Forwarded from Akademi Dergisi
AKPKK'nin yeni Türkiye'si..
Bize örnek diye dayatılan Avrupa ülkelerinin bile çoğunda nafaka diye bir saçmalık ve zulüm yok. Madem kadın ve erkek eşit, kadın da çalışsın
Yaşanan bu nafaka saçmalığının/zulmünün, kadını korumak ile en ufak bir alakası yok. Kadını, çocukları korumak iddiası/görüntüsü ile sosyal adaleti ve huzuru bozmak, aile kurumunu ve toplumu yıkıp bu yolla devleti de yıkmak hedefindeler. Kendisini defalarca kez aldatan, kendinden sandığı üç çocuğu da zina yoluyla elde etmiş zani bir kadına bir ömür nafaka öde, yuh...
Bize örnek diye dayatılan Avrupa ülkelerinin bile çoğunda nafaka diye bir saçmalık ve zulüm yok. Madem kadın ve erkek eşit, kadın da çalışsın
Yaşanan bu nafaka saçmalığının/zulmünün, kadını korumak ile en ufak bir alakası yok. Kadını, çocukları korumak iddiası/görüntüsü ile sosyal adaleti ve huzuru bozmak, aile kurumunu ve toplumu yıkıp bu yolla devleti de yıkmak hedefindeler. Kendisini defalarca kez aldatan, kendinden sandığı üç çocuğu da zina yoluyla elde etmiş zani bir kadına bir ömür nafaka öde, yuh...
Forwarded from Akademi Dergisi
AKPKK iktidarı 2005'te evlilerin zinasını AB uyum yasaları ve özgürlük kapsamında suç olmaktan çıkardı.
Pakdemirli, Soylu ve Akar hakkında İzmir'deki yangına ilişkin suç duyurusu
Bir grup avukatın oluşturduğu Hukukçu Dayanışması, İzmir’de yaşanan orman yangınının söndürülmesi konusunda ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hukukçu Dayanışması üyeleri, suç duyurusunda bulunmadan önce Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı avukat Doğan Erkan okudu. Daha sonra suç duyurusu dilekçesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verildi.
Üç bakanın “görevi kötüye kullanma ve kamu görevini ihmal” ile suçlandığı dilekçede, “Yangının çıktığı/çıkarıldığı bölgenin, son günlerde Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamıyla gündeme gelen, Kanadalı Altın ve Madencilik şirketi Alamos Gold’un, maden sahası için izin başvurusu yaptığı yerler içinde bulunduğu yönündeki duyumlarımız, meselenin çok yönlü bir hukuki soruşturmaya tabi tutulması gerektiğini ortaya koymaktadır” iddiasında bulunuldu.
Bir grup avukatın oluşturduğu Hukukçu Dayanışması, İzmir’de yaşanan orman yangınının söndürülmesi konusunda ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hukukçu Dayanışması üyeleri, suç duyurusunda bulunmadan önce Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı avukat Doğan Erkan okudu. Daha sonra suç duyurusu dilekçesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verildi.
Üç bakanın “görevi kötüye kullanma ve kamu görevini ihmal” ile suçlandığı dilekçede, “Yangının çıktığı/çıkarıldığı bölgenin, son günlerde Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamıyla gündeme gelen, Kanadalı Altın ve Madencilik şirketi Alamos Gold’un, maden sahası için izin başvurusu yaptığı yerler içinde bulunduğu yönündeki duyumlarımız, meselenin çok yönlü bir hukuki soruşturmaya tabi tutulması gerektiğini ortaya koymaktadır” iddiasında bulunuldu.
Dilekçede ayrıca, Pakdemirli'nin Türk Hava Kurumu uçaklarıyla ilgili iddialarının ardından gelen yanıtta, uçakların çalıştığına yönelik açıklama hatırlatılarak, "Bakanın açıklamasının ardından çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların yaptığı açıklamalar, suçun vasfını ortaya koyar nitelikte olup, kamusal görev ihmalini ve görevi kötüye kullanma halini ortaya koyar niteliktedir" denildi.
Öte yandan, yangının meydana geldiği bölgeye çok yakın olarak konuşlanmış olan Ege Ordu Komutanlığı’nın, hiçbir yetkilisini, askerini yangın söndürme seferberliğinde göreve çağırmadığı belirtilerek “Milli Savunma Bakanı’nın da görevi ihmal ve kötüye kullanma suçunu işlediği bizce açıktır” denildi.
Dilekçede, İçişleri Bakanlığı’na bağlanan AFAD’ın yangın söndürme çalışmalarında devreye sokulmadığı ifade edilirken, bu konuda İçişleri Bakanı suçlandı.
Öte yandan, yangının meydana geldiği bölgeye çok yakın olarak konuşlanmış olan Ege Ordu Komutanlığı’nın, hiçbir yetkilisini, askerini yangın söndürme seferberliğinde göreve çağırmadığı belirtilerek “Milli Savunma Bakanı’nın da görevi ihmal ve kötüye kullanma suçunu işlediği bizce açıktır” denildi.
Dilekçede, İçişleri Bakanlığı’na bağlanan AFAD’ın yangın söndürme çalışmalarında devreye sokulmadığı ifade edilirken, bu konuda İçişleri Bakanı suçlandı.
Sayın Putin'in arabası satışa çıktı!
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in makam otomobili olarak bilinen Aurus, Moskova'da açılan bir showroomda satışa sunulmaya başlandı. Rus Araştırma Enstitüsü (NAMI) ve Rus otomotiv markası Sollers işbirliği ile üretilen markanın Senat modelinin, Rolls-Royce ve Bentley gibi markalara rakip olarak geliştirildiği belirtiliyor. Fiyatı 274 bin dolar olarak açıklanan otomobilin, hibrit ve elektrikli versiyonları da yolda
Rusya'nın ilk premium markası Aurus, daha önce Cenevre Otomobili Fuarı'nda sergilediği araçlarını satışa sunmaya başladı.
Moskova'da açılan bir showroomda görücüye çıkan aracın fiyatı 274 bin dolar olarak açıklanıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e de araç üreten markanın Senat isimli modelinin, Rolls-Royce ve Bentley gibi markalara rakip olarak geliştirildiği belirtiliyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in makam otomobili olarak bilinen Aurus, Moskova'da açılan bir showroomda satışa sunulmaya başlandı. Rus Araştırma Enstitüsü (NAMI) ve Rus otomotiv markası Sollers işbirliği ile üretilen markanın Senat modelinin, Rolls-Royce ve Bentley gibi markalara rakip olarak geliştirildiği belirtiliyor. Fiyatı 274 bin dolar olarak açıklanan otomobilin, hibrit ve elektrikli versiyonları da yolda
Rusya'nın ilk premium markası Aurus, daha önce Cenevre Otomobili Fuarı'nda sergilediği araçlarını satışa sunmaya başladı.
Moskova'da açılan bir showroomda görücüye çıkan aracın fiyatı 274 bin dolar olarak açıklanıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e de araç üreten markanın Senat isimli modelinin, Rolls-Royce ve Bentley gibi markalara rakip olarak geliştirildiği belirtiliyor.
'Suriye ordusu, Türkiye'nin gözlem noktasının bulunduğu Morek'i geri aldı'
Suriye ordusunun İdlip’teki ilerleyişi sürerken, Türk gözlem noktasının yer aldığı Morek’le ilgili bir iddia ortaya atıldı.
Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Suriye ordusunun Türkiye'nin gözlem noktalarından birinin yer aldığı Morek'i geri aldığını duyurdu.
İdlib vilayetindeki stratejik Han Şeyhun kasabasını ele geçirmesinin ardından ilerleyişini sürdüren Suriye ordusunun, Morek’in yanı sıra Kefr Zita, Latmin, Latamina ve Merkaba gibi bölgelerde kontrolü sağladığı belirtildi.
Suriye ordusunun İdlip’teki ilerleyişi sürerken, Türk gözlem noktasının yer aldığı Morek’le ilgili bir iddia ortaya atıldı.
Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Suriye ordusunun Türkiye'nin gözlem noktalarından birinin yer aldığı Morek'i geri aldığını duyurdu.
İdlib vilayetindeki stratejik Han Şeyhun kasabasını ele geçirmesinin ardından ilerleyişini sürdüren Suriye ordusunun, Morek’in yanı sıra Kefr Zita, Latmin, Latamina ve Merkaba gibi bölgelerde kontrolü sağladığı belirtildi.
HDPKK, Davutoğlu'nun Çözüm Süreci açıklamalarına Meclis araştırması istedi
HDPKK, Çözüm Süreci’nin sonlandırılmasına giden sürecin tüm açıklığı ile ortaya çıkarılması, dönemin Boşbakanı Ahmet Davutoğlu'nun ‘Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok kişi, insan yüzüne çıkamaz’ açıklamasının incelenmesi amacıyla TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
HDPKK Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan tarafından hazırlanan Meclis Araştırma önergesinin gerekçesinde 2014-2016 yılları arasında Türkiye Başbakanı olarak görev yapan bugünlerde yeni bir siyasi parti çalışması içinde olduğu iddia edilen Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran 2015 seçimleri ile 1 Kasım 2015’te seçimlerin yenilendiği döneme dair önemli açıklamalar yaptığı kaydedildi.
HDPKK, Çözüm Süreci’nin sonlandırılmasına giden sürecin tüm açıklığı ile ortaya çıkarılması, dönemin Boşbakanı Ahmet Davutoğlu'nun ‘Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok kişi, insan yüzüne çıkamaz’ açıklamasının incelenmesi amacıyla TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
HDPKK Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan tarafından hazırlanan Meclis Araştırma önergesinin gerekçesinde 2014-2016 yılları arasında Türkiye Başbakanı olarak görev yapan bugünlerde yeni bir siyasi parti çalışması içinde olduğu iddia edilen Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran 2015 seçimleri ile 1 Kasım 2015’te seçimlerin yenilendiği döneme dair önemli açıklamalar yaptığı kaydedildi.
Eski Başbakan Davutoğlu’nun, “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok kişi, insan yüzüne çıkamaz. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır. Başbakanlık görevini aldığım zaman -bunu izah etmek zorundayım, kampanya dolayısıyla bu soruları aldığım için- 6-8 Ekim olayları oldu. O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye'nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk" dediği kaydedilen önergede, şu görüşlere yer verildi:
“Ahmet Davutoğlu’nun bahsettiği dönemde 5 Haziran Diyarbakır Katliamı, Suruç Katliamı, Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesi, Çözüm Süreci'nin bitirilmesi, 10 Ekim Ankara Katliamı ve daha birçok vahşet yaşanmış, yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, yüzlerce insan yaralanmıştır. Bu katliamların ve saldırıların araştırılması için verilen önergeler reddedilmiş, yargı süreci etkin yürütülmemiş, halen olaylara kimlerin sebep olduğu, göz yumduğu ortaya çıkarılmamıştır. Kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu saldırı ve katliamların aydınlatılması, sorumluların yargı önüne çıkarılması, Çözüm Süreci’nin sonlandırılmasına giden sürecin tüm açıklığı ile ortaya çıkarılması, önceki başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bahsi geçen döneme ilişkin beyanlarının araştırılması amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması büyük önem taşımaktadır.”
“Ahmet Davutoğlu’nun bahsettiği dönemde 5 Haziran Diyarbakır Katliamı, Suruç Katliamı, Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesi, Çözüm Süreci'nin bitirilmesi, 10 Ekim Ankara Katliamı ve daha birçok vahşet yaşanmış, yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, yüzlerce insan yaralanmıştır. Bu katliamların ve saldırıların araştırılması için verilen önergeler reddedilmiş, yargı süreci etkin yürütülmemiş, halen olaylara kimlerin sebep olduğu, göz yumduğu ortaya çıkarılmamıştır. Kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu saldırı ve katliamların aydınlatılması, sorumluların yargı önüne çıkarılması, Çözüm Süreci’nin sonlandırılmasına giden sürecin tüm açıklığı ile ortaya çıkarılması, önceki başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bahsi geçen döneme ilişkin beyanlarının araştırılması amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması büyük önem taşımaktadır.”
Eski Boşbakan gizli hıristiyan Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran-1 Kasım süreciyle ilgili ifadelerine tepki yağıyor.
Dün gittiği Sakarya’da “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz. Neden mi? Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman eminim en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır” ifadelerini kullanan Davutoğlu’na 'açıkla' çağrısı yapıldı.
ÖZDAĞ: KİM NE YAPTI? NEDEN İNSAN İÇİNE ÇIKAMAZ?
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ “Davutoğlu ne diyor? Anılan dönemde kendisi başbakandı. Ne oldu ise sorumluluğu paylaşıyordu. Ne oldu sayın Davutoğlu? Kim ne yaptı? Neden insan içine çıkamaz? Tarihin yazmasını beklemeyelim. Siz söyleyin” açıklamalarında bulundu.
Dün gittiği Sakarya’da “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz. Neden mi? Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman eminim en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır” ifadelerini kullanan Davutoğlu’na 'açıkla' çağrısı yapıldı.
ÖZDAĞ: KİM NE YAPTI? NEDEN İNSAN İÇİNE ÇIKAMAZ?
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ “Davutoğlu ne diyor? Anılan dönemde kendisi başbakandı. Ne oldu ise sorumluluğu paylaşıyordu. Ne oldu sayın Davutoğlu? Kim ne yaptı? Neden insan içine çıkamaz? Tarihin yazmasını beklemeyelim. Siz söyleyin” açıklamalarında bulundu.
İdlib kırsalı Han Şeyhun ve Temania çevresinde (El Nusra) teröristlerine ait tünel ve korunma merkezleri ele geçirildi
Suriye ordu birlikleri İdlib güney kırsalındaki Han Şeyhun ve Temania bölgesini arama tarama operasyonları esnasında, Nusra Cephesi ve ona bağlı terörist grupların korunaklı merkez ve komuta merkezleri olarak kullandıkları ve dağlarda kurdukları bir tünel şebekesi ele geçirdi.
SANA savaş muhabiri,Suriye ordu birlikleri İdlib güney kırsalının Temania beldesi ve Han Şeyhun kenti çevresinde terörist grupları kovalaması esnasında, ordu darbelerinden korunmak için dağlarda kazıdıkları birbirine bağlı ve çeşitli kollara ayrılmış bir dizi tünel ele geçirdiklerini ifade etti.
Muhabir, tünellerin içerisinde terörist grupların kanlı eylemlerini planlamak ve ordunun ilerleyişini durdurmak için kullandıkları bir dizi operasyon odası bulunduğunu belirterek, söz konusu tünellerin dağ içerisinde bir çok yöne açıldığını, aydınlatma, sağlık ekipmanları ve ikamet için gereken her şeyle donatıldığını vurguladı.
Suriye ordu birlikleri İdlib güney kırsalındaki Han Şeyhun ve Temania bölgesini arama tarama operasyonları esnasında, Nusra Cephesi ve ona bağlı terörist grupların korunaklı merkez ve komuta merkezleri olarak kullandıkları ve dağlarda kurdukları bir tünel şebekesi ele geçirdi.
SANA savaş muhabiri,Suriye ordu birlikleri İdlib güney kırsalının Temania beldesi ve Han Şeyhun kenti çevresinde terörist grupları kovalaması esnasında, ordu darbelerinden korunmak için dağlarda kazıdıkları birbirine bağlı ve çeşitli kollara ayrılmış bir dizi tünel ele geçirdiklerini ifade etti.
Muhabir, tünellerin içerisinde terörist grupların kanlı eylemlerini planlamak ve ordunun ilerleyişini durdurmak için kullandıkları bir dizi operasyon odası bulunduğunu belirterek, söz konusu tünellerin dağ içerisinde bir çok yöne açıldığını, aydınlatma, sağlık ekipmanları ve ikamet için gereken her şeyle donatıldığını vurguladı.
Türkiye sınırına açılan Müşterek Harekat Merkezi faaliyetlerine başladı ilk helikopter bugün havalandı
Müşterek Harekat Merkezi faaliyete başladı! İlk helikopter uçuşu bugün yapılıyor
Milli Savunma Bakanı Akar, "Birleşik Müşterek Harekat Merkezi tam kapasiteyle faaliyete başladı. Birinci safhayla ilgili sahada uygulamalara geçildi. (Güvenli bölge tesisi) İlk ortak helikopter uçuşu bugün yapılıyor. Ayrıca teröristlere ait mevzilerin ve tahkimatın tahribine de başlandı." açıklamasında bulundu.
Müşterek Harekat Merkezi faaliyete başladı! İlk helikopter uçuşu bugün yapılıyor
Milli Savunma Bakanı Akar, "Birleşik Müşterek Harekat Merkezi tam kapasiteyle faaliyete başladı. Birinci safhayla ilgili sahada uygulamalara geçildi. (Güvenli bölge tesisi) İlk ortak helikopter uçuşu bugün yapılıyor. Ayrıca teröristlere ait mevzilerin ve tahkimatın tahribine de başlandı." açıklamasında bulundu.
Amasya'da 2 bin 500 yıllık postane bulundu
Amasya'da yapılan Arkeolojik Oluz Höyük kazılarında 2 bin 500 yıllık postane olduğu değerlendirilen Perslere ait kalıntılar bulundu.
Amasya’ya 25 km uzaklıkta bulunan 24 Temmuz 2019 tarihinde başlayan Oluz Höyük arkeolojik kazılarının bu yıl 13. dönem çalışmaları devam ediyor.
Çalışmalara 5 farklı üniversiteden 5 akademisyen, 3 arkeolog, 15 stajyer arkeoloji ve mimari restorasyon öğrencisi katıldı.
Kazı çalışmaları eylül başına kadar devam edecek. 13 dönemlik Oluz Höyük kazılarında yaklaşık 10 tane yerleşim yeri belirlendi. Bu 10 yerleşimin hepsi üst üste bir höyük oluşumu içerisinde.
Amasya'da yapılan Arkeolojik Oluz Höyük kazılarında 2 bin 500 yıllık postane olduğu değerlendirilen Perslere ait kalıntılar bulundu.
Amasya’ya 25 km uzaklıkta bulunan 24 Temmuz 2019 tarihinde başlayan Oluz Höyük arkeolojik kazılarının bu yıl 13. dönem çalışmaları devam ediyor.
Çalışmalara 5 farklı üniversiteden 5 akademisyen, 3 arkeolog, 15 stajyer arkeoloji ve mimari restorasyon öğrencisi katıldı.
Kazı çalışmaları eylül başına kadar devam edecek. 13 dönemlik Oluz Höyük kazılarında yaklaşık 10 tane yerleşim yeri belirlendi. Bu 10 yerleşimin hepsi üst üste bir höyük oluşumu içerisinde.