Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.7K photos
25.7K videos
370 files
7.58K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Ruhani de "sert geri vites"te yol alıyor.

Bakın İranlıları nasıl kandırmak istiyor.

İran Cumhurbaşkanı ve uluslar arası organize olmuş bir suç örgütünün lideri olan Hasan Ruhani, Beyaz Saray’ın İran’a yönelik savaş tehdidinin gerçekçi olmadığını söyleyerek, ”İran milleti bizim saldırımızdan korksun açıklaması yapıyorlar. Ardından Pentagon’un baskısıyla özür dileyerek saldırı niyetleri olmadığını söylemekteler. İran’ı tehdit ettikten 2 saat sonra pişman oluyor ve tehditlerinden geri adım atıyorlar” dedi.

Bir anda bütün dengeler değişince neye uğradığını şaşıran ve artık psikolojisi bozulan Ruhani, aynı konuları bir öyle, bir böyle değerlendiriyor. Şu yukarıdaki sözleri söyleyen Ruhani "Artık müzakere mümkün değil. İran'ı savunacağız. Metanetli olmalıyız" mealindeki uzun sözlerin de sahibi.
"Siyaset dünyasına yeni girenler" tabiri ile Trump'ı ve çevresini kastetmiş olamaz, öyle değil mi?

Güney Azerbaycan meselesini ya da Farsların deyimiyle kuzey batı İran'ı kaşımaya başladım. Epeyi de ses getirdim ve hem Türkiye'de hem İran işgali altındaki Güney Azerbaycan'da bir coşku ve ümit havası oluştu. Tam da böyle bir anda İran Dışişleri Bakanı Zarif "Trump'ın B takımı"ndan ve "B Takımının Trump'ı savaşa sevk ettiğinden" bahsederken Ruhani ise Türkiye sınırındaki topraklara kadar gelip gezip tavır koymak, mesaj vermek istedi. İran'ın işgal altında tuttuğu ve "Batı Azerbaycan eyaleti" dediği ve doğu sınırlarımızın hemen öte tarafındak bölgede Maku şehrini ziyareti sırasında da ilginç değerlendirmeler yaptı. Ruhani burada yaptığı konuşmada ”Siyaset dünyasına yeni girenler İran'ı karıştırabileceklerini zannediyorlar. Oysa ülkemiz yaptırımlara rağmen gelişmekte ve kalkınmaktadır” ifadelerini kullandı.

Yine de isim vermese de ilk defa bir devlet lideri beni bu derece net söz konusu etti. Lakin Ruhani de biliyor ki ben bu işlere yeni girmedim. 15 senedir bu işlerin içindeyim. 10 senedir de sesimi duyuruyorum, Ankebut Ağı'nın ve dünyadaki bütün kötülerin dibini oyuyorum. Yaptıklarıma, sebep olduklarıma inanamayıp da ben sahadan çokça uzak durmak istediğim halde bile İran'ın Ankara Büyükelçiliğinin benimle doğrudan temasa geçip sahaya çekmek istemesinin üzerinden yedi koca sene geçti. Acaba yedi sene önce mi "yeni" idim, şimdi mi "yeni"yim?

Israrlı davetlerine rağmen bir kere elçiliklerine bile gitmedim. İran'ı muhatap almadım. Bu zihniyetteki insanlar tarafından yönetilen İranla yol alabileceğime hiç inanmadım. Ruhani işte, işine geldiği gibi, bir öyle, bir böyle konuşuyor.
Açıkça gözler önündeki Ruhani sağlıklı bir profil çizmiyor. Sinirleri çok bozuldu, çok derin düşünüyor, aynı Şi gibi karar alamaz, ne yapacağını bilemez hale geldi.

Kalan yarım aklı ile manevralar yapıp gerçek bir harp ihtimalinden sıyrılıp kurtulmak ve sadece ticari savaşın, ekonomik yaptırımların devam etmesini sağlamak istiyor. Şunca gelişmeden sonra gerçek bir savaş ihtimalini ortadan kaldırabilmek için, kendini rezil edecek olsa da olmadık açıklamalar yapmaktan çekinmiyor. İran, çok ama çok korkuyor. Baştan değerlendirmemi yapmıştım. En iyi ihtimalle İran bölünecek, parçalanacak. Bir ihtimal daha var ki İran yok olacak.
Batı Azerbaycan Eyaleti denilen yer burası...
Ruhani'nin konuşma yaptığı Maku şehri de işaretli yer. Tam dibimiz...
BM uyardı: Nükleer silahların kullanılması riski 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en üst seviyede

Birleşmiş Millletler Silahsızlandırma Araştırmaları Enstitüsü (UNIDIR) direktörü Renata Dwan, nükleer silahların kullanılma riskinin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en yüksek seviyede olduğu uyarısında bulundu ve tüm dünyayı konuyu 'acilen' daha ciddiye almaya çağırdı.
Çalıntı Lamborghini yoksullar için müzayedede

Meksika hükümeti, aralarında Lamborghini marka bir spor aracın da olduğu lüks çalıntı malları açık arttırma yöntemi ile satarak gelirini ihtiyaç sahipleri için kullanacak. 'Robin Hood' ismiyle anılan program, organize suç grupları ve yolsuzluğa karışmış eski politikacıların el konulan lüks malları müzayedeye çıkarılarak satış geliri ülkenin en yoksul bölgelerine aktarmayı amaçlıyor.
Gerçek sahibi CIA olan Facebook'ta büyük kriz

Facebook’un yaşadığı güvenlik skandalları sonrası, şirketin güvenirliliğinin azalmasıyla, yetenekli eleman bulmakta artık zorlandığı bildirildi.

CNBC’nin haberine göre, şirketin yazılım mühendislerine yaptığı iş tekliflerinde 2019 yılında yaklaşık yüzde 50 oranında azalma görüldü.

Ayrıca üniversiteden yeni mezunlara iş teklifleri oranı da 2017-2018 yılları arasında yüzde 85 iken bu oran 2018 yılının aralık ayında yüzde 35 ile 55’e düştü.
Kan ağlarken Türkistan, nasıl sefa sürer ki Müslüman
Harp kaçkını Suriyelilerle doluyken bu vatan
Affet bizi, sana yer bulamadık ey Doğu Türkistan!
The New York Times ve Bloomberg gibi kuruluşlarca yayınlanan haberlere göre ABD, Çinli telekomünikasyon devi Huawei'nin ardından Çin'in iki büyük video gözetim ürünleri üreticileri Hikvision ile Dahua'yı da kara listeye alacak.
Amerika'nın Hikvision ve Dahua ürünlerini kara listeye alması da çok isabetli olacak. Çünkü ahlaksız Çinliler, Hikvision ve Dahua ürünleri üzerinden de her yeri izliyorlar. Casusluk faaliyeti yapıyorlar. Bu markaların bazı ürünleri Çin gizli servisine bağlanıyor.
Eski Boşbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Dostları Platformu’nun iftarında konuştu. Davutoğlu, "Her şey kaybedilir, yeniden kazanılır. İktidar kaybedilir yeniden kazanılır. Ümidi kaybedenin yarını olmaz. Konuşmaktan korkmayın" dedi.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
İzahı olmayanın, mizahı olur.

Yandaş Seçim Kurulu (YSK), gerekçeli karar yazamıyor.
Yeni hamle geldi...

Şair burada "Ben sınır bölgesinde gezinip duruyorum. Bundan mana çıkartanlar var ama kale almayın. Ben sınır bölgesinde sınır ticaretinin ve bunun için gerekli olan otobanların geliştirilmesi için dolanıyorum" mu demek istemiş?

Bunca senedir o bölgeyi kasten fakir düşür, işsizliği yüksek oranda tut... Oradaki Türklerin dilini, dinini, kültürünü, kıyafetini, sanatını, her şeyini baskı altına al... Şimdi sıkışınca, oranın elinden çıkacağını görünce, İran'ın tamamı tehdit altında olmasına rağmen oraya koş, orada insanlara yalan vaadlerde bulun ve "Siyasete yeni girenler" diyerek mesajlar vermeye çabala...

Beyhude manevralar bunlar... Orası çok çok yakın bir tarihte ana vatan Türkiye'ye bağlanacak. Bu bir işgal olmayacak. Bu, uluslar arası hukuka da aykırı olmayacak. Bunun için harp etmeye bile gerek kalmayacak.
Putin: Dünyayı sarsacak dengeler oluşuyor

Müttefikimiz Rusya, birlikte oluşturduğumuz yeni dengeleri "resmi" olarak onaylayan hamlelerine devam ediyor. Dünyadaki önemli bütün ülkelerin yöneticilerine somut açıklamalar yapılıyor.

İran ve Çin'i ittifak dışında bırakmamızdan sonra gerçekleştirilen Şoygu-Akar telefon görüşmesinden sonra, şimdi de Putin, Merkel ve Macron ile konferans telefon görüşmesi yaptı. Görüşmeye "tarihi bir kırılma noktası" diyebiliriz.
Görüşmede sayın Putin'in dikkat çekici cümlelerinden bazıları şu şekilde:

▪️ Çin'in ve İran'ın sadece bir ülkeye değil birçok ülkeye zarar vereceğinin biz de farkındayız. Bu yüzden artık onlarla birlikte adım atmıyoruz. Çin de İran da kendi başlarına birer devlet. Kendi kararlarını kendileri verirler. Sonuçta her devlet siyasette nerede nasıl duracağını bilip ona göre davranmalı. Gerekirse savaşmalı, gerekirse diplomasi yapmalı. Biz, kimsenin arkasında değiliz.
▪️ Türkiye iç muhalefetinin, başta da Akademi ve Mehmet Fahri Sertkaya'nın, Türkiye'deki yöneticileri ve dünyadaki önemli siyasetçileri doğru yönlendirmesi sayesinde şu oluşan yeni dengelerde, Türkiye ile aynı çizgiye geldik. Türkiye ile Suriye konusunda da aynı karardayız, aynı çizgiye geldik. Amerikanın da Suriye'den elini çekmesinin artık vakti geldi. Çünkü bütün dünya ülkelerinde dengeler değişiyor ve dünyayı sarsacak dengeler hızla oluşuyor. Sonuçta bu dengeler arasında yok olmak istemeyen, yeri geldiği zaman işbirliğine, yeri geldiği zaman da karşı durup savaşmaya hazır olmalı.
▪️ Bu dengeler arasında en çok değişen yer de Türkiye... Zan ediyorum ki bunun farkında olmayan hiçbir büyük lider yoktur. Türkiye kardeşlerini kaybetmiş bir ülkeydi ve şimdi ayağa kalktı, kardeşlerini arıyor. Biz, şu anda Türkiye ile aynı çizgideyiz. Dengeler daha da değiştikçe biz Türklerle aynı çizgide kalacağız.

(Burada Sayın Putin, Türkiye ve Türkler derken de mevcut yönetici siyasi kadroyu değil, bizi kastediyor.)