Kayseri'de yeraltı şehri bulundu

26 farklı girişi bulunan ve bin 300 metre uzunluğunda olan yeraltı şehri kentte heyecan yarattı.

Kayseri'nin Melikgazi ilçesi Büyükbürüngüz Mahallesi'nde bin 300 metre uzunluğunda yeraltı şehri bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, "Türkiye'de ismi zikredilen yer altı şehirlerinden iki misli daha büyük bir yeraltı şehri keşfedildi" dedi.

Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy ve beraberindeki heyet, geçtiğimiz ay daha önce sık sık yeraltı şehrinin bulunduğu belirtilen Melikgazi ilçesi Büyükbürüngüz Mahallesi'nde araştırma yaptı. Yapılan araştırma sonrası, 26 farklı girişi bulunan 1300 metre uzunluğunda yeraltı şehri bulundu. Kentte heyecan yaratan gelişme sonrası Kayseri Büyükşehir Belediyesine bağlı ekipler, yeraltı şehrinde incelemede bulundu. Yeraltı şehrinde önümüzdeki günlerde temizlik ve aydınlatma çalışmalarının yapılacağı bildirildi.

Lavrov: IŞİD ve El Nusra yenilgiye uğradı, sayılı günleri kaldı

Halifelik kurma amaçları açısından bakıldığında IŞİD ve El Nusra Cephesi'nin özellikle Suriye'de yenilgi aldığını belirten Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a göre iki örgütün de sayılı günleri kaldı.

Malezya Dışişleri Bakanı Seyfeddin Abdullah'la görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Sergey Lavrov , "Herhangi bir ülkedeki durumun değerlendirilmesi için öncelikle sorunun kaynağının anlaşılması gerekir.

Küresel terör tehdidi, özellikle Irak'ta yapılan yasadışı istila ve Libya'ya yönelik saldırganca eylemlerinden sonra ciddi bir boyut kazandı. Halifelik kurma amaçları açısından bakıldığında, şu anda IŞİD Suriye'de yenilgi aldı. IŞİD'den bölünen gruplar ile BM Güvenlik Konseyi tarafından yasaklı ilan edilen El Nusra grupları direnmeye devam ediyor ancak herkes biliyor ki, sayılı günleri kaldı" dedi.

Lavrov, mevcut durumda teröristlerin tüm dünyaya yayılmaya başladıklarını ve bu kapsamda Afganistan'a gittiklerini; Orta Asya, Avrupa ve Güneydoğu Asya'ya sızmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.

FBI, Trump'ın azil soruşturmasına neden olan muhbire görüşme teklif etti

FBI'ın (Federal Soruşturma Bürosu) ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı görüşmeyi şikayet ederek hakkında azil soruşturması açılmasına neden olan muhbire avukatı aracılığıyla görüşmeyi teklif ettiği belirtiliyor.

NBC News'in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, FBI, 2020 başkanlık seçimlerinin Demokrat aday adaylarından Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden ve Trump'ın Ukrayna görüşmesini şikayet eden kimliği açıklanmayan muhbire görüşme teklifinde bulundu. 

İsmi açıklanmayan ancak emniyet teşkilatından olduğu belirtilen kaynak, muhbirin FBI ile görüşmeye henüz razı gelmediğini aktardı. 

Yahoo News'de yer alan habere göre ise FBI yetkilileri görüşme talebini CIA'den olduğu belirtilen (Merkezi İstihbarat Teşkilatı) muhbirin avukatına iletti ancak cevap alamadı. 

Haberde, FBI'ın görüşme talebinin muhbiri soruşturma amacı taşımadığı, büronun muhbirle 'konuşmak istediği' bildirildi. 

FBI ve Adalet Bakanlığı'ndan ise henüz konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. 

FBI'ın talebinin Meclis İstihbarat Komitesi’ndeki Cumhuriyetçiler’in, 12 Ağustos’a muhbirin başkana düşmanca siyasi motivasyonları olabileceğini öne sürmelerinin ardından geldiği belirtildi.  

Trump'a yönelik azil soruşturması

ABD Başkanı Trump'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy ile temmuzda yaptığı telefon görüşmesinde Zelenskiy'e rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması durumunda ABD'nin ülkesine yardım edeceğini söylediği iddia edilmişti. 

ABD Kongresindeki Demokratlar da bu iddialar üzerine azil soruşturması başlatmıştı.

Trump ise Zelenskiy ile görüşmesinin tamamen usullere uygun olduğunu savunmuş ancak telefon görüşmesinden önce Ukrayna'ya 400 milyon dolarlık askeri ve mali yardımın askıya alındığını açıklaması dikkati çekmişti.

Beyaz Saray, görüşmelerin dökümünü yayımlamış ve yardımlarla görüşme arasında ilişki olmadığını savunmuştu.

Dokunma hissini sanal ortama aktaran 'akıllı deri' geliştirildi

İnternet üzerinden görüntülü görüştüğümüz bir kişiye dokunmak fazlasıyla hayal ürünü gelebilir. Ancak araştırmacılar, ekrana dokunduğumuzda karşımızdakini hissetmemizi sağlayan bir 'akıllı deri' geliştirdiler.

Bilim dünyası yıllardır sanal deneyimlerimize his eklemek için çalışmalarını sürdürüyor. Birçok ‘elektronik deri’ üretilmiş olsa da bu teknolojiler hep kablolu elektrotlara dayalı oluyordu. Bu sistemler de anlık olarak tepki vermiyordu ve iyi yönlü etkileşimi eksik kılıyordu.

Fakat çarşamba günü Nature dergisinde yayınlanan bir makale, bu şeyin gerçeğe dönüşebileceğinin en büyük kanıtı. Webtekno'dan Ümit Kılınç'ın haberine göre Northwestern Üniversitesi’nde biyomühendis olan John Rogers ve ekibi yeni, kablosuz ve bataryasız 'akıllı deri' üretmeyi başardılar. Bu sayede insan duygularının en yoğun yaşandığı fiziksel dokunuş sanal ortamda da hissedilebilir oldu.

Sanal dokunuş, yumuşak ve esnek bir malzemeye gömülü, hızlı ve programlanabilir bir dizi minyatür titreşimli disk sayesinde gerçekleşiyor. Bu sistem sayesinde üretilen akıllı deri vücuda sensörler sayesinde veri girişi sağlıyor, böylece gerçekten hissediyor gibi oluyoruz.

Böylesine bir teknolojinin de günlük hayattaki yeri yalnızca sevdiklerimizle görüşürken onları hissetmek değil. Sosyal medya, eğlence dünyası, video oyunları ve sanal gerçeklik gibi birçok endüstri de bu teknolojiden faydalanabilir. Yani böyle bir teknolojinin kullanılamayacağı alan yok gibi.

En basit örneğinden sevdiğiniz bir sanatçının klibini ya da konserini evinizdeyken izlediğinizi düşünün. Ya da internetten yaptığınız bir iş görüşmesinde görüştüğünüz kişiyle el sıkıştığınızı hayal edin. Aslında bu teknoloji bir nevi gerçek hayatı sanal hayata taşıyabilme potansiyeline sahip.

Bu teknolojinin bir başka ve önemli noktası da ampute insanlar üzerinde olacaktır. Kullandıkları protezlere bir his algısının eklenmesi, onların bir objeyi ne kadar sertlikle tuttuklarını ya da objenin sıcaklığını ve soğukluğunu hissetmelerini sağlayacaktır. Dolayısıyla teknolojinin yıllar içerisinde ne kadar gelişebileceğini yakından takip etmenin oldukça heyecan verici olduğunu söyleyebiliriz.

Çek Komünist Partisi: Türk Rejimi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ve Rusya arasında ikili oynamaya çalışıyor ve Ruslar bunu iyi anlıyor

Çek Komünist Partisi Genel Başkan Yardımcısı Celal Suleyman Suriye topraklarına yönelik Türk saldırganlığının uluslararası kanunlara açık bir ihlal olduğunu vurgularken Surye’nin topraklarını ve egemenliğini koruma konusunda meşru bir hak sahibi olduğunun altını çizdi.

Slovak Kloç Oud sitesi ile bulunduğu görüşmede Türk rejimi başkanı Recep Tayip Erdoğan ile ilgili olarak Suleyman; “ABD ve Rusya’ya karşı politikalarında ikili bir oyun oynamaya çalışıyor ve Ruslar bunu iyi anlıyor” ifadelerini dile getirdi.

Suleyman; Suriye krizinin çözülme yolunda bulunduğuna inandığını belirtirken hizmet altyapılarının onarımının ve yeniden imarın gittikçe aktif hale girdiğine işaret etti.

Sözde İYİ Partili Yokuş: TBMM kantininde sahte bal satılıyor

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, "Sahte bal TBMM'de. Bu balın hileli olduğunu Tarım ve Orman Bakanlığımız ilan etmiş. Bu mal toplatılmamış. Milletin meclisinde milletvekilleri hileli gıda ile yüz yüze ise, TBMM kantininde hileli mal satışı devam ediyorsa bu, devletin çivisinin çıktığının göstergesidir" dedi.

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de gıda sahteciliği adı altında yapılan gıda terörünün ciddi oranda arttığını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın verilerine göre, en çok hile yapılan ürün grubunun başında yüzde 35 ile süt ürünleri geldiğini, bunu da yüzde 22 ile et, yüzde 13 ile zeytinyağı, yüzde 11 ile katkı maddeleri ve yüzde 10 ile de bal ve baharat ürünlerinin takip ettiğini belirten Yokuş, halk sağlığıyla oynayan, hileli gıda üreten firmalara verilen cezaların caydırıcı olmadığını savundu.

Almanya'nın Köln kentinde 2. Dünya Savaşı'ndan kalma patlamamış bomba bulundu. 125 kilogramlık patlamamış Amerikan yapımı bombanın imha çalışması nedeniyle, 2 bin 400 kişi tahliye edildi.

Güney Amerika kıtasında Şili ve Bolivya'dan sonra Kolombiya'da karıştırıldı.

Kolombiya'da genel grevin ardından protestolar başladı

Dünyayı sarsan protesto dalgasının son durağı Kolombiya oldu. Sağcı Devlet Başkanı Ivan Duque'ye karşı başlatılan genel grevin ardından on binlerce kişi sokakları doldurarak protesto gösterilerine başladı.

On binlerce Kolombiyalı, başkent Bogota sokaklarında sağcı Ivan Duque yönetiminin politikalarını protesto etmek için gösteriler düzenlemeye başladı. Gösterilere sendikalar, öğrenciler, muhalefet partileri ve yerli örgütleri katılıyor.

Ülkenin önde gelen sendika liderlerinden biri olan Robert Gomez, AFP'ye yaptığı açıklamada "Yaşanan, ulusal bir uzlaşı diyaloğu da dahil olmak üzere bugünden sonra gözden geçirilmesini umduğumuz şartların birikimidir" ifadelerini kullandı.

Kolombiya makamları ise, ordunun başkentte ve diğer kentlerde 'stratejik tesisleri' korumak için görevlendirildiğini açıkladı.

Rusya’da, Rus yazılımı olmayan elektronik cihazların satışı yasaklandı

Rus parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması, Rus yazılımı olmayan elektronik cihazların satışını yasakladığını duyurdu.

Yeni kanuna göre, 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve televizyonlara satış öncesi Rus yazılımın kurulması zorunluluğu getiriliyor.

Duma’nın ekonomik politika, sanayi, yenilikçi kalkınma ve girişimcilik komitesinin üyesi Aleksey Kanayev, yasağın tüketici haklarını korumaya yönelik olduğunu ve yerli IT-şirketlerinin gelişimine yardımcı olacağını belirterek, “Yeni kanun, yerli IT-şirketlerini yabancılar ile eşit rekabet ortamına koyacak” dedi.

Marmara'da deprem araştırması: Adalar fayı tsunami oluşturabilir

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Çakır, "Silivri açıklarından İstanbul Boğazı açıklarına gelen fay hattının kilitliği olduğunu, bu hattaki enerji hareketliğinin büyük İstanbul depremini oluşturacağını ortaya çıkarmış olduk. Adalar Fayı'nda oluşabilecek heyelanlar ise tsunamiye yol açabilir" dedi.

Fransız ANR ve EMSO kuruluşlarının TÜBİTAK işbirliğiyle yürütülen, Marmara Earthquake Gap Assessment and Monitoring for İstanbul (MAREGAMİ) Projesi'nde, Marmara Denizi'nde deniz tabanı sismolojisi, haritacılığı, gözlem istasyonu dizaynı ve tsunamiler üzerine yapılan araştırmalar ilk sonuçlarını vermeye başladı.

Fransa Ulusal Araştırma Ajansı(ANR), Avrupa Çok Disiplinli Deniz Tabanı ve Su Kolonu Gözlemevi (EMSO) ve TÜBİTAK işbirliğiyle gerçekleştirilen projede görev alan İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, 2,5 yıldır süren araştırmada ilk bilgileri açıkladı.

Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ziyadin Çakır, "2016 yılında MAREGAMİ Projesi kabul edildi. Bu projede toplanan verilerin sürekliliğini sağlamamız gerekiyor. Bu verilerin analizi, modellenmesi ve deprem olarak bize neler söyleyebilir ve bunların daha iyi anlaşılması için yapılan bir proje. Dört farklı konumuz var. Bir tanesi deniz tabanı sismolojisi ve gözlemi. Biliyorsunuz sismoloji ağları karada oluyor. Ancak faylar 15-20 km uzakta deniz açıklarında bulunuyor. Bunların konumlarını özelliklerini bulmak için daha yakın olmamız gerekiyor. Deniz tabanına deniz sismometresi denilen cihazlar yerleştiriliyor. Buradan elde edilen kayıtlar karada bulunan AFAD ve Kandilli'ye aktarıyoruz".

İbn Abbas radiyallahu anh rivayet ediyor:

Allah'ın elçisi (s.a.s.) bize şu duayı Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi öğretirdi:

”Allahım cehennem azabından sana sığınırım.
Allah'ım kabir azabından sana sığınırım.
Allah'ım deccalin fitnesinden sana sığınırım.
Allah'ım yaşamın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım."

(Nesâi 1280, İbn Mace,902)

(Allahümme inni euzu bike min azabil cehennem ve euzü bike min azabil kabr ve eüzü bike min fitnetil mesihiddeccal ve euzü bike min fitnetil mehya velmemat)

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Bolivya'da devam eden protestolara atıfta bulunarak, taraflara gerginliğin düşürülmesi ve ülke genelinde yeni bir seçim yapılması çağrısında bulundu.

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'a yakın isimlerden, cinsel tacizle suçlanan Arjantinli piskopos Gustavo Zanchetta için uluslararası yakalama emri çıkarılması talep edildi.