Nijerya'da her 8 çocuktan biri 5 yaşından önce ölüyor
Batı Afrika ülkelerinden Nijerya'da salgın hastalıklar ve yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle her 8 çocuktan biri 5 yaşından önce hayatını kaybediyor.
Nijerya Nüfus Komisyonu (NPC) tarafından yayımlanan "Nijerya Nüfus Sağlığı Araştırması" verilerine göre, ülkede çocuklar daha çok sıtma, kolera ve tifo gibi hastalıklar nedeniyle ölüyor.
Ülkede her 8 çocuktan biri 5 yaşından önce hayatını kaybediyor, kadınların yüzde 59'u ise hala evde doğum yapıyor. Bu durum da çocuk ölümlerini artıyor.
Batı Afrika ülkelerinden Nijerya'da salgın hastalıklar ve yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle her 8 çocuktan biri 5 yaşından önce hayatını kaybediyor.
Nijerya Nüfus Komisyonu (NPC) tarafından yayımlanan "Nijerya Nüfus Sağlığı Araştırması" verilerine göre, ülkede çocuklar daha çok sıtma, kolera ve tifo gibi hastalıklar nedeniyle ölüyor.
Ülkede her 8 çocuktan biri 5 yaşından önce hayatını kaybediyor, kadınların yüzde 59'u ise hala evde doğum yapıyor. Bu durum da çocuk ölümlerini artıyor.
Akademi Dergisi
9- Mevlüt Çavuşoğlu Soyunda gizli Ermenilik de gizli Yahudilik de Kürtlük de bulunan Mason bir vatan haini... Ankebut Ağı'nı bilen ve çalışan, Türk milletine şeytanca/kuralsızca saldıran bir insan şeytanıdır. Ankebut Ağı'nın Türkiye sınırları içindeki her…
Mailler sızdırıldı: Çavuşoğlu için büyük rüşvet iddiası
CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başımıza şimdi yeni bir şey daha geldi" diyerek bir bakanın adının karıştığı uluslararası, yasa dışı, ahlak dışı uygulamalara katıldığı yönünde haberler aldığını açıklamıştı.
RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası yayınında program editörü Uğur Koçbaş, söz konusu iddianın kaynağını açıklamış, "Manafort’ta Ukrayna lehine lobi yapmaları için bir Türk siyasetçinin yanısıra İtalya Eski Cumhurbaşkanı Romano Prodi, Polonya eski Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski ve eski Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer ile anlaşıyor. Bu üçlüye 700 bin Avro, Türk siyasetçiye ise 230 bin Avro ödeme yapılıyor" demişti.
CHPKK Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başımıza şimdi yeni bir şey daha geldi" diyerek bir bakanın adının karıştığı uluslararası, yasa dışı, ahlak dışı uygulamalara katıldığı yönünde haberler aldığını açıklamıştı.
RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası yayınında program editörü Uğur Koçbaş, söz konusu iddianın kaynağını açıklamış, "Manafort’ta Ukrayna lehine lobi yapmaları için bir Türk siyasetçinin yanısıra İtalya Eski Cumhurbaşkanı Romano Prodi, Polonya eski Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski ve eski Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer ile anlaşıyor. Bu üçlüye 700 bin Avro, Türk siyasetçiye ise 230 bin Avro ödeme yapılıyor" demişti.
Bu gelişmelerin ardından Amerika'nın Sesi'nde yer alan haberde, 230 bin Avro alan bakanın Mevlüt Çavuşoğlu olduğu ileri sürüldü.
Haberde şu ifadeler yer aldı:
ABD Başkanı Donald Trump’ın eski seçim kampanyası yöneticisi Paul Manafort’un Ukrayna adına yürüttüğü lobi faaliyetinde Türkiye bağlantısı olduğu iddia edildi. Sızdırılan e-mail yazışmalarına göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) Başkanı olarak görev yaptığı dönemde Ukrayna hükümeti adına para karşılığında lobi faaliyetinde bulunduğu öne sürüldü.
İddiayı dünya çapında araştırmacı gazetecilerden oluşan Organize Suç ve Yolsuzlukların Haberleştirilmesi Projesi (OCCRP) adlı uluslararası girişim haberleştirdi. Sızdırılan e-mail yazışmalarına dayandırılan haberin odağında, Ukrayna’nın Rusya yanlısı eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç lehine lobi faaliyetinde bulunan ABD Başkanı Donald Trump’ın eski kampanya yöneticisi Paul Manafort’un bu lobicilik kapsamında Avrupalı liderlere para ödediği iddiası yer alıyor.
Habere göre, bu lobiciler arasında şu anda Türkiye’nin Dışişleri Bakanı olan ve o dönem Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) başkanı olan Mevlüt Çavuşoğlu da vardı. Manafort ile çalışan “Hapsburg Grubu”nun üyeleri de eski Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski, eski Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer ve eski İtalya Başbakanı Romano Prodi’ydi.
E-mail yazışmalarına göre, Hapsburg Grubu’nun üç üyesi ve Mevlüt Çavuşoğlu Lovoçkin’inden para alıyordu. 2013 ortalarına gelindiğinde ödemelerde gecikmeler yaşanıyordu. Hapsburg Grubu’na 2013 yılının ikinci yarısı için 700 bin Avro borçlanılmıştı. Lovoçkin’e gönderilen bir e-mailde de Çavuşoğlu’na 230 bin Avro’luk bir ödemenin yapılması gerektiği belirtiliyordu.
Haberde Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ukrayna’da 2012 yılındaki seçimleri gözlemleyen AKPM heyeti üyesiyken aynı zamanda gizli bir şekilde lobi faaliyetinde bulunduğu belirtildi.
Habere göre Çavuşoğlu Ukrayna seçimleriyle ilgili olarak, seçimlerde ciddi düzeyde usulsüzlük tespit eden uluslararası seçim gözlem heyetlerinin aksine, medyaya olumlu görüş beyan ediyordu.
Haberde şu ifadeler yer aldı:
ABD Başkanı Donald Trump’ın eski seçim kampanyası yöneticisi Paul Manafort’un Ukrayna adına yürüttüğü lobi faaliyetinde Türkiye bağlantısı olduğu iddia edildi. Sızdırılan e-mail yazışmalarına göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) Başkanı olarak görev yaptığı dönemde Ukrayna hükümeti adına para karşılığında lobi faaliyetinde bulunduğu öne sürüldü.
İddiayı dünya çapında araştırmacı gazetecilerden oluşan Organize Suç ve Yolsuzlukların Haberleştirilmesi Projesi (OCCRP) adlı uluslararası girişim haberleştirdi. Sızdırılan e-mail yazışmalarına dayandırılan haberin odağında, Ukrayna’nın Rusya yanlısı eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç lehine lobi faaliyetinde bulunan ABD Başkanı Donald Trump’ın eski kampanya yöneticisi Paul Manafort’un bu lobicilik kapsamında Avrupalı liderlere para ödediği iddiası yer alıyor.
Habere göre, bu lobiciler arasında şu anda Türkiye’nin Dışişleri Bakanı olan ve o dönem Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) başkanı olan Mevlüt Çavuşoğlu da vardı. Manafort ile çalışan “Hapsburg Grubu”nun üyeleri de eski Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski, eski Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer ve eski İtalya Başbakanı Romano Prodi’ydi.
E-mail yazışmalarına göre, Hapsburg Grubu’nun üç üyesi ve Mevlüt Çavuşoğlu Lovoçkin’inden para alıyordu. 2013 ortalarına gelindiğinde ödemelerde gecikmeler yaşanıyordu. Hapsburg Grubu’na 2013 yılının ikinci yarısı için 700 bin Avro borçlanılmıştı. Lovoçkin’e gönderilen bir e-mailde de Çavuşoğlu’na 230 bin Avro’luk bir ödemenin yapılması gerektiği belirtiliyordu.
Haberde Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ukrayna’da 2012 yılındaki seçimleri gözlemleyen AKPM heyeti üyesiyken aynı zamanda gizli bir şekilde lobi faaliyetinde bulunduğu belirtildi.
Habere göre Çavuşoğlu Ukrayna seçimleriyle ilgili olarak, seçimlerde ciddi düzeyde usulsüzlük tespit eden uluslararası seçim gözlem heyetlerinin aksine, medyaya olumlu görüş beyan ediyordu.
Eşleri toplama kamplarında tutulan Müslüman Uygur kadınlar “yataklarını Çinli erkek yetkililerle paylaşmaya zorlanıyor”
Çin’de eşleri toplama kamplarında tutulan Müslüman kadınların, kendilerini evlerinde gözlemlemek üzere vazifelendirilen erkek devlet görevlileriyle yataklarını paylaşmaya zorlandıkları iddia edildi.
Radio Free Asia’ya (RFA) konuşan Komünist Parti kaynakları, parti çalışanlarının bir hafta kadar süren gözetim ziyaretleri sırasında zulüm gören Uygur azınlık ailelerinin üyeleriyle devamlı uyuduklarını söyledi.
Gözlemleme uygulaması, uzmanların ve insan hakları gruplarının, çoğunluğu erkek bir milyondan fazla Uygur’un gizemli eğitim kamplarında keyfi tutulduğuna inandığı Çin’in batısındaki Sincan bölgesinde Müslümanlara yönelik sistematik baskının bir parçasını oluşturuyor.
Çin’de eşleri toplama kamplarında tutulan Müslüman kadınların, kendilerini evlerinde gözlemlemek üzere vazifelendirilen erkek devlet görevlileriyle yataklarını paylaşmaya zorlandıkları iddia edildi.
Radio Free Asia’ya (RFA) konuşan Komünist Parti kaynakları, parti çalışanlarının bir hafta kadar süren gözetim ziyaretleri sırasında zulüm gören Uygur azınlık ailelerinin üyeleriyle devamlı uyuduklarını söyledi.
Gözlemleme uygulaması, uzmanların ve insan hakları gruplarının, çoğunluğu erkek bir milyondan fazla Uygur’un gizemli eğitim kamplarında keyfi tutulduğuna inandığı Çin’in batısındaki Sincan bölgesinde Müslümanlara yönelik sistematik baskının bir parçasını oluşturuyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Kamplarda tutulmayanlarsa silahlı kontrol noktaları, kimlik kartları ve sokaklarda yüz tanıma kameralarını da içeren giderek katılaşan bir güvenlik rejimiyle karşı karşıya.
Geçen yıl kasım ayından bu yana, Sincan’daki Uygur ailelerinden hükümet yetkililerini evlerine davet etmeleri, yetkililere yaşamları ve siyasi görüşleri hakkında bilgi vermeleri ve siyasi telkinlere uymaları isteniyor.
Çin yönetimi birçoğu erkek ve Han Çinlisi bir milyondan fazla casusu, “Kardeş Aile” adını verdiği projenin parçası olarak her iki ayda bir Uygurların evinde kalmak için görevlendirdi.
Geçen yıl kasım ayından bu yana, Sincan’daki Uygur ailelerinden hükümet yetkililerini evlerine davet etmeleri, yetkililere yaşamları ve siyasi görüşleri hakkında bilgi vermeleri ve siyasi telkinlere uymaları isteniyor.
Çin yönetimi birçoğu erkek ve Han Çinlisi bir milyondan fazla casusu, “Kardeş Aile” adını verdiği projenin parçası olarak her iki ayda bir Uygurların evinde kalmak için görevlendirdi.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Furkan Vakfı kurucusu, tutuklu Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul, açıkladı:
"Emniyetten biri geldi, fısıldıyor, Bize bunu FETÖ yapıyor derseniz önünüzü açarız" dedi.
"Emniyetten biri geldi, fısıldıyor, Bize bunu FETÖ yapıyor derseniz önünüzü açarız" dedi.
11 barodan TBB’ye olağanüstü genel kurul çağrısı
TBB’nin “seçimli olağanüstü genel kurula gidebilmesi” için gereken 10 baro şartının sağlandığını belirten İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “TBB’nin en kısa zamanda genel kurul alması gerekiyor” dedi .
İstanbul başta olmak üzere Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Şanlıurfa, Diyarbakır, Aydın, Van ve Tunceli baro yönetimleri, bu hafta toplanması beklenen TBB Yönetim Kurulu’nun en kısa zamanda seçimli olağanüstü genel kurul kararı almasını bekliyor.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “11 baro olarak bugün dilekçeleri TBB’ye sunduk. Bu süreçten sonra karar TBB Yönetim Kurulu’nda alınacak. TBB seçimli ya da seçimsiz olağanüstü genel kurul kararı almak zorunda. Ancak ne zaman yapılacağına dair bir süre öngörmek zor. Biz en kısa zamanda olmasını istiyoruz” dedi.
TBB’nin “seçimli olağanüstü genel kurula gidebilmesi” için gereken 10 baro şartının sağlandığını belirten İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “TBB’nin en kısa zamanda genel kurul alması gerekiyor” dedi .
İstanbul başta olmak üzere Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Şanlıurfa, Diyarbakır, Aydın, Van ve Tunceli baro yönetimleri, bu hafta toplanması beklenen TBB Yönetim Kurulu’nun en kısa zamanda seçimli olağanüstü genel kurul kararı almasını bekliyor.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “11 baro olarak bugün dilekçeleri TBB’ye sunduk. Bu süreçten sonra karar TBB Yönetim Kurulu’nda alınacak. TBB seçimli ya da seçimsiz olağanüstü genel kurul kararı almak zorunda. Ancak ne zaman yapılacağına dair bir süre öngörmek zor. Biz en kısa zamanda olmasını istiyoruz” dedi.
Ne olmuştu?
Türkiye Barolar Birliği Başkanı sabetaycı gizli Yahudi Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan adli yıl açılış törenine, 52 baronun boykotuna rağmen katılarak büyük tepki çekmişti.
Feyzioğlu için süreç, 52 baronun boykot etmesine karşın Cumhurbaşkanlığında düzenlenen adli yıl açılış törenine katılmasıyla başlamıştı. Olağanüstü kongre çağrılarından ilkini, o dönemde Ankara Barosu yapmıştı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı sabetaycı gizli Yahudi Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan adli yıl açılış törenine, 52 baronun boykotuna rağmen katılarak büyük tepki çekmişti.
Feyzioğlu için süreç, 52 baronun boykot etmesine karşın Cumhurbaşkanlığında düzenlenen adli yıl açılış törenine katılmasıyla başlamıştı. Olağanüstü kongre çağrılarından ilkini, o dönemde Ankara Barosu yapmıştı.
Esad:İdlib’de siyasi seçenek sonuç vermezse, askeri seçeneği uygularız
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, ülkesinin teröristlerin işgalinde bulunan son eyaleti hakkında ciddi uyarıda bulundu.
Suriye televizyon kanalına konuşan Beşar Esad, Suriye ordusu ülkenin kuzeyine doğru ilerlemesi ve burada birçok bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirmesinden sonra İdlib eyaletinin de kurtarılmasına vurgu yaptı.
Suriye Cumhurbaşkanı Esad, İdlib eyaletinde teröristlerin çekilmesi için siyasi seçenek cevap vermezse o zaman Şam yönetimi askeri seçeneğe yöneleceğini belirtti.
Esad, İdlib’de tedrici kurtarma operasyonu Suriye’nin kuzeyinde de uygulanacağını kaydetti.
Esad, siyasi girişimler sonuç vermediği takdirde geriye kalan tek seçenek askeri operasyon olacağını vurguladı.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, ülkesinin teröristlerin işgalinde bulunan son eyaleti hakkında ciddi uyarıda bulundu.
Suriye televizyon kanalına konuşan Beşar Esad, Suriye ordusu ülkenin kuzeyine doğru ilerlemesi ve burada birçok bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirmesinden sonra İdlib eyaletinin de kurtarılmasına vurgu yaptı.
Suriye Cumhurbaşkanı Esad, İdlib eyaletinde teröristlerin çekilmesi için siyasi seçenek cevap vermezse o zaman Şam yönetimi askeri seçeneğe yöneleceğini belirtti.
Esad, İdlib’de tedrici kurtarma operasyonu Suriye’nin kuzeyinde de uygulanacağını kaydetti.
Esad, siyasi girişimler sonuç vermediği takdirde geriye kalan tek seçenek askeri operasyon olacağını vurguladı.
ABD, Suriye'de üs kuruyor
ABD, Suriye'nin kuzeyinde bulunan Rimelan'da yeni bir askeri üs kuruyor.
Suriye'deki petrol bölgelerinde askeri varlığını artıran ABD'nin Rimelan'ın güneyinde askeri üs kurduğu iddia edildi. Kısa bir süre önce Suriye'nin kuzeyinden çekilme kararı alarak Irak'a geçen ABD askerleri, petrol için tekrar Suriye'ye dönüyor ve ülkenin kuzeyindeki petrol bölgesi olan Deyr er Zor, Rakka ve Rimelan bölgelerindeki askeri varlığını artırıyor. ABD, bu kapsamda 1332 petrol kuyusunun bulunduğu Rimelan kentinin güneyinde askeri üs kuruyor. Bölgedeki petrolü korumak için 4 kilometrekarelik alanda kurulacağı öğrenilen üs, petrol kuyularına çok yakın bir noktada bulunuyor. Üssün çevre güvenliği ise ABD askerleri tarafından korunacak.
ABD, Suriye'nin kuzeyinde bulunan Rimelan'da yeni bir askeri üs kuruyor.
Suriye'deki petrol bölgelerinde askeri varlığını artıran ABD'nin Rimelan'ın güneyinde askeri üs kurduğu iddia edildi. Kısa bir süre önce Suriye'nin kuzeyinden çekilme kararı alarak Irak'a geçen ABD askerleri, petrol için tekrar Suriye'ye dönüyor ve ülkenin kuzeyindeki petrol bölgesi olan Deyr er Zor, Rakka ve Rimelan bölgelerindeki askeri varlığını artırıyor. ABD, bu kapsamda 1332 petrol kuyusunun bulunduğu Rimelan kentinin güneyinde askeri üs kuruyor. Bölgedeki petrolü korumak için 4 kilometrekarelik alanda kurulacağı öğrenilen üs, petrol kuyularına çok yakın bir noktada bulunuyor. Üssün çevre güvenliği ise ABD askerleri tarafından korunacak.
Burkina Faso'da Kanadalı maden şirketinin konvoyuna saldırı: 37 ölü
Burkina Faso'nun doğusunda Kanadalı bir maden şirketine ait araç konvoyuna düzenlenen saldırıda sivil ve asker 37 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi.
Burkina Faso Resmi Haber Ajansına (AIB) göre, Doğu Vilayeti’nde Kanada merkezli SEMAFO şirketinin işlettiği altın madenindeki işçileri taşıyan konvoy, Gourma ve Tapoa kentleri arasında saldırıya uğradı.
Konvoyun en önündeki aracın yola döşenen mayının üzerinden geçerek infilak etmesinin ardından, saldırganlar diğer araçlara ateş açtı.
Saldırıda sivil ve asker 37 kişi hayatını kaybetti, en az 20 kişi de yaralandı.
Burkina Faso'nun doğusunda Kanadalı bir maden şirketine ait araç konvoyuna düzenlenen saldırıda sivil ve asker 37 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi.
Burkina Faso Resmi Haber Ajansına (AIB) göre, Doğu Vilayeti’nde Kanada merkezli SEMAFO şirketinin işlettiği altın madenindeki işçileri taşıyan konvoy, Gourma ve Tapoa kentleri arasında saldırıya uğradı.
Konvoyun en önündeki aracın yola döşenen mayının üzerinden geçerek infilak etmesinin ardından, saldırganlar diğer araçlara ateş açtı.
Saldırıda sivil ve asker 37 kişi hayatını kaybetti, en az 20 kişi de yaralandı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ameliyat sanatı...
Akademi Dergisi
Bu hafta kritik oturumlar planlanıyor Bir yandan açık oturumların hazırlıkları yapılırken, yeni kapalı oturumların planlamaları da yapılıyor. Demokratlar bu hafta aralarında Enerji Bakanı Rick Perry ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un da olduğu…
Trump’ın azledilmesi için harekete geçildi: ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi ilk açık oturumuna başlıyor
ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Gelecek hafta, Meclis İstihbarat Komitesi, görevden alma soruşturmasının bir parçası olarak ilk açık oturumlarını yapacak” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın azil soruşturması kapsamında gerçekleşecek açık oturumlar haftaya başlıyor. ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff, açık oturumlar kapsamında ilk olarak 13 Kasım’da 2006-2009 yılları arasında görev yapan ABD eski Kiev Büyükelçisi William Taylor ve Dışişleri Yetkilisi George Kent’in, 15 Kasım’da ise 2016-2019 yılları arasında görev almış ABD eski Kiev Büyükelçisi Marie Yovanovitch’in ifade vereceğini duyurdu.
ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Gelecek hafta, Meclis İstihbarat Komitesi, görevden alma soruşturmasının bir parçası olarak ilk açık oturumlarını yapacak” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın azil soruşturması kapsamında gerçekleşecek açık oturumlar haftaya başlıyor. ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff, açık oturumlar kapsamında ilk olarak 13 Kasım’da 2006-2009 yılları arasında görev yapan ABD eski Kiev Büyükelçisi William Taylor ve Dışişleri Yetkilisi George Kent’in, 15 Kasım’da ise 2016-2019 yılları arasında görev almış ABD eski Kiev Büyükelçisi Marie Yovanovitch’in ifade vereceğini duyurdu.
Çelik üreticisi ArcelorMittal '7 bin 500 kişinin ölümünden' sorumlu tutulan Ilva'da geri adım attı
Dünyanın en büyük çelik üreticisi ArcelorMittal, Roma hükümetinin İtalyan Ilva çelik firmasının çevre kanunlarına karşı dokunulmazlığını kaldırmasının ardından söz konusu şirketi satın alma anlaşmasından çekildiğini duyurdu.
Çokuluslu çelik üreticisi ArcelorMittal, geçen yıl kasım ayında, Ilva'yı satın alma zorunluluğu koşuluyla tesisleri kiralamaya başlamıştı. Dev çelik üreticisi, İtalyan şirkete 2,4 milyar euro yatırım yapmayı planlıyordu.
Öte yandan uzmanlar, söz konusu çelik fabrikasının saldığı zehirli gazlar nedeniyle bölgede yaklaşık 7 bin 500 kişinin salgın veya kanser nedeniyle hayatını yitirdiğini savunuyor. Zira çevre savunucuları ve kanser mağdurlarının aileleri de, Taranto tesislerinin kapanması çağrısında bulunuyor.
Dünyanın en büyük çelik üreticisi ArcelorMittal, Roma hükümetinin İtalyan Ilva çelik firmasının çevre kanunlarına karşı dokunulmazlığını kaldırmasının ardından söz konusu şirketi satın alma anlaşmasından çekildiğini duyurdu.
Çokuluslu çelik üreticisi ArcelorMittal, geçen yıl kasım ayında, Ilva'yı satın alma zorunluluğu koşuluyla tesisleri kiralamaya başlamıştı. Dev çelik üreticisi, İtalyan şirkete 2,4 milyar euro yatırım yapmayı planlıyordu.
Öte yandan uzmanlar, söz konusu çelik fabrikasının saldığı zehirli gazlar nedeniyle bölgede yaklaşık 7 bin 500 kişinin salgın veya kanser nedeniyle hayatını yitirdiğini savunuyor. Zira çevre savunucuları ve kanser mağdurlarının aileleri de, Taranto tesislerinin kapanması çağrısında bulunuyor.
"Maddi zarara uğrama nedeniyle anlaşmadan çekiliyoruz"
ArcelorMittal'a, Ilva tesislerini çevre koruma standartlarına uyumlu hale getirmek için yasal dokunulmazlık süresi tanınmıştı.
Öte yandan Roma hükümeti, "kamuoyunu yanlış bilgilendirme" gerekçesiyle Ilva'nın dokunulmazlık kararını kaldırdı. Nitekim şirket, 3 Kasım itibarıyla dokunulmazlığını yitirdi.
ArcelorMittal ise “maddi zarara uğrama” nedeniyle İtalyan Ilva'yı satın alma anlaşmasından çekildiğini ve bunun sözleşmeye bağlı bir hak olduğunu açıkladı.
ArcelorMittal'a, Ilva tesislerini çevre koruma standartlarına uyumlu hale getirmek için yasal dokunulmazlık süresi tanınmıştı.
Öte yandan Roma hükümeti, "kamuoyunu yanlış bilgilendirme" gerekçesiyle Ilva'nın dokunulmazlık kararını kaldırdı. Nitekim şirket, 3 Kasım itibarıyla dokunulmazlığını yitirdi.
ArcelorMittal ise “maddi zarara uğrama” nedeniyle İtalyan Ilva'yı satın alma anlaşmasından çekildiğini ve bunun sözleşmeye bağlı bir hak olduğunu açıkladı.
Rus general geleceğin savaşlarının spesifik yönlerini anlattı
Rus General Sergey Çebotarev, modern koşullardaki savaşların belirleyici özelliklerinin yüksek hareketlilik olacağını ve doğrudan kapsamlı çatışmalara girilmekten kaçınılacağını belirtti.
Rusya Doğu Askeri Bölgesi’ne bağlı Amur Bölgesi Silahlı Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sergey Çebotarev, modern koşullardaki savaşların belirleyici özelliklerinin yüksek hareketlilik ve teknoloji olacağını ve doğrudan kapsamlı çatışmalara girilmekten kaçınılacağını söyledi.
Rus General Sergey Çebotarev, modern koşullardaki savaşların belirleyici özelliklerinin yüksek hareketlilik olacağını ve doğrudan kapsamlı çatışmalara girilmekten kaçınılacağını belirtti.
Rusya Doğu Askeri Bölgesi’ne bağlı Amur Bölgesi Silahlı Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sergey Çebotarev, modern koşullardaki savaşların belirleyici özelliklerinin yüksek hareketlilik ve teknoloji olacağını ve doğrudan kapsamlı çatışmalara girilmekten kaçınılacağını söyledi.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın resmi yayın organı Krasnaya Zvezda gazetesine konuşan Çebotarev, modern koşullardaki savaşları şöyle tanımladı:
“Son yılların silahlı çatışmaları, modern savaşın belirleyici özelliklerinin hareketlilik, yüksek teknoloji ve doğrudan kapsamlı çatışmalardan kaçınmak olduğunu ortaya koyuyor. İkinci Dünya Savaşı’nı anlatan filmlerde görmeye alışık olduğumuz gibi, klasik şekilli siper savaşı büyük bir olasılıkla olmayacak.”
Doğu Askeri Bölgesi silahlı kuvvetlerinin eğitiminde yeni format ve yöntemlerin kullanıldığına dikkat çeken Çebotarev, bunların arasında 'uygulamalı hızlı atış yapma' ve 'birleşik taktik ortamda tek bir plana göre hareket etme' gibi yöntemlerin olduğunu vurguladı.
Rus general, komutasındaki birliklerde ayrıca göreceli düşmana azami kayıp verilmesini sağlayan keskin nişancıları, bombacıları ve diğer askeri uzmanları etkili bir şekilde kullanmanın yeni yöntemlerinin üzerinde çalışıldığını da sözlerine ekledi.
“Son yılların silahlı çatışmaları, modern savaşın belirleyici özelliklerinin hareketlilik, yüksek teknoloji ve doğrudan kapsamlı çatışmalardan kaçınmak olduğunu ortaya koyuyor. İkinci Dünya Savaşı’nı anlatan filmlerde görmeye alışık olduğumuz gibi, klasik şekilli siper savaşı büyük bir olasılıkla olmayacak.”
Doğu Askeri Bölgesi silahlı kuvvetlerinin eğitiminde yeni format ve yöntemlerin kullanıldığına dikkat çeken Çebotarev, bunların arasında 'uygulamalı hızlı atış yapma' ve 'birleşik taktik ortamda tek bir plana göre hareket etme' gibi yöntemlerin olduğunu vurguladı.
Rus general, komutasındaki birliklerde ayrıca göreceli düşmana azami kayıp verilmesini sağlayan keskin nişancıları, bombacıları ve diğer askeri uzmanları etkili bir şekilde kullanmanın yeni yöntemlerinin üzerinde çalışıldığını da sözlerine ekledi.
Şiddet sarmalındaki Meksika'da bu kez Mormon kadınlarla çocuklar katledildi
ABD'deki Mormonlardan ayrılarak Meksika'ya yerleşen ve çifte vatandaşlığı bulunan bir ailenin kadın ve çocukları yolda saldırıya uğradı. 3 anne ve ikisi bebek 6 çocuk katledildi. Yolculuk ettikleri araçların yaylım ateşi açılıp yakıldığına dair görüntüler yayımlandı.
Uyuşturucu çetelerinin şiddetinin kasıp kavurduğu Meksika'da bu kez merkezi ABD'nin Utah eyaletinde bulunan Mormon tarikatından bir aile hedef alındı.
Le Baron/Langford ailesinden 3 anne ve 14 çocuğun bindiği araçlardan oluşan konvoyun, Meksika'nın sınır eyaleti Sonora'nın Bavispe kentinden komşu eyalet Chihuahua'nın La Mora kentine giderken Bavispe'de ateş altında kaldığı belirtildi.
ABD'deki Mormonlardan ayrılarak Meksika'ya yerleşen ve çifte vatandaşlığı bulunan bir ailenin kadın ve çocukları yolda saldırıya uğradı. 3 anne ve ikisi bebek 6 çocuk katledildi. Yolculuk ettikleri araçların yaylım ateşi açılıp yakıldığına dair görüntüler yayımlandı.
Uyuşturucu çetelerinin şiddetinin kasıp kavurduğu Meksika'da bu kez merkezi ABD'nin Utah eyaletinde bulunan Mormon tarikatından bir aile hedef alındı.
Le Baron/Langford ailesinden 3 anne ve 14 çocuğun bindiği araçlardan oluşan konvoyun, Meksika'nın sınır eyaleti Sonora'nın Bavispe kentinden komşu eyalet Chihuahua'nın La Mora kentine giderken Bavispe'de ateş altında kaldığı belirtildi.
Tonga'da denizaltı yanardağı patladı, bir ada battı, üç kat daha büyük bir ada doğdu
Büyük Okyanus'taki Tonga Takımadaları'nda patlayan bir denizaltı yanardağı, krallığı oluşturan 172 adadan birini batırdı. Yanardağın püskürttüğü lavlardan, batan adanın üç katı büyüklüğünde yeni bir ada oluştu.
Tonga Jeoloji Dairesi'nden Taaniela Kula, yeni adanın 100 metre genişliğinde ve 400 metre uzunluğunda olduğunu ve batan Lateiki Adası'nın 120 metre batısında yer aldığını söyledi.
Denizaltı volkanında geçen ay başlayan faaliyetin 18 gün sürdüğü belirtiliyor.
Pasifik Ateş Çemberi
Tonga Krallığı, sık sık depremlerin meydana geldiği Pasifik Ateş Çemberi'nde yer alıyor.
Yeryüzündeki depremlerin yaklaşık yüzde 90'ı, Şili'den Yeni Zelanda'ya büyük bir alanı kapsayan bu kuşakta gerçekleşiyor.
Büyük Okyanus'taki Tonga Takımadaları'nda patlayan bir denizaltı yanardağı, krallığı oluşturan 172 adadan birini batırdı. Yanardağın püskürttüğü lavlardan, batan adanın üç katı büyüklüğünde yeni bir ada oluştu.
Tonga Jeoloji Dairesi'nden Taaniela Kula, yeni adanın 100 metre genişliğinde ve 400 metre uzunluğunda olduğunu ve batan Lateiki Adası'nın 120 metre batısında yer aldığını söyledi.
Denizaltı volkanında geçen ay başlayan faaliyetin 18 gün sürdüğü belirtiliyor.
Pasifik Ateş Çemberi
Tonga Krallığı, sık sık depremlerin meydana geldiği Pasifik Ateş Çemberi'nde yer alıyor.
Yeryüzündeki depremlerin yaklaşık yüzde 90'ı, Şili'den Yeni Zelanda'ya büyük bir alanı kapsayan bu kuşakta gerçekleşiyor.