Özel hastanede enfeksiyon kaptı, şehir hastanesinde hayatını kaybetti
Ankara'da bir hasta, özel hastanede enfeksiyon kaptıktan sonra “yanlış teşhisle” eve gönderildi, fenalaşan hasta 112 servisi doğrudan şehir hastanesine yönlendirildi.
- https://bit.ly/2kgDDKO
Ankara'da bir hasta, özel hastanede enfeksiyon kaptıktan sonra “yanlış teşhisle” eve gönderildi, fenalaşan hasta 112 servisi doğrudan şehir hastanesine yönlendirildi.
- https://bit.ly/2kgDDKO
Rus parlamanter: Pompeo, İran ve Suudi Arabistan'ı birbirine düşürmeye çalışıyor
Rusya Devlet Duması Güvenlik Komitesi Üyesi Adalbi Şagoşev, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Suudi Arabistan'daki petrol rafinerisine yönelik saldırıyla ilgili olarak İran'ı suçlamasını iki Ortadoğu ülkesini birbirine kışkırtma girişimi olduğunu belirtti.
Şagoşev konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Birincisi, bu İran ve Suudi Arabistan'ın birbirine kışkırtılmasıdır. Pompeo'nun yaptığı şey Ortadoğu'nun iki büyük gücünü birbirine düşürmektir. Eğer bu provokasyon amacına ulaşırsa, son on yılın en ciddi sıcak noktasına tanık olacağız" ifadelerini kullandı.
Pompeo'nun Beyaz Saray eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'un ardından görevden alınabileceğini dışlamayan Şagoşev, Trump'ın Bolton'u bazı Ortadoğu ülkeleriyle ilgili temelsiz ifadeleri nedeniyle görevden aldığını öne sürdü.
Rusya Devlet Duması Güvenlik Komitesi Üyesi Adalbi Şagoşev, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Suudi Arabistan'daki petrol rafinerisine yönelik saldırıyla ilgili olarak İran'ı suçlamasını iki Ortadoğu ülkesini birbirine kışkırtma girişimi olduğunu belirtti.
Şagoşev konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Birincisi, bu İran ve Suudi Arabistan'ın birbirine kışkırtılmasıdır. Pompeo'nun yaptığı şey Ortadoğu'nun iki büyük gücünü birbirine düşürmektir. Eğer bu provokasyon amacına ulaşırsa, son on yılın en ciddi sıcak noktasına tanık olacağız" ifadelerini kullandı.
Pompeo'nun Beyaz Saray eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'un ardından görevden alınabileceğini dışlamayan Şagoşev, Trump'ın Bolton'u bazı Ortadoğu ülkeleriyle ilgili temelsiz ifadeleri nedeniyle görevden aldığını öne sürdü.
Canan Karatay: Beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Çocuklar mutlaka yağ ve proteinle beslensin. Protein yağla yenildiği zaman vücuda çok daha iyi etki ediyor. Yıllarca bizi yağdan korkuttular. Yağ olmasa beyin çalışmaz, beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar" dedi.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların mutlu olması için sağlıklı beslenmesi ve yaşaması gerektiğini söyledi. Sağlık için sadece beslenmenin değil, yaşamın da çok önemli olduğunu vurgulayan Karatay, çocuklara şeker verilmemesi gerektiğini, şekerin çocuklar için adeta zehir olduğunu dile getirdi.
Ekmeklerin de vücutta şekere dönüştüğü için aynı etkiyi yaptığına dikkati çeken Karatay, piyasadaki ekmeklerin vücuda girer girmez şeker olduğunu ifade etti. Karatay, özellikle bazı tatlı ürünlerde çocukların fizik ve ruh sağlığı gelişimi için gerekli hiçbir besinin bulunmadığını savundu.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Çocuklar mutlaka yağ ve proteinle beslensin. Protein yağla yenildiği zaman vücuda çok daha iyi etki ediyor. Yıllarca bizi yağdan korkuttular. Yağ olmasa beyin çalışmaz, beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar" dedi.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların mutlu olması için sağlıklı beslenmesi ve yaşaması gerektiğini söyledi. Sağlık için sadece beslenmenin değil, yaşamın da çok önemli olduğunu vurgulayan Karatay, çocuklara şeker verilmemesi gerektiğini, şekerin çocuklar için adeta zehir olduğunu dile getirdi.
Ekmeklerin de vücutta şekere dönüştüğü için aynı etkiyi yaptığına dikkati çeken Karatay, piyasadaki ekmeklerin vücuda girer girmez şeker olduğunu ifade etti. Karatay, özellikle bazı tatlı ürünlerde çocukların fizik ve ruh sağlığı gelişimi için gerekli hiçbir besinin bulunmadığını savundu.
Çocukların tükettiği şeker, çikolata, gofret ve mısır gevreği gibi birçok gıdanın ultra işlenmiş gıdalar olduğunu vurgulayan Karatay, şunları kaydetti:
"Bu tür ürünleri hakikaten vücutları kaldıramıyor. Çocuklarımızın maalesef büyük çoğunluğu hasta. Gençlerimizin büyük çoğunluğu hasta. Bu ülkede 20 yaşındaki çocukların tiroit kanseri olmasını artık düşünmemiz lazım. Bunun bir milli politika olması lazım. Japonya'da çok önemli bir uygulama var. Bu uygulama örneğini bütün dünya uygulamaya başladı. Güney Kore'de uyguluyor. Bunları lütfen inceleyelim. Çocuklarımıza okullarda eğitim verilecek. Eğitimle beraber örnek yiyecekler verilecek. Japonya'da çocukların beslenme çantası yok. Okullarda yiyeceklerini kendileri hazırlıyor. Bulaşıklarını da yine kendileri yıkıyor."
Çocukların bu şekilde daha mutlu, yediklerinin de oldukça sağlıklı ürünler olduğunu belirten Karatay, şöyle devam etti:
"Japonya'da iki öğün yiyorlar ve akşam mutlaka deniz ürünü yiyorlar. Bol protein ve bol yağ, o güzel çocukların vücuduna girmesi lazım. Bizim en faydalı ürünümüz yumurtadır, köy yumurtasıdır. Köy yumurtasını mutlaka çocuklarımızın tüketmesi lazım. Japonya'da yedi yaşından sonra çocuklara günde mutlaka iki yumurta yediriliyor. Japonya, bugün nasıl süper zeka çocuklarla dolu."
"Bu tür ürünleri hakikaten vücutları kaldıramıyor. Çocuklarımızın maalesef büyük çoğunluğu hasta. Gençlerimizin büyük çoğunluğu hasta. Bu ülkede 20 yaşındaki çocukların tiroit kanseri olmasını artık düşünmemiz lazım. Bunun bir milli politika olması lazım. Japonya'da çok önemli bir uygulama var. Bu uygulama örneğini bütün dünya uygulamaya başladı. Güney Kore'de uyguluyor. Bunları lütfen inceleyelim. Çocuklarımıza okullarda eğitim verilecek. Eğitimle beraber örnek yiyecekler verilecek. Japonya'da çocukların beslenme çantası yok. Okullarda yiyeceklerini kendileri hazırlıyor. Bulaşıklarını da yine kendileri yıkıyor."
Çocukların bu şekilde daha mutlu, yediklerinin de oldukça sağlıklı ürünler olduğunu belirten Karatay, şöyle devam etti:
"Japonya'da iki öğün yiyorlar ve akşam mutlaka deniz ürünü yiyorlar. Bol protein ve bol yağ, o güzel çocukların vücuduna girmesi lazım. Bizim en faydalı ürünümüz yumurtadır, köy yumurtasıdır. Köy yumurtasını mutlaka çocuklarımızın tüketmesi lazım. Japonya'da yedi yaşından sonra çocuklara günde mutlaka iki yumurta yediriliyor. Japonya, bugün nasıl süper zeka çocuklarla dolu."
Karatay, Güney Kore'nin de Japon modelini uygulamaya başladığına işaret ederek, "Bizim de bu modeli uygulamamız lazım. Bu, okullarda başlar. Çocuklar mutlaka yağ ve proteinle beslensin. Protein yağla yenildiği zaman, vücuda çok daha iyi etki ediyor. Yağdan korkmayacağız. Yıllarca bizi yağdan korkuttular. Yağ olmasa beyin çalışmaz. Beynimiz çalışmasın diye bizi yağsız bıraktılar. Şekeri, unu yüklediler. Tahıl beyni çalıştırmaz. Çocuklar hazır ve paketlenmiş gıdaları yedikleri zaman, hiperaktif oluyorlar. Çocuklara yanlış besin verildiği zaman hücreleri, beyni çalışmıyor, hiperaktif oluyorlar. 12 yaşındaki çocuklara bugün antidepresan veriliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yanlış beslenmenin çocuklarda çeşitli rahatsızlıklara neden olduğunu vurgulayan Karatay, çocukların beyninin, sinir sisteminin, gözünün, kalbinin ihtiyacı olduğu hakiki besinin, çocuklara verilmediğini savundu.
Yanlış beslenmenin çocuklarda çeşitli rahatsızlıklara neden olduğunu vurgulayan Karatay, çocukların beyninin, sinir sisteminin, gözünün, kalbinin ihtiyacı olduğu hakiki besinin, çocuklara verilmediğini savundu.
Diyanet durdurulamıyor: Bütçe 10 kat arttı, her istedikleri alan tahsis edildi!
Diyanet'in toplumun mezhepsizlestirilmesinde bir aygıt olarak kullanıldığı AKPKK döneminde, kurum bütçesi 13 yılda 10 kat daha arttı. Meclis'ten geçen yasalarla kuruma birçok alan tahsis edildi.
Diyanet’e son yıllarda yapılan tahsisler ve ayrılan bütçeler dikkat çekici boyutlara ulaştı. Diyanet’e tahsis edilen taşınmazlar arasında ilk bakışta Bomonti Bira Fabrikası’nın dört binası ile İstanbul Üniversitesi’ne ait Botanik Bahçesi ve Heybeliada’daki 200 dönüm Çam Limanı yer alıyor.
AKPKK eliyle Meclis’ten geçirilen yasalar, Hazine ve yerel yönetimler eliyle Diyanet’e devredilen arsa ve taşınmazların varlığı dikkat çekerken, Diyanet’in bütçesi 13 yılda 10’a katlandı.
Diyanet'in toplumun mezhepsizlestirilmesinde bir aygıt olarak kullanıldığı AKPKK döneminde, kurum bütçesi 13 yılda 10 kat daha arttı. Meclis'ten geçen yasalarla kuruma birçok alan tahsis edildi.
Diyanet’e son yıllarda yapılan tahsisler ve ayrılan bütçeler dikkat çekici boyutlara ulaştı. Diyanet’e tahsis edilen taşınmazlar arasında ilk bakışta Bomonti Bira Fabrikası’nın dört binası ile İstanbul Üniversitesi’ne ait Botanik Bahçesi ve Heybeliada’daki 200 dönüm Çam Limanı yer alıyor.
AKPKK eliyle Meclis’ten geçirilen yasalar, Hazine ve yerel yönetimler eliyle Diyanet’e devredilen arsa ve taşınmazların varlığı dikkat çekerken, Diyanet’in bütçesi 13 yılda 10’a katlandı.
Suriye Halkı ABD ve Türkiye'yi Protesto Etti
Suriye’nin Halep kentinde ABD ve Türkiye’nin ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı saldırısı iki ayrı eylemle protesto edildi.
Suriye devlet haber ajansı SANA’da yer alan habere göre, Halep'in Sadullah el Cabiri meydanındaki protesto gösterisinde, ABD ve Türkiye’nin Suriye topraklarına yönelik saldırılarını ve ülkedeki askeri varlıklarını kınayan pankartlar taşındı. Protesto gösterisine katılanlar Suriye’nin egemenliği ve bağımsızlığını vurguladılar.
Halep Üniversitesi’nde de yüzlerce öğrenci “Suriye’den çıkın” sloganıyla bir araya gelerek ABD ve Türkiye’nin ülkeye yönelik müdahalesini protesto etti. Gösteride konuşan Suriye Öğrenci Birliği Halep Şubesi Başkanı Ammar Kaada, Suriye’ye yönelik herhangi bir dış müdahaleyi reddetmek ve Suriye topraklarına ABD ve Türkiye’nin müdahalelerine “hayır” demek için toplandıklarını belirtti.
Suriye’nin Halep kentinde ABD ve Türkiye’nin ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı saldırısı iki ayrı eylemle protesto edildi.
Suriye devlet haber ajansı SANA’da yer alan habere göre, Halep'in Sadullah el Cabiri meydanındaki protesto gösterisinde, ABD ve Türkiye’nin Suriye topraklarına yönelik saldırılarını ve ülkedeki askeri varlıklarını kınayan pankartlar taşındı. Protesto gösterisine katılanlar Suriye’nin egemenliği ve bağımsızlığını vurguladılar.
Halep Üniversitesi’nde de yüzlerce öğrenci “Suriye’den çıkın” sloganıyla bir araya gelerek ABD ve Türkiye’nin ülkeye yönelik müdahalesini protesto etti. Gösteride konuşan Suriye Öğrenci Birliği Halep Şubesi Başkanı Ammar Kaada, Suriye’ye yönelik herhangi bir dış müdahaleyi reddetmek ve Suriye topraklarına ABD ve Türkiye’nin müdahalelerine “hayır” demek için toplandıklarını belirtti.
Türkiye-Rusya-İran Üçlü Liderler Zirvesi Rus basınında
Rus basını, Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesinin, Suriye'de barış sürecini geri dönülmez evreye soktuğu yönündeki mesajlarını öne çıkardı.
İzvestiya gazetesi, zirveyi "Rusya, Türkiye ve İran Suriye’yi barışa yakınlaştırdı" başlığıyla haberleştirdi.
Haberde, "Üçlü zirve, Suriye'de barış sürecini geri dönülmez evreye soktu. Zirvede, Suriye Anayasa Komitesi'ni oluşturan listenin hazır olduğuna işaret edildi." ifadelerini kullandı.
Suriye Anayasa Komitesi'nin oluşturulduğuna dikkati çeken TASS haber ajansı da, "Rusya, İran, Türkiye liderleri, Suriye'nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verilmemesi gerektiğini vurguladı." yorumunda bulundu.
Rossiyskaya Gazeta da "Dünya Zirvesi" ifadesini manşete taşıyarak, Astana sürecinin garantör ülkeleri Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye'de barışı sağlamaya çalıştığını kaydetti.
Rus basını, Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesinin, Suriye'de barış sürecini geri dönülmez evreye soktuğu yönündeki mesajlarını öne çıkardı.
İzvestiya gazetesi, zirveyi "Rusya, Türkiye ve İran Suriye’yi barışa yakınlaştırdı" başlığıyla haberleştirdi.
Haberde, "Üçlü zirve, Suriye'de barış sürecini geri dönülmez evreye soktu. Zirvede, Suriye Anayasa Komitesi'ni oluşturan listenin hazır olduğuna işaret edildi." ifadelerini kullandı.
Suriye Anayasa Komitesi'nin oluşturulduğuna dikkati çeken TASS haber ajansı da, "Rusya, İran, Türkiye liderleri, Suriye'nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verilmemesi gerektiğini vurguladı." yorumunda bulundu.
Rossiyskaya Gazeta da "Dünya Zirvesi" ifadesini manşete taşıyarak, Astana sürecinin garantör ülkeleri Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye'de barışı sağlamaya çalıştığını kaydetti.
Rus bilim adamlarından tıpta atılım
Moskova Fizik Mühendisliği Enstitüsünden (NRNU MEPhI) bilim insanları Finlandiya'daki Oulu Üniversitesi araştırmacılarıyla birlikte gerçekleştirdiği araştırmada optik lazer cımbız vasıtasıyla kan hücrelerini uzaktan yönetme yöntemi üzerinde çalıştı.
- https://bit.ly/2mmiRKA
Moskova Fizik Mühendisliği Enstitüsünden (NRNU MEPhI) bilim insanları Finlandiya'daki Oulu Üniversitesi araştırmacılarıyla birlikte gerçekleştirdiği araştırmada optik lazer cımbız vasıtasıyla kan hücrelerini uzaktan yönetme yöntemi üzerinde çalıştı.
- https://bit.ly/2mmiRKA
Bütçedeki açık kapatılamıyor
Geçen yılın ilk 8 ayında 50.8 milyar lira olan bütçe açığı bu yılın aynı döneminde 68.1 milyar liraya çıktı. “Örtülü ödenekten” ağustosta 169.8 milyon lira harcama yapıldı.
- https://bit.ly/2kQPJKV
Geçen yılın ilk 8 ayında 50.8 milyar lira olan bütçe açığı bu yılın aynı döneminde 68.1 milyar liraya çıktı. “Örtülü ödenekten” ağustosta 169.8 milyon lira harcama yapıldı.
- https://bit.ly/2kQPJKV
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bilimsel adı Ctenizidae olan kapı tuzaklı örümcek, genellikle çöllerde yaşar. Kusursuzca hazırladığı yuvasına kendi salgıladığı ipekten menteşeyle bir kapı monte eder. Yuvasının içinden dışarıya ipek iplikler uzatır ve bunlar sayesinde yaklaşan avının ayak titreşimlerini duyar.
Financial Times: Petrol krizinden en çok Türkiye ve Arjantin etkilenecek
Petrol fiyatlarında gözlenen sert yükseliş dünyanın her bölgesini olumlu veya olumsuz etkileyecek. Türkiye ve Arjantin’in krizden en fazla etkilenen iki ülke olması bekleniyor.
Analize göre petrol fiyatlarının artmasından en fazla etkilenecek iki ülke ekonomik krizde boğuşan Türkiye ve Arjantin. Financial Times'ta yer alan analizde şu ifadelere yer veriliyor:
TÜRKİYE VE ARJANTİN:
Petrol fiyatlarının artışından en fazla kaybeden iki ülke Türkiye ve Arjantin olacak hali hazırda ekonomileri kırılgan. Bu iki ülke enflasyonda kısa süreli artışlarla mücadelede yetersiz kalıyorlar.
Petrol fiyatlarında gözlenen sert yükseliş dünyanın her bölgesini olumlu veya olumsuz etkileyecek. Türkiye ve Arjantin’in krizden en fazla etkilenen iki ülke olması bekleniyor.
Analize göre petrol fiyatlarının artmasından en fazla etkilenecek iki ülke ekonomik krizde boğuşan Türkiye ve Arjantin. Financial Times'ta yer alan analizde şu ifadelere yer veriliyor:
TÜRKİYE VE ARJANTİN:
Petrol fiyatlarının artışından en fazla kaybeden iki ülke Türkiye ve Arjantin olacak hali hazırda ekonomileri kırılgan. Bu iki ülke enflasyonda kısa süreli artışlarla mücadelede yetersiz kalıyorlar.