Russia Today’de yer alan habere göre; İtalyan sendikaları, Suudi Arabistan'ın Yemen savaşını protesto etmek için silah taşıyan bir Suudi gemisini yüklemeyi reddetti.

Fransa Kıbrıs'ta üs kuruyor Kıbrıs Rum yönetimi, Fransa'ya deniz üssü verilmesini öngören anlaşmayı onayladı. Anlaşmada Rum Yönetiminin 'Bizi Türklerden koruyun' maddesi de yer aldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beykoz'da mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi. Soylu "Türkiye'de İstanbul seçimleri üzerinden bir siyasal kavganın, bir ideolojik kavganın başlamasından endişe ediyorum" dedi.

Her gün 70 ton plastik atık üreten Güneydoğu Asya ülkesi Doğu Timor, Avustralyalı araştırmacıların inşa edeceği dev geri dönüşüm tesisiyle plastik atığının tamamını geri dönüştürerek dünyanın ilk ‘sıfır plastik’ ülkesi olacak.

İYİ Partili Mehmet Arslan, 23.30'da bitirilen Ekrem İmamoğlu'nun CNN Türk’te katıldığı "Ahmet Hakan'la Tarafsız Bölge" programın gelen bir talimatla erken bitirildiğini söyledi.

Irak’ta IŞİD'in suçlarını soruşturan Birleşmiş Milletler (BM) ekibi, IŞİD bağlantılı 12 toplu mezar ortaya çıkardı.

İsrail/ABD ortak üretimi olan sözde İslami terör örgütü IŞİD, hakim olduğu her bölgede toplu katliamlar yaptı ve katlettiği insanların karınlarını açıp organlarını aldı. Cesetleri ise toplu mezarlara gömdü.

Tacikistan’ın Vahdat kentindeki bir hapishanede çıkan isyanda 3 gardiyan ve 29 mahkûm hayatını kaybetti. Olayın sorumlusunun IŞİD militanları olduğu belirtildi

İsrail'in Kanal 12 televizyonu, Hamas ile İsrail arasında 6 aylık ateşkes yapıldığını duyurdu.

Anlaşma yok!

ABD Devlet Başkanı Trump, ABD’nin İran ile müzakereye çabaladığına dair yayınlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, "İran hazır olduğunda bizi arayacak" dedi.

Trump, Twitter hesabından şu mesajı yayınladı:

“Yalan haberler, ABD’nin İran’la müzakere yapmaya çalıştığına dair hiçbir bilgisi olmadan tipik yanıltıcı bir açıklama ortaya koydu. Bu yanlış bir iddiadır. İran hazır olduğunda bizi arayacak. Bu arada, ekonomileri çökmeye devam ediyor -- İran halkı için çok üzücü!”

İran, savaşa cesaret edemiyor.

BM Genel Sekreteri ve BM Güvenlik Konseyi Başkanı'na hitaben bir mektup yazan İran'ın BM Daimi Temsilcisi Mecid Taht-ı Revançı, 'Ben bu yazıyı, son dönemde Fars Körfezi'nin alarm verici güvenlik durumu nedeniyle yazıyorum' ifadelerini kullandı.

'Halihazırda bölge dışından bazı odakların yalan ve karşıtırıcı haberler yayarak, Ortadoğu'daki müttefikleri ile birlikte ve donanmalarını bölgeye sevk ederek, gayrı meşru çıkarlarını takip etmeye çalıtıklarına tanık olmaktayız' diyen Taht- Revançı, İran'ın sürekli olarak çatışma ve savaştan kaçındığını belirtti.

İran'ın dış politikasında savaşı bir seçenek veya strateji olarak kullanmayacağının altını çizen İran'ın BM Daimi Temsilcisi, 'Buna rağmen açıkça belirtmeliyim ki savaşın bize dayatılması durumunda, meşru müdafaa hakkımızı kullanarak, kati şekilde kendi halkımızın menfaatlerini savunacağız' diye ekledi.

‘Yeni havalimanında meteroloji radarı kullanılacak’ haberi de yalan çıktı

Gazeteci Özlem Akarsu Çelik, 40 yıllık deneyimli bir pilotla “İstanbul Havalimanında neler oluyor?” sorusunun yanıtlarını aradı.

Adını saklı tutan pilot, Çelik’e, iktidara yakın medyanın büyük bir müjdeymiş gibi verdiği “İstanbul Havalimanında Türkiye’nin ilk meteoroloji radarı kullanılacak” haberlerinin gerçek olmadığını anlattı. Yani gelişmiş havalimanlarında kullanılan bu teknoloji, İstanbul Havalimanında yokmuş.

Haberde, İstanbul Havalimanının açılışının yapıldığı tarihlerde, buraya kurulan meteoroloji kulesinden havayolu şirketlerine anlık hava durumu bilgisinin aktarılacağı ve bunun Türkiye’de bir ilk olduğu haberlerini hatırlatarak “bu haberler gerçek değil mi?” diye sorulmuş ve şu yanıt alınmış; “İstanbul Havalimanında, park yerine otomatik yaklaştırma sistemi olarak bilinen Docking System de var ama o da çalışmıyor. Hava durum radarı kurulmuş olsa biz anlamaz mıyız! Kesinlikle kurmadılar.”

Pilot şunları da söyledi:

"Madem bu kadar büyük bir iş yapıyorsun, radarını da yap."

▪️Hava durumunu pilotlara ikaz edebilecek bir radar sistemi şart ama bu havalimanında bir hava durumu radarı yok. Madem bu kadar büyük bir iş yapıyorsun, yap radarını da. 1970’lerin Ankara’sına benzeyen Sofya’da bile vardır hava durum radarı. Bu radar varmış gibi deklere edildi ama bir türlü kurulamadı. Hava bozduğu zaman yaklaşma kontrolörleri bize uygun kaçınma veremiyorlar hâlâ.

▪️Daha iyisini, büyüğünü yapıyorum diyorsun ama profesyonelce halledilmesi gereken birçok iş yapılmamış. Yere indikten sonra kullanılan yaklaşma sistemleri vardır. Bunlar doğru düzgün çalışmıyor. Aceleden açıları yanlış yapılmış deniyor. Aşağıdan manuel yanaştırıyor çocuklar. Özellikle kötü havalarda yaklaşma paterninde sıkıntılar yaşanıyor hava durumu radarının olmaması nedeniyle.

▪️Benim asıl merak ettiğim kar yağdığı zaman ne olacak? Atatürk Havalimanı ki, orası gerçekten çok iyi bir havalimanıydı, kar yağdığı zaman küreme aletleri orada bile çalışmazdı. Bir keresinde uçağa iki saate gidebilmiştim, yolcular da iki saate gelebildi, dört saat kaybımız vardı. Bu kadar büyük bir havalimanında ne yapacağız peki? Burada pistlerin altına ısıtma sistemi yapılmalıydı ama yapılmamış.

▪️Ben canının derdine düşmüş bir havacıyım. Bunlar, yazık günah feryatları. Meydan yerine AVM yapılmış buraya.Biz yolcularımıza, “dünyanın en büyük limanına hoş geldiniz” diye anons yapıyoruz ama bütün bunları da hataların bir an önce düzeltilmesi için söylemek zorundayız. Çok büyük uzmanlar çağırılsın, yeni baştan arızalar tespit edilsin, önlemler alınsın.

Hava durumu radarı ne işe yarar

Doppler Hava Durumu Radarı olarak da adlandırılan Hava Durumu İzleme Radarı (WSR), yağışları bulmak, hareketini hesaplamak ve yağışların türünü (yağmur, kar, dolu vd.) tahmin etmek için kullanılan bir radar türüdür. Modern hava radarları, yağış yoğunluğuna ek olarak yağmur damlacıklarının hareketini tespit edebilen radarlardır. Her iki veri türü de fırtınaların yapısını ve şiddetli havaya neden olma potansiyellerini belirlemek için analiz edilebilir.

Şu mübarek Ramazan ayında, bu gördüğünüz insan şeytanlarına ve benzerlerine karşı çok dikkat etmelisiniz.

Avukat Zeki Çalışkan da Ahmet Kemal Öncü de sahtekarlıkları belgelenmiş, zekat paralarını ve kurban hissesi için verilen paraları bile çaldıkları ispat edilmiş alçaklardır. Ahmet Kemal Öncü, cemaatimizden kovulduktan sonra bir süre daha resmiyeti olmayan Gümüş Hilal derneği ismi altında sahtekarlığına devam etmek istedi. Önünü iyice kestiğimde ona Zeki sahip çıktı. UKİD isimli gizli Misyoner derneğinin Afrika masası varmış, oraya oturtu. Şimdi el birliği ile vurgun vurmayı deniyorlar. IHH'dan Deniz Feneri'ne kadar hepsi aynı halde ve vurgun vuruyorlar. Bağlantılar CIA'ya, MOSSAD'a, Misyoner teşkilatlara kadar uzuyor.

Bunca ispata rağmen hala bunlara hukuki zeminde müdahale edilmemiş olması da CIA-MOSSAD ortak projesi olan AKPKK'nin hala iktidarda olması nedeniyledir.

Günde kırk defa haktan, hukuktan, yetimin hakkından, davadan, hizmetten, Allah korkusundan, hesaptan, mizandan bahseden kişiler, sonra sahada neden her gün tam aksi yönde bir çevrenin içinde yer alırlar?

Tavır alamazlar mı, kalpten buğuz edemezler mi? Bu kadarını bile yapmamak, sıkılmamak, daralmamak, nifak alameti mi?

Hiç canlarını yakmıyor mu Müslümanlara böyle ihanet edilmesi, Müslümanların böyle dolandırılması. Anlamak mümkün değil.