Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.4K photos
25.5K videos
370 files
7.56K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Çok değerlendirmeler var da kısa kıza yazıp geçeyim:

- Suriye'deki dengeler değişmeyecek.

- BOP ve Ankebut Ağı karşıtı cephe hiç güç kaybetmedi, aksine dingileşti, güçlendi

- İttifaktan attığımız Çin ve İran, karşı cepheye geçemez. Bir başlarına da bir halt edemezler.

- Çin ve İran'ın, ittifakımıza üye devletlerin aleyhine dönmesi, kale alınır zararlara sebep olmaz.

- Çin ve İran'ı zalim, kibirli, sömürgeci, kaypak, güvenilmez gören ve dürüst bulmayan devletler, ittifakımıza dahil olma sürecini hızlandıracaklar.

- Esad sahipsiz kalmadı. Hala Esad'ı ve Suriye'yi güçlü bir ittifak koruyor, kolluyor. Esad da gelişmelerden rahatsız değil, aksine memnun. Suriye'de zaten kesin bir zafer kazanılmış durumda. Bu kadar yaralı bir Ankebut Ağı'nın orada tekrar büyük hamleler yapması, en azından kısa süre içinde mümkün görünmüyor.
El Arab gazetesi: Rusya ve Suriye'nin İdlib'teki operasyonları Türkiye'nin Suriye'deki hesaplarını bozdu.

Suriye rejimi Doğu Guta’da ve Halep’teki yöntemi izledi. Son operasyonlar Rusya’dan Türkiye’ye baskı amacı taşıyor. Türkiye, İdlib ve çevresinde ateşkes için çabalıyor.
Şimdi, Türkiye'deki hatta dünyadaki en büyük teröristlerden ve vatan hainlerinden biri olan gizli Yahudi Doğu Perinçek'in halini, yüz ifadesini de görmek isterdim.

Ankebut Ağı'nın mensubu ve CIA ile MİT'in ortak personeli olup Suriye, Çin, Rusya yanlısı ve "Avrasyacı" denilen bir rol oynayan bu bukalemun, yeni oluşan dengeler içinde bakalım kaç adım yol alabilecek.
İran'ın milli paralarla petrol ihracatı planı çöktü.

İran, petrolü Fransa'ya euro, Rusya'ya ruble ve Çin'e Yuan ile satıyordu. Türkiye ile de karşılıklı mal alımı yapılıyordu. ABD'nin hamlesiyle bu ülkeler yeniden dolar ile petrol almak durumunda kalacaklar.

İran Dışişleri Bakanı Zarif, en çok petrol ihraç ettiği Hindistan, Japonya ve Çin'i ziyaret ederek dolar dışında mal karşılığı petrol alımına devam etmelerini istiyor.
Dün Şi, etrafındaki kendi gibi liyakatsiz adamlarına emirler verdi. Çin ordusundaki en iyi hackerlar ile ve metafizik uzmanları ile çaışmalarını istedi. Hedefinde ben varım ve sistemim var.

Şöyle dedi: "Elektronik sistem olsun veya metafizik olsun, sistemine dair ne varsa hepsini çözün. Çok fazla ileri teknoloji kullandığını düşünmüyorum. İlla ki bir şeyler bulacağınızı düşünüyorum. Bulduğunuzda da bunu bana hemen bildirin."

Zavallılar, dünden beri uğraşıp duruyorlar. Bir arpa boyu yol alamadılar. Şu saat oldu da hala varlıklarını bile hissettiremediler.
Haftalardır VPN kullanmıyorum. Meraklıları iyice baksınlar, takip etsinler de artık bana inansınlar diye...

Zaten baktılar, takip ettiler ve gördüler ki dediklerim doğru. Ben, sistemime dair hiçbir şeyi dijital aleme, internete aktarmıyorum. Bağlantılarımı internet üzerinden kurmuyorum. İnterneti geçtim, bilgisayarıma da aktarmıyorum. Ben, tahmin edilenin çok dışında bir teknoloji kullanıyorum. Böyle olmasaydı zaten, sistemimi ve bağlantılarımı şimdiye yüz kere çözerlerdi.

Zaten CIA, VPN kullandığım zamanda da internet trafiğime sızabilmişti. Baktı, baktı durdu. Hiçbir şey yok... TTNET sistemi üzerinden modemime de sızıp durdular. Onlar da aradıkları gibi bir internet trafiği bulamadılar. Neredeyse hemen herkes dijital takibi terk etti, beni izlemiyor.

Telegrama sızamadıklarını biliyorum ama ben yine de bağlantılarımı Telegram üzerinden de kurmuyorum. Ben, en yakın rakibime belki bir asır fark atmış bir sistemle yol alıyorum.
Ha bu arada, metafizik teknikler de kullandığımızı en başından beri, en açık şekilde ve tekrar tekrar ifade ediyorum. Buna rağmen, acayip bakış açılarında olanlar vardı, var...

Dünyada görülmüş şey değildir, bu kadar istihbaratın metafizik tekniklerle yapılabilmesi. Bu hususta da samimiyetle ve defalarca yazdım ama inanmak istemeyenler kalmıştı. Tahmin ediyorum ve hatta bir kısmını takip edebiliyorum ki son haftalarda bunlar da hüsran yaşadı. Yavaş yavaş somut delilleri paylaşmayı hızlandıracağım. Operasyonların, soruşturmaların basına ve medyaya yansımasına engel olamayacakları bir ortam oluşturacağım. O zaman iyice kahrolacaklar.
Şi, acizliklerini yazdığım yayınlarımdan sonra, iyice sinirlendi.

Bağırdı, çağırdı, herkesi fırçaladı. Bir şeyler yapmalarını, bir yol bulmalarını istedi.

Ne deneseler tutmuyor. İnsanların, gözünde devleştirdiği Çin, en seçme adamlarını kullanarak birkaç saatir metafizik tekniklerle bana saldırıyor ve hiçbir şey yapamıyor.

Hackerları da çaresiz...

Ruhani de Şi de bağırıp çağırıyor, öfke kusuyor. Bazen kalkıp küfürler ediyorlar, sonra oturup yine küfür ediyorlar ve başka da bir şey yapamıyorlar.
Kod uyumsuzluğu...

Sorunların en temelinde bu da var; Kodlar uyuşmadı...

Nuh aleyhisselamı dinlemediler ve sonunda DNA'lar çakıştı, sorunlu melez ırklar oluştu.

On binlerce senedir bu kod uyumsuzluğu düzeltilemedi.
Melezler...

Bu yazacaklarım, ırkçılık, düşmanlık, ayrıştırmak ve aşağılamak gibi görülmesin. Çok sayıda hükumetin, liderin ve etkili kişinin bu gerçeği fark etmesini ve kabullenmesini çoktan sağladım, artık insanlık da bunları bilsin...

Çinliler, Japonlar ve siyahiler... Bu ırklar, tam olarak bu dünyanın insanı değiller, melezler... On binlerce sene önce dünyamızda yüksek teknoloji çağı yaşanıyorken, onlarca farklı uzaylı insan türü, dünyamıza gizlenmeden geliyordu. Bizim dünyamızın insanları da onların dünyalarına gidiyordu. Bu süreçte, Nuh aleyhisselam yasaklamış olmasına rağmen türler arasında cinsi münasebet kuruldu.

Bizden daha uzun boylu, güçlü ve açık tenli bir uzaylı insan türü ile bizim dünyamızın insanlarının cinsi münasebet kurması ile melez bir tür olan siyahiler/zenciler meydana geldi.

Daha başka bir uzaylı insan türü sayesinde Çin ırkı, başka bir uzaylı tür sayesinde de Japon ırkı meydana geldi.
Nuh aleyhisselamdan sonraki yüksek bilim ve teknoloji devrinde, bazı yetkili kişiler, kod uyuşmazlığını düzeltmek istediler.

Çok denemeler yaptılar, sonuca yaklaştılar ama tam sonuca ulaşmadılar. Çinlilerin, Japonların ve siyahilerin genetiğine yapılan bu müdahaleler sırasında, başka bir ara ırk da oluşmadı.

Tartışmasız bir gerçek var ki kod uyuşmazlıkları düzeltilebiliyor. Başkaca dünyalarda da benzer sıkıntılar yaşandı ve genetik bilimindeki gelişmeler sayesinde düzeltildi. Zaten bu kadar ilerlemenin ardından da gerçek insan derisine, gerçek insan saçına, gerçek insan dokularına sahip robotlar yapılabilir oldu. Ve derinin/dokunun bir anda ayrılıp sonra birleşip iz bırakmadan kaynaşması mümkün oldu.

Nuh aleyhisselamın oğullarından Yafes de başka dünyaya gitti ve orada melez bir türün oluşmasına sebep oldu. Nuh tufanı sırasında da zaten Nuh'un gemisi başka bir dünyaya gitti. Sonra o yüksek teknoloji ürünü gemi kullanıldı, bir zaman sonra eskidi ve sökülüp parçalandı.
İHBARDIR

Yüklü miktarda silah ve mühimmat kaçırılıyor.

Amazon isimli gemi Samsun limanından yükünü aldı ve Libya' ya doğru gidiyor. Şu anda Yunanistan açıklarından geçiyor.

BOP kapsamında Libya'yı da karıştırmak için kurulup kullanılan sözde islami terör örgütlerine yüklü miktarda silah, mühimmat ve birkaç da tank gidiyor.

Jeffrey ve Türkiye'de ki büyükbaş BOP'çular konuyu hep biliyor.
Jeffey, Amazon isimli gemideki adamlarına mesaj gönderdi.

İhbar edildiklerini, en kısa sürede kendi hakimiyetleri altındaki limanlardan birine yanaşmaları gerektiğini söyledi.
Yine olan oldu...

Organ mafyası, göçmenlerin yakalanması yerine ölmesini tercih etti.

Geçenlerde uyuşturucu operasyonları yaptığımız Van Tuşba'da bu sefer mültecileri yakalayacaktık ki acı bir hadise yaşandı. Birkaç gün önce içi mülteci dolu aracın direğe çarpması benzeri bir kaza yaşandı. Aslında bu da bir kaza değil. Sistemlerini iyice sıktık ve organları için memleketimize getirdikleri kandırılmış göçmenleri oradan oraya kaçırmak zorunda kalıyorlar. Baskın yapıp yakalamamızdan hemen öncesinde yine göçmenleri kaçırmak istediler. Takipteydik ve bu acı hadise yaşandı. Bu insanlık dışı işin tepesinde bulunan MİT'teki hainler, şoföre zihin kontrol teknikleri uyguladılar. Bu teknikle kazaya sebep oldular.
4 gün önce 219 kişiyi yakalatmıştık ama bu gün kaçırdıkları göçmenlerin yakalanmasını önlemek için öldürmeyi denediler.

Van Tuşba'da sığınmacıları taşıyan kamyon devrildi: En az 5 ölü, 37 yaralı

Van- Erciş Karayolu üzerinde sığınmacıları taşıyan kamyon devrildi. İlk belirlemelere göre kazada 5 kişi hayatını kaybetti, 37 kişi yaralandı.

Tuşba ilçesinde devrilen kamyondaki sığınmacılardan 5'i öldü, 37'si yaralandı. İlçenin Ağartı köyü yakınlarında mültecileri taşıyan, sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 38 UL 976 plakalı kamyon devrildi.

Olay yerine 2 UMKE ekibi ile 11 ambulans sevk edildi. Kazada kamyonun kasasındaki sığınmacılardan 5'i hayatını kaybetti, 37'si yaralandı. Yaralılar ilk müdahalenin ardından Van'daki hastanelere kaldırıldı.
Türkün gücünü görecekler.

Ben de bunu, çatışma ortamının oluşmasını istiyordum. Gelişmelerden çok çok memnun oldum. Her şey istediğim gibi ve istediğim kadar hızlı gidiyor.

Baştan bunu kastetmiş ve bu nedenle "Herkes tedbirini alsın, adımlarını ona göre atsın, çok büyük hadiseler yaşanacak. Sadece bir ay içinde bile önemli gelişmeler olacak ve Çin ile İran'a yüz milyarlarca dolar zarar vereceğim" demiştim.

Durmak yok, operasyon devam ediyor. Doğu Türkistan tam bağımsızlığını kazanana kadar, Çin ve İran parçalanıp dağılana ve güçsüz kalana kadar durmuyorum. Gücü yeten beni ve ekibimi durdursun.
Şu kadarcık gelişmeden, Telegram'ın bir günlük paylaşımlarımı silmesinden büyük sevinecek kadar aciz, güçsüz olan Şi, deminden beri yine öfke krizleri yaşıyor.

Çinliler Telegram'ın sistemine yine saldıracaklar. Telegram'ın aynı hatayı ikinci kere yapacağına fazlaca ihtimal vermiyorum. Direneceklerdir.

Ayrıca Çinliler durmak bilmeden uğraşıp bilgisayarıma sızmaya çabalıyorlar. Zaten her zaman temiz bir PC kullanıyorum. İçinde normalde bulunacak dosyaların haricinde hiçbir şey yok. Olsaydı bile şu şartlarda kaldırırdım. Bunların nasıl bir kafası varsa, nasıl şeytanlaşmışlarsa gözleri dönüyor, zarar vermek için çırpınırken akılları, mantıkları devre dışı kalıyor.

Bir yandan da metafizik tekniklerle zihnime saldırmaya çabalıyorlar.
Trump, Telegram'ın sahiplerine çok kızdı.

"Bizim karşımızda dik durdular da Çin'in karşısında neden hemen böyle taviz verdiler" dedi. "Adamlar ilk defa bizim işimize gelen yayınlar yapıyorlardı" diyerek eseflendi.

Sonra gırgıra vurdu, aynaya baktı "Çok yakışıklıyım. Acaba ondan mı? Hiç korkutmuyor mu tipim? Bir Şi'ye bak, bir bana bak. Tabii ki adamlar (Telegram'ın sahipleri) Şi'den korkacaklar, beni sevecekler. Şu tipime bak, çok yakışıklıyım ya" dedi.
Şeytan'ın Konseyi'ndekiler de Telegram'a ve Çin'e kızdılar. Kendi aralarında şu mealde konuşmalar yaptılar

"Çin hakkındaki (bizim yaptığımız) yayınlara destek vermemiz gerekiyor. Telegram böyle bir şey yaptıysa, biz diğer yayın imkanları üzerinden aynı yayınlarla Çin'in üzerine gitmeliyiz. Sosyal ağlarda Çin aleyhindeki paylaşımları çoğaltmalıyız. Çin'i zayıflatacak, durduracak hatta yok edecek hamleleri yapmalıyız. Hem üzerimizdeki baskılar kalkar hem de bize zararlar verecek ve güçlü duran bir ülkenin yok olmasını sağlayabiliriz. Bunu da Türkler sayesinde yapacaksak, yine de yapabiliriz. Bunda kısa vadede bir sakınca yok. Sonuçta onların (Çin'in) teknolojisi daha ileri seviyede. Teknolojik olarak onlarla savaşmak daha zor. Türklerin, kendilerinden geride olduklarını, fazla bir ilerleme kaydetmediklerini düşünürsek, Çin'e açılan bu savaşta onlara verebileceğimiz kadar destek veririz. Son hamleleri de biz yaparız ve sonra da Çin'i Türkler değil de biz yok etmişiz gibi bir hava oluştururuz. Çin'i yok ederiz."
Endişe edecek hiçbir şey yok. En ufak bir zarar görmedik, hiç güç kaybetmedik ve daha da güçlenerek çıktık.