Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.7K photos
25K videos
370 files
7.52K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Çinlilere göre "Amerika'nın Huawei'ye ihtiyacı var"
Suriye devlet televizyonu: ‘Şam yakınları İsrail tarafından hedef alındı’

Suriye devlet televizyonu başkent Şam yakınlarında birden fazla patlama sesi duyulduğunu, “İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri tarafından ateşlendiği tespit edilen düşman hedeflerinin vurulduğunu” bildirdi.

Devlet televizyonuna konuşan askeri bir kaynağa göre hava savunma sistemi bu hedeflerin bazılarını etkisiz hale getirdi. Kanal, o ana ait olduğunu iddia ettiği görüntüleri yayınladı. Haberde can ya da mal kaybı olduğuna ilişkin bir bilgi yer almadı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tibet'in ruhani lideri Dalay Lama'nın ülkeye girişinin yasaklanmadığını söyledi.

Putin, yaptığı açıklamada "Dalay Lama'nın Rusya'ya girmesi yasaklanmadı. Ancak Rusya'da çok fazla sayıda Budist yok" dedi.

Rusya Devlet Başkanı, ülke makamlarının ayrımcılığa Hıristiyan, Müslüman ya da Yahudi, farklı dinlere mensup insanlara karşı ayrımcılık yapmadığını vurguladı.

"Budist nüfusu fazla olan ülkeler var ve onların Dalay Lama ile ilişkileri iyi olarak tanımlanamaz. Bununla birlikte, bunu düşüneceğiz."

Dalay Lama, Çin'de ulusun birliğini tehdit eden bir ayrılıkçı olarak görülüyor ve geçtiğimiz kasım ayında Moğolistan'ı ziyaret ederek Pekin tarafından olumsuz tepkiyle karşılaştı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sahte diplomalı cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhtarlara: Silah dediniz silah da verdik

Erdoğan'ın, katıldığı iftar programında muhtarlık seçimlerinin ayrı yapılması gerektiğini belirtirken, muhtarlara "Özlük haklarının yanında silah dediniz silah da verdik. Hem de iade edilmemek üzere" demesi dikkat çekti.
İran'ın kara parası kesiliyor

Sahadaki vatanseverler İran'ın kara para işlerine hücuma kalktılar. İran, Türkiye'de çevirdiği kara para işlerinde art arda büyük darbeler almaya başladı. Ankebut Ağı da bu operasyonlarımızdan rahatsız değil ve zaman zaman destekliyor.
Ben "Savaş çıkacak, İran perişan olacak. Bölünecek, belki de yok olacak" dedikçe bunlar üst üste ve panik haliyle "savaş çıkmayacaktır" açıklaması yapıyorlar. Adımı anamadıklarından "Trump'ın çevresindekiler, Trump'ı savaşa zorluyorlar" diyorlar.

Trump'ın çevresinden hiç kimse Trump'ı savaşa sevk etmiyor. Trump, şatların müsait olduğunu gördüğünde zaten bir dakika bile durmaz, İranla savaşır. Trump'ı savaşa sevk eden, önünü açan benim, mesajları gün içinde çok net verdim. Onlar da akıllılık yaptılar ve aldılar mesajlarımı... Kendi aralarında neler konuştuklarını da biliyorum. Her şeyi yayınlarım etrafında değerlendiriyorlar. Yine de her şeyin bu kadar hızlı gelişmesinden endişeli ve şüphelilerdi ama bu gün de Sayın Putin peşim sıra somut hamleler yapınca, önce şaşırdılar ve sonra coştular. Yüzleri çok güldü, keyifliler ve İran'ı mahvedecekler.

Şimdiden yazayım, ABD ve müttefikleri, en kısa zamanda İran'ın ve Çin'in etrafındaki askeri güçlerini artıracak eylemler sergileyecekler.
Korku hakim, panik ve kaygı hakim...

İran kamuoyunu sağlıklı şekilde takip edip değerlendirebiliyoruz.

Ankebut Ağı'na dahil ülkelerle İran arasında bir savaş çıkması ihtimali bile onları çok sarsıyor. Hiç savaşacak maneviyata, morale ve maddi güce sahip değiller. İran halkı gerçekte içinde bulundukları şartları da biliyor ve bir harp halinde pek varlık gösteremeyeceklerdir.
Şi duygu ve düşünce karmaşası yaşıyor.

Öfke krizleri artık duygusal çöküntüye dönüşüyor. Öfke krizleri yerine aşırı derecede düşünceye daldığı krizlere giriyor. Kendisine bir şey sorulduğunda hemen cevap veremiyor. "Tamam siz çıkın, ben size bildireceğim" deyip gönderiyor veya "Siz bir şeyler bulun, düşünün bana aktarın, uygun görürsem ben onaylarım" diyor. Bir anda dengelerin bu kadar alt üst olduğuna, başına gelenlere inanamıyor.

Şu mealde konuşuyor: "Nasıl ben bunlara kandım. Nasıl bu tuzağa düştüm. Bu oyunu nasıl göremedim. Aslında Putin'in hamlelerinden bunu anlamalıydım. Bu adamın da (beni kastediyor) zaten Sünni olmasından bilmeliydim bana bir gün ihanet edeceğini, benimle gerçek müttefik olmayacağını. Türklük üzerinden, ırk üzerinden daha önce çok bölgelere bu kadar vurduğunu biliyordum zaten. Nasıl inandım."

Şi, doğru konuşmuyor. Kendini de kandırmaya çalışıyor. Bu güne kadar bizimle bir müttefiklik davranışı içinde olmadı. Sadece müttefik olduğumuzu ilan ettiğimde sessiz kaldı, yalanlamadı. Uzunca süre verdiğim halde bunun ötesinde somut tek bir hamle bile yapmadı. Oysa biz Çin'e çok ama çok büyük faydalar sağladık. Japonya ile arasını bile düzelttik. Bütün dünya gibi, o da şaşırdı Japonya ile arasının bu kadar kısa sürede ve hızlıca düzeltildiğine... Ve Şi benim duruşum gibi dursaydı, ben ona oyun da kurmuyordum, gerçekten müttefik olup sorunları masada çözmek isteyecektim. Doğu Türkistan yine sorun olacaktı ama bu şekilde olmayacaktı. O kibir dağlarında geziyordu, gözü beni ve Türkiye'yi görmüyordu bile. İkaz ettim ettim anlamadı. Olacağı buydu. Kimse ona ihanet etmedi, oyun kurmadı. Daha önce de dediğim gibi, kendisi her şeyi berbat etti. Böyle bir sonu o kendisi tercih etti.

Şi şimdilerde çalışma odasında bazen elini kafasına vuruyor ve "Ah aptal kafam" diyor. Laf gelimi yazmadım, gerçekten elini kafasına götürüp vuruyor ve bu şekilde kendi kendine konuşuyor.
Ben açıkça ve tekrarla yazdım "Çok kısa zamanda çok büyük hadiseler olacak" diye... Yazıyorum, ikaz ediyorum anlamıyorlar, kibirli kibirli yorumlar yapıyorlar hatta bazıları, daha önce nelere sebep olduğumu da gözleri ile gördükleri halde hala dalgaya alabiliyorlar... Şimdi yine yazdıklarım yaşanınca da şoklar geçiriyorlar.

Boş adamlar... Şu dünyanın devletlerinin çoğunu, bomboş adamlar yönetiyor. Sığır çobanlığı yapacak kadar vasfı olmayan adamlar, şu demokrasi ya da parti denen rezil sistemler sayesinde devletlerin başına geçip 80 milyon, 100 milyon hatta bir milyar insanı yönetiyorlar.
Yazayım da isteyen inansın, isteyen de alabiliyorsa dalgaya alsın.

Dünyanın gözünde devleştirdiği şu Çinli bilgisayar korsanları (Hacker'lar) var ya, bu saat oldu benim bilgisayarıma bile sızamadılar. 😄

Hoş, sızabilselerdi de aradıkları gibi bir şeyler yoktu, yok. Bu aptalları dinledik "Hiç değilse özel hayatına dair bir şeyler buluruz, paylaşır, rezil ederiz." dediler ama öyle şeyler de yoktu ve yok.

Dahası da var, bunların metafizik herifleri var ya, varlık bile gösteremediler. Dün sabahla öğlen arası üç kere beynimle bağlantı kurabildiler, ağır küfürler ettiler ve ötesi yok, izin vermedim, ötesine geçemediler, geçemezler.

Büyütmeyin şunları gözünüzde, bir hiçler...
Basit basit hamleler

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Kırgızistan, Tacikistan, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan ile görüşecek.

Plan çok anlaşılır şekilde gözler önünde ki hem Doğu Türkistan'ın bize bakan çevresini kapatmak hem de biz Türkiye'nin o yöne bakan çevresini kapatmak istiyor.

Bizim, iktidarımızı elimize aldıktan hemen sonra hızlı bir şekilde aradaki bütün devletlerle birleşip sonunda Doğu Türkistan'ı da sınırlarımıza dahil edeceğimiz endişesine sahipler. Artık bu ihtimali hiç uzak görmüyorlar.

Ben bunları ikaz ederken "Bir yanımız Türk birliği, bir yanımız İslam birliği" demiştim ama kibirden gözleri bir şey görmüyordu.

Şimdi de boşuna koşturacaklar. An itibari ile Azerbaycan ve Ermenistan Ankebut Ağı'na çalışan idarecilerin kontrolünde. Gürcistan'da da Ankebut Ağı'nın gücü var ama daha çok Rusya hakim...

Kırgızistan ve Tacikistan da Rusya ile yakın ilişkiler içerisinde. Sayın Putin'e güveniyorlar ve ona ihanet etmezler. Zaten bu ülkelerin bizimle de gönül bağı var. Bizim de Rusya ile gerçek bir ittifakımız var. Bu şartlarda Çin'in Dışişleri Bakanı Wang Yi boşuna benzin, zaman ve emek ziyan eder.
Tebriz Türk şehridir

İran'ın kuzeyi ve Azerbaycan, Türkiye ile birleşmeli. Sınırlarımız Hazar denizine ve Türk cumhuriyetlerine ulaşmalı.

Tebriz İran'ın kuzey batısındaki en büyük şehirdir. Tebriz, nüfusunun çoğunluğunu Azerbaycan Türkleri oluşturur. Halkın dili Azeri Türkçesidir. Nüfus açısından İran’ın Tahran, Meşhed ve İsfahan'dan sonra dördüncü en büyük şehridir. Sanayi bakımından İran’ın ikinci şehridir.

Eskiden beri önemli bir merkez olan Tebriz’in kuruluşunu hazırlayan etkenlerden biri de kuzey-güney ve doğu-batı doğrultularında önemli yollar üzerinde (İpek ve Baharat yolları üzerinde) bulunmasıdır. Tebriz, doğu ile batı arasında bir ortaçağ kültür merkezi olmuştur. Tebriz, gerek içinde barındırdığı Türk nüfus ve gerekse İran’ı yüzyıllar boyunca yöneten Türkler açısından önemli bir merkezdir.
1174 yılında Tebriz ele geçirilmiş Kılıç Arslan onu İldenizliler’in başkenti yapmıştır.

Abaka Han devrinde (1265-1281) Tebriz, İlhanlıların başkenti oldu. Gazan Han'ın saltanatı sırasında başkent olan Tebriz'de 1299’dan sonra geniş bir imar faaliyetine girişildi. 1336’dan sonra Celayirlilerin eline geçen şehir daha sonra Timur tarafından fethedildi. Timurlular zamanı imparatorluğun batı eyaletlerinin idari merkezi olan şehir imar faaliyetleri ile daha da geliştirildi. Timur'un ölümünden sonra şehir onun oğulları arasında el değiştirdi.
1406’da Tebriz, Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf’un eline geçti. Kara koyunlular zamanında da Tebriz başkent olarak kullanıldı. Timur’un yerine geçen Şahruh, 1436’da Tebriz’i kesin olarak ülkesine kattı. Şehrin yönetimini oğlu Cihanşah’a verdi. Cihanşah devrinde Tebriz’de meşhur Gökmescit ve daha birçok bina yapıldı. 1468’de Tebriz Akkoyunlular hükûmdarı Uzun Hasan tarafından alındı.

I. İsmail Akkoyunlu Elvend Mirza'yı Şarur (Nahçıvan) yakınlarında yendikden sonra 1501 yılının temmuz ayında Tebriz'de kendisini Şah ilan etti ve Safevi Devleti'ni kurdu. Safeviler'in başkenti olan Tebriz, Yavuz Sultan Selim zamanındaki Çaldıran Muharebesinden sonra Osmanlılarla Safeviler arasında birçok kere el değiştirdi.
1375-1468 Karakoyunlular
1469-1501 Akkoyunlular
1501-1514 Safeviler
1514 Osmanlılar
1514-1534 Safeviler
1534-1535 Osmanlılar
1535-1548 Safeviler
1548 Osmanlılar
1548-1585 Safeviler
1585-1603 Osmanlılar
1603-1610 Safeviler
1610-1611 Osmanlılar
1611-1724 Safeviler
1724-1730 Osmanlılar
1730-1736 Safeviler
1736-1747 Afşarlar
1747-1802 Tebriz Hanlığı
1802-1827 Kaçar Hanedanı
1827-1828 Rus İmparatorluğu
1828-1925 Kaçar Hanedanı
1925-1945 Pehlevi Hanedanı

1945-1946 Azerbaycan Millî Hükûmeti

1946-1979 Pehlevi Hanedanı
1979-1979 İran Geçici Hükümeti
1979- İran İslam Cumhuriyeti