar oluşturuyor. Burada sözü edilen uygulamalar, Facebook çalışanlarının erişimine açık ve sadece yüz tanıma özelliğini etkinleştiren çalışanların ve arkadaşlarının yüzlerini tanıyabiliyor.”