"Bölgeye çok büyük yararı olacak":
Doğal gazlı araçlarda kullanmak için üretilen tüplerin kullanımını yaygınlaştırmak istediklerini ifade eden Firuzi, kentin farklı yerlerine mobil doğal gaz istasyonları kuracaklarını ifade etti.
Basınçlı tüplerin doğal gaz taşımacılığında da kullanılabileceğini belirten Firuzi, şöyle devam etti: "Hiçbir patlama tehlikesi yok. Doğal gazla çalışan araçlar, LPG'li araçların aksine her yere girebilir. Van'ın yatırım için çok iyi bir potansiyeli var. Devlet ve siyasilerinden bu bölgenin gelişmesi için o hissi aldığım için yatırım yaptım. Yetkililer her türlü desteği veriyor. İnşallah bu yatırımımız, başka yatırımcıların önün açar. Teknokentler teknolojinin başlangıcıdır. Fabrikanın bölgeye çok büyük yararı olacağına inanıyoruz. İş imkanı yüksek, gelir getirecek bir yatırım. Kullandığımız teknoloji, bölge işsizliğine katkıda bulunmakla birlikte ülkeye senelik 30 milyar metreküp doğal gaz kazandıracak. Fabrikamız milyar dolar gelir getirecek kapasiteye sahip."
Girişimci sayısını arttırmayı hedeflediklerini anlatan Görentaş, "Eğer katma değeri yüksek ürünler üretecek firmalar oluşturursak bölgede çok büyük ihracatlar yapacak duruma geliriz. Şu an üç firmamıza arsa tahsis ettik. Bunlar AR-GE ve inovasyon çalışması yapacak. İranlı firmamız katma değeri yüksek ürünler üretecek. Bu, Türkiye'de bir ilk olacak. Pazar payını artıracak bir yatırım oldu." ifadelerini kullandı.
Doğal gazlı araçlarda kullanmak için üretilen tüplerin kullanımını yaygınlaştırmak istediklerini ifade eden Firuzi, kentin farklı yerlerine mobil doğal gaz istasyonları kuracaklarını ifade etti.
Basınçlı tüplerin doğal gaz taşımacılığında da kullanılabileceğini belirten Firuzi, şöyle devam etti: "Hiçbir patlama tehlikesi yok. Doğal gazla çalışan araçlar, LPG'li araçların aksine her yere girebilir. Van'ın yatırım için çok iyi bir potansiyeli var. Devlet ve siyasilerinden bu bölgenin gelişmesi için o hissi aldığım için yatırım yaptım. Yetkililer her türlü desteği veriyor. İnşallah bu yatırımımız, başka yatırımcıların önün açar. Teknokentler teknolojinin başlangıcıdır. Fabrikanın bölgeye çok büyük yararı olacağına inanıyoruz. İş imkanı yüksek, gelir getirecek bir yatırım. Kullandığımız teknoloji, bölge işsizliğine katkıda bulunmakla birlikte ülkeye senelik 30 milyar metreküp doğal gaz kazandıracak. Fabrikamız milyar dolar gelir getirecek kapasiteye sahip."
Girişimci sayısını arttırmayı hedeflediklerini anlatan Görentaş, "Eğer katma değeri yüksek ürünler üretecek firmalar oluşturursak bölgede çok büyük ihracatlar yapacak duruma geliriz. Şu an üç firmamıza arsa tahsis ettik. Bunlar AR-GE ve inovasyon çalışması yapacak. İranlı firmamız katma değeri yüksek ürünler üretecek. Bu, Türkiye'de bir ilk olacak. Pazar payını artıracak bir yatırım oldu." ifadelerini kullandı.
Gerçek sahibi CIA olan Google’a rekor vergi cezası: Fransa’ya 965 milyon Euro ödeyecek
Google’ın vergiye ilişkin birkaç yıldır süren sorunları çözmek için Fransa’yla anlaştığı ve 965 milyon Euro ödeme yapacağı belirtildi. Bu miktarın 500 milyon Euro’sunun vergi kaçakçılığına ilişkin 2015’ten bu yana süren bir soruşturmada Paris mali savcılığı ile varılan anlaşma çerçevesinde ödeneceği ifade edildi.
Fransa geçen 11 Temmuz 2019’da Senato'nun onayladığı yasayla teknoloji devlerine dijital vergi uygulamasını devreye sokmuştu. Buna göre Facebook, Amazon ve Google gibi teknoloji şirketleri ülkede elde ettikleri gelirin yüzde üçünü vergi olarak ödeyecek.
Yasa uyarınca küresel satışı yılda 750 milyon Euro, Fransa'daki satışı da yılda 25 milyon Euro'nun üzerinde olan teknoloji şirketlerine vergi kesilecek. Uygulama geriye dönük olarak 2019 itibarıyla başlayacaktı. Fransa, uygulama ile yılda 400 milyon Euro vergi geliri bekliyor.
Google’ın vergiye ilişkin birkaç yıldır süren sorunları çözmek için Fransa’yla anlaştığı ve 965 milyon Euro ödeme yapacağı belirtildi. Bu miktarın 500 milyon Euro’sunun vergi kaçakçılığına ilişkin 2015’ten bu yana süren bir soruşturmada Paris mali savcılığı ile varılan anlaşma çerçevesinde ödeneceği ifade edildi.
Fransa geçen 11 Temmuz 2019’da Senato'nun onayladığı yasayla teknoloji devlerine dijital vergi uygulamasını devreye sokmuştu. Buna göre Facebook, Amazon ve Google gibi teknoloji şirketleri ülkede elde ettikleri gelirin yüzde üçünü vergi olarak ödeyecek.
Yasa uyarınca küresel satışı yılda 750 milyon Euro, Fransa'daki satışı da yılda 25 milyon Euro'nun üzerinde olan teknoloji şirketlerine vergi kesilecek. Uygulama geriye dönük olarak 2019 itibarıyla başlayacaktı. Fransa, uygulama ile yılda 400 milyon Euro vergi geliri bekliyor.
'AKPKK'de peş peşe istifalar'
Aralarında eski bakan ve milletvekillerinin olduğu 100’e yakın istifa bekleniyor. Parti programı ve tüzüğü için çalışmaya start verilirken genel merkez için de yer bakılmaya başlandı.
Davutoğlu’nun ve ihracı istenen diğer isimlerin ardından Feramuz Üstün, Ahmet Müfit Cengiz ve İbrahim Turhan gibi AKPKK’de görev almış ve milletvekilliği yapmış isimlerden istifa açıklamaları geldi.
Davutoğlu’ya yakın kaynaklara dayandırılan iddialara göre istifaların sadece ihraç edilen üyelerle sınırlı kalmayacağı, aralarında bazı bakan ve eski milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişinin istifa edeceğini belirtiliyor.
İstifa eden bir siyasetçi, “Önümüzdeki bir ay içinde 100’e yakın eski milletvekilinin istifa etmesini bekliyoruz. Aralarında eski bakanlar da olacak” dedi.
Aralarında eski bakan ve milletvekillerinin olduğu 100’e yakın istifa bekleniyor. Parti programı ve tüzüğü için çalışmaya start verilirken genel merkez için de yer bakılmaya başlandı.
Davutoğlu’nun ve ihracı istenen diğer isimlerin ardından Feramuz Üstün, Ahmet Müfit Cengiz ve İbrahim Turhan gibi AKPKK’de görev almış ve milletvekilliği yapmış isimlerden istifa açıklamaları geldi.
Davutoğlu’ya yakın kaynaklara dayandırılan iddialara göre istifaların sadece ihraç edilen üyelerle sınırlı kalmayacağı, aralarında bazı bakan ve eski milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişinin istifa edeceğini belirtiliyor.
İstifa eden bir siyasetçi, “Önümüzdeki bir ay içinde 100’e yakın eski milletvekilinin istifa etmesini bekliyoruz. Aralarında eski bakanlar da olacak” dedi.
"Nasıl bu hale geliyorlar"
Münafık, en genel tabirle Müslümanı aldatandır. Kur’an-ı Kerim’de Münafikun Suresi’nde “O münafıkları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar, düşman olurlar. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?” (Münafikun, 4) buyrulmaktadır.
Münafık, en genel tabirle Müslümanı aldatandır. Kur’an-ı Kerim’de Münafikun Suresi’nde “O münafıkları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar, düşman olurlar. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?” (Münafikun, 4) buyrulmaktadır.
Meral Akşener: Erdoğan da görüyor; sistem artık işlemiyor
Sözde İYİ Parti Genel Başkanı gizli Yahudi Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin işlemediğini Recep Tayyip Erdoğan’ın da gördüğünü söyledi;
“Ben, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin artık işlemediğini, taşınamadığını, Sayın Erdoğan tarafından da bunun görüldüğünü düşünüyorum. Sistem tıkandı. Türkiye bunu taşıyamıyor. Kendi iç bünyelerinde dahi taşımıyor. Dolayısıyla parlamenter sistem ile ilgili bir adım mı atılacaktır onlarla ilgili henüz bir bilgimiz yok. Ama bildiğimiz bir şey var, taşımıyor. O nedenle bizimle ilgili, yani CHP ve İYİ Parti’nin yaptığı işbirliğinin sürüp sürmeyeceği, bu gelişmelere göre şekillenir.”
Sözde İYİ Parti Genel Başkanı gizli Yahudi Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin işlemediğini Recep Tayyip Erdoğan’ın da gördüğünü söyledi;
“Ben, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin artık işlemediğini, taşınamadığını, Sayın Erdoğan tarafından da bunun görüldüğünü düşünüyorum. Sistem tıkandı. Türkiye bunu taşıyamıyor. Kendi iç bünyelerinde dahi taşımıyor. Dolayısıyla parlamenter sistem ile ilgili bir adım mı atılacaktır onlarla ilgili henüz bir bilgimiz yok. Ama bildiğimiz bir şey var, taşımıyor. O nedenle bizimle ilgili, yani CHP ve İYİ Parti’nin yaptığı işbirliğinin sürüp sürmeyeceği, bu gelişmelere göre şekillenir.”
Ankara’da kendini yakan Recep Peker'in mektubu: Adalet beni bitirdi, diyeceklerim bu kadar
Emekli maaşına el konulduğu için kendini yakmak isteyen Recep Peker’in eyleminden önce kaleme aldığı mektup ortaya çıktı.
11 Eylül’de Ankara'da, 59 yaşındaki Recep Peker üzerine benzin dökerek kendini yakmak istemişti. Peker’in ‘ekonomik sıkıntılar’ nedeniyle bedenini ateşe verdiği haberlere yansımıştı.
Peker’in eyleminden önce kaleme aldığı iki sayfalık mektubuna ulaştı. Peker bu mektubunda kendini yakacağını anlatırken, “Aç kaldım, adaletten umudumu kesmemiştim, ama adaletin zenginin gücü olanın yanında olduğunu anladım” diyor.
Emekli maaşına el konulduğu için kendini yakmak isteyen Recep Peker’in eyleminden önce kaleme aldığı mektup ortaya çıktı.
11 Eylül’de Ankara'da, 59 yaşındaki Recep Peker üzerine benzin dökerek kendini yakmak istemişti. Peker’in ‘ekonomik sıkıntılar’ nedeniyle bedenini ateşe verdiği haberlere yansımıştı.
Peker’in eyleminden önce kaleme aldığı iki sayfalık mektubuna ulaştı. Peker bu mektubunda kendini yakacağını anlatırken, “Aç kaldım, adaletten umudumu kesmemiştim, ama adaletin zenginin gücü olanın yanında olduğunu anladım” diyor.
İşte kendini yakan Peker’in o mektubu:
“Ziraat Bankası Sincan Şubesi’nden ihtiyaç kredisi çekmiştim. Kredi çekerken zorunlu 750 TL’lik kredi kartı verdiler, evim olmadığı için harcamak zorunda kaldım. Kartın ekstresi geldi 100 TL. Benim 80 liram vardı, onu yatırdım. Zaten maaşım 550 TL.
“2013 tarihinde maaşımın tamamına el konuldu. 5 ay boyunca açlığa mahkûm edildim.
“Tüketici Mahkemesi’ne dava açtım. Mahkeme bir sene sürdü. İcra Müdürlüğü’ne dava açtım. Fakat 30. gün olduğu halde dosyayı işleme koymadılar.
“Tüketici Mahkemesi dosyayı tekrar Yargıtay’a gönderdi. Yedi sene sonra beni Tüketici Mahkemesi’ne çağırdılar. ‘Eksik evrak’ dediler ve bir kağıt imzalattılar. Bana bir üst mahkemeye dava açmayacağıma dair imza attırmışlar.
“3 gün sonra Yargıtay davamı tekrar reddetti. Sebebini birine sorduğumda bütün emeklilere emsal teşkil ettiğimden davanın aleyhime olmayacağını söyledi.
“Şimdi ben soruyorum; adalet bunun neresinde? Tek bir çarem kaldı Sayın büyüklerim. Allah’a ant olsun ki, Yargıtay’ın önünde kendime benzin döküp yakacağım. Ben bir kere yanarım. Bu davanın çıkmaması için kimlerin parmağı varsa Allah’ın gazabı üstlerine olsun.
“Tek güvendiğim adalet yokmuş. 7 sene süründürdüler. Ama ayakkabı kutularındaki paraları bizim değil FETÖ’nün kumpası dediler ve faiziyle birlikte geri aldılar. Bense 7 sene çile çektim, aç kaldım ama adaletten umudumu kesmemiştim. Adaletin zenginin gücü olanın yanında olduğunu anladım. Adalet beni bitirdi, diyeceklerim bu kadar…”
“Ziraat Bankası Sincan Şubesi’nden ihtiyaç kredisi çekmiştim. Kredi çekerken zorunlu 750 TL’lik kredi kartı verdiler, evim olmadığı için harcamak zorunda kaldım. Kartın ekstresi geldi 100 TL. Benim 80 liram vardı, onu yatırdım. Zaten maaşım 550 TL.
“2013 tarihinde maaşımın tamamına el konuldu. 5 ay boyunca açlığa mahkûm edildim.
“Tüketici Mahkemesi’ne dava açtım. Mahkeme bir sene sürdü. İcra Müdürlüğü’ne dava açtım. Fakat 30. gün olduğu halde dosyayı işleme koymadılar.
“Tüketici Mahkemesi dosyayı tekrar Yargıtay’a gönderdi. Yedi sene sonra beni Tüketici Mahkemesi’ne çağırdılar. ‘Eksik evrak’ dediler ve bir kağıt imzalattılar. Bana bir üst mahkemeye dava açmayacağıma dair imza attırmışlar.
“3 gün sonra Yargıtay davamı tekrar reddetti. Sebebini birine sorduğumda bütün emeklilere emsal teşkil ettiğimden davanın aleyhime olmayacağını söyledi.
“Şimdi ben soruyorum; adalet bunun neresinde? Tek bir çarem kaldı Sayın büyüklerim. Allah’a ant olsun ki, Yargıtay’ın önünde kendime benzin döküp yakacağım. Ben bir kere yanarım. Bu davanın çıkmaması için kimlerin parmağı varsa Allah’ın gazabı üstlerine olsun.
“Tek güvendiğim adalet yokmuş. 7 sene süründürdüler. Ama ayakkabı kutularındaki paraları bizim değil FETÖ’nün kumpası dediler ve faiziyle birlikte geri aldılar. Bense 7 sene çile çektim, aç kaldım ama adaletten umudumu kesmemiştim. Adaletin zenginin gücü olanın yanında olduğunu anladım. Adalet beni bitirdi, diyeceklerim bu kadar…”
Suriyedeki terör yuvalarının yok edilmesi ve tehcir edilen vatanlarına geri dönüşlerinin sağlanması gerekiyor
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, krizin çözümü ile Suriye’nin bütün bölgelerinde güvenlik ve istikrarın sağlanması için siyasi süreci ilerletmekle paralel olarak Suriye’deki terör yuvaları kalıntılarının tamamen ortadan kaldırılması zorunluluğunu bir kez daha yineledi.
Lavrov, Rus Trud gazetesinin kendisiyle düzenlediği ve bugün yayınladığı röportajında, terör sebebiyle yerinden olan tehcir edilmiş Suriyelilerin vatanlarına geri dönmesi gerektiğini vugulayarak; “Normal barışçıl hayat yavaş yavaş Suriye’ye dönüyor” diyerek, İdlib ve Suriye’nin doğusunda bazı terör yuvalarının bulunduğuna işaret etti.
Anayasayı tartışacak komitenin teşkil edilmesi çabalarına da işaret eden Lavrov, çalışmalarının başlatılmasının, Suriyelilerin kendileri tarafından yürütülecek siyasi sürecin ilerlemesine katkıda bulunacağını belirterek, Moskova’nın Suriye’deki tüm taraflarla temasları sürdürmeye önem verdiğini ve aynı zamanda Suriye toplumunun tüm siyasi bileşenlerinin siyasi süreçte temsil edilmesini istediğini belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, krizin çözümü ile Suriye’nin bütün bölgelerinde güvenlik ve istikrarın sağlanması için siyasi süreci ilerletmekle paralel olarak Suriye’deki terör yuvaları kalıntılarının tamamen ortadan kaldırılması zorunluluğunu bir kez daha yineledi.
Lavrov, Rus Trud gazetesinin kendisiyle düzenlediği ve bugün yayınladığı röportajında, terör sebebiyle yerinden olan tehcir edilmiş Suriyelilerin vatanlarına geri dönmesi gerektiğini vugulayarak; “Normal barışçıl hayat yavaş yavaş Suriye’ye dönüyor” diyerek, İdlib ve Suriye’nin doğusunda bazı terör yuvalarının bulunduğuna işaret etti.
Anayasayı tartışacak komitenin teşkil edilmesi çabalarına da işaret eden Lavrov, çalışmalarının başlatılmasının, Suriyelilerin kendileri tarafından yürütülecek siyasi sürecin ilerlemesine katkıda bulunacağını belirterek, Moskova’nın Suriye’deki tüm taraflarla temasları sürdürmeye önem verdiğini ve aynı zamanda Suriye toplumunun tüm siyasi bileşenlerinin siyasi süreçte temsil edilmesini istediğini belirtti.
Suriye’deki savaş bitti
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bazı bölgelerde hâlâ gerginlik olsa da Suriye’deki savaşın gerçekten bittiğini söyledi.
Lavrov “Sadece Suriye hükümetinin kontrolünde olmayan belli başlı bölgelerde gergin noktalar bulunuyor. Sözgelimi İdlib ve Fırat Nehri’nin doğusunda” dedi.
Lavrov’a göre, bu koşullar altında Suriye’ye insani yardım sağlanması ve ülkenin yanı sıra genel anlamda Ortadoğu’da ümit vaat eden, uzun vadeli bir istikrarın sağlanması için krizin çözüm sürecini desteklenmesi başlıca görevler arasında yer alıyor.
Lavrov, muhalifler de dahil olmak üzere, Rusya’nın Suriyeli taraflarla düzenli olarak temas kurulmasına büyük önem verdiğini ve siyasi süreçte Suriye toplumundan her kesimin yer almaya çağırdığını kaydetti.
Lavrov “Rusya Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin sağlanması, terörün son kalıntılarının üstesinden gelinmesi, Suriyelilerin ülkelerine, ülkenin de Ortadoğu’daki istikrar ve güvenliğin teminatı olacak ‘Arap ailesine’ dönmesinden yana” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bazı bölgelerde hâlâ gerginlik olsa da Suriye’deki savaşın gerçekten bittiğini söyledi.
Lavrov “Sadece Suriye hükümetinin kontrolünde olmayan belli başlı bölgelerde gergin noktalar bulunuyor. Sözgelimi İdlib ve Fırat Nehri’nin doğusunda” dedi.
Lavrov’a göre, bu koşullar altında Suriye’ye insani yardım sağlanması ve ülkenin yanı sıra genel anlamda Ortadoğu’da ümit vaat eden, uzun vadeli bir istikrarın sağlanması için krizin çözüm sürecini desteklenmesi başlıca görevler arasında yer alıyor.
Lavrov, muhalifler de dahil olmak üzere, Rusya’nın Suriyeli taraflarla düzenli olarak temas kurulmasına büyük önem verdiğini ve siyasi süreçte Suriye toplumundan her kesimin yer almaya çağırdığını kaydetti.
Lavrov “Rusya Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin sağlanması, terörün son kalıntılarının üstesinden gelinmesi, Suriyelilerin ülkelerine, ülkenin de Ortadoğu’daki istikrar ve güvenliğin teminatı olacak ‘Arap ailesine’ dönmesinden yana” dedi.
UNESCO: Önlem alınmazsa 12 milyon çocuk hiç okula ayak basamayacak
UNESCO tarafından yayımlanan raporda, dünyada son 10 yılda eğitime katılım oranında gerekli aşamanın sağlanamadığı ve yer yüzünde okula gidemeyen çocuk ve ergen sayısının 258 milyona ulaştığı bildirildi.
Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO), gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde dünyada ilkokul çağına gelmiş olmasına rağmen okula ayak basmamış çocuk sayısının 12 milyona ulaşacağı konusunda uyarıda bulundu.
Euronews'in haberine göre, UNESCO tarafından yayımlanan raporda, dünyada son 10 yılda eğitime katılım oranında gerekli aşamanın sağlanamadığı ve yer yüzünde okula gidemeyen çocuk ve ergen sayısının 258 milyona ulaştığı bildirildi.
Rapor, 2018 yılı itibarıyla 6 ile 17 yaş arası dünya nüfusu içinde, 6 çocuktan birisinin okula gidemediğini ortaya koydu.
Fakir ülkelerde 6 ile 11 yaş arasında okula gidemeyenlerin oranı yüzde 19 iken, zengin ülkelerde bu oran yüzde 2’yi geçmiyor.
15 ila 17 yaş grubu içinde fakir ülkelerde okula gidemeyenlerin oranı yüzde 61’e çıkarken, zengin ülkelerde bu oran yüzde 8 oranında.
UNESCO tarafından yayımlanan raporda, dünyada son 10 yılda eğitime katılım oranında gerekli aşamanın sağlanamadığı ve yer yüzünde okula gidemeyen çocuk ve ergen sayısının 258 milyona ulaştığı bildirildi.
Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO), gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde dünyada ilkokul çağına gelmiş olmasına rağmen okula ayak basmamış çocuk sayısının 12 milyona ulaşacağı konusunda uyarıda bulundu.
Euronews'in haberine göre, UNESCO tarafından yayımlanan raporda, dünyada son 10 yılda eğitime katılım oranında gerekli aşamanın sağlanamadığı ve yer yüzünde okula gidemeyen çocuk ve ergen sayısının 258 milyona ulaştığı bildirildi.
Rapor, 2018 yılı itibarıyla 6 ile 17 yaş arası dünya nüfusu içinde, 6 çocuktan birisinin okula gidemediğini ortaya koydu.
Fakir ülkelerde 6 ile 11 yaş arasında okula gidemeyenlerin oranı yüzde 19 iken, zengin ülkelerde bu oran yüzde 2’yi geçmiyor.
15 ila 17 yaş grubu içinde fakir ülkelerde okula gidemeyenlerin oranı yüzde 61’e çıkarken, zengin ülkelerde bu oran yüzde 8 oranında.
Akademi Dergisi
BM eski yetkilisi: CIA Guaido’yu öldürebilir! BM eski yetkililerinden Alfred Muris Zayas, Abd'nin Venezuela’ya askeri operasyona bahane üretmek için muhalif lider Guaido’yu öldürebileceğini belirtti. Abd'nin Venezuela’nın yasal Cumhurbaşkanı Maduro’ya suikast…
Venezuela'da kendini geçici devlet başkanı ilan eden Juan Guaido hakkında, Kolombiya'da faaliyet gösteren uyuşturucu kaçakçısı paramiliter grup Los Rastrajos'un liderleriyle çektirdiği fotoğraflara ilişkin soruşturma başlatıldı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Japonya’daki bu anaokulunda öğrencilere öğlen yemekleri önlerine sunulmuyor...
Erdoğdu: Borçlanma tutarı geçen yıla göre yüzde 182 oranında arttı
CHPKK Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, hazine nakit dengesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHPKK Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Türkiye'nin yılın sekiz ayında her gün 50 milyon dolar faiz ödemesi yaptığını kaydetti.
Erdoğdu, hazine nakit dengesi üzerine yaptığı yazılı değerlendirmede, iç ve dış net borçlanma tutarının geçen yıla göre yaklaşık yüzde 182 oranında arttığını, geçen yıl yaklaşık 37 milyar olan net borçlanma tutarının 104 milyar liraya çıktığını belirtti.
Hazine tarafından yapılan nakit harcamaların, bu yılın ocak-ağustos döneminde yaklaşık yüzde 25 seviyesinde artarak 679 milyar lira olduğunu aktaran Erdoğdu, bunun 611 milyar lirasının faiz dışı harcama, 68 milyar lirasının da faiz ödemesinden oluştuğunu vurguladı.
CHPKK Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, hazine nakit dengesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHPKK Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Türkiye'nin yılın sekiz ayında her gün 50 milyon dolar faiz ödemesi yaptığını kaydetti.
Erdoğdu, hazine nakit dengesi üzerine yaptığı yazılı değerlendirmede, iç ve dış net borçlanma tutarının geçen yıla göre yaklaşık yüzde 182 oranında arttığını, geçen yıl yaklaşık 37 milyar olan net borçlanma tutarının 104 milyar liraya çıktığını belirtti.
Hazine tarafından yapılan nakit harcamaların, bu yılın ocak-ağustos döneminde yaklaşık yüzde 25 seviyesinde artarak 679 milyar lira olduğunu aktaran Erdoğdu, bunun 611 milyar lirasının faiz dışı harcama, 68 milyar lirasının da faiz ödemesinden oluştuğunu vurguladı.