Federal mahkemenin daha önce Slahi’nin ifadelerini işkence altındayken vermesi nedeniyle yeterli kanıt oluşturmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmasını kararlaştırdı. Diğer yandan isimlerinin açıklanmaması kaydıyla Guardian’a konuşan yetkililer, 2012’den bu yana bekleyen Slahi’nin serbest bırakılmasının bürokratların öncelikleri arasında olmadığını belirtti.
Slahi, maruz kaldığı şiddet ve işkenceleri şöyle anlatıyor: “Sanrılar görmeye ve kristal gibi temiz sesler duymaya başladım. Aile arasında sohbet eden akrabalarımı duyuyordum, etkileyici bir sesle Kuran okunduğunu işitiyordum. Sonra gardiyanlar bu sanrılarımdan istifade ederek su borularının diğer ucundan tuhaf sesler kullanarak, korumalara saldırıp kaçmam için telkinde bulunuyorlardı. Oyunlarına katılmama rağmen beni yanılgıya uğratamadılar. Çıldırmanın eşiğindeydim.”
Slahi’nin serbest bırakılması için imza kampanyası başlatan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği Başkanı Hina Shamsi, “Mohamedou Slahi, ABD’nin acımasız işkenceler uyguladığı ve 10 yıldan fazladır yasadışı olarak hapiste tutulan suçsuz bir kişi. Kendisi ABD için tehdit oluşturmuyor ve bu ülkeye karşı herhangi bir çatışmaya katılmadı. Yetkililerden tutukluluğunun yasallığını inceleme hakkını tartışmadan, Mohamedou’nun uzun yıllardır çektiği işkenceye son vermelerini ve gecikmeden serbest bırakmalarını rica ediyoruz. Bu kişinin hikâyesinden etkilenen herkesin bize katılmasını ve serbest bırakılması için uğraş vermesini umuyoruz” açıklamasında bulundu.
Slahi, maruz kaldığı şiddet ve işkenceleri şöyle anlatıyor: “Sanrılar görmeye ve kristal gibi temiz sesler duymaya başladım. Aile arasında sohbet eden akrabalarımı duyuyordum, etkileyici bir sesle Kuran okunduğunu işitiyordum. Sonra gardiyanlar bu sanrılarımdan istifade ederek su borularının diğer ucundan tuhaf sesler kullanarak, korumalara saldırıp kaçmam için telkinde bulunuyorlardı. Oyunlarına katılmama rağmen beni yanılgıya uğratamadılar. Çıldırmanın eşiğindeydim.”
Slahi’nin serbest bırakılması için imza kampanyası başlatan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği Başkanı Hina Shamsi, “Mohamedou Slahi, ABD’nin acımasız işkenceler uyguladığı ve 10 yıldan fazladır yasadışı olarak hapiste tutulan suçsuz bir kişi. Kendisi ABD için tehdit oluşturmuyor ve bu ülkeye karşı herhangi bir çatışmaya katılmadı. Yetkililerden tutukluluğunun yasallığını inceleme hakkını tartışmadan, Mohamedou’nun uzun yıllardır çektiği işkenceye son vermelerini ve gecikmeden serbest bırakmalarını rica ediyoruz. Bu kişinin hikâyesinden etkilenen herkesin bize katılmasını ve serbest bırakılması için uğraş vermesini umuyoruz” açıklamasında bulundu.
1999’da Kanada’da yaşayan Slahi, 11 Eylül saldırılarından sonra Los Angeles’teki uluslararası havalimanını patlatmaya yönelik başarısız girişimle alakalı olabileceği şüphesiyle gözaltına alındı. Soruşturma, zorla elde edilen itirafların dışında suçlamaları doğrulayacak herhangi bir kanıt bulamadı. 2004’te askeri savcı, tüm ifadelerinin işkence altında verildiği gerekçesiyle cezai kovuşturmaya katılmayı reddetti.
2000’li yıllarda Guantanamo’nun askeri mahkemelerinin başsavcısı olan Morris Davis daha sonra Slahi’nin eylemlerinde herhangi bir suç unsuru bulamadığını ve suçlayacak hiçbir şeyi olmadığını söylemişti.
Tutuklunun avukatı Nancy Hollander, “Mohamedou asla herhangi bir şey ile suçlanmadı. ABD kendisine suçlama yöneltmedi, suçlanacağı bir şey yok, suç yok. Asıl mesele, kendisine karşı kanıtların bulunamaması değil, bu tür kanıtların hiç olmaması. Bu gerçek bir trajedi, evine gitmesi için serbest bırakılması gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti: “Mohamedou’nun kitabı ABD yönetiminin işkenceye maruz bıraktığı ve belli bir süre olmaksızın hala kapalı tutarak işkence etmeyi sürdürdüğü bu kişinin özünü gösteriyor. Maruz kaldığı işkenceleri hissediyoruz, kokusunu alıyoruz. Bu kitabı herkes okumalı.”
2000’li yıllarda Guantanamo’nun askeri mahkemelerinin başsavcısı olan Morris Davis daha sonra Slahi’nin eylemlerinde herhangi bir suç unsuru bulamadığını ve suçlayacak hiçbir şeyi olmadığını söylemişti.
Tutuklunun avukatı Nancy Hollander, “Mohamedou asla herhangi bir şey ile suçlanmadı. ABD kendisine suçlama yöneltmedi, suçlanacağı bir şey yok, suç yok. Asıl mesele, kendisine karşı kanıtların bulunamaması değil, bu tür kanıtların hiç olmaması. Bu gerçek bir trajedi, evine gitmesi için serbest bırakılması gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti: “Mohamedou’nun kitabı ABD yönetiminin işkenceye maruz bıraktığı ve belli bir süre olmaksızın hala kapalı tutarak işkence etmeyi sürdürdüğü bu kişinin özünü gösteriyor. Maruz kaldığı işkenceleri hissediyoruz, kokusunu alıyoruz. Bu kitabı herkes okumalı.”
Rusya’da Apple’a haksız rekabet nedeniyle soruşturma açıldı
Rus siber güvenlik şirketi Kaspersky Lab’ın şikayetinin ardından, akıllı telefon uygulamalarındaki hakim konumunu kötüye kullanabiliyor olabileceği gerekçesiyle Apple’a Rusya’da soruşturma açıldı.
Rusya Tekel Önleyici Kurumu, Kaspersky Lab’ın şikayetinin ardından Apple’a soruşturma açıldığını duyurdu. Açıklamada Kaspersky Lab’a ait ‘Safe Kids’ uygulamasının yeni versiyonunun Apple işletim sisteminde neden çalışmadığını araştırıldığı belirtildi.
Apple sisteminde Rusya yapımı uygulamanın fonksiyonlarında önemli ölçüde bir kayıp görüldüğü kaydedilen açıklamada Apple’ın kendi uygulaması olan Screen Time’ın, Kaspersky’ınki ile benzer fonksiyonlara sahip yeni bir versiyonunu çıkardığına dikkat çekildi.
Açıklamaya göre, Kaspersky’ın şikayeti sonrasında Apple’ın İOS uygulamalarının yayılması konusunda piyasadaki hakim konumunu kötüye kullandığı çıkarımına varıldı. Apple'ın uygulamasını piyasaya sürülmesinin ardından basında Kaspersky Lab’ın yanı sıra benzer uygulamayı geliştiren dünya çapında 11 kuruluşun daha kendi uygulamalarıyla ilgili sorunlarla karşılaştığını bildirdiği yönünde haberler yer aldı. Sözgelimi Ukraynalı Kidslox ve İspanyol Qustodio kuruluşları da Avrupa Komisyonu’na Apple’la ilgili benzer şikayette bulundu.
Rus siber güvenlik şirketi Kaspersky Lab’ın şikayetinin ardından, akıllı telefon uygulamalarındaki hakim konumunu kötüye kullanabiliyor olabileceği gerekçesiyle Apple’a Rusya’da soruşturma açıldı.
Rusya Tekel Önleyici Kurumu, Kaspersky Lab’ın şikayetinin ardından Apple’a soruşturma açıldığını duyurdu. Açıklamada Kaspersky Lab’a ait ‘Safe Kids’ uygulamasının yeni versiyonunun Apple işletim sisteminde neden çalışmadığını araştırıldığı belirtildi.
Apple sisteminde Rusya yapımı uygulamanın fonksiyonlarında önemli ölçüde bir kayıp görüldüğü kaydedilen açıklamada Apple’ın kendi uygulaması olan Screen Time’ın, Kaspersky’ınki ile benzer fonksiyonlara sahip yeni bir versiyonunu çıkardığına dikkat çekildi.
Açıklamaya göre, Kaspersky’ın şikayeti sonrasında Apple’ın İOS uygulamalarının yayılması konusunda piyasadaki hakim konumunu kötüye kullandığı çıkarımına varıldı. Apple'ın uygulamasını piyasaya sürülmesinin ardından basında Kaspersky Lab’ın yanı sıra benzer uygulamayı geliştiren dünya çapında 11 kuruluşun daha kendi uygulamalarıyla ilgili sorunlarla karşılaştığını bildirdiği yönünde haberler yer aldı. Sözgelimi Ukraynalı Kidslox ve İspanyol Qustodio kuruluşları da Avrupa Komisyonu’na Apple’la ilgili benzer şikayette bulundu.
Ebola 500 çocuğun hayatına mal oldu
Uluslararası yardım kuruluşu Save the Children, Kongo'da 500'den fazla çocuğun Ebola virüsü nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. Örgüt, 700'den fazla çocuğun da, erken tedavi edilmezse ölüme neden olan Ebola virüsünü kaptığını açıkladı. Bu çocukların yüzde 40'ını beş yaşın altındakiler oluşturuyor.
Afrika'da Ebola virüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı bin 800'ü aştı. 2 bin 764 kişide de virüs tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü, Ebola salgını nedeniyle küresel acil durum ilan edilmesine karar vermişti.
Afrika ülkeleri Ruanda ve Kongo ebola virüsü ile mücadele için yoğun bir faaliyet içinde. İki ülke arasında yapılan görüşmelerin ardından seyahat kısıtlaması kararı alındı. Ebola tehdidi nedeniyle, atölye çalışması ve dini amaçlı seyahat gibi hayati önem taşımayan seyahatleri yapmak isteyenlerin hükümetten onay alması gerekecek.
Dünya Sağlık Örgütü ise seyahat kısıtlamasına karşı olduğunu duyurdu. Resmi kontrol noktalarında sağlık muayenesi yapıldığını vurgulayan örgüt, insanların sınırı aşmak için başka güzergahları izleyebileceğine dikkat çekti.
Uluslararası yardım kuruluşu Save the Children, Kongo'da 500'den fazla çocuğun Ebola virüsü nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. Örgüt, 700'den fazla çocuğun da, erken tedavi edilmezse ölüme neden olan Ebola virüsünü kaptığını açıkladı. Bu çocukların yüzde 40'ını beş yaşın altındakiler oluşturuyor.
Afrika'da Ebola virüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı bin 800'ü aştı. 2 bin 764 kişide de virüs tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü, Ebola salgını nedeniyle küresel acil durum ilan edilmesine karar vermişti.
Afrika ülkeleri Ruanda ve Kongo ebola virüsü ile mücadele için yoğun bir faaliyet içinde. İki ülke arasında yapılan görüşmelerin ardından seyahat kısıtlaması kararı alındı. Ebola tehdidi nedeniyle, atölye çalışması ve dini amaçlı seyahat gibi hayati önem taşımayan seyahatleri yapmak isteyenlerin hükümetten onay alması gerekecek.
Dünya Sağlık Örgütü ise seyahat kısıtlamasına karşı olduğunu duyurdu. Resmi kontrol noktalarında sağlık muayenesi yapıldığını vurgulayan örgüt, insanların sınırı aşmak için başka güzergahları izleyebileceğine dikkat çekti.
Talan sırası Kelebekler Vadisi'nde
Mimarlar Odası Muğla Şubesi ve Fethiye Temsilciliği, Kelebekler Vadisi’nin 1. Derece Doğal Sit statüsünün düşürülmesinin bölgede yapılaşmayı başlatacağını belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2016 yılında yayımladığı “Ekolojik Temelli Bilimsel Rapor” ile Muğla’da bulunan 1. Derece Doğal Sit statülerini 2. ve 3. dereceye düşürdü.
O dönem kamuoyunun tepkisiyle ertelenen projede bugün önce Gökova Körfezi ardından Okluk Koyu değişikliğiyle başlayan süreç Kelebekler Vadisi ile devam ediyor.
Mimarlar Odası Muğla Şubesi ve Fethiye Temsilciliği bu değişikliklere tepki göstererek basın açıklaması yaptı.
Kelebekler Vadisi’nin 1995 yılından 1. Derece Doğal Sit alanı ilan edilerek her türlü yapılaşmaya kapatıldığı belirtilen açıklamada, “Günümüzde vadi tabanında sürmekte olan turizm faaliyetlerinin kaldırılması, alanın kendi doğal flora-fauna ve dengesiyle baş başa bırakılması gerekirken, çadırlı kamp alanları, bungalov ve günübirlik faaliyetlerin yapılabildiği alanlara izin veren ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ilan edilmişti” denildi.
Mimarlar Odası Muğla Şubesi ve Fethiye Temsilciliği, Kelebekler Vadisi’nin 1. Derece Doğal Sit statüsünün düşürülmesinin bölgede yapılaşmayı başlatacağını belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2016 yılında yayımladığı “Ekolojik Temelli Bilimsel Rapor” ile Muğla’da bulunan 1. Derece Doğal Sit statülerini 2. ve 3. dereceye düşürdü.
O dönem kamuoyunun tepkisiyle ertelenen projede bugün önce Gökova Körfezi ardından Okluk Koyu değişikliğiyle başlayan süreç Kelebekler Vadisi ile devam ediyor.
Mimarlar Odası Muğla Şubesi ve Fethiye Temsilciliği bu değişikliklere tepki göstererek basın açıklaması yaptı.
Kelebekler Vadisi’nin 1995 yılından 1. Derece Doğal Sit alanı ilan edilerek her türlü yapılaşmaya kapatıldığı belirtilen açıklamada, “Günümüzde vadi tabanında sürmekte olan turizm faaliyetlerinin kaldırılması, alanın kendi doğal flora-fauna ve dengesiyle baş başa bırakılması gerekirken, çadırlı kamp alanları, bungalov ve günübirlik faaliyetlerin yapılabildiği alanlara izin veren ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ilan edilmişti” denildi.
"Doğal dengeye zarar verecek"
Raporda geçen ‘nitelikli koruma’ tanımının bir aldatmaca olduğu vurgulanan açıklamada, “Biliyoruz ki bu sözlerin arkasına sığınarak, birçok doğal alan talan edilmekte, sözde ilerleme ve kalkınma hedefleri ile peşkeş çekilmektedir. Kelebekler Vadisi’nde sürdürülecek her çeşit ve ölçekteki turizm faaliyeti, insan konforunu önceleyeceği için oradaki doğal dengeye zarar verecek ve yok edecektir. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, mutlak koruma altına alınması için gerekli pek çok koşula sahip olan bu özel bölge nasıl korunur, insan eliyle yapılan tahribattan nasıl kurtarılır diye plan yapmak yerine, sit derecesini düşürerek ‘bungalov’ gibi tam olarak ne olduğu belli olmayan bir yapılaşma çeşidine izin vermektedir” denildi.
Mimarlar Odası Muğla Şubesi ve Fethiye Temsilciliği, Kelebekler Vadisi’nin turizm faaliyetine açılmasına karşı olduklarını belirterek, konunun takipçisi olacağını duyurdu.
Raporda geçen ‘nitelikli koruma’ tanımının bir aldatmaca olduğu vurgulanan açıklamada, “Biliyoruz ki bu sözlerin arkasına sığınarak, birçok doğal alan talan edilmekte, sözde ilerleme ve kalkınma hedefleri ile peşkeş çekilmektedir. Kelebekler Vadisi’nde sürdürülecek her çeşit ve ölçekteki turizm faaliyeti, insan konforunu önceleyeceği için oradaki doğal dengeye zarar verecek ve yok edecektir. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, mutlak koruma altına alınması için gerekli pek çok koşula sahip olan bu özel bölge nasıl korunur, insan eliyle yapılan tahribattan nasıl kurtarılır diye plan yapmak yerine, sit derecesini düşürerek ‘bungalov’ gibi tam olarak ne olduğu belli olmayan bir yapılaşma çeşidine izin vermektedir” denildi.
Mimarlar Odası Muğla Şubesi ve Fethiye Temsilciliği, Kelebekler Vadisi’nin turizm faaliyetine açılmasına karşı olduklarını belirterek, konunun takipçisi olacağını duyurdu.
Akademi Dergisi
Eski Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev'e operasyon Kırgızistan eski Cumhurbaşkanı Atambayev'in evi polisler tarafından basıldı. Kırgızistan'da Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov ve selefi Almazbek Atambayev arasında gerilim tırmanıyor. Kırgızistan İçişleri…
Eski Kırgızistan lideri Atambayev gözaltına alındı
Eski Kırgız liderin ofisinden bir yetkili, Rus basınına yaptığı açıklamada eski Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbek Atambayev’in bugün düzenlenen yeni operasyonda güvenlik güçlerine teslim olduğunu ve gözaltına alındığını belirtti.
Yetkili, "Uzun bir müzakereden sonra (Atambayev) teslim olmaya karar verdi, (kolluk kuvvetleri tarafından) Bişkek’e doğru götürüldü. Yanında danışmanları Farid Niyazov ve Kunduz Joldubayeva bulunuyor” diye konuştu.
Eski Kırgız liderin ofisinden bir yetkili, Rus basınına yaptığı açıklamada eski Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbek Atambayev’in bugün düzenlenen yeni operasyonda güvenlik güçlerine teslim olduğunu ve gözaltına alındığını belirtti.
Yetkili, "Uzun bir müzakereden sonra (Atambayev) teslim olmaya karar verdi, (kolluk kuvvetleri tarafından) Bişkek’e doğru götürüldü. Yanında danışmanları Farid Niyazov ve Kunduz Joldubayeva bulunuyor” diye konuştu.
Kaz Dağları’ndaki madencilik faaliyetlerini yerinde inceleyen sözde İYİ Parti Genel Başkanı gizli Yahudi Meral Akşener, Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu. Akşener “Gel kardeşim şurayı gör. Sana atılan yalanları öğren. Göreceksin ki vicdanın sızlayacak" dedi.
Tekirdağ'da tarihi eser operasyonu: 4 gözaltı
Tekirdağ'da Roma ve Bizans dönemlerine ait 1 mermer yazıt, 1 mermer obje, 24 gümüş sikke, 111 tunç, bronz ve toprak parça olmak üzere toplam 135 tarihi eser niteliğine sahip obje ile 1 dedektör ele geçirildi. Tarihi eserlerle ilgili dört kişi gözaltına alındı, soruşturma sürüyor.
Tekirdağ'da Roma ve Bizans dönemlerine ait 1 mermer yazıt, 1 mermer obje, 24 gümüş sikke, 111 tunç, bronz ve toprak parça olmak üzere toplam 135 tarihi eser niteliğine sahip obje ile 1 dedektör ele geçirildi. Tarihi eserlerle ilgili dört kişi gözaltına alındı, soruşturma sürüyor.