Farklı partilerden milletvekillerinin mahkemeye yaptığı başvuruda, hükümetin Avam Kamarası'nın dünden itibaren 5 hafta askıya alınması kararının, yasalara aykırı ve anti demokratik olduğu görüşü dile getiriliyordu.
İskoçya Yüksek Mahkemesi'nde üç yargıçtan oluşan heyet, yasadışılık iddiasının yerinde olduğuna karar verdi.
Başbakan Johnson'un kararı 'parlamentoyu engellemek gibi uygunsuz bir amaçla' aldığı konusunda birleşen yargıçların kararında 'parlamentonun askıya alınmasının yok hükmünde olduğu' ifade edildi.
İskoçya Yüksek Mahkemesi'nde üç yargıçtan oluşan heyet, yasadışılık iddiasının yerinde olduğuna karar verdi.
Başbakan Johnson'un kararı 'parlamentoyu engellemek gibi uygunsuz bir amaçla' aldığı konusunda birleşen yargıçların kararında 'parlamentonun askıya alınmasının yok hükmünde olduğu' ifade edildi.
Bahamalar'da Dorian Kasırgası: Ölü sayısı 50'yi aştı
Karayip ülkesi Bahamalar'da hükümet, Dorian Kasırgası'nda hayatını kaybedenlerin sayısının 50'yi aştığını bildirdi.
Sağlık Bakanı Duane Sands, yaptığı açıklamada, takımada ülkesinin kuzeyinde büyük tahribata yol açan kasırgada ölü sayısının 50'yi aştığını bildirdi.
Hala yüzlerce kişinin ayıp olduğunun altını çizen Bakan Sand ölü sayısının artmasından endişe ettiklerini açıkladı.
Bu arada ABD'nin Florida eyaletinden gelen itfaiye ekibi Bahama adalarından Büyük Abako Adası'nda Haitili göçmenlerin yoğun yaşadığı bir mahallede enkaz altından 5 kişinin cansız nedenini çıkardı.
Karayip ülkesi Bahamalar'da hükümet, Dorian Kasırgası'nda hayatını kaybedenlerin sayısının 50'yi aştığını bildirdi.
Sağlık Bakanı Duane Sands, yaptığı açıklamada, takımada ülkesinin kuzeyinde büyük tahribata yol açan kasırgada ölü sayısının 50'yi aştığını bildirdi.
Hala yüzlerce kişinin ayıp olduğunun altını çizen Bakan Sand ölü sayısının artmasından endişe ettiklerini açıkladı.
Bu arada ABD'nin Florida eyaletinden gelen itfaiye ekibi Bahama adalarından Büyük Abako Adası'nda Haitili göçmenlerin yoğun yaşadığı bir mahallede enkaz altından 5 kişinin cansız nedenini çıkardı.
Forwarded from Akademi Dergisi
The Guardian: 'Guantanamo Günlüğü' Amerikan hapishanelerindeki zulüm ve işkenceleri gözler önüne seriyor
Avukatlarının 'Gizlidir' şerhinin kaldırılması için altı yıl boyunca verdiği mücadelenin ardından nihayet önümüzdeki hafta, Guantanamo Kampı'nın tutsak kurbanlarından birinin Amerikan mahkum teslim ve işkence programının korkunç ayrıntılarını kaleme aldığı sansasyonel hatıraları kitap halinde yayınlanacak.
Spencer Ackerman ve Ian Cobain’in İngiliz Guardian gazetesi için kaleme aldığı yazıda, Guantanamo Kampı’nın tutsaklarından Mohamedou Ould Slahi’nin yazdığı ve hala parmaklıklar ardında bulunan bir kişinin tamamladığı ilk kitap olma özelliğini taşıyan ‘Guantanamo Günlüğü’nü anlattı.
Kitabın 20 ülkede yayınlandığını, Guardian’ın ise hikâyeyi parçalar halinde sayfalarına taşıdığını belirten yazarlar, bu ortamda insan hakları savunucularının yazarın serbest bırakılmasına yönelik çağrılarını yinelemeye başladıklarını ifade etti.
Avukatlarının 'Gizlidir' şerhinin kaldırılması için altı yıl boyunca verdiği mücadelenin ardından nihayet önümüzdeki hafta, Guantanamo Kampı'nın tutsak kurbanlarından birinin Amerikan mahkum teslim ve işkence programının korkunç ayrıntılarını kaleme aldığı sansasyonel hatıraları kitap halinde yayınlanacak.
Spencer Ackerman ve Ian Cobain’in İngiliz Guardian gazetesi için kaleme aldığı yazıda, Guantanamo Kampı’nın tutsaklarından Mohamedou Ould Slahi’nin yazdığı ve hala parmaklıklar ardında bulunan bir kişinin tamamladığı ilk kitap olma özelliğini taşıyan ‘Guantanamo Günlüğü’nü anlattı.
Kitabın 20 ülkede yayınlandığını, Guardian’ın ise hikâyeyi parçalar halinde sayfalarına taşıdığını belirten yazarlar, bu ortamda insan hakları savunucularının yazarın serbest bırakılmasına yönelik çağrılarını yinelemeye başladıklarını ifade etti.
Forwarded from Akademi Dergisi
Yazarlar, Slahi’nin Moritanya’da 13 yıl önce başlayan, Ürdün ve Afganistan’da devam eden ve 2002’de ABD’nin Küba’daki Guantanamo Kampı’nın 760 no'lu mahkûmu olarak gördüğü işkence ve aşağılamalarla dolu hikâyesini şöyle yazdı:
ABD Silahlı Kuvvetleri’nin temsilcileri tarafından gazeteye verilen bilgiye göre Slahi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi, davaya bakan hâkimin daha 2010’da mahkûmun serbest bırakılmasını kararlaştırdı, fakat kendisinin önümüzdeki yıl serbest bırakılmasının olasılığı dahi çok düşük.
Slahi’nin elyazmasıyla İngilizce tuttuğu günlükte, kendisinin nasıl uykudan yoksun bırakıldığı, öldürülmekle tehdit edildiği, cinsel aşağılamalara maruz kaldığını ve annesinin ele geçirileceği konusunda duyduğu tehditkâr imalar anlatılıyor.
ABD Silahlı Kuvvetleri’nin temsilcileri tarafından gazeteye verilen bilgiye göre Slahi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi, davaya bakan hâkimin daha 2010’da mahkûmun serbest bırakılmasını kararlaştırdı, fakat kendisinin önümüzdeki yıl serbest bırakılmasının olasılığı dahi çok düşük.
Slahi’nin elyazmasıyla İngilizce tuttuğu günlükte, kendisinin nasıl uykudan yoksun bırakıldığı, öldürülmekle tehdit edildiği, cinsel aşağılamalara maruz kaldığını ve annesinin ele geçirileceği konusunda duyduğu tehditkâr imalar anlatılıyor.
Forwarded from Akademi Dergisi
Tüm bu işkence ve aşağılamalara maruz kalan Slahi daha sonra bizzat eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfed’in onayladığı ‘ek sorgulama yöntemleri' ile sorgulandı. Yazılanlara göre işkenceciler gözlerini bandajla sararak, zorla tuzlu su içiriyorlar, ardından botla denize açılarak orada kendisini buz üzerine oturtup 3 saat boyunca dayak atıyorlardı.
Slahi, bunca işkenceye son verebilmek için işlemediği birkaç suçu itiraf etti. Toronto’daki CN Kulesi’ni patlatmayı planladığını söyleyen tutsak, doğruyu söyleyip söylemediği sorulduğunda, “Fark etmez, yeter ki siz memnun kalın. Siz satın alıyorsanız, ben de satıyorum” yanıtını veriyordu.
Guantanamo tutsağının günlüğünün gizliliği kaldırılıncaya kadar, gizli bilgilerin açığa çıkmaması bahanesiyle, fakat asıl okurların işkencelerin tümünü anlatan hikâyeyi okumalarının engellenmesi amacıyla 2 bin 500 kez sansürden geçti. Kitap, sansür notlarıyla birlikte yayınlanacak, fakat yayıncılar, Slahi serbest bırakıldıktan sonra sansürsüz halini de yayınlamayı umuyor.
Slahi, bunca işkenceye son verebilmek için işlemediği birkaç suçu itiraf etti. Toronto’daki CN Kulesi’ni patlatmayı planladığını söyleyen tutsak, doğruyu söyleyip söylemediği sorulduğunda, “Fark etmez, yeter ki siz memnun kalın. Siz satın alıyorsanız, ben de satıyorum” yanıtını veriyordu.
Guantanamo tutsağının günlüğünün gizliliği kaldırılıncaya kadar, gizli bilgilerin açığa çıkmaması bahanesiyle, fakat asıl okurların işkencelerin tümünü anlatan hikâyeyi okumalarının engellenmesi amacıyla 2 bin 500 kez sansürden geçti. Kitap, sansür notlarıyla birlikte yayınlanacak, fakat yayıncılar, Slahi serbest bırakıldıktan sonra sansürsüz halini de yayınlamayı umuyor.
Forwarded from Akademi Dergisi
Federal mahkemenin daha önce Slahi’nin ifadelerini işkence altındayken vermesi nedeniyle yeterli kanıt oluşturmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmasını kararlaştırdı. Diğer yandan isimlerinin açıklanmaması kaydıyla Guardian’a konuşan yetkililer, 2012’den bu yana bekleyen Slahi’nin serbest bırakılmasının bürokratların öncelikleri arasında olmadığını belirtti.
Slahi, maruz kaldığı şiddet ve işkenceleri şöyle anlatıyor: “Sanrılar görmeye ve kristal gibi temiz sesler duymaya başladım. Aile arasında sohbet eden akrabalarımı duyuyordum, etkileyici bir sesle Kuran okunduğunu işitiyordum. Sonra gardiyanlar bu sanrılarımdan istifade ederek su borularının diğer ucundan tuhaf sesler kullanarak, korumalara saldırıp kaçmam için telkinde bulunuyorlardı. Oyunlarına katılmama rağmen beni yanılgıya uğratamadılar. Çıldırmanın eşiğindeydim.”
Slahi’nin serbest bırakılması için imza kampanyası başlatan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği Başkanı Hina Shamsi, “Mohamedou Slahi, ABD’nin acımasız işkenceler uyguladığı ve 10 yıldan fazladır yasadışı olarak hapiste tutulan suçsuz bir kişi. Kendisi ABD için tehdit oluşturmuyor ve bu ülkeye karşı herhangi bir çatışmaya katılmadı. Yetkililerden tutukluluğunun yasallığını inceleme hakkını tartışmadan, Mohamedou’nun uzun yıllardır çektiği işkenceye son vermelerini ve gecikmeden serbest bırakmalarını rica ediyoruz. Bu kişinin hikâyesinden etkilenen herkesin bize katılmasını ve serbest bırakılması için uğraş vermesini umuyoruz” açıklamasında bulundu.
Slahi, maruz kaldığı şiddet ve işkenceleri şöyle anlatıyor: “Sanrılar görmeye ve kristal gibi temiz sesler duymaya başladım. Aile arasında sohbet eden akrabalarımı duyuyordum, etkileyici bir sesle Kuran okunduğunu işitiyordum. Sonra gardiyanlar bu sanrılarımdan istifade ederek su borularının diğer ucundan tuhaf sesler kullanarak, korumalara saldırıp kaçmam için telkinde bulunuyorlardı. Oyunlarına katılmama rağmen beni yanılgıya uğratamadılar. Çıldırmanın eşiğindeydim.”
Slahi’nin serbest bırakılması için imza kampanyası başlatan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği Başkanı Hina Shamsi, “Mohamedou Slahi, ABD’nin acımasız işkenceler uyguladığı ve 10 yıldan fazladır yasadışı olarak hapiste tutulan suçsuz bir kişi. Kendisi ABD için tehdit oluşturmuyor ve bu ülkeye karşı herhangi bir çatışmaya katılmadı. Yetkililerden tutukluluğunun yasallığını inceleme hakkını tartışmadan, Mohamedou’nun uzun yıllardır çektiği işkenceye son vermelerini ve gecikmeden serbest bırakmalarını rica ediyoruz. Bu kişinin hikâyesinden etkilenen herkesin bize katılmasını ve serbest bırakılması için uğraş vermesini umuyoruz” açıklamasında bulundu.
Forwarded from Akademi Dergisi
1999’da Kanada’da yaşayan Slahi, 11 Eylül saldırılarından sonra Los Angeles’teki uluslararası havalimanını patlatmaya yönelik başarısız girişimle alakalı olabileceği şüphesiyle gözaltına alındı. Soruşturma, zorla elde edilen itirafların dışında suçlamaları doğrulayacak herhangi bir kanıt bulamadı. 2004’te askeri savcı, tüm ifadelerinin işkence altında verildiği gerekçesiyle cezai kovuşturmaya katılmayı reddetti.
2000’li yıllarda Guantanamo’nun askeri mahkemelerinin başsavcısı olan Morris Davis daha sonra Slahi’nin eylemlerinde herhangi bir suç unsuru bulamadığını ve suçlayacak hiçbir şeyi olmadığını söylemişti.
Tutuklunun avukatı Nancy Hollander, “Mohamedou asla herhangi bir şey ile suçlanmadı. ABD kendisine suçlama yöneltmedi, suçlanacağı bir şey yok, suç yok. Asıl mesele, kendisine karşı kanıtların bulunamaması değil, bu tür kanıtların hiç olmaması. Bu gerçek bir trajedi, evine gitmesi için serbest bırakılması gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti: “Mohamedou’nun kitabı ABD yönetiminin işkenceye maruz bıraktığı ve belli bir süre olmaksızın hala kapalı tutarak işkence etmeyi sürdürdüğü bu kişinin özünü gösteriyor. Maruz kaldığı işkenceleri hissediyoruz, kokusunu alıyoruz. Bu kitabı herkes okumalı.”
2000’li yıllarda Guantanamo’nun askeri mahkemelerinin başsavcısı olan Morris Davis daha sonra Slahi’nin eylemlerinde herhangi bir suç unsuru bulamadığını ve suçlayacak hiçbir şeyi olmadığını söylemişti.
Tutuklunun avukatı Nancy Hollander, “Mohamedou asla herhangi bir şey ile suçlanmadı. ABD kendisine suçlama yöneltmedi, suçlanacağı bir şey yok, suç yok. Asıl mesele, kendisine karşı kanıtların bulunamaması değil, bu tür kanıtların hiç olmaması. Bu gerçek bir trajedi, evine gitmesi için serbest bırakılması gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti: “Mohamedou’nun kitabı ABD yönetiminin işkenceye maruz bıraktığı ve belli bir süre olmaksızın hala kapalı tutarak işkence etmeyi sürdürdüğü bu kişinin özünü gösteriyor. Maruz kaldığı işkenceleri hissediyoruz, kokusunu alıyoruz. Bu kitabı herkes okumalı.”
Forwarded from Akademi Dergisi
Trump: 11 Eylül Saldırılarının Arkasında Kimlerin Olduğunu Biliyorum
Trump, ABD'nin Ortadoğu'ya askeri müdahalesini "ülke tarihinin en kötü kararı" diyerek eleştirdi.
Bölgeyi "Bataklık gibi" şeklinde niteleyen Trump, "Ortadoğu'ya gitmek korkunç bir karardı. Korkunç" yorumunu yaptı.
11 Eylül saldırılarının ardında kimin olduğunu bildiğini ima eden Trump, "Irak değildi, başkalarıydı. Ve sanırım onların kim olduğunu biliyorum" dedi.
Trump, ABD'nin Ortadoğu'ya askeri müdahalesini "ülke tarihinin en kötü kararı" diyerek eleştirdi.
Bölgeyi "Bataklık gibi" şeklinde niteleyen Trump, "Ortadoğu'ya gitmek korkunç bir karardı. Korkunç" yorumunu yaptı.
11 Eylül saldırılarının ardında kimin olduğunu bildiğini ima eden Trump, "Irak değildi, başkalarıydı. Ve sanırım onların kim olduğunu biliyorum" dedi.
Forwarded from Akademi Dergisi
11 Eylül saldırısı CIA ve MOSSAD işiydi
Ankebut Ağı'nı yöneten konseyler, 11 Eylül 2001 İkiz kuleler saldırılarını CIA ve MOSSAD'a yaptırıp bu bahane ile ortadoğu merkezli bir dünya savaşı başlatmaya teşebbüs etmişlerdi. Bu sırada Amerikalı yöneticilerin ağzından dünyaya "Herkes safını seçsin. Ya bizden taraf olacaksınız ya da yok olacaksınız" mesajı vermişlerdi. Lakin gelinen hal işte gözler önünde... Bunlar artık "Madem yıkılıyoruz, yanıyoruz, öyle ise yanarken herkesi yakalım. Belki bir umut, kazanırız." hali ile kararlar alacak kadar bitik haldeler.
Ankebut Ağı'nı yöneten konseyler, 11 Eylül 2001 İkiz kuleler saldırılarını CIA ve MOSSAD'a yaptırıp bu bahane ile ortadoğu merkezli bir dünya savaşı başlatmaya teşebbüs etmişlerdi. Bu sırada Amerikalı yöneticilerin ağzından dünyaya "Herkes safını seçsin. Ya bizden taraf olacaksınız ya da yok olacaksınız" mesajı vermişlerdi. Lakin gelinen hal işte gözler önünde... Bunlar artık "Madem yıkılıyoruz, yanıyoruz, öyle ise yanarken herkesi yakalım. Belki bir umut, kazanırız." hali ile kararlar alacak kadar bitik haldeler.
Forwarded from Akademi Dergisi
Herkes acilen safını seçmeli
Vakti geldi ve müttefiklerimiz bütün dünyaya beklenen mesajları üst üste veriyorlar. Ankebut Operasyonu çoktan uluslar arası bir boyut kazandı ve dünya tarihinde bir kırılma noktası oluşturdu. Safların iyice netleştiği ve sıklaştığı şu günlerde Putin, beklenen bir açıklamayı daha yaptı: "Herkes Rusya ile çalışmak istiyor."
Pekin’de görüşmeler yaptığı bütün ülke temsilcilerinin Rusya ile işbirliği yapmak istediklerini söyleyen Putin, şöyle konuştu: “Aramızda çok iyi ilişkilerin kurulması bizim için önemli, görüşmeler yaptığım dünya ülkelerinin çok büyük bir kısmının temsilcileri bizimle çalışmak istediklerini ifade etti.”
Karar aşamasında olduğunu bildiğimiz çok sayıda hükumet/devlet var ve acele etmeliler. Bu yolun az ilerisinde kaçınılamaz, mani olunamaz bir dünya savaşı var. Yanlış safta yer alanlar, çok büyük bedeller ödeyip çok büyük acılar yaşacaklar. Ankebut Ağı'nın kontrolündeki ülkelerin/ittifakın bu cihan harbini kazanma ihtimali tam olarak yüzde sıfır...
Ankebut Ağı'nı yöneten konseyler, 11 Eylül 2001 İkiz kuleler saldırılarını CIA ve MOSSAD'a yaptırıp bu bahane ile ortadoğu merkezli bir dünya savaşı başlatmaya teşebbüs etmişlerdi. Bu sırada Amerikalı yöneticilerin ağzından dünyaya "Herkes safını seçsin. Ya bizden taraf olacaksınız ya da yok olacaksınız" mesajı vermişlerdi. Lakin gelinen hal işte gözler önünde... Bunlar artık "Madem yıkılıyoruz, yanıyoruz, öyle ise yanarken herkesi yakalım. Belki bir umut, kazanırız." hali ile kararlar alacak kadar bitik haldeler.
Vakti geldi ve müttefiklerimiz bütün dünyaya beklenen mesajları üst üste veriyorlar. Ankebut Operasyonu çoktan uluslar arası bir boyut kazandı ve dünya tarihinde bir kırılma noktası oluşturdu. Safların iyice netleştiği ve sıklaştığı şu günlerde Putin, beklenen bir açıklamayı daha yaptı: "Herkes Rusya ile çalışmak istiyor."
Pekin’de görüşmeler yaptığı bütün ülke temsilcilerinin Rusya ile işbirliği yapmak istediklerini söyleyen Putin, şöyle konuştu: “Aramızda çok iyi ilişkilerin kurulması bizim için önemli, görüşmeler yaptığım dünya ülkelerinin çok büyük bir kısmının temsilcileri bizimle çalışmak istediklerini ifade etti.”
Karar aşamasında olduğunu bildiğimiz çok sayıda hükumet/devlet var ve acele etmeliler. Bu yolun az ilerisinde kaçınılamaz, mani olunamaz bir dünya savaşı var. Yanlış safta yer alanlar, çok büyük bedeller ödeyip çok büyük acılar yaşacaklar. Ankebut Ağı'nın kontrolündeki ülkelerin/ittifakın bu cihan harbini kazanma ihtimali tam olarak yüzde sıfır...
Ankebut Ağı'nı yöneten konseyler, 11 Eylül 2001 İkiz kuleler saldırılarını CIA ve MOSSAD'a yaptırıp bu bahane ile ortadoğu merkezli bir dünya savaşı başlatmaya teşebbüs etmişlerdi. Bu sırada Amerikalı yöneticilerin ağzından dünyaya "Herkes safını seçsin. Ya bizden taraf olacaksınız ya da yok olacaksınız" mesajı vermişlerdi. Lakin gelinen hal işte gözler önünde... Bunlar artık "Madem yıkılıyoruz, yanıyoruz, öyle ise yanarken herkesi yakalım. Belki bir umut, kazanırız." hali ile kararlar alacak kadar bitik haldeler.
Forwarded from Akademi Dergisi
Hacker grubundan tehdit: "11 Eylül hakkındaki gerçekleri tüm dünya öğrenir"
The Dark Overlord adlı hacker grubu, kendilerine bitcoin'le ödeme yapılmaması halinde, sigorta şirketlerinden ve devlet kurumlarından çaldıkları 11 Eylül'e ilişkin binlerce gizli belgeyi sızdırma tehdidinde bulundu.
Pastebin adlı site üzerinden 10 GB'lik şifreli belge arşivi paylaşan grup, taleplerinin karşılanmaması halinde şifreyi kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti.
Belgelerin yakın geçmişteki en meşhur tarihlerden biri olan 9/11'de gerçekte neler yaşandığını açığa çıkaracağını kaydeden grup, 18.000 gizli belge sızdırarak 9/11 komplolarına ilişkin yanıtlar sunacaklarını vurguladı.
The Dark Overlord adlı hacker grubu, kendilerine bitcoin'le ödeme yapılmaması halinde, sigorta şirketlerinden ve devlet kurumlarından çaldıkları 11 Eylül'e ilişkin binlerce gizli belgeyi sızdırma tehdidinde bulundu.
Pastebin adlı site üzerinden 10 GB'lik şifreli belge arşivi paylaşan grup, taleplerinin karşılanmaması halinde şifreyi kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti.
Belgelerin yakın geçmişteki en meşhur tarihlerden biri olan 9/11'de gerçekte neler yaşandığını açığa çıkaracağını kaydeden grup, 18.000 gizli belge sızdırarak 9/11 komplolarına ilişkin yanıtlar sunacaklarını vurguladı.
Seyfettin Alkan hocanın sohbeti; Müslümanlar mürşid-i kamile tabi olmalıdır (2001)
Bkz: https://youtu.be/e-H8ztdSkaU
Temas edilen hususlardan bazıları:
➥ Müslümanlar İslam dinini doğru öğrenmek ve yaşamak için peygamberlere, peygamberlerin bulunmadığı zamanlarda ise mürşid-i kamillere (varis-i resul olan hakiki mürşidlere, üstazlara) tabi olurlar
➥ Müslümanlar harp hukukunu da mürşidlerden, hakiki alimlerden öğrenirler. Sözde islami terör örgütlerini tasvip etmezler, bunlara itibar etmezler.
➥ Amerika'daki 11 Eylül ikiz kuleler terör saldırısına dair bazı izahlar...
➥ Hazret-i Fatih'in İstanbul'u fethi sırasında, veliler arasında yaşanan mücadele... Ya Vedud Sultan (Cibali baba) hadisesi...
➥ İlk Müslümanlara, ilk şehitlere dair bazı hususlar...
➥ Şehitlere ve İslam büyüklerine "ölü" denilmemesi... Onların hizmetlerinin, cihadının cari olması, devam etmesi...
➥ Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin Cezayirli Müslümanlara dua edişi ve hakkında tahkikat yapılması...
Akademi Dergisi
Bkz: https://youtu.be/e-H8ztdSkaU
Temas edilen hususlardan bazıları:
➥ Müslümanlar İslam dinini doğru öğrenmek ve yaşamak için peygamberlere, peygamberlerin bulunmadığı zamanlarda ise mürşid-i kamillere (varis-i resul olan hakiki mürşidlere, üstazlara) tabi olurlar
➥ Müslümanlar harp hukukunu da mürşidlerden, hakiki alimlerden öğrenirler. Sözde islami terör örgütlerini tasvip etmezler, bunlara itibar etmezler.
➥ Amerika'daki 11 Eylül ikiz kuleler terör saldırısına dair bazı izahlar...
➥ Hazret-i Fatih'in İstanbul'u fethi sırasında, veliler arasında yaşanan mücadele... Ya Vedud Sultan (Cibali baba) hadisesi...
➥ İlk Müslümanlara, ilk şehitlere dair bazı hususlar...
➥ Şehitlere ve İslam büyüklerine "ölü" denilmemesi... Onların hizmetlerinin, cihadının cari olması, devam etmesi...
➥ Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin Cezayirli Müslümanlara dua edişi ve hakkında tahkikat yapılması...
Akademi Dergisi
YouTube
Seyfettin Alkan hocanın sohbeti; Müslümanlar mürşid-i kamile tabi olmalıdır (2001)
➥ Müslümanlar İslam dinini doğru öğrenmek ve yaşamak için peygamberlere, peygamberlerin bulunmadığı zamanlarda ise mürşid-i kamillere (varis-i resul olan hak...
'Eski tweet’ler ortaya dökülecekse birileri insan içine çıkamaz'
CHPKK İstanbul İl Başkanı gizli Ermeni ve gizli Hristiyan Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını eleştiren sözde Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bir tweet atıyorsunuz cezası 7 yıl sonra kesiliyor. Eğer suç unsuru varsa, neden o zaman yargıya intikal ettirilmedi de 7 yıl beklenildi?. Eğer 7 yıl önce atılan tweet’ler ortaya dökülecekse, birilerinin insan içine çıkacak yüzü kalmaz.” dedi.
CHPKK İstanbul İl Başkanı gizli Ermeni ve gizli Hristiyan Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını eleştiren sözde Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bir tweet atıyorsunuz cezası 7 yıl sonra kesiliyor. Eğer suç unsuru varsa, neden o zaman yargıya intikal ettirilmedi de 7 yıl beklenildi?. Eğer 7 yıl önce atılan tweet’ler ortaya dökülecekse, birilerinin insan içine çıkacak yüzü kalmaz.” dedi.