Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.6K photos
25.6K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Cinayetlerle, kazalarla, ani gelişen hastalıklarla, intiharlarla ve tespit edilemeyen sebeplerle ölümler nasıl da artmaya başladı. Her yerden ölüm haberleri duyuluyor. Üstelik bazıları kan donduran tarzda ölümler... Bir lanet var gibi, bir karanlık enerji ülkemizin üzerinde dolaşıyor gibi...

Siz de fark ediyor musunuz?
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Gurbetoğlu Veysel Turan: Selam aleyküm. Muhterem hocam, Rüya yorumları ile sizi meşgul etmek istemediğim için anlatmakta tereddüt ettim. Ama müjdeye vesile olur inşaAllah, diye anlatmaya karar verdim.

Dün haber aldım: dinimizi yaşamaya çalışan, henüz günahsız bir yeğenim var. Rüyasında, onlara bizim ailece geldiğimizi görmüş. Benim üzerimde ihram elbisesi olduğunu ve benim çok sevinçli olduğumu görmüş. ( Benim özel vazife alacağım konusunda bilgileri yok)

Aynı gün: ( çok küçük yaşta annesi vefat etmiş, analık elinde zulüm görmüş, hayatı çileler içinde geçmiş ve okur-yazarlık olmayan, cahil bırakılmış garip anam da gençlik yıllarından beri cinler musallat olmuş ve hiç huzur verilmeden bir ömür yaşamış. Ya uyuyamaz, ya da uyurken korkuturlar. Ya cinlerin sesini duyar ya da cin göçünün sesini duyar. Bilmediği için dua da okuyamaz. Ancak izinli olarak ben seneler önce ona rabıta tarif ettim ve yapabildiği kadar yapıyor. Paylaştığınız duaları onun için de okuyorum. Sürekli soruyorum etkisini. Yatınca uyur olduğunu ve rüyada korkutmaz olduklarını söyledi.) İşte bu garip anam dün rüyasında rahmetli dedem (annemin babası) ile beraber hac yolculuğunda olduklarını, bizim köyde iki derenin birleştiği bölgede gidiyor olduklarını görmüş. Dedem için kıyafet alıp hazırlık da yapamadığının lafını etmiş.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Gurbetoğlu Veysel Turan: Selam aleyküm, Muhterem Hocam nasılsınız? Rabb'im sağlık, afiyet versin. Bir durumu arz etmek istiyorum. Hikmetini bilemiyorum ama, Muhterem Büyüklerimize kendimi çok yakın hissediyorum. Bu hislerde şu durumun da tesiri var: rüyalarıma Muhterem Büyüklerimiz girdiği zaman, genellikle evimize teşrif etmiş oluyorlar ve aileden biri gibi davranıp benimle yakından ilgileniyorlar ben de günahlarımı ve geçmiş hatalarımı düşünerek mahcup oluyorum. Bu haller hep böyle devam ederken yaklaşık bir ay öncesi de sizle alakalı bir rüya gördüm: "Bizim evde kalıyorsunuz. Size bir odamızı tahsis etmiş oluyoruz. Sizin evleneceğiniz bilgisi hissettiriliyor. Yenge hanım da bizim eve ziyarete gelecek imiş. Ben de sevinçli bir şekilde, bizim hanım yenge ile her türlü ilgilenir, o yönde hiç şüphem yok, gibi düşünceler ile sizinle bir evde olmakla çok mutlu oluyorum.

Muhterem hocam, benim hayatım beni çok sert hale getirdi. Zorluklarla ve düşmanlarımla mücadele edebilmek için tabiri caizse deli oldum. Annem de beni "deli oğlum" diye sever. Yolumuzdan olan bir ablam var. Onunla konuşurken de sizin yaptığınız hizmetleri ve sizinle irtibatta olduğumu anlatırım. Ve ben hayatım boyunca kendime uygun bir arkadaş bulamadım. Şimdi kendim gibi bir deli buldum." Diye anlatıyorum. Bu sözüm saygısızlık olmasın. Sizi öz ağabeylerimden yakın görüyorum. Hayırlı günler diliyorum. İnşaAllah rüyalarımdaki gibi yakın kardeş oluruz...
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Münkir münafığın soyu
Yıktı harap etti köyü
Ölüsüne bir tas suyu
Dökenin de ....

Derince kazın kuyusun
İnim inim inilesin
Kefen dikmeye iğnesin
Verenin de ....
Akademi Dergisi
Münkir münafığın soyu Yıktı harap etti köyü Ölüsüne bir tas suyu Dökenin de .... Derince kazın kuyusun İnim inim inilesin Kefen dikmeye iğnesin Verenin de ....
Eşeği saldım çayıra
Otlayıp karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra
Yoranın da ...

Dağdan tahta getirenin
Iskatına oturanın
Mezarına götürenin
İmamın da ...

Müfsidin bir de gammazın
Malı var da yemezin
İkisin meyyit namazın
Kılanın da ...
Fitneci takımının mensuplarından biri de Ervagül Karaavcı isimli, İzmir'li bir genç kız...

Sizlere profilden/özelden benim hakkımda bir şeyler yazanlara gerçek isimlerini ve soy isimlerini sorun. Ervagül Karaavcı ise (ki o arka planda kalarak fitne çıkartmayı, muhatap olduğu erkekleri elinde oynatmayı ve birbirine katmayı daha çok tercih eden bir kişi), onunla yaptığım ve aşağıda paylaşacağım şu gibi yazışmaları öncelikle dikkate alın.

Onun da Zeliha'dan farkı yok. Bir hayal aleminde yaşatılıyor ve yine Zeliha gibi o da nefsine ileri seviyede uyuyor. Nefsine çok ileri seviyede tabi olmasa zaten öyle ağır zihin kontrollerine uzun süre alınamaz ve alınsa dahi insanların namusuna, şerefine o kadar kolayca iftiralar atamaz. İnsanlar arasında fitne çıkartacak nefsi tavırları yine de kolayca yapamaz.

Resimde Ervagül Karaavcı görülüyor. Bunların hepsi birbirinden beter. Bunlara insan demek, insanlığa hakaret etmek. Bu da Çingene kodlu bir kişi ve kendisi için ne iyilik yapılırsa yapılsın kıymet bilmemiş, umursamamış ve bir de en başından en sonuna kadar bende açık, kusur aramış bir kişi.

Birkaç sene ilm-i siyasetle idare edilmiş, geçen aylarda "Yeter artık" çekilmiş ve engellenmiş bir kişi. Onun en başından beri sergilediği nefsi tavırları, sorunlu tavırları bilen, şahit olan onlarca kişi var.

Ervagül, bir zamanlar Okumalar kanalını idare eden "Zehra hoca hanım" ın kızı.

Ben o Okumalar kanalıdan Zehra hanımı da samimiyetsiz bulduğum için, beklediğim gibi çıkmadığı için aldım. Orada bile fitne çıkmasın diye, siyaset yaparak, o kanalı bir süre yayın dışı bile bıraktım. Çünkü bunların nefislerine ne kadar mağlup olduklarını yakinen görmüş, anlamıştım. Bunların hepsinin de aslında nasıl kişiler olduklarını seneler öncesinde hep anladım. O kendine Gurbet oğlu diyen Çingene kişi de ben onu Okumalar kanalının idaresinden aldıktan sonra kayışını iyice koparttı. Ayarını iyice bozdu. İyice kendini nefsinin eline bıraktı.

Bu Gurbet oğlu ile Ervagül arasında, Gurbet Çingenesi evli olduğu halde, uygunsuz yazışmalar da yaşandı. Senelerdir tarzım belli, kimseye karşı böyle konulardan vurmak istemeyen bir duruşum var, ben insanların hatalarının, sorunlarının, günahlarının peşinde olmadım hiçbir zaman. Lakin o konulara da gerekirse girerim, paylaşırım.

Bu mikropların bu büyük hizmetin etrafından artık temizlenmesi lazım. Elleri dursa, dilleri durmaz. Dilleri dursa, elleri durmaz. Dünyanın her yerinde her türlü fitnenin, sorunun, sıkıntının merkezinde hep bu genlere sahip kişiler var.
"Şizofreni oldum. Herkese karşı sürekli kuruyorum kafamda."


Ervagül bir gece vakti acayip krizlere girmiş. Annesiyle aramız olmamasına ve görüşmüyor olmamıza rağmen, annesi Zehra, Ervagül'ün profilinden bana yazmıştı. Kısa süre sonra da kızının hesabından bana yazdığı kısımları silmiş. Sonra aynı hesaptan Ervagül bana yazınca, şu aşağıdaki gibi yazışmalar yaşandı.

Aşağıdaki yazışmalar okunurken dikkat edilsin, ben neler yaşandığını anlamaya çabalarken, o aslında ne hallerde olduğunu çoktan biliyor bir tarzda "şizofren oldum" diye yazdı.

Ben bunlar gibi fitnecilerin seneler öncesinden bile fitneler çıkartamamaları için ne kadar siyaset yaptım, ne kadar içime attım, ne kadar ağır sabır ettim, Allah biliyor.

Sonunda, annesi Zehra'ya da en medeni şekilde tavır yapıp muhatap olmayı kestim ama yine de o hususta bile suçlu ben çıktım. Bunu kafaya takan Ervagül, çok nadir yazışıyor olmamıza rağmen, birkaç ayda bir, bir anda yazarak bu konuya hep girdi. Her seferinde bu fitne çabalarını da bastırdım. "Annem için neden samimiyetsiz dediniz. Bütün insanlar bizimle irtibatını kesti. Annem çok kötü oldu" tarzında yazdı durdu. Ben her seferinde bir şeyler anlatsam da duvara anlatmak gibi oldu.

Son defasında ise artık dayanamayıp engelledim ama sondan bir önceki seferde o kadar ağır sabır ederek taşıdım ki onun fitneci, nefsani, çirkin tavırlarını, bir süre sonra kendisi yazdı "Hocam iyi değildim, çok kötüydüm" mealinde... "Başkalarına da çattım, ortalığı karıştırdım" mealinde cümleler de yazmıştı. Hepsi ve çok çok daha fazlası bende yedekli...

Sabrın da beyefendiliğin de bir taşma sınırı var. Yetti artık, herkes elilndekini saçsın, kim aslında nasıl biriymiş, herkes görsün, tarihe bile geçsin. Ebu Leheb ile karısının elleri misali, bunların elleri de dilleri de kurusun.
Forwarded from .*.*.*.*.
Allah aşkına Ervagül destek nolur çok kötü
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
ne oldu
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
??
Forwarded from .*.*.*.*.
Nerden anladınız hocam
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Neyi?
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Ne oldu sana
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Ne yaşadın?
Forwarded from .*.*.*.*.
Akademi Dergisi
Neyi?
Ne olduğunu
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Forwarded from .*.*.*.*.
Annem yazmış
Forwarded from .*.*.*.*.
Silmiş