"Ekonomi battı, bir tek İstanbul rantının peşindeler"
Bu güne kadar AKPKK ile danışıklı dövüşerek bu millete her türlü kötülüğü yapan ama bu günlerde AKPKK ile arayı gerçekten açan CHPKK'nin Sözcüsü gizli Yahudi Faik Öztrak şöyle konuştu:
"Ramazanmış cumaymış, cami açılışıymış, iftarmış demeden hak yemeye devam ediyorlar. 25 günde milli gelirimiz tam 81 milyar dolar düşmüş. Bir tek İstanbul’un rantının peşindeler."
"Yatırım ve üretim olan yerde istihdam olur. Bırakın istihdamı son bir yılda 811 bin kişi çalıştığı yerden ayrılmış. Sosyete damat, kayınpederden geri kalmıyor. Haziran ayında cari denge fazla verecek diyor. Övünüyor. Ekonomi daralıyor, ithalat düşüyor, cari fazla veriyorum diye övünüyorsun. Damadın bu hali mektepleri kapatsak eğitimi ne güzel idare ederiz diyen bakanın haline benziyor. Ne oldu 3600 ek gösterge? Tık yok. Emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını düzeltecek çözümler nerede? Milletin dertlerine sırtını çevirmiş durumdalar. Bir tek İstanbul’un rantının peşindeler. İhale ve yandaş vakıflar üzerinden kurdukları düzeni devam ettirme peşindeler. (İmamların sandık görevlileri olması hakkında) İmamlar da devlet memurlarıdır. Bizim buna herhangi bir itirazımız olmaz."
Bu güne kadar AKPKK ile danışıklı dövüşerek bu millete her türlü kötülüğü yapan ama bu günlerde AKPKK ile arayı gerçekten açan CHPKK'nin Sözcüsü gizli Yahudi Faik Öztrak şöyle konuştu:
"Ramazanmış cumaymış, cami açılışıymış, iftarmış demeden hak yemeye devam ediyorlar. 25 günde milli gelirimiz tam 81 milyar dolar düşmüş. Bir tek İstanbul’un rantının peşindeler."
"Yatırım ve üretim olan yerde istihdam olur. Bırakın istihdamı son bir yılda 811 bin kişi çalıştığı yerden ayrılmış. Sosyete damat, kayınpederden geri kalmıyor. Haziran ayında cari denge fazla verecek diyor. Övünüyor. Ekonomi daralıyor, ithalat düşüyor, cari fazla veriyorum diye övünüyorsun. Damadın bu hali mektepleri kapatsak eğitimi ne güzel idare ederiz diyen bakanın haline benziyor. Ne oldu 3600 ek gösterge? Tık yok. Emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını düzeltecek çözümler nerede? Milletin dertlerine sırtını çevirmiş durumdalar. Bir tek İstanbul’un rantının peşindeler. İhale ve yandaş vakıflar üzerinden kurdukları düzeni devam ettirme peşindeler. (İmamların sandık görevlileri olması hakkında) İmamlar da devlet memurlarıdır. Bizim buna herhangi bir itirazımız olmaz."
Kesildi o rüzgar be Trump! Bir resmi kimliğim ve görevim yok ama beni bile senden iyi karşılarlardı. Senin gördüğün bu tavrı, Tayyip de Rusya'da görmüştü. ☺️
***
Trump, Japonya'daki karşılamaya çok sinirlendi. Uluslararası Tokyo Havalimanı'nda müttefikimiz Japonya'nın Dışişleri Bakanı Taro Kono tarafından karşılandı. Adamlarına laf arasında "Buraya birkaç gün önce gelseydik, çok başka şekilde karşılanırdık" dedi. Bu, iki devlet arasında bir aydan daha öncesinde planlanmış bir ziyaret olsa da kesinleştirilmiş bir ziyaret değildi. Gerçekleşmeyebilirdi de... Bu ziyaretin planlanmasından bu güne kadar geçen süre içinde dünya siyasetinde dengeler bir o yana, bir bu yana savrulup durdu. Önceden planlanmış bu ziyaret daha başka bir mana ifade eder oldu. Kritik bir zamanda, kritik öneme sahip ve kritik mesajların verileceği bir ziyarete dönüştü. Japonya'nın Trump'ı Dışişleri Bakanı seviyesinde karşılaması da beklenen kritik mesajlardan biriydi. Japonlar böyle kritik bir anda bu mesajı vermek ve nerede durduklarını iyice göstermek için iptal edilmesine imkan bulunan bu ziyareti iptal etmediler.
Trump da önceden planlanmış bu ziyareti iptal eden taraf olabilirdi ama iptal etmedi. Çok büyük bir fırsat görerek Japonya'nın ayağına gitti, dört gün orada kalacak ve kelimenin tam anlamı ile Japonya'ya yalvaracak, Japonya'yı kendilerine yaklaştırmak isteyecek ama eli boş dönecek. Şu şartlarda sadece ülkesini/milletini felaketlere sürüklemek isteyen yöneticiler Amerika'ya yanaşır ve şu şartlarda sadece ülkesini/milletini felaketlere sürüklemek isteyen liderler Amerika'nın yanında kalmaya devam eder.
Bu arada, içimizdeki İsrail'in basın ve medyasına bir bakın. Çoğu, Trump'ın karşılandığı anın görüntülerini paylaşamadı.
***
Trump, Japonya'daki karşılamaya çok sinirlendi. Uluslararası Tokyo Havalimanı'nda müttefikimiz Japonya'nın Dışişleri Bakanı Taro Kono tarafından karşılandı. Adamlarına laf arasında "Buraya birkaç gün önce gelseydik, çok başka şekilde karşılanırdık" dedi. Bu, iki devlet arasında bir aydan daha öncesinde planlanmış bir ziyaret olsa da kesinleştirilmiş bir ziyaret değildi. Gerçekleşmeyebilirdi de... Bu ziyaretin planlanmasından bu güne kadar geçen süre içinde dünya siyasetinde dengeler bir o yana, bir bu yana savrulup durdu. Önceden planlanmış bu ziyaret daha başka bir mana ifade eder oldu. Kritik bir zamanda, kritik öneme sahip ve kritik mesajların verileceği bir ziyarete dönüştü. Japonya'nın Trump'ı Dışişleri Bakanı seviyesinde karşılaması da beklenen kritik mesajlardan biriydi. Japonlar böyle kritik bir anda bu mesajı vermek ve nerede durduklarını iyice göstermek için iptal edilmesine imkan bulunan bu ziyareti iptal etmediler.
Trump da önceden planlanmış bu ziyareti iptal eden taraf olabilirdi ama iptal etmedi. Çok büyük bir fırsat görerek Japonya'nın ayağına gitti, dört gün orada kalacak ve kelimenin tam anlamı ile Japonya'ya yalvaracak, Japonya'yı kendilerine yaklaştırmak isteyecek ama eli boş dönecek. Şu şartlarda sadece ülkesini/milletini felaketlere sürüklemek isteyen yöneticiler Amerika'ya yanaşır ve şu şartlarda sadece ülkesini/milletini felaketlere sürüklemek isteyen liderler Amerika'nın yanında kalmaya devam eder.
Bu arada, içimizdeki İsrail'in basın ve medyasına bir bakın. Çoğu, Trump'ın karşılandığı anın görüntülerini paylaşamadı.
Yeni Dünya Düzeni
Dengeler hızlı değişti. Acemler yorumlarımı yine isabetli gördü ve dikkate aldı. Bu sebeple, ağırdan alan, geri duran, savaştan kaçan taraf İran iken, birden atağa kalkan ve rest çeken taraf İran oldu. İran, yayınlarımızı iyi okudu, iyi anladı ve fırsatı kaçırmadı. ABD'ye karşı çok ağır tabirler kullanılan resmi açıklamalar yaptılar.
Bundan sonrasında İran rest çeken, ağır konuşan taraf olacağı için, ABD'nin de hali kalmadığı ve biz izin ve meydan vermeyince İran'ı vuramayacağı için, Amerikalılar mecburen yeni bir yol izlemeye başladılar. Daha fazla rezil olmadan önce mümkün olduğunca alttan alıp eziliyorlar. Dediğim gibi ABD fena halde rezil olacağı için bu nedenle ABD'liler ezilerek hamleler yaptı ve İran'la diyalog kurup "Gereksiz atışmalar, restleşmeler yaşanmamalı. Müzakere ve diyalog önde tutulmalı" ayarı çektiler. Bu, zaten ABD karşısında bilöf yapan İran'ın da işine geldi. Çünkü İran da ABD kadar aciz ve savaştan kaçar halde bir ülke...
Baştan demiştim, "Amerika fena rezil olur ve bundan sonra ABD ile İran ve Çin arasında harp de çıkmaz" diye, tam da dediğim gibi oluyor. Eğer hala bizim varlığımızı ve yayınlarımızı duymadan dünya siyasetini takip etmeye çabalayan yöneticiler kaldıysa, kısacık süre içerisinde her şeyin bu kadar hızlı değişip durduğu şu süreci, hiç yorumlayamamışlardır.
Bir de yanlış anlaşılmasın, bu senatörler, Trump'ın bilgisi ve oluru ile böyle davranıyorlar. Senatörlerin böyle tavır takınmak istemesi Trump'ın da çok işine geldi, engel çıkartmadı ve fırsat bildi.
Bundan sonrasında dünya siyasetinde, ittifakımızın izin vermediği hiç kimsenin planları tutmaz, gerçekleşemez. Yeni bir dünya düzeni çoktan kuruldu ve bu, Ankebut Ağı'nın Yeni Dünya Düzeni planını şimdiden yok etti.
Dengeler hızlı değişti. Acemler yorumlarımı yine isabetli gördü ve dikkate aldı. Bu sebeple, ağırdan alan, geri duran, savaştan kaçan taraf İran iken, birden atağa kalkan ve rest çeken taraf İran oldu. İran, yayınlarımızı iyi okudu, iyi anladı ve fırsatı kaçırmadı. ABD'ye karşı çok ağır tabirler kullanılan resmi açıklamalar yaptılar.
Bundan sonrasında İran rest çeken, ağır konuşan taraf olacağı için, ABD'nin de hali kalmadığı ve biz izin ve meydan vermeyince İran'ı vuramayacağı için, Amerikalılar mecburen yeni bir yol izlemeye başladılar. Daha fazla rezil olmadan önce mümkün olduğunca alttan alıp eziliyorlar. Dediğim gibi ABD fena halde rezil olacağı için bu nedenle ABD'liler ezilerek hamleler yaptı ve İran'la diyalog kurup "Gereksiz atışmalar, restleşmeler yaşanmamalı. Müzakere ve diyalog önde tutulmalı" ayarı çektiler. Bu, zaten ABD karşısında bilöf yapan İran'ın da işine geldi. Çünkü İran da ABD kadar aciz ve savaştan kaçar halde bir ülke...
Baştan demiştim, "Amerika fena rezil olur ve bundan sonra ABD ile İran ve Çin arasında harp de çıkmaz" diye, tam da dediğim gibi oluyor. Eğer hala bizim varlığımızı ve yayınlarımızı duymadan dünya siyasetini takip etmeye çabalayan yöneticiler kaldıysa, kısacık süre içerisinde her şeyin bu kadar hızlı değişip durduğu şu süreci, hiç yorumlayamamışlardır.
Bir de yanlış anlaşılmasın, bu senatörler, Trump'ın bilgisi ve oluru ile böyle davranıyorlar. Senatörlerin böyle tavır takınmak istemesi Trump'ın da çok işine geldi, engel çıkartmadı ve fırsat bildi.
Bundan sonrasında dünya siyasetinde, ittifakımızın izin vermediği hiç kimsenin planları tutmaz, gerçekleşemez. Yeni bir dünya düzeni çoktan kuruldu ve bu, Ankebut Ağı'nın Yeni Dünya Düzeni planını şimdiden yok etti.
"Aramızda mesafe var."
Trump'ın Japonya ziyareti sırasında ABD heyeti ile müttefikimiz Japonya'nın heyeti arasında görüşmeler devam ediyor.
Görüşmeler sırasında müttefikimiz Japonlar, ABD'li yetkilileri hak ettikleri kadar ağır eziyorlar. Amerikalılar Japonların tavır almasını ihtimal dahilinde görüyorlardı ve tavırla karşılaştılar. Lakin bu kadar kararlı ve sert tavırlar beklemiyorlardı. Buna şahit olan ABD'li yetkililerin yüz ifadeleri bile neler yaşandığını anlamaya yetiyor.
Lakin daha fazla bilgi elde edilebiliyor. Şu resmini gördüğünüz görüşmede tarım ürünleri konusunda olumlu cevap bekleyen Amerikan ekibine Japonlar "ABD'nin bu aşamadaki konumu, duruşu tutarlı değil, aramızda mesafe var" yanıtını verdiler.
Amerikan tarafı dört gün tahammül edemeyip erkenden Japonya'dan ayrılırsa hiç şaşırmayacağım.
Trump'ın Japonya ziyareti sırasında ABD heyeti ile müttefikimiz Japonya'nın heyeti arasında görüşmeler devam ediyor.
Görüşmeler sırasında müttefikimiz Japonlar, ABD'li yetkilileri hak ettikleri kadar ağır eziyorlar. Amerikalılar Japonların tavır almasını ihtimal dahilinde görüyorlardı ve tavırla karşılaştılar. Lakin bu kadar kararlı ve sert tavırlar beklemiyorlardı. Buna şahit olan ABD'li yetkililerin yüz ifadeleri bile neler yaşandığını anlamaya yetiyor.
Lakin daha fazla bilgi elde edilebiliyor. Şu resmini gördüğünüz görüşmede tarım ürünleri konusunda olumlu cevap bekleyen Amerikan ekibine Japonlar "ABD'nin bu aşamadaki konumu, duruşu tutarlı değil, aramızda mesafe var" yanıtını verdiler.
Amerikan tarafı dört gün tahammül edemeyip erkenden Japonya'dan ayrılırsa hiç şaşırmayacağım.
Japonya: Safımızı seçtik
Japonya'da ABD için kıyamet kopuyor, dünyaya sarsacak tavırlar sergileniyor ama Japonya Başbakanı Sayın Şinzo Abe, daha öncesinde zaten Sayın Putin ile yaptıkları bir görüşmede "Mehmet Fahri Sertkaya'nın paylaşımları neticesinde dünya siyasetinin sarsıldığının, dengelerin hızlı bir şekilde değiştiğinin farkındayız ve biz de kendisinin yönlendirmeleri ile safımızı seçtik ve sizin bu ittifakınızın içerisinde yer alıyoruz" demişti.
Söz konusu görüşmede Sayın Abe'nin bu cümlelerinden kısa süre öncesinde ise Sayın Putin, Japon tarafına Akademi Dergisi telegram grubundan, yayınlarımdan, yorumlarımdan, dünya siyasetini çok iyi okuduğumdan, gelişmelerin nasıl devam edeceğine dair değerlendirmelerimdeki isabet oranımdan, bütün önemli ülkelerin yayınlarımı takip edip dikkate aldığından v.s bahsetti. Çok da övücü cümlelerle konuştu.
Şinzo Abe ise "Aslında biz de kendisini, yayınlarını biliyoruz ve takip ediyoruz. İlk zamanlarda çok şaşırdık ve inanamadık. Lakin kısa süre içerisinde gördük ki herkes dikkate alıyor ve devletler/liderler kendisinin yönlendirmelerine göre somut hamleler yapıyor. Kendisinin yapmış olduğu analiz ve değerlendirmeler sonrasında biz de kendi uzmanlarımız ile görüşüp konuşup değerlendirmeler yaptık. Vardığımız sonuçlar, her seferinde kendisinin baştan yazdığı değerlendirmeleri doğruladı, isabet oranının çok yüksek olduğunu hep gördük" dedi.
Japonya'da ABD için kıyamet kopuyor, dünyaya sarsacak tavırlar sergileniyor ama Japonya Başbakanı Sayın Şinzo Abe, daha öncesinde zaten Sayın Putin ile yaptıkları bir görüşmede "Mehmet Fahri Sertkaya'nın paylaşımları neticesinde dünya siyasetinin sarsıldığının, dengelerin hızlı bir şekilde değiştiğinin farkındayız ve biz de kendisinin yönlendirmeleri ile safımızı seçtik ve sizin bu ittifakınızın içerisinde yer alıyoruz" demişti.
Söz konusu görüşmede Sayın Abe'nin bu cümlelerinden kısa süre öncesinde ise Sayın Putin, Japon tarafına Akademi Dergisi telegram grubundan, yayınlarımdan, yorumlarımdan, dünya siyasetini çok iyi okuduğumdan, gelişmelerin nasıl devam edeceğine dair değerlendirmelerimdeki isabet oranımdan, bütün önemli ülkelerin yayınlarımı takip edip dikkate aldığından v.s bahsetti. Çok da övücü cümlelerle konuştu.
Şinzo Abe ise "Aslında biz de kendisini, yayınlarını biliyoruz ve takip ediyoruz. İlk zamanlarda çok şaşırdık ve inanamadık. Lakin kısa süre içerisinde gördük ki herkes dikkate alıyor ve devletler/liderler kendisinin yönlendirmelerine göre somut hamleler yapıyor. Kendisinin yapmış olduğu analiz ve değerlendirmeler sonrasında biz de kendi uzmanlarımız ile görüşüp konuşup değerlendirmeler yaptık. Vardığımız sonuçlar, her seferinde kendisinin baştan yazdığı değerlendirmeleri doğruladı, isabet oranının çok yüksek olduğunu hep gördük" dedi.
İngiliz yazar Robert Fisk, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) 7 Nisan 2018 yılında Duma Kentinde iddia edilen kimyasal silah saldırısıyla ilgili önemli bilgileri gizlediğini belirtti.
- https://bit.ly/2wloBG2
- https://bit.ly/2wloBG2
Gerçekten de "Acil durum" var.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne satmayı planladığı silahlar konusunda Kongre'nin onayını almayacağı, “acil durum” yetkisini kullanarak satışı gerçekleştireceği iddiası doğru.
İddia doğru ama bu bir satış değil. Daha önce de tekrarları yaşanan bir haraç kesme usulü bu... Adını silah satmak koyuyorlar.
Bunlar artık daha sık yaşanmaya başladı, çünkü ABD'nin, çok gürültülü olacak çöküşü başladı. Amerika'da çok büyük nakit krizi var. Gelir, gideri dengelemiyor. Her geçen saat ABD daha çok borçlanıyor. Kara paralarına da çok büyük darbe vurduk ve daha da vuracağız. Çok büyük hadiseler olacak, çok büyük...
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne satmayı planladığı silahlar konusunda Kongre'nin onayını almayacağı, “acil durum” yetkisini kullanarak satışı gerçekleştireceği iddiası doğru.
İddia doğru ama bu bir satış değil. Daha önce de tekrarları yaşanan bir haraç kesme usulü bu... Adını silah satmak koyuyorlar.
Bunlar artık daha sık yaşanmaya başladı, çünkü ABD'nin, çok gürültülü olacak çöküşü başladı. Amerika'da çok büyük nakit krizi var. Gelir, gideri dengelemiyor. Her geçen saat ABD daha çok borçlanıyor. Kara paralarına da çok büyük darbe vurduk ve daha da vuracağız. Çok büyük hadiseler olacak, çok büyük...
Kendini dövdürtmüştür
Konu hakkında hiç çalışmadık, elde hiçbir bilgi yok ama ben de Sebahattin Önkibar isimli gizli Ermeni vatan haini şu herifi iyice tanıdıysam ki tanıdım, şunu derim:
"Bu herifi dövmemişlerdir, kendisini dövdürtmüştür. İlgi çekmek, gündem olmak istemiştir. Bu açıdan bakılıp soruşturma yapılmalıdır"
Konu hakkında hiç çalışmadık, elde hiçbir bilgi yok ama ben de Sebahattin Önkibar isimli gizli Ermeni vatan haini şu herifi iyice tanıdıysam ki tanıdım, şunu derim:
"Bu herifi dövmemişlerdir, kendisini dövdürtmüştür. İlgi çekmek, gündem olmak istemiştir. Bu açıdan bakılıp soruşturma yapılmalıdır"
Ankebut Ağı'nın mensupları, ABD daha fazla rezil olmasın diye çırpınıyor ve saha şartlarını ayarlıyor.
Liderliğini Ankebut Ağı'nın bölgedeki bütün kirli işlerini çeviren Muktada es-Sadr'ın yaptığı Sadr Hareketi "Irak halkına başka bir savaşın daha dayatılmasını istemiyoruz." talebiyle gösteri yaptı.
İttifakımız desteğini çektiği için İran ve Çin karşısında bir anda duvara çarpmış gibi bir hale dönen ABD'nin, fazlaca rezil olmadan geri kaçması için sergilenen manevralardan biri de bu oldu. Sadr'a bu talimatı Amerikalılar verdi.
Bu gibi manevralar bahane edilerek İran ve ABD arasındaki gerginlik hızlıca düşürülecektir ve bölgeye gönderilen ABD askeri gücü de büyük oranda geri çekilecektir.
Liderliğini Ankebut Ağı'nın bölgedeki bütün kirli işlerini çeviren Muktada es-Sadr'ın yaptığı Sadr Hareketi "Irak halkına başka bir savaşın daha dayatılmasını istemiyoruz." talebiyle gösteri yaptı.
İttifakımız desteğini çektiği için İran ve Çin karşısında bir anda duvara çarpmış gibi bir hale dönen ABD'nin, fazlaca rezil olmadan geri kaçması için sergilenen manevralardan biri de bu oldu. Sadr'a bu talimatı Amerikalılar verdi.
Bu gibi manevralar bahane edilerek İran ve ABD arasındaki gerginlik hızlıca düşürülecektir ve bölgeye gönderilen ABD askeri gücü de büyük oranda geri çekilecektir.
Duyan gören de Venezüelalılar peynir ekmek yerine ilaç yiyorlar zan eder.
Gizli Yahudi Kerem Kınık'ın nasıl bir insan şeytanı olduğunu ve ne işler çevirdiğini Ankebut Operasyonunu yeni başlattığımızda izah etmiştim.
İşte bu herifi hala inatla Kızılay'ın başında tutuyorlar. Çünkü Kızılay, Ankebut Ağı'nın kirli işleri çevirmede kullandığı önemli kartlardan biri.
Ve Kızılay da Venezüela'ya ilaç falan göndermiyor. Kızılay sayesinde Venezüela Türkiye arasında uyuşturucu nakliyesi ağı çalışıyor.
Gizli Yahudi Kerem Kınık'ın nasıl bir insan şeytanı olduğunu ve ne işler çevirdiğini Ankebut Operasyonunu yeni başlattığımızda izah etmiştim.
İşte bu herifi hala inatla Kızılay'ın başında tutuyorlar. Çünkü Kızılay, Ankebut Ağı'nın kirli işleri çevirmede kullandığı önemli kartlardan biri.
Ve Kızılay da Venezüela'ya ilaç falan göndermiyor. Kızılay sayesinde Venezüela Türkiye arasında uyuşturucu nakliyesi ağı çalışıyor.
Yehuda Glick bu gün öğleye doğru bana mesaj gönderdi ve şöyle dedi:
"Sen görürsün, seni boğacağım, seni bitireceğim. Benden kurtulamayacaksın. Ölmek için yalvaracaksın. Seni öldüreceğim. Pislik herif! Gebereceksin, duydun mu, gebereceksin? Bundan sonra sana rahat nefes yok. Bakalım ne kadar dayanabiliyorsun."
"Sen görürsün, seni boğacağım, seni bitireceğim. Benden kurtulamayacaksın. Ölmek için yalvaracaksın. Seni öldüreceğim. Pislik herif! Gebereceksin, duydun mu, gebereceksin? Bundan sonra sana rahat nefes yok. Bakalım ne kadar dayanabiliyorsun."
Ruhani bu gün adamları ile değerlendirmeler yaparken şöyle cümleler de kurdu:
"Şu adamın (mfs'nin) yüzünden düştüğümüz hale bak. Önce bizi Amerikalıların eline düşürdü. Sonra Amerikalıları bizim elimize düşürdü. Baştan sıkıntı olmasaydı (doğru kararlar alıp samimi olup da ittifakımızda kalabilmiş olmayı kastediyor) ve biz de baştan (gerçek bir müttefik olarak) büyük hamleler yapsaydık, şimdi Amerika'yı belki de bitirmiştik. Şimdi Amerikanın şu düştüğü hale bak."
"Şu adamın (mfs'nin) yüzünden düştüğümüz hale bak. Önce bizi Amerikalıların eline düşürdü. Sonra Amerikalıları bizim elimize düşürdü. Baştan sıkıntı olmasaydı (doğru kararlar alıp samimi olup da ittifakımızda kalabilmiş olmayı kastediyor) ve biz de baştan (gerçek bir müttefik olarak) büyük hamleler yapsaydık, şimdi Amerika'yı belki de bitirmiştik. Şimdi Amerikanın şu düştüğü hale bak."
Bali’deki Agung Yanardağ patladı
Endonezya’nın Bali Adası’nın doğu kesiminde bulunan Agung Yanardağı patladı. Patlama esnasında kraterden üç kilometre uzağa lavlar fışkırdı. Ayrıca patlama 4 dakika 30 saniyeden fazla sürdü. Patlama, yakındaki 8 köyü etkilerken yetkili makamlar, yerel halktan dışarı çıkarken maske takmalarını istedi.
Endonezya’nın Bali Adası’nın doğu kesiminde bulunan Agung Yanardağı patladı. Patlama esnasında kraterden üç kilometre uzağa lavlar fışkırdı. Ayrıca patlama 4 dakika 30 saniyeden fazla sürdü. Patlama, yakındaki 8 köyü etkilerken yetkili makamlar, yerel halktan dışarı çıkarken maske takmalarını istedi.