Rabia Naz'ın ölümünün araştırılması için MHPKK’li Cemal Enginyurt’tan öneri: '11 yaşında 60 kilo bir çocuğu yatay bir şekilde koşarak atlatalım'

Giresun'un Eynesil ilçesinde şüpheli bir şekilde yaşımını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın ölümünün araştırılması için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nda MHPKK'li üye Cemal Enginyurt, canlandırma yapılması önerisinde bulundu.
DHA'nın aktardığı habere göre, Eynesil'de 13 Nisan 2018'de evinin önünde yaralı halde bulunduktan sonra hastanede yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, yeniden toplandı. AKPKK Akrasay Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplanan komisyonda üyeler, komisyonun ilk çalışmasının Rabia Naz Vatan'ın ölümünün yaşandığı Eynesil ilçesinde yapılması, küçük kızın öldüğü yerde ve bölgede incelemelerde bulunulması gerektiği talebini iletti. Üyeler, Kasım ayının ilk haftası Eynesil'e gidilmesini istedi.

MHPKK Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Rabia Naz Vatan'ın ölümüne ilişkin intihar iddialarının kafasını karıştırdığını söyleyerek komisyona canlandırma yapılması önerisinde bulundu. Cemal Enginyurt, "Bir binanın üzerinden çocuk hızlı bir şekilde koşuyor ve 10 metre üzerinde mesafeden düşerek intihar edip, ölüyor. Bu benim aklıma yatmıyor. Bu konuda adli tıp raporunu doğru bulmuyorum. Komisyon takdir ederse bir 'deney' ya da 'araştırma' deyin, aynı yaşta çocuklarla bir canlandırma yaptıralım. Bir eğitim kurumu, spor kurumunu görevlendirelim. 11 yaşında 60 kilo bir çocuğu yatay bir şekilde koşarak atlatın. Binanın üzerinden değil yatay olarak, eğer 4 metreyi geçerse çocuğun intihar ettiğini kabul edelim. 11 metreyi nasıl atlayarak intihar etti? Bu konu komisyonumuzun gündeminde ilk ele alınacak konu olmalı. Dikkate almanızı istiyorum" dedi.

"Zorla biber gazlarıyla sanki düşmanmışız gibi, biz onlara sanki müdahalede bulunmuşuz gibi fiziksel temasta bulundular. Biber gazı ve plastik mermiler kullanıldı"

Kendi ülkenin bayrağı altındaki kendi öğrencilerine terörist muamelesi yaparak gecenin 4 ünde şafak operasyonu düzenleyip toma ve biber gazıyla plastik mermilerle saldırmak nedir? Yapılanların hiçbir insani açıklaması yok, Allah'ınızdan bulun!

28 Kasım 2018 de paylaşmıştık tekrar hatirlatmakta fayda var

Gelsin yine benim operasyon müziğim...

En son bu müziği paylaştığımda ve üstüne ikazlar eklediğimde kale alınmamıştım. Sonraki süreçte Aladağ yut yangını üzerinden bize hücum eden kadroları hallaç pamuğu misali dağıtmıştım. Öyle sarsıcı gelişmeler yaşanmıştı ki karşılık vermek şöyle dursun, nasıl kaçınma manevraları yapacaklarını şaşırmışlardı. Basın ve medyadaki hainler, ta patronlarına kadar sıkıntılar çektiler. Hain Aydın Doğan bile resmiyette üzerinden attı her şeyi... Barolar Birliği Başkanı vardı, posta koyar gibi konuşurdu, o da Sabetayistti, bir tek darbe vurdum ve o günden sonra bir daha meydanda görülemedi. Çok sayıda STK, Masonik teşekkül, ihanet örgütü, sahada oynatılan hainler darmadağın oldu. En nihayet uluslar arası markalarını kirletmeyi bile göze alarak bizi Facebook'ta, Twitter'da, Youtube'da, WhatsApp'ta bizi tamamen bitirerek, aleyhe çevirdiğimiz darbeyi biraz olsun yumuşatabilmişlerdi. Bakalım şimdi neler olur...

Tahmin ediyorum ki, bu şekilde bizim devlet gücümüzü bizim aleyhimize çevirmeyi denerlerse birkaç hafta sonra birkaç bakan o mitingler yapılan geniş meydanlardan birinde sallanır. İzleyeciler milyonlarca T.C vatandaşı olur. O kadar kalabalık, hiç bedava otobüs, köfte, döner, meşrubat olmadığı halde toplanır... Tadına doyum olmaz bir manzara oluşur ve kimse o heyecanlı sahneyi görünce midesini hatırlamaz.

https://www.youtube.com/watch?v=Y8P7KibTsW8&index=76

Dün kaçak olduğu ya da depreme dayanıksız oldugu gibi gerçek dışı söylemlerle haksız hukuksuz yere cebren yıktırılan kuran kursunun izinli, ruhsatlı ve depreme dayanıklı olduguna dair belgeleri yayınlıyoruz..

Bina kaçak değildir, yapı kayıt belgesi vardır. Milli eğitim bakanlığına bağlıdır.

İş yeri açma ve çalışma ruhsatı

Muhterem Kemal Kacar Beyabimizin sohbeti;

"Kimin eli öpülür, kime tazim edilir?"

1980 darbesinden sonra, merhum Kemal Kacar Bey ağabeyimiz kendisini ceza evinde ziyaret eden bir hocamıza şöyle buyurmuştur:

"Biz yıllar boyunca çok sıkıntı çektik ama hiç bir zaman beyaz bayrak çekmedik."

"Şu an bizim en güçlü olduğumuz zaman. Devreden biz çıktık. İşte onlar işte Allah..."

Merhum Muhterem Kemal Kacar Beyağabeyimiz.

Süleymancılar: Biz düşmandan korkmayız. Davamız/yolumuz hak ve büyük | Kemal Kacar Beyağabey

https://youtu.be/BhWSZGdaMUg

Bugün (dün) sabah 04.00 sularında 30 yılı aşkın süredir hizmette bulunan İstanbul Kağıthane’de ki Sadabat Eğitim ve Kültüre Hizmet Vakfı’na ait bir yurda emniyet güçleri tarafından müdahale edilip yurt binasının insafsızca yıkıldığını esefle öğrenmiş bulunuyoruz.
Üniversite öğrencilerinin ikamet ettiği ve aynı zamanda Kur’an eğitimi verilen yurttan öğrencilerin eşyalarını almasına dahi izin verilmemiş içinde ikamet eden 59 öğrenci 12 personel ve 7 aile apar topar çıkarıldıktan sonra yurt binası iş makinaları ile yıkılmıştır.
Binanın yıkılmasını istemeyen öğrencilere ve vatandaşa polis, biber gazı ve plastik mermilerle müdahale etmiştir.
“Allah’ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O’nu tesbih ederler.” (Nur 36) ayetine muhalefet ederek Allah’ın isminin anıldığı evlerin yıkılmaya çalışılması, İslami faaliyetlerin engellendiğinin apaçık bir tezahürü olmuştur

İslami hizmetlerin verildiği bir binanın sudan sebep bahanelerle yıkılması, Alparslan Kuytul Hocaefendinin de dediği gibi, AKP iktidarının eliyle cemaatlerin ve tarikatların kökünün kazılmaya çalışıldığının bir göstergesi olmuştur.

Furkan gönüllüleri olarak bu zulmü şiddetle kınıyor, İslami faaliyetleri engellemeye çalışan tüm zalimleri Allah’a ve halkımızın vicdanına havale ediyoruz.

Furkan Gönüllüleri

AB: Türkiye’deki Suriyeli mültecilere 663 milyon euro insani yardım gönderdik.