Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.8K photos
25.1K videos
370 files
7.53K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
1994 yılında İDO Genel Müdürü olan Binali Yıldırım'ın, 1999 yılında dönemin belediye başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından akrabalarına İDO’nun büfelerini dağıttığı için görevden alındığına dair Hürriyet gazetesinin haberi yeniden gündem oldu.
Uyarıyorum. Sarsıcı gelişmeler yaşanacak.

Buraya açıkça yazıyorum:

Çin'i gerçekten ve tamamen sildim. Çok büyük bir çatışma başlatıyorum. Önümüzdeki kısa süre içinde Çin'e bir daha dostane yaklaşımım kesinlikle olmayacak. Uzun vadede neler olacağını da kendilerinin tavırları/kararları belirleyecek.

Herkes dikkat etsin, ciddiye alsın ve tedbirini alsın. Ben, dediğimi yaparım, hep yaptım. Önümüzdeki sadece bir ay içinde bile Çin'e yüz milyarlarca dolarlık zarar vereceğim. Çin'in iç siyasetinde şiddeti giderek artan bir gerilimin hiç eksik olmayacağını, birkaç ay sonra Şi'nin Çin'de istenmeyen ve her şeyi berbat eden bir adam olacağını, Çin'deki diğer yetkili siyasetçilerin "Kurtulalım şu Şi'den de bari Çin'i kurtarmış oluruz" diyeceğini öngörebiliyorum.

Bu, Çin'le bağlantılı pek çok ülkede de ekonomik, askeri, siyasi sahalarda ani değişimlere sebep olacaktır. İlgili devletler, hükumetler tedbirlerini almalıdır.

Biz, başında Şi ve çetesi bulunduğu sürece Çin'in müttefiki, dostu değiliz. Çin'den yana değiliz, Çin'in iyiliğini isteyecek ve bunun için mücadele edecek değiliz. Bunları teklif ettik, nasıl faydalar sağlayabileceğimizi gösterdik, aylarca sabırla bekledik ama karşımızda insan şeytanlarından, ahlaksızlardan, kibir abidelerinden, zalimlerden beklenecek tavırdan başka bir şey görmedik. Onlar için bu tren kaçtı ve onlara Türk'ün gücünü göstermenin zamanı geldi. Önüme raporlar konuyor, saha zaten çoktan karıştı ve daha da karışacak ve çok büyük hadiseler yaşanacak.
İnsan şeytanı Şi, dünden beri krizde...

Ne yapacağını bilemez halde. Bu sabah Çin Komünist Partisi (ÇKP) üyeleri kendi aralarında konuştular, tartıştılar. Sonra Şi'ye bir heyet gönderdiler. Şi'yi uyardılar.

Kendi aralarında konuşup karar verip Şi'ye ilettikleri mesaj özetle şu mealde idi:

- Biz, Çin'in zarar görmesini istemiyoruz. Biz Çin'in bu ittifakın dışında kalmasını istemiyoruz. Çin için başka bir ittifakın mümkün olamayacağını biliyoruz. Biz, Çin'in imajının lekelenmesini istemiyoruz. Gerekiyorsa tavizler verilmeli, alttan alınmalıydı, alınmalı. İyi bir ilerleme ivmesi kazanmışken, bir daha gerileme yaşamamalıyız.
Şi de onlara "Siz ne diyorsunuz, ben Çin'i bu günkü gücüne ulaştıran kişiyim. Çin için neler neler yaptım. Hiç Çin'e zarar verir miyim. Çin'e zarar verecek şeyler yapar mıyım. Kim bunlar, neden kale alacakmışız. Çin güçlü bir ülke..." falan diye konuştu. Lakin Şi'yi kale almadılar, haklı bulmadılar. O kısımda bile yüzüne söylemediler ama Şi'nin kararlarının hatalı olduğunu, gereksiz yere kriz çıkarttığını düşünüyorlar. Kendi aralarında bazıları bunları açıkça konuştular. Orada Şi'ye de kararlı duruş sergilediler ve bir kez daha üzerine basarak "Duruma göre tavizler vermek, ezilmek değildir. Güçsüzlük değildir." mealinde konuştular.

Bence Şi, koltuğunun sallanmaya başladığını anlamış olmalı ki onlara hak vermiş gibi konuştu, gönderdi.

Lakin bir an evvel sahada somut ve ortamı rahatlatacak hamleler yapması gerekirken, hiçbir şey yapmadı. Hala "Dünyanın en güçlü ülkesi biziz" hayali, kuruntusu ile tavırlar aldı.

Gerçek bir müttefikimiz olan Sayın Putin ile görüşmek istedi. Elime son ulaşan raporlara göre hala görüşemedi.
Sabahtan bu yana yaptığım yayınlar da dünyanın her yerinde ses getirdi.

Bütün devletlerin yöneticileri, benim tesir gücümün farkında. Bizden olan ve olmayan bütün devletlerin idarecileri, paylaşımları dikkatle takip etti.

Baştan, bir oyun çevirdiğimizi Çin'le danışıklı dövüştüğümüzü düşünenler bile, gerçeği kabullendiler, emin oldular ve çok sevindiler. Herkes hepbirden peşim sıra Çin'e vurmaya hazırlanıyor. Çin de istihbarat gücü ile bazı şeyleri duydu, öğrendi ve bunun şokunu yaşıyor. Dört bir yandan baskı altında kalacaklarını anladılar. Son birkaç saattir Şi bir telefon trafiğinin içinde kaldı. ÇKP üyeleri Şi'yi arayıp arayıp neler olduğunu sordu, ne yapacağını sordu hatta bazıları tavırlı konuştu. Ne yapacaksa ve nasıl yapacaksa yapıp bu krizi hemen bir şekilde sonlandırmasını istediler
Şi'nin bu gün içinde, kendi kendine konuşarak bana sövüp saydığı anları toplasak, bir saat kadar tutar.

Sıkıldıkça, daraldıkça, yaşananlara inanamadıkça bana sövdü saydı geçti...

3-5 ay daha Çin'in başında kalabilirse çok şaşarım.
Çin'in Dışişleri Bakanı ve Şi'nin bütün insanlık dışı işlerinin ortağı olan Wang Yi de çok büyük krizde...

Her geçen saat öfkesi artıyor, morali bozuluyor. İlk anlarda yayınlarımı gördüğünde "Ne yazıyor bu hadsiz! Kendini ne zan ediyor" deyip sövüp sayıyordu. Saatler geçip durdukça ve bir de bu sabah ÇKP üyeleri Şi'ye ayar çekince, çok çok kötü oldu.

İnsan şeytanı Wang, uyuşturucu, fuhuş, organ dahil her türlü insanlık dışı işin içinde ve bu işlerde Şi'nin hemen yanında olanlardan biri... Önceden Ankebut Ağı'na çalışan ve Ankebut Ağı için bu insanlık dışı işleri yapan Wang, daha sonra dengeler ve güç merkezleri değiştikçe saf değiştirdi. Orada kazandığı yüksek tecrübe ile Şi'ye yardımcı oluyor. Zaten bir insanın sıfatının Şi kadar, Wang kadar iğrençleşmesi öyle kolay iş değil. Bu kadar şeytanca işleri bu kadar uzun süre yapmak lazım ki sıfatlar bu kadar kararsın...
Kendilerini avutuyorlar...

Çin'deki resmi kimlikli bu insan şeytanları, diğer müttefik ülkelerin daha fazla durmayıp kısa süre içinde bana müdahale edeceğini, yayınlarımı durdurmamı sağlayacaklarını, Çin'den yana tavır alacaklarını düşünüyorlar.

Komik adamlar bunlar... Hala Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi bile yapamadılar ama kendilerini nasıl avutuyorlar.

Ben sahada, yayınlarımdan rahatsızlık duyan tek bir gerçek müttefik ülke ve lider görmüyorum. Herkes son derece memnun... "ABD'den ve diğer muzır devletlerden kurtulunca, onların yerini Çin alacaksa, onlar kadar zalim, kan dökücü, sömürücü, kibirli, ahlaksız olacaksa, bu şartlarda Çin ile yola devam etmenin ne anlamı var" diyorlar.
Şi, halen sıcağı sıcağına raporlar alıyor.

Dünya basınında neler döndüğünü soruyor. Peşim sıra, Ankebut Ağı'nın uluslar arası tesir gücüne sahip bir kaç basın/medya kuruluşunda birkaç haber yapıldığını ona söylediler. Neler döndüğünü anlattılar. Konu Rusya'ya gelince ona "Rusya'dan henüz bir düşmanlık da sergilenmedi, bir destek/dostluk tavrı da sergilenmedi" denildi. Sonra Ankebut Ağı'nın ne yapacağına dair rapor verirken Şi'ye "Büyük saldıracaklarını tahmin ediyoruz. Açık verdiğimiz hususlarda vuracaklarını tahmin ediyoruz." dediler. Şi bir kez daha kızdı, bağırdı. Ayağa kalktı. Turladı, sonra durdu, düşündü.
Dünyanın önde gelen yazılım ve donanım üreticilerinden Huawei'nin üst düzey yöneticisi Tim Watkins tarafından yapılan açıklamada, "Çin'in istihbarat talebi olsaydı, kurucumuz bunu reddeder ve şirketi kapatırdı" ifadeleri kullanıldı.

Dünyanın önde gelen yazılım ve donanım üreticilerinden Huawei ile ilgili tartışmalar sürerken, şirketin Batı Avrupa Başkan Yardımcısı Tim Watkins tarafından yapılan açıklamada, Çin yönetimi tarafından 'gizlice dinleme' talebi gelmesi durumunda şirket kurucusu Ren Zengfei'nin 'şirketi kapatacağı' belirtildi. 

İngiltere de, Huawei'nin ülkenin 5G ağına erişimine sınırlı izin verme kararının basına sızmasından sonra 'sızıntının arkasında bulunduğu' iddiasıyla Savunma Bakanı Gavin Williamson'un görevine son vermişti. 

Watkins ayrıca, Huawei'nin dünya çapındaki faaliyetlerini eleştirenler tarafından işaret edilen ve 'şirketlerin gerektiğinde hükümetle işbirliği yapmalarını' sağlayan 2017 Çin istihbarat yasası hakkında da açıklamalarda bulundu. 
AKPKK'nin İBB Adayı gizli Hristiyan ve gizli Ermeni Yıldırım'ın Başbakanlık yaptığı dönemde Çankaya Köşkü'nde görevli temizlikçileri, müşavirlik kadrosuna atadığı iddia edildi. CHPKK’li gizli Yahudi Mahmut Tanal, konuyu Meclis’e taşıdı.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Doğu Türkistan'daki toplama kampının tanıkları anlatıyor…
Rus uzman: 500 bin askerle Irak’ta zafer kazanamayan ABD, 120 bin askerle İran’a operasyon yapacak değil

- https://bit.ly/2Q6ekXp
Devam ediyoruz...

Daha derya kadar mevzu var. Hızlı olmalıyım ki hepsini kısa sürede anlatabileyim.

Bu gördüğünüz Çin'in uluslar arası çapta yayın yapan devlet radyosunun yani China Radyo International'ın Türkçe servisi... Buraya kısaca CRI Türkçe deniyor. Ce re i demek yerine Si ar ay diye okuyunca daha bilimsel, daha çağdaş, daha açık görüşlü olduğunu zan eden bir avuç Türk/İslam düşmanı gizli Yahudi tarafından yönetiliyor.

Şimdi, Çin'i, nasıl da insanlıktan çıkıp şeytanlaşmış bir organize suç örgütü yönetiyor ve bunlar nasıl da insanlık ve İslam düşmanları, CRI Türkçe servisini inceleyerek bunu daha yakından göreceğiz.
Çinliler, Türkiye'de bile Türk İslam düşmanlığı sergiliyorlar.

CRI Türkiye'nin resmiyette başında görünen kişi, anne ve baba tarafından Selanik kökenli bir Sabetaycı gizli Yahudi ve azılı bir Türk/İslam düşmanı olan Mihalis Kuyucu'dur. Kuyucu aynı zamanda bir Mason. Ankebut Ağı'na mensup. Ağın her türlü pis işini biliyor, elinden geldiğince destekliyor. En çok Türk milletinin ahlaken, dinen dönüştürülmesi kısmı ve bir de organ kısmında görev aldı, alıyor. Kuyucu'nun kendi web sitesinde, çok dikkatle yazılmış, merak edilen çok hususa hiç temas edilmemiş bir özgeçmişi var. Bakarsanız hemen göreceksiniz ki içimizdeki İsrail'in basın ve medyasından yetişerek ve yükselerek bu günlere gelmiş birisi...