Canan Karatay: Zeytin, altından daha kıymetli
İç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Zeytin altındır, zeytinyağı da altının suyudur. Hatta zeytin altından daha kıymetlidir. Şunu bilin ki altın için insanlar birbirlerini öldürdüler. Hala ölüyor ama zeytin, ömür bahşediyor" dedi.
Prof. Dr. Karatay, "Kilis Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Günü" etkinlikleri kapsamında Kilis 7 Aralık Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda sunum yaptı.
Kent protokolü ve zeytin üreticilerinin katıldığı panelde, Karatay zeytinin önemli bir besin kaynağı olduğunu belirtti.
Zeytinyağı tüketilmesi tavsiyesinde bulunan Karatay, "Zeytin altındır, zeytinyağı da altının suyudur. Hatta zeytin altından daha kıymetlidir. Şunu bilin ki altın için insanlar birbirlerini öldürdüler. Hala ölüyor ama zeytin, ömür bahşediyor. Uzun ömür veriyor, sağlık veriyor" dedi.
İnsan vücudu da bir makinedir
Karatay, yıllarca az yağlı yenmesi tavsiyesinde bulunulduğunu anlatarak, "Ama az yağla yaşamak mümkün olmaz, aynı makinelerin çalışmaması gibi. Makineleri de iyi yağla yağlamamış olursak, makineler de durur. İnsan vücudu da bir makinedir. Zeytinyağı anne sütü ile aynıdır. Tek fark vardır. Anne sütünde, hayvansal kolesterol vardır, zeytinyağında bitkisel kolesterol vardır" değerlendirmesinde bulundu.
İç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Zeytin altındır, zeytinyağı da altının suyudur. Hatta zeytin altından daha kıymetlidir. Şunu bilin ki altın için insanlar birbirlerini öldürdüler. Hala ölüyor ama zeytin, ömür bahşediyor" dedi.
Prof. Dr. Karatay, "Kilis Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Günü" etkinlikleri kapsamında Kilis 7 Aralık Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda sunum yaptı.
Kent protokolü ve zeytin üreticilerinin katıldığı panelde, Karatay zeytinin önemli bir besin kaynağı olduğunu belirtti.
Zeytinyağı tüketilmesi tavsiyesinde bulunan Karatay, "Zeytin altındır, zeytinyağı da altının suyudur. Hatta zeytin altından daha kıymetlidir. Şunu bilin ki altın için insanlar birbirlerini öldürdüler. Hala ölüyor ama zeytin, ömür bahşediyor. Uzun ömür veriyor, sağlık veriyor" dedi.
İnsan vücudu da bir makinedir
Karatay, yıllarca az yağlı yenmesi tavsiyesinde bulunulduğunu anlatarak, "Ama az yağla yaşamak mümkün olmaz, aynı makinelerin çalışmaması gibi. Makineleri de iyi yağla yağlamamış olursak, makineler de durur. İnsan vücudu da bir makinedir. Zeytinyağı anne sütü ile aynıdır. Tek fark vardır. Anne sütünde, hayvansal kolesterol vardır, zeytinyağında bitkisel kolesterol vardır" değerlendirmesinde bulundu.
Akademi Dergisi
Tebriz'de İran hükümetinin petrol fiyatlarına %300 zam yapmasına itiraz eden insanlar ve İran polisi ...
Pompeo'dan İran'daki protestoculara destek: ABD sizin yanınızda
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’da akaryakıt zammı sonrası başlayan protestolarla ilgili, "ABD sizi duyuyor. ABD sizi destekliyor. ABD sizin yanınızdadır" mesajını paylaştı.
Twitter üzerinden açıklama yapan Pompeo, İran’da başlayan sokak gösterileri ile ilgili 1.5 yıl önce yayınladığı mesajı hatırlatarak, "İran halkına bir buçuk yıl önce söylediğim gibi ABD sizinle” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’da akaryakıt zammı sonrası başlayan protestolarla ilgili, "ABD sizi duyuyor. ABD sizi destekliyor. ABD sizin yanınızdadır" mesajını paylaştı.
Twitter üzerinden açıklama yapan Pompeo, İran’da başlayan sokak gösterileri ile ilgili 1.5 yıl önce yayınladığı mesajı hatırlatarak, "İran halkına bir buçuk yıl önce söylediğim gibi ABD sizinle” ifadelerini kullandı.
Kuzey Kore, Hiroşima’ya atılan bombadan 17 kat daha güçlü bir nükleer silah test etti
Kuzey Kore’nin 2017 Eylül ayında yaptığı nükleer testin Mantab dağını yerinden oynattığı ve 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasından 17 kat daha güçlü olduğu öne sürüldü.
Geophysical Journal International dergisinde yayınlanan çalışmaya göre Pyongyang'ın nükleer silah testi Mantab Dağı'nın yaklaşık 1,7 feet kaymasına ve birkaç metre yükselmesine neden oldu.
Araştırmacılar, uydu görüntülerine göre nükleer patlama yüzeyde büyük deformasyona yol açtığını ve 543 metre derinlikte yapılan test alanının yakınındaki dağın her iki tarafında 0.5 metreye kadar yer değiştirmeler görüldüğünü bildirdi.
İngiliz SWNS haber ajansına göre çalışma lideri Kattumadam Sreejith, “Nükleer bomba patlatıldığında salınan enerji miktarı 271 kiloton TNT’ye eşdeğerdi” dedi.
Buna karşılık, 2. Dünya Savaşı sırasında Hiroşima'da patlatılan nükleer silah 15 kilotonluk bir enerjiye sahipti.
Kuzey Kore, 3’ü son lider Kim Jong-un döneminde olmak üzere 6 nükleer test gerçekleştirdi.
Bu testlerden ilki, Kuzey Kore’nin atom bombasından daha güçlü bir hidrojen bombasını başarıyla test ettiğini açıklamasının ardından 2015 yılında başladı.
Altıncı ve son nükleer test, Pyongyang'ın bugüne kadar gerçekleştirdiği en güçlü nükleer silah testi oldu.
3 Eylül 2017’de yapılan test 6.3 şiddetinde yer sarsıntısı, artçı şok ve heyelana neden oldu.
Kuzey Kore’nin 2017 Eylül ayında yaptığı nükleer testin Mantab dağını yerinden oynattığı ve 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasından 17 kat daha güçlü olduğu öne sürüldü.
Geophysical Journal International dergisinde yayınlanan çalışmaya göre Pyongyang'ın nükleer silah testi Mantab Dağı'nın yaklaşık 1,7 feet kaymasına ve birkaç metre yükselmesine neden oldu.
Araştırmacılar, uydu görüntülerine göre nükleer patlama yüzeyde büyük deformasyona yol açtığını ve 543 metre derinlikte yapılan test alanının yakınındaki dağın her iki tarafında 0.5 metreye kadar yer değiştirmeler görüldüğünü bildirdi.
İngiliz SWNS haber ajansına göre çalışma lideri Kattumadam Sreejith, “Nükleer bomba patlatıldığında salınan enerji miktarı 271 kiloton TNT’ye eşdeğerdi” dedi.
Buna karşılık, 2. Dünya Savaşı sırasında Hiroşima'da patlatılan nükleer silah 15 kilotonluk bir enerjiye sahipti.
Kuzey Kore, 3’ü son lider Kim Jong-un döneminde olmak üzere 6 nükleer test gerçekleştirdi.
Bu testlerden ilki, Kuzey Kore’nin atom bombasından daha güçlü bir hidrojen bombasını başarıyla test ettiğini açıklamasının ardından 2015 yılında başladı.
Altıncı ve son nükleer test, Pyongyang'ın bugüne kadar gerçekleştirdiği en güçlü nükleer silah testi oldu.
3 Eylül 2017’de yapılan test 6.3 şiddetinde yer sarsıntısı, artçı şok ve heyelana neden oldu.
Akademi Dergisi
Dünyadaki su seviyesi öngörülenden çok daha hızlı yükseliyor Okyanus ve denizlerdeki su seviyesinin öngörülenden çok daha fazla yükselmekte olduğu belirlendi. Yeni yayınlanan bir çalışmaya göre gidişata ilişkin gerekli önlemler alınmazsa küresel düzeyde su…
Grönland'ın ana havalimanı küresel ısınma nedeniyle taşınıyor
Ülkeyi büyük oranda kaplayan buzulların erimesi nedeniyle zarar gören Kangerlussuaq Havalimanı 5 yıl içinde sivil uçuşlara kapatılacak. Yetkililer, geçen yıl 11 bin uçağın kullandığı havalimanına alternatif olarak yenisinin inşa edileceğini açıkladı.
Havalimanı müdürü Peter Hogh, "Nuuk'ta ve kuzeyde yeni bir havalimanı inşa ediliyor. Burası ise Danimarka Hava Kuvvetleri'ne teslim edilecek" dedi.
Dünyanın en büyük adası olarak kabul edilen Grönland'ın yüzeyinin yüzde 80'ini buzullar ve donmuş toprak kaplıyor. Küresel ısınma nedeniyle eriyen buzullar, adaya yeniden şekil verirken havalimanı gibi yapılara da zarar veriyor.
Ülkeyi büyük oranda kaplayan buzulların erimesi nedeniyle zarar gören Kangerlussuaq Havalimanı 5 yıl içinde sivil uçuşlara kapatılacak. Yetkililer, geçen yıl 11 bin uçağın kullandığı havalimanına alternatif olarak yenisinin inşa edileceğini açıkladı.
Havalimanı müdürü Peter Hogh, "Nuuk'ta ve kuzeyde yeni bir havalimanı inşa ediliyor. Burası ise Danimarka Hava Kuvvetleri'ne teslim edilecek" dedi.
Dünyanın en büyük adası olarak kabul edilen Grönland'ın yüzeyinin yüzde 80'ini buzullar ve donmuş toprak kaplıyor. Küresel ısınma nedeniyle eriyen buzullar, adaya yeniden şekil verirken havalimanı gibi yapılara da zarar veriyor.
Akademi Dergisi
İçimizdeki İsrail, Osman Sınav, Kurtlar Vadisi, Soner Yalçın https://ankebutoperasyonu.wordpress.com/2019/05/03/ankebut-operasyonu-ve-seytanin-konseyi-369/
Fikirtepe’de 131 kişinin şikâyeti üzerine kabul edilen iddianamenin ardından bir kentsel dönüşüm mağdurunun açtığı davada Kurtlar Vadisi'nin yapımcısı Raci Şaşmaz’ın şirketi Selimoğlu İnşaat haksız bulundu. Mahkeme, mağdura 274 bin 230 TL ödenmesine hükmetti.
İzinli ruhsatlı Kuran kursunu yıkanlar, ruhsatsız cami inşaatına kör, sağır, dilsiz kalıyorlar
Bir işçinin hayatını kaybettiği cami inşaatının ruhsatı yok
Gaziantep'te yapılan Türkiye'nin en büyük 2. cami inşaatında ahşap iskelenin çökmesi sonucu 1 inşaat mühendisi hayatını kaybetti. Olayın ardından başlatılan soruşturmada inşaatın yapı ruhsatının olmadığı ortaya çıktı.
Bir işçinin hayatını kaybettiği cami inşaatının ruhsatı yok
Gaziantep'te yapılan Türkiye'nin en büyük 2. cami inşaatında ahşap iskelenin çökmesi sonucu 1 inşaat mühendisi hayatını kaybetti. Olayın ardından başlatılan soruşturmada inşaatın yapı ruhsatının olmadığı ortaya çıktı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Gaziantep Şahinbey Belediyesi tarafından, etrafında 3 tane cami olmasına rağmen "Türkiye'nin En Büyük Camisi" sloganlarıyla, reklamlarıyla 7 yıl evvel temeli atılan ve son 3 yıldır da sitelerin arasında öylece bırakılan ruhsatsız caminin iç iskelesi ve kubbesi çöktü.
Yetkililer derhal hesap vermeli!
Yetkililer derhal hesap vermeli!
Akademi Dergisi
Rusya ve S400 meselesi
'S-400 bahara dek kullanıma hazır hale getirilip Türk ordusunun hizmetine verilecek'
Rusya Federal Askeri-Teknik İşbirliği Servisi Başkanı Dmitriy Şugayev, S-400 hava savunma sisteminin 2020 baharına kadar kullanıma hazır hale getirilerek Türk ordusunun hizmetine verileceğini söyledi. Şugayev Türk uzmanlarının eğitiminin de 2019 yılı sonuna kadar tamamlanacağını belirtti.
Dubai’deki fuarda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şugayev, “Türkiye ile olan S-400 sözleşmesi planlandığı şekliyle sürüyor. Yıl sonuna kadar Türk uzmanların eğitimini tamamlayacağız. Baharda ise sistem, artık askeri kullanıma hazır hale gelecek. Türk partnerlerimizle her şey planladığımız gibi gidiyor. Türkiye bir NATO ülkesi olarak Arap dünyası da dahil olmak üzere herkese örnek oldu” ifadelerini kullandı.
Rusya Federal Askeri-Teknik İşbirliği Servisi Başkanı Dmitriy Şugayev, S-400 hava savunma sisteminin 2020 baharına kadar kullanıma hazır hale getirilerek Türk ordusunun hizmetine verileceğini söyledi. Şugayev Türk uzmanlarının eğitiminin de 2019 yılı sonuna kadar tamamlanacağını belirtti.
Dubai’deki fuarda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şugayev, “Türkiye ile olan S-400 sözleşmesi planlandığı şekliyle sürüyor. Yıl sonuna kadar Türk uzmanların eğitimini tamamlayacağız. Baharda ise sistem, artık askeri kullanıma hazır hale gelecek. Türk partnerlerimizle her şey planladığımız gibi gidiyor. Türkiye bir NATO ülkesi olarak Arap dünyası da dahil olmak üzere herkese örnek oldu” ifadelerini kullandı.
Rusya beşinci nesil savaş uçağı üretiminde Türkiye’ye yardıma hazır
Öte yandan Şugayev, Rusya’nın Türkiye’ye beşinci nesil savaş uçaklarının geliştirilmesi için teknolojik yardım yapmaya hazır olduğunu söyledi: "Bu alandaki çeşitli sistemler açısından (Türk beşinci nesil savaş uçaklarının üretimi) Türk ortaklarımıza önerecek şeylerimiz var. Onların da bu konuda önemli çalışmaları var. Onlara ciddi şekilde yardımcı olabiliriz."
“Geleceğe dönük hava araçların geliştirilmesi konusunda şu anda taraflar 4++ nesil uçağı ile ilgili teknik görüşmeler yapıyor, ayrıca beşinci nesil uçaklar ile ilgili ilk deneme maksatlı istişareleri gerçekleştiriyor” diyen Şugayev, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim beşinci nesil uçağımızın üretimi konusunda mevcut yeterlilikler dikkate alınırsa Rusya, bu projede yer alabilir, özellikle de uçağın birçok sistemi ile ilgili böyle bir işbirliği yapılması mümkün.”
Öte yandan Şugayev, Rusya’nın Türkiye’ye beşinci nesil savaş uçaklarının geliştirilmesi için teknolojik yardım yapmaya hazır olduğunu söyledi: "Bu alandaki çeşitli sistemler açısından (Türk beşinci nesil savaş uçaklarının üretimi) Türk ortaklarımıza önerecek şeylerimiz var. Onların da bu konuda önemli çalışmaları var. Onlara ciddi şekilde yardımcı olabiliriz."
“Geleceğe dönük hava araçların geliştirilmesi konusunda şu anda taraflar 4++ nesil uçağı ile ilgili teknik görüşmeler yapıyor, ayrıca beşinci nesil uçaklar ile ilgili ilk deneme maksatlı istişareleri gerçekleştiriyor” diyen Şugayev, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim beşinci nesil uçağımızın üretimi konusunda mevcut yeterlilikler dikkate alınırsa Rusya, bu projede yer alabilir, özellikle de uçağın birçok sistemi ile ilgili böyle bir işbirliği yapılması mümkün.”
Akademi Dergisi
Çin'in Müslüman Uygur Türkleriyle ilgili belgeleri New York Times'a sızdırıldı: 'Merhamet göstermeyin' Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, Çin Komünist Partisi'nden sızdırılan ve partinin Müslüman Uygur Türklerine yönelik olarak uygulanacak politikalarla…
Çin hükümetinin Uygur yazışmaları sızdı: 'Düşüncelerindeki virüs yok edilmeli'
Çin’de Uygur ve Müslüman azınlıklara uygulanan baskıların boyutunu gösteren yeni belgeler kamuoyuna sızdı. Toplam 403 sayfalık belgelerde lider Şi Cinping’in "radikalleşen" ailelerle nasıl mücadele edilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarından, kampa gönderilen ailelerin çocuklarına bu durumun nasıl anlatılması gerektiğine kadar çok sayıda bilgi bulunuyor.
New York Times’da yer alan habere göre belgeyi Pekin hükümetinde görevli bir yetkili, hissettiği rahatsızlıktan dolayı sızdırdı. Belgelerin nasıl toplandığı konusunda bilgi verilmezken, ismi verilmeyen görevlinin sorumluların ceza almasını istediği için bunu yaptığı belirtildi.
Çin’de Uygur ve Müslüman azınlıklara uygulanan baskıların boyutunu gösteren yeni belgeler kamuoyuna sızdı. Toplam 403 sayfalık belgelerde lider Şi Cinping’in "radikalleşen" ailelerle nasıl mücadele edilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarından, kampa gönderilen ailelerin çocuklarına bu durumun nasıl anlatılması gerektiğine kadar çok sayıda bilgi bulunuyor.
New York Times’da yer alan habere göre belgeyi Pekin hükümetinde görevli bir yetkili, hissettiği rahatsızlıktan dolayı sızdırdı. Belgelerin nasıl toplandığı konusunda bilgi verilmezken, ismi verilmeyen görevlinin sorumluların ceza almasını istediği için bunu yaptığı belirtildi.
"Ailem nerede?"
Dört ana kısımdan oluşan belgelerin bir bölümünde aileleri kampa gönderilen öğrencilerin sorabileceği sorulara verilmesi tavsiye edilen yanıtlar bulunuyor.
İlk soru: "Ailem nerede?". "Ailen hükümet tarafından düzenlenen bir eğitime alındı" şeklinde başlayan cevapta öğrencilere ailelerinin suç işlemediğini ancak eğitimden de istedikleri zaman ayrılamayacakları belirtiliyor.
Sorular ilerledikçe cevaplar da ağırlaşıyor. İlk başta "Kesinlikle endişe etmeye gerek yok" şeklinde yatıştırıcı tabirler, daha sonralarını yerini tehditlere bırakıyor. Bir soruda öğrencilere, takınacakları tavrın ailelerinin ne kadar uzun süre eğitimde kalacağı üzerinde etkili olduğu söyleniyor.
Dört ana kısımdan oluşan belgelerin bir bölümünde aileleri kampa gönderilen öğrencilerin sorabileceği sorulara verilmesi tavsiye edilen yanıtlar bulunuyor.
İlk soru: "Ailem nerede?". "Ailen hükümet tarafından düzenlenen bir eğitime alındı" şeklinde başlayan cevapta öğrencilere ailelerinin suç işlemediğini ancak eğitimden de istedikleri zaman ayrılamayacakları belirtiliyor.
Sorular ilerledikçe cevaplar da ağırlaşıyor. İlk başta "Kesinlikle endişe etmeye gerek yok" şeklinde yatıştırıcı tabirler, daha sonralarını yerini tehditlere bırakıyor. Bir soruda öğrencilere, takınacakları tavrın ailelerinin ne kadar uzun süre eğitimde kalacağı üzerinde etkili olduğu söyleniyor.
Neden öğrenciler için özel yönetmelik?
Belgelere konu olan öğrenciler, ülkenin farklı bölgelerinde komünist hükümet tarafından burs verilerek okutulanlar. Pekin, bu gençlere Komünist Parti çizgisinde eğitim vererek, Doğu Türkistan'ı kendi görüşüyle yönetecek yeni bir kadro yetiştirmek istiyor.
Ancak sızan belgelerde bu öğrencilerin ayaklanması durumunda büyük çapta etkilerin olabileceğine değiniliyor. Bir iç yazışmada, "Çin'in diğer bölgelerinden evlerine dönen öğrencilerin ülke geneline yayılan sosyal bağları bulunuyor. WeChat, Weibo ve diğer sosyal platformlar üzerinden yanlış bilgiler yaymaya başlarlarsa, bunun etkisi geniş çaplı ve durdurması zor olur" ifadeleri yer alıyor.
Yönetmelikte öğrencilere, "dedikodu" yaymaları durumunda bundan ailelerinin olumsuz etkileneceğinin belirtilmesi de isteniyor.
Belgelere konu olan öğrenciler, ülkenin farklı bölgelerinde komünist hükümet tarafından burs verilerek okutulanlar. Pekin, bu gençlere Komünist Parti çizgisinde eğitim vererek, Doğu Türkistan'ı kendi görüşüyle yönetecek yeni bir kadro yetiştirmek istiyor.
Ancak sızan belgelerde bu öğrencilerin ayaklanması durumunda büyük çapta etkilerin olabileceğine değiniliyor. Bir iç yazışmada, "Çin'in diğer bölgelerinden evlerine dönen öğrencilerin ülke geneline yayılan sosyal bağları bulunuyor. WeChat, Weibo ve diğer sosyal platformlar üzerinden yanlış bilgiler yaymaya başlarlarsa, bunun etkisi geniş çaplı ve durdurması zor olur" ifadeleri yer alıyor.
Yönetmelikte öğrencilere, "dedikodu" yaymaları durumunda bundan ailelerinin olumsuz etkileneceğinin belirtilmesi de isteniyor.
"Özgür olmaları için düşüncelerindeki 'virüs' yok edilmeli"
Çin'de Müslümanları hedef alan baskıcı politikalarda artış 2014 yılına dayanıyor. O senenin nisan ayında Doğu Türkistan bölgesine ilk ve tek ziyaretini yapan Çin lideri Şi Cinping, artan saldırılar gölgesinde "radikal İslam terörü" ile mücadelede için ekonomik kalkınmanın yeterli olmadığını ve hükümetin elindeki tüm gücü kullanması gerektiğini açıklıyor.
Belgelerde bir diğer dikkat çeken kısım da öğrencilerin sorması beklenen "Ailem suç mu işledi?" sorusuna hazırlanan cevap:
"Onlar suç işlemedi ancak düşüncelerine sağlıklı olmayan fikirler bulaştı. [...] Düşüncelerindeki bu 'virüs' yok edildiğinde ve sağlıklarına kavuştuklarında özgür olabilecekler".
Çin hükümeti bir süredir güvenliğine tehdit olarak gördüğü Uygurları toplama kamplarına hapsetmekle suçluyor. Pekin ise bu kampların bir eğitim merkezi olduğunu ve burada tutulanların meslek ve görgü eğitimi aldığını savunuyor.
Çin'de Müslümanları hedef alan baskıcı politikalarda artış 2014 yılına dayanıyor. O senenin nisan ayında Doğu Türkistan bölgesine ilk ve tek ziyaretini yapan Çin lideri Şi Cinping, artan saldırılar gölgesinde "radikal İslam terörü" ile mücadelede için ekonomik kalkınmanın yeterli olmadığını ve hükümetin elindeki tüm gücü kullanması gerektiğini açıklıyor.
Belgelerde bir diğer dikkat çeken kısım da öğrencilerin sorması beklenen "Ailem suç mu işledi?" sorusuna hazırlanan cevap:
"Onlar suç işlemedi ancak düşüncelerine sağlıklı olmayan fikirler bulaştı. [...] Düşüncelerindeki bu 'virüs' yok edildiğinde ve sağlıklarına kavuştuklarında özgür olabilecekler".
Çin hükümeti bir süredir güvenliğine tehdit olarak gördüğü Uygurları toplama kamplarına hapsetmekle suçluyor. Pekin ise bu kampların bir eğitim merkezi olduğunu ve burada tutulanların meslek ve görgü eğitimi aldığını savunuyor.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Doğu Türkistan: Toplama kampının tanıkları anlatıyor...
"O kızları farelerle karanlık evlere kapattılar"
"Hangi çocuğum hayatta, bilmiyorum"
"5 kişiyi gözlerimin önünde kurşuna dizdiler"
"O kızları farelerle karanlık evlere kapattılar"
"Hangi çocuğum hayatta, bilmiyorum"
"5 kişiyi gözlerimin önünde kurşuna dizdiler"
Akademi Dergisi
Hepsine deli dediler Şizofreni ve bipolar teşhisi koydular. Psikiyatrinin karanlık yüzü... Gastronomi ne kadar bilimse, psikiyatri de ancak o kadar bilimdir.
Araştırma: Antidepresanlar balıkları av konusunda 'daha az saldırgan' yapıyor
Yapılan yeni bir araştırmaya göre, su kaynaklarına karışan antidepresanlar balıkların avlanma davranışlarını değiştiriyor, daha az ‘saldırgan’ olan balıklar daha az avlanıyor. Bu etki, özellikler sürü halinde olduklarında ortaya çıkıyor.
Avustralya’nın Monash Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmada, antidepresanlar da dahil olmak üzere algı ve duygu durumunda değişiklikler yapan kimyasallar içeren psikoaktif ilaçların; balıkların avlanma davranışlarını etkilediği, onları daha az agresif yaptığı görüldü.
‘Biology Today’ adlı dergide yayımlanan araştırma için, ABD ve Avustralya tatlı sularında sık rastlanan sivrisinek balıkları (Gambusia holbrooki) antidepresan bir ilaç olarak bilinen Prozac’ın ana bileşeni ‘fluoksetin’e maruz bırakıldı.
Yapılan yeni bir araştırmaya göre, su kaynaklarına karışan antidepresanlar balıkların avlanma davranışlarını değiştiriyor, daha az ‘saldırgan’ olan balıklar daha az avlanıyor. Bu etki, özellikler sürü halinde olduklarında ortaya çıkıyor.
Avustralya’nın Monash Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmada, antidepresanlar da dahil olmak üzere algı ve duygu durumunda değişiklikler yapan kimyasallar içeren psikoaktif ilaçların; balıkların avlanma davranışlarını etkilediği, onları daha az agresif yaptığı görüldü.
‘Biology Today’ adlı dergide yayımlanan araştırma için, ABD ve Avustralya tatlı sularında sık rastlanan sivrisinek balıkları (Gambusia holbrooki) antidepresan bir ilaç olarak bilinen Prozac’ın ana bileşeni ‘fluoksetin’e maruz bırakıldı.
Forwarded from Akademi Dergisi
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Hepsine deli dediler
Şizofreni ve bipolar teşhisi koydular.
Psikiyatrinin karanlık yüzü...
Gastronomi ne kadar bilimse, psikiyatri de ancak o kadar bilimdir.
Şizofreni ve bipolar teşhisi koydular.
Psikiyatrinin karanlık yüzü...
Gastronomi ne kadar bilimse, psikiyatri de ancak o kadar bilimdir.
Akademi Dergisi
Pompeo'dan İran'daki protestoculara destek: ABD sizin yanınızda ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’da akaryakıt zammı sonrası başlayan protestolarla ilgili, "ABD sizi duyuyor. ABD sizi destekliyor. ABD sizin yanınızdadır" mesajını paylaştı. Twitter üzerinden…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İran'da akaryakıt zamlarını protesto eylemleri 3.gününü doldurdu.
Tahran, Tebriz, Meşhed, Ahvaz, İsfahan, Yezd, Kirman ve Kereç başta olmak üzere ülke genelinde 1080 noktada gösteri düzenlendi.
100'den fazla banka ve 50'den fazla dükkan ateşe verildi. Bin eylemci gözaltına alındı.
Tahran, Tebriz, Meşhed, Ahvaz, İsfahan, Yezd, Kirman ve Kereç başta olmak üzere ülke genelinde 1080 noktada gösteri düzenlendi.
100'den fazla banka ve 50'den fazla dükkan ateşe verildi. Bin eylemci gözaltına alındı.