İsrail'in kara para damarlarına kör düğümler atmaya devam edeceğim ve bu koca dünyada insanlardan ve cinlerden hiçbir taraf beni durduramaz. Ben bu dünyada kara paracılığı, şeytanlığı, cahilliği, İblis'in hakimiyetini yok edecek kişiyim.
ABD'deki Netanyahu yanlısı, destekçisi herkesi öldüreceğim, sakat bırakacağım, devireceğim, bütün işlerini ve gücünü çökerteceğim.
Finlandiya'dan her şeyinizi acilen çıkartın. Sebebini zaten biliyorsunuz. Neler olacağını da detaylarına kadar biliyorsunuz.
Akademi Dergisi
Hakan! İsrail ile danışıklı dövüşmeyi bırak da sen önce Suriye'den, Irak'tan, Libya'dan işgalci, kara paracı, katliamcı TSK unsurlarını çıkart.
Bin kere oynadınız oğlum bu tiyatroyu, tutmuyor işte, anlamıyor musunuz?
Türkiye'de bir tane bile Japonyalı, Çinli, Güney Koreli, Tayvanlı şirket faal olamayacak. Türkiye'de imalat da satış da aracılık da yapamayacaklar. Hususiyle bunların araba ve elektronik sahasındaki ürünleri TR'de üretilemeyecek, satılamayacak hatta TR'nin hava, kara ve deniz sahalarından bunların ürünleri geçirilemeyecek.
Paranızı, sermayenizi çöpe atmak istiyorsanız, bu yazdığımın aksine çabalar içinde olun.
Paranızı, sermayenizi çöpe atmak istiyorsanız, bu yazdığımın aksine çabalar içinde olun.
Akademi Dergisi
Türkiye'de bir tane bile Japonyalı, Çinli, Güney Koreli, Tayvanlı şirket faal olamayacak. Türkiye'de imalat da satış da aracılık da yapamayacaklar. Hususiyle bunların araba ve elektronik sahasındaki ürünleri TR'de üretilemeyecek, satılamayacak hatta TR'nin…
Türkiye'de vatandaşların, saydığım şu ülkelerin vatandaşlarıyla evlenmeleri bile yasaklanacak.
İnsana benzeyen ama kesinlikle insan sayılamayacak hayat/davranış tarzları olan bu sömürmeci, katliamcı, terörist, küstah, hadsiz, hırsız, yalancı, vahşi, dinsiz ve namussuz sürülerin hiçbir şeyinin Türkiye'ye bulaşmasına izin vermeyeceğim. Genlerinin bile...
Onlarla evlenecek olanlara "Çıkın Türkiye'den, vatandaşlığnız da iptal edilecek. Gidin onların ülkesinde evlenin ve orada yaşayın" diyeceğim. "Buraya bu pisliği bulaştırmaya, milletimize ve vatanımıza bu kötülüğü yapmaya hakkınız yok." diyeceğim.
Ülkemize ve milletimize yaptıkları kötülüklerin cezasını aç ve biilaç kalarak tamamen yok oldukları güne kadar dünyada çekecekler. Sonrası, asıl ceza kısmı ise ahirette olacak... Orada bile meselelere müdahale ediyor olacağım. Orada bile benden kurtulamayacaklar.
İnsana benzeyen ama kesinlikle insan sayılamayacak hayat/davranış tarzları olan bu sömürmeci, katliamcı, terörist, küstah, hadsiz, hırsız, yalancı, vahşi, dinsiz ve namussuz sürülerin hiçbir şeyinin Türkiye'ye bulaşmasına izin vermeyeceğim. Genlerinin bile...
Onlarla evlenecek olanlara "Çıkın Türkiye'den, vatandaşlığnız da iptal edilecek. Gidin onların ülkesinde evlenin ve orada yaşayın" diyeceğim. "Buraya bu pisliği bulaştırmaya, milletimize ve vatanımıza bu kötülüğü yapmaya hakkınız yok." diyeceğim.
Ülkemize ve milletimize yaptıkları kötülüklerin cezasını aç ve biilaç kalarak tamamen yok oldukları güne kadar dünyada çekecekler. Sonrası, asıl ceza kısmı ise ahirette olacak... Orada bile meselelere müdahale ediyor olacağım. Orada bile benden kurtulamayacaklar.
İsrail'e gönderdikleri şu son füzeler nedeniyle, en çok bu sebeple Hamaney denilen o İsrail piyonunu öldüreceğim. Reisi'nin ve Haniye'nin konduğu yere konulmasını sağlayacağım. Hamaney'den uzaklaşın. Alacağınız varsa hemen alın.
Avrupa ve Amerika kıtasındaki Türk kökenli ve genleri hala ileri seviyede bozulmamış olan kişilerin tespit edilmesini...
Bunların arasından hayat tarzı, ahlakı, muhakemesi, davranışları düzgün olanlarının da ayrıca tespit edilmesini ve tercih edilmesini...
İstanbul merkezli yeni Türkiye'ye, Türk kökenliler arasından tercih edilecek o kişilerin getirilip yerleştirilmelerini...
Devasa projelerin içinde yer almalarını...
Kademeli olarak bu insanlara vatandaşlık verilmesini...
Onlar geldikçe buradaki Türk zan edilen Çingene (gizli Ermeni, Yahudi, Rum, Ezidi vb.) kişilerin sınır dışı edilmesini, vatandaşlıktan çıkartılmasını sağlayacağım.
Orta Asya'daki Türk devletleri denilen yerlerden de sadece gerçek Türkleri Türkiye'ye getireceğim veya Türkiye ile sıkı bağlar içinde olmalarını sağlayacağım. Türk zan edilen kaba saba, şekli ve davranışları bozuk, asla terbiye edilemez o Çingeneleri asla Türkiye'ye getirmeyeceğim.
O vakit Türkiye'nin sınırları çok genişlemiş olacak ve Azerbaycan'daki Türk zan edilen Çingene yığınlar ya yok edilmiş ya da bir kısmı Hindistan'a sürülmüş olacak. Türkiye'ye Amerika ve Avrupa kıtasından getirilecek gerçek Türkleri Azerbaycan denilen topraklarımıza da yerleştireceğim. Zaten hızla projeler oralara da uzanacak.
Gerçekten Türk de olsalar, genleri ileri seviyede bozulmamış da olsa teröre, LGBT'ye, fuhşiyata, çeteciliğe, masonluğa, sömürmeciliğe bulaşmış hiçkimseyi adamdan bile saymayacağız. Dost unsur olarak da görmeyeceğiz.
Bunların arasından hayat tarzı, ahlakı, muhakemesi, davranışları düzgün olanlarının da ayrıca tespit edilmesini ve tercih edilmesini...
İstanbul merkezli yeni Türkiye'ye, Türk kökenliler arasından tercih edilecek o kişilerin getirilip yerleştirilmelerini...
Devasa projelerin içinde yer almalarını...
Kademeli olarak bu insanlara vatandaşlık verilmesini...
Onlar geldikçe buradaki Türk zan edilen Çingene (gizli Ermeni, Yahudi, Rum, Ezidi vb.) kişilerin sınır dışı edilmesini, vatandaşlıktan çıkartılmasını sağlayacağım.
Orta Asya'daki Türk devletleri denilen yerlerden de sadece gerçek Türkleri Türkiye'ye getireceğim veya Türkiye ile sıkı bağlar içinde olmalarını sağlayacağım. Türk zan edilen kaba saba, şekli ve davranışları bozuk, asla terbiye edilemez o Çingeneleri asla Türkiye'ye getirmeyeceğim.
O vakit Türkiye'nin sınırları çok genişlemiş olacak ve Azerbaycan'daki Türk zan edilen Çingene yığınlar ya yok edilmiş ya da bir kısmı Hindistan'a sürülmüş olacak. Türkiye'ye Amerika ve Avrupa kıtasından getirilecek gerçek Türkleri Azerbaycan denilen topraklarımıza da yerleştireceğim. Zaten hızla projeler oralara da uzanacak.
Gerçekten Türk de olsalar, genleri ileri seviyede bozulmamış da olsa teröre, LGBT'ye, fuhşiyata, çeteciliğe, masonluğa, sömürmeciliğe bulaşmış hiçkimseyi adamdan bile saymayacağız. Dost unsur olarak da görmeyeceğiz.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ev yapımı tere yağı
Akademi Dergisi
Ev yapımı tere yağı
Türkiye'deki sütlerden o kadar tere yağı çıkartmak için, şu kadının orada kullandığı süt miktarının on katını kullanmak lazım.
Türkiye'de sütlerin kalitesi, yağ ve protein oranı o kadar düşük. Çünkü hayvanlar kendi dışkılarının ve idrarlarının içinde/üzerinde, sineklerin musallatı altında, hareketsiz, vücutları ilaç dolmuş şekilde, sürekli kuru yedirilerek, sürekli hasta hallerde yaşatılıyorlar.
Yani hayvanlardaki yetersiz ve sağlıksız beslenme, yetersiz gün ışığı, yetersiz temiz hava, hareketsiz hayat, temizlik sorunu, aşırı ilaç kullanma ve bu ilaçlar ile aşıların yan etkileri nedeniyle Türkiye'de et yiyebilenler ve süt içebilenler bile aslında yetersiz ve ayrıca sağlıksız besleniyorlar ve hastalar.
Bu skandal yetmezmiş gibi devamında ayrıca bu insanların vücutları "tedavi etme iddiasıyla" ve "yıllarca" ilaçlarla dolduruluyor. Ayrıca hasta oluyorlar.
Bu ülke ayağa kaldırılacaksa tamamen bağlı/kapalı usulde besicilik yapmak kesin şekilde yasaklanacak. Hayvanlar, yaz ve kış farkı olmadan, günde en az sekiz saat bir merada serbest bırakılacaklar. Hayvanlar kapalı ve açık alanlarda iken beklemiş su içmeyecekler. Hususiyle yaz aylarında ısınmış olan o durgun suları içmeyecekler.
Hayvanları kapalı alanlarda kendi pisliğinin üzerinde bekletmek, yürütmek, uyutmak kesinlikle yasaklanacak.
Hayvanlara sadece kuru yem yedirmek kesinlikle yasaklanacak. Oranı bilimsel çalışmalarla belirlenecek ve belirlenmiş oranda taze/yeşil yem yedirmeyenler ağır para cezaları ile cezalandırılacak. Bunda ısrar ederlerse besicilikten men edilecekler.
Türkiye'de sütlerin kalitesi, yağ ve protein oranı o kadar düşük. Çünkü hayvanlar kendi dışkılarının ve idrarlarının içinde/üzerinde, sineklerin musallatı altında, hareketsiz, vücutları ilaç dolmuş şekilde, sürekli kuru yedirilerek, sürekli hasta hallerde yaşatılıyorlar.
Yani hayvanlardaki yetersiz ve sağlıksız beslenme, yetersiz gün ışığı, yetersiz temiz hava, hareketsiz hayat, temizlik sorunu, aşırı ilaç kullanma ve bu ilaçlar ile aşıların yan etkileri nedeniyle Türkiye'de et yiyebilenler ve süt içebilenler bile aslında yetersiz ve ayrıca sağlıksız besleniyorlar ve hastalar.
Bu skandal yetmezmiş gibi devamında ayrıca bu insanların vücutları "tedavi etme iddiasıyla" ve "yıllarca" ilaçlarla dolduruluyor. Ayrıca hasta oluyorlar.
Bu ülke ayağa kaldırılacaksa tamamen bağlı/kapalı usulde besicilik yapmak kesin şekilde yasaklanacak. Hayvanlar, yaz ve kış farkı olmadan, günde en az sekiz saat bir merada serbest bırakılacaklar. Hayvanlar kapalı ve açık alanlarda iken beklemiş su içmeyecekler. Hususiyle yaz aylarında ısınmış olan o durgun suları içmeyecekler.
Hayvanları kapalı alanlarda kendi pisliğinin üzerinde bekletmek, yürütmek, uyutmak kesinlikle yasaklanacak.
Hayvanlara sadece kuru yem yedirmek kesinlikle yasaklanacak. Oranı bilimsel çalışmalarla belirlenecek ve belirlenmiş oranda taze/yeşil yem yedirmeyenler ağır para cezaları ile cezalandırılacak. Bunda ısrar ederlerse besicilikten men edilecekler.
Bir süre sonra Türkiye'de, hayvancılık/besicilik sahasında tahsili/diploması ya da mesleki kurs sertifikası olmayan kişilerin ya da böyle kişilerden danışmanlık hizmeti almayan kişilerin besicilik yapmaları yasaklanacak. Hiçkimse kendi keyfine, kafasına, tercihlerine göre besicilik yapamayacak.
Çiftçilik de besicilik de bir ülkeyi ayakta tutan ana kolonlar arasındalar... Bu kolonları eğitilmemiş, öğretilmemiş kişilerin bilerek veya bilmeyerek yıkmalarına asla meydan bırakılamaz. Hayvan ve insan sağlığı ve dolayısıyla devamında binlerce dengeyle doğrudan alakalı olan bu sahalar, liyakatsizlerin ellerine asla bırakılamaz.
Çiftçilik de besicilik de bir ülkeyi ayakta tutan ana kolonlar arasındalar... Bu kolonları eğitilmemiş, öğretilmemiş kişilerin bilerek veya bilmeyerek yıkmalarına asla meydan bırakılamaz. Hayvan ve insan sağlığı ve dolayısıyla devamında binlerce dengeyle doğrudan alakalı olan bu sahalar, liyakatsizlerin ellerine asla bırakılamaz.
Kısa süre sonra Türkiye'de şahsi araç park sorunu büyük oranda çözülecek.
- Belediyecilik sistemi zaten kalmayacak, kaldırılacak. Valiliklerin ve kaymakamlıkların kamuya/millete ait olan yolları, caddeleri ve açık arazileri keyfince değerlendirerek güya ücretli açık otoparka çevirmesine asla izin verilmeyecek. Bunlar zaten milletin imkanları ve millete fayda vermesi maksadıyla ve ücretsiz olarak kullanılması sağlanacak.
- Yeni yapılacak binaların tamamında açık ya da kapalı araç park alanı (otopark) bulunması zorunlu olacak. Tek katlı müstakil bir ev yapanların bile, istendiğinde en azından bir arabayı park edebilecekleri kadar küçük bahçeleri olacak ya da uygun bir bodrum katı yapacaklar ve orayı garaj olarak da kullanacaklar.
- Sabah 09:00 ile 17:00 saatleri arasında esnafların kapılarının önüne, sadece dükkanın işletmecisi olan esnaf ile onun izin verdiği kişiler park edebilecek. Esnafların çileleri, gerginlikleri ortadan kaldırılacak, ticaretin ve imalatın hızlanması sağlanacak.
- Sokakların ve caddelerin kenarlarında park etmeyi engellemeye dönük dubalar ve benzeri şeyler kullanılması tamamen yasaklanacak. Bu sayede kaldırımlarda yürüyen yayalar bile rahatlayacaklar. Çünkü yol kenarına arabaların park ettiği zamanlarda bu gibi dubalar kaldırıma konuyorlar ve yayalara zorluk çıkartıyorlar.
- Herhangi bir park etme tartışmasına müdahale edecek olan idari veya adli kolluk, önce saatin kaç olduğuna bakacak. Söz konusu saatler içinde bütün hakkı esnafa ve o esnafın izin verdiği kişilere verecek.
- Esnaflar, kapılarının önünü temiz tutmaktan sorumlu oldukları gibi, kapısının önünü öncelikle park yeri olarak kullanmak hakkına da sahip olacaklar.
- O saatlerin haricinde ise, o esnaf aynı binada oturmuyor ise arabasını kapısının önünden çekmek zorunda kalacak.
- Kalabalık, merkezi yerlerde daha fazla kapalı otopark yapılması sağlanacak. Bu sahada büyük ve çok hızlı bir atılım yapılacak. Bu, zaten devlet kurumlarının vatandaşlarına acilen ve temel olarak vermesi gereken hizmetler arasında. Valilikler bu işle ilgilenecekler. Söz konusu otoparkların ücretleri de çok çok daha uygun olacak. Hatta mümkün olabiliyorsa bu kapalı araç park alanları da ücretsiz olacak.
Bu ülkenin kaynakları, imkanları bu milletin hizmetine sunulacak. Hayatın her kısmında milletimizin şirketler ve resmi kurumlar tarafından sömürüldüğü şu şeytani sistem/çark bozulacak. Bu yanlış kabullenişler ve uygulamalar değişecek. Geçim zorluğuyla bu yolla da mücadele edilecek, bitmek bilmeyen tartışmalar ve kavgalar da büyük oranda azaltımış olacak.
Belediyeler üzerinden kripto Ermeni, Yahudi, Rum, Çingene vatan haini kesimlere ve ayrıca mason tarikatına, suç ve terör örgütlerine, misyoner ve satanist tarikatlarına, sömürmeci malum ülkelere akan hesap bile edilemeyecek kadar çok paranın önü, bu uygulamalar ile de kesilmiş olacak.
- Belediyecilik sistemi zaten kalmayacak, kaldırılacak. Valiliklerin ve kaymakamlıkların kamuya/millete ait olan yolları, caddeleri ve açık arazileri keyfince değerlendirerek güya ücretli açık otoparka çevirmesine asla izin verilmeyecek. Bunlar zaten milletin imkanları ve millete fayda vermesi maksadıyla ve ücretsiz olarak kullanılması sağlanacak.
- Yeni yapılacak binaların tamamında açık ya da kapalı araç park alanı (otopark) bulunması zorunlu olacak. Tek katlı müstakil bir ev yapanların bile, istendiğinde en azından bir arabayı park edebilecekleri kadar küçük bahçeleri olacak ya da uygun bir bodrum katı yapacaklar ve orayı garaj olarak da kullanacaklar.
- Sabah 09:00 ile 17:00 saatleri arasında esnafların kapılarının önüne, sadece dükkanın işletmecisi olan esnaf ile onun izin verdiği kişiler park edebilecek. Esnafların çileleri, gerginlikleri ortadan kaldırılacak, ticaretin ve imalatın hızlanması sağlanacak.
- Sokakların ve caddelerin kenarlarında park etmeyi engellemeye dönük dubalar ve benzeri şeyler kullanılması tamamen yasaklanacak. Bu sayede kaldırımlarda yürüyen yayalar bile rahatlayacaklar. Çünkü yol kenarına arabaların park ettiği zamanlarda bu gibi dubalar kaldırıma konuyorlar ve yayalara zorluk çıkartıyorlar.
- Herhangi bir park etme tartışmasına müdahale edecek olan idari veya adli kolluk, önce saatin kaç olduğuna bakacak. Söz konusu saatler içinde bütün hakkı esnafa ve o esnafın izin verdiği kişilere verecek.
- Esnaflar, kapılarının önünü temiz tutmaktan sorumlu oldukları gibi, kapısının önünü öncelikle park yeri olarak kullanmak hakkına da sahip olacaklar.
- O saatlerin haricinde ise, o esnaf aynı binada oturmuyor ise arabasını kapısının önünden çekmek zorunda kalacak.
- Kalabalık, merkezi yerlerde daha fazla kapalı otopark yapılması sağlanacak. Bu sahada büyük ve çok hızlı bir atılım yapılacak. Bu, zaten devlet kurumlarının vatandaşlarına acilen ve temel olarak vermesi gereken hizmetler arasında. Valilikler bu işle ilgilenecekler. Söz konusu otoparkların ücretleri de çok çok daha uygun olacak. Hatta mümkün olabiliyorsa bu kapalı araç park alanları da ücretsiz olacak.
Bu ülkenin kaynakları, imkanları bu milletin hizmetine sunulacak. Hayatın her kısmında milletimizin şirketler ve resmi kurumlar tarafından sömürüldüğü şu şeytani sistem/çark bozulacak. Bu yanlış kabullenişler ve uygulamalar değişecek. Geçim zorluğuyla bu yolla da mücadele edilecek, bitmek bilmeyen tartışmalar ve kavgalar da büyük oranda azaltımış olacak.
Belediyeler üzerinden kripto Ermeni, Yahudi, Rum, Çingene vatan haini kesimlere ve ayrıca mason tarikatına, suç ve terör örgütlerine, misyoner ve satanist tarikatlarına, sömürmeci malum ülkelere akan hesap bile edilemeyecek kadar çok paranın önü, bu uygulamalar ile de kesilmiş olacak.
Forwarded from İkinci yayıncı
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Akademi Dergisi
Video
MEVLANA
Bu şahıs kimdir bilmiyorum. Az önce bana video atılınca ilk defa bu şahsı görmüş oldum.
Daha önce de duyduğumuz, okuduğumuz iddiaların bazılarını bir araya getirerek sıralamış.
Haydi, herkes Mevlana denilen ve ülkemizdeki kripto kimlikli hainlerle, yurt dışındaki misyonerlerin baş tacı ettiği kişiye dair bildiklerini, samimi ve seviyeli şekilde bu yayının altında yorumlara aktarsın.
Kaynaklardan alıntılar da yapılablir. Şu Mevlana balonunu da tamamen patlatalım artık.
Bu şahıs kimdir bilmiyorum. Az önce bana video atılınca ilk defa bu şahsı görmüş oldum.
Daha önce de duyduğumuz, okuduğumuz iddiaların bazılarını bir araya getirerek sıralamış.
Haydi, herkes Mevlana denilen ve ülkemizdeki kripto kimlikli hainlerle, yurt dışındaki misyonerlerin baş tacı ettiği kişiye dair bildiklerini, samimi ve seviyeli şekilde bu yayının altında yorumlara aktarsın.
Kaynaklardan alıntılar da yapılablir. Şu Mevlana balonunu da tamamen patlatalım artık.
İran - İsrail savaşı falan başlamadı. Herkes attığı başlığa, kurduğu cümleye, yaptığı değerlendirmelere çok dikkat etsin. Yine izin vermedim ve öyle bir danışıklı savaşı yine başlatamadılar.
Biraz daha inatlaşıp başlatabilecek olsalar bile kısa sürede ve tamamen onların aleyhine olacak şekilde durdururum.
O danışıklı savaşı başlattıkları güne dünya genelinde hep birden lanetler ederler.
Şu an itibariyle ortada bir savaş yok. Dünden beri bu konuda yüzlerce yalan haber yapıldı, yüzlerce sahte ya da geçmişe ait görsel kullanıldı. Dünya genelinde insanlık kandırılmak isteniyor, kameralara oynanıyor ve Türkiye'deki dürüst herkes, kısa bir araştırma ve soruşturma ile bu gerçeğe ulaşabilir.
Biraz daha inatlaşıp başlatabilecek olsalar bile kısa sürede ve tamamen onların aleyhine olacak şekilde durdururum.
O danışıklı savaşı başlattıkları güne dünya genelinde hep birden lanetler ederler.
Şu an itibariyle ortada bir savaş yok. Dünden beri bu konuda yüzlerce yalan haber yapıldı, yüzlerce sahte ya da geçmişe ait görsel kullanıldı. Dünya genelinde insanlık kandırılmak isteniyor, kameralara oynanıyor ve Türkiye'deki dürüst herkes, kısa bir araştırma ve soruşturma ile bu gerçeğe ulaşabilir.
Akademi Dergisi
İran - İsrail savaşı falan başlamadı. Herkes attığı başlığa, kurduğu cümleye, yaptığı değerlendirmelere çok dikkat etsin. Yine izin vermedim ve öyle bir danışıklı savaşı yine başlatamadılar. Biraz daha inatlaşıp başlatabilecek olsalar bile kısa sürede ve…
Bir İran - İsrail savaşı gerçekten çıkarsa, kısa sürede koltuğundan ilk devrilecek kişi Netanyahu, ikinci devrilecek kişi de Putin olur.
Türkiye, resmen de İstanbul'dan idare edilmeye başlanınca...
Yapılması gereken ilk işlerden biri olarak...
Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi denilen kaçak sarayı, Güzel Sanatlar Fakültesi yapacağım.
Gerekiyorsa hızlıca ve lüks şartlarda etrafına ek binalar/tesisler de yaptıracağım.
Dünyanın her yerinden, bizim kriterlerimize, kırmızı çizgilerimize uyan müslim ve gayr-i müslim gerçek sanatçıları Türkiye'ye davet edeceğim.
O sıralarda ülkeleri yaşanmaz yerlere dönüşmüşken, onlar burada emniyet, huzur ve maddi refah içinde olacaklar. Gerçekten fikir ve vicdan hürriyeti içinde yaşayacaklar. Temel ahlaki esaslara ve devletimizin kanunlarına riayet ettikten sonra hiç sorun yaşamadan burada en iyi imkanlar içinde sanatla meşgul olabilecekler.
Dünyanın en iyi müzisyenleri, ses sanatçıları, dizi ve film oyuncuları, yönetmenleri, ressamları vb. Türkiye'de bir araya gelmiş olacaklar.
Bunlardan bazıları kaçak sarayın dev gibi bahçesinde toplanmış izleyicilerin önünde canlı konserler de verecekler. O sıralarda o konserler ana akım televizyon kanallarında canlı olarak da yayınlanacak. Bazıları o bahçede eserlerini açık hava sergisi halinde günlerce sergileyecekler.
Dünyanın en kaliteli filmleri, dizileri, 3B canlandırma ile yapılan fimleri ve dizileri ve daha pek çok sanat sahasında en güzel eserler Türkiye'de vücuda gelecekler.
Hem Türkiye hem de söz konusu yerli ve yabancı sanatkarlar, maddeten de büyük kazançlar elde edecekler.
https://youtu.be/orL-w2QBiN8
Yapılması gereken ilk işlerden biri olarak...
Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi denilen kaçak sarayı, Güzel Sanatlar Fakültesi yapacağım.
Gerekiyorsa hızlıca ve lüks şartlarda etrafına ek binalar/tesisler de yaptıracağım.
Dünyanın her yerinden, bizim kriterlerimize, kırmızı çizgilerimize uyan müslim ve gayr-i müslim gerçek sanatçıları Türkiye'ye davet edeceğim.
O sıralarda ülkeleri yaşanmaz yerlere dönüşmüşken, onlar burada emniyet, huzur ve maddi refah içinde olacaklar. Gerçekten fikir ve vicdan hürriyeti içinde yaşayacaklar. Temel ahlaki esaslara ve devletimizin kanunlarına riayet ettikten sonra hiç sorun yaşamadan burada en iyi imkanlar içinde sanatla meşgul olabilecekler.
Dünyanın en iyi müzisyenleri, ses sanatçıları, dizi ve film oyuncuları, yönetmenleri, ressamları vb. Türkiye'de bir araya gelmiş olacaklar.
Bunlardan bazıları kaçak sarayın dev gibi bahçesinde toplanmış izleyicilerin önünde canlı konserler de verecekler. O sıralarda o konserler ana akım televizyon kanallarında canlı olarak da yayınlanacak. Bazıları o bahçede eserlerini açık hava sergisi halinde günlerce sergileyecekler.
Dünyanın en kaliteli filmleri, dizileri, 3B canlandırma ile yapılan fimleri ve dizileri ve daha pek çok sanat sahasında en güzel eserler Türkiye'de vücuda gelecekler.
Hem Türkiye hem de söz konusu yerli ve yabancı sanatkarlar, maddeten de büyük kazançlar elde edecekler.
https://youtu.be/orL-w2QBiN8
YouTube
André Rieu ft. Gheorghe Zamfir - The Lonely Shepherd
André Rieu & Gheorghe Zamfir performing The Lonely Shepherd live in Romania.
For concert dates and tickets visit: http://www.andrerieu.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Subscribe to André Rieu's YouTube channel at:…
For concert dates and tickets visit: http://www.andrerieu.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Subscribe to André Rieu's YouTube channel at:…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Seyyar imalat hane ve seyyar barınma yerleri
Bir ara otoban projesini anlatmaya çabalarken, dar vakitte anlattığım için, kafamdakine benzer bir temsili video bulamamıştım.
Bu gün denk geldiğim şu temsili video, anlattıklarımı daha iyi anlamayı sağlayacaktır.
Yeni nesil otoban projesi, Türkiye'nin aort damarı misali olacak. Çok fazla fayda bir arada olacak. Hem kara ve demir yolları her şartta açık kalacak, hem çok gelişmiş kablolu haberleşme ağları otoban sayesinde bütün ülkemizi saracak. Hem sıcak, soğuk hava ve kaygan zemin ile fırtına gibi sorunlar sürücüler ve yolcular için ortadan kaldırılmış olacak. Hem elektrik ve su üretilecek otobanın her yerinde ve hem de sadece bir sezonda bile milyarlarca kök değerli bitki üretilecek.
O proje yapılırken, videodakine benzeyen ama daha da gelişmiş seyyar imalat haneler ve çalışanlar için seyyar barınma yerleri (ki içinde duşlar, tuvaletler, yemekhaneler de olacak ve tek araç üzerinde çok katlı olacaklar) bu mantıkla yapılacak.
Otobanı oluşturan parçalar dip dibe birleştirildikçe, yol her gün daha da uzadıkça, bu gibi seyyar imalat haneler ve seyyar barınma yerleri de gün boyu yavaş yavaş ilerleyecek. Hiç geride kalmamış olacak.
Çalışanlar her gün bir yerden başka bir yere servis otobüsleri ile taşınmayacak.
Otobanı oluşturan parçalar son halini bu seyyar imalat hanelerin üzerine alacak. Oraya kadar nispeten küçük parçalar halinde götürüleceği ve orada büyük bir tek parça haline getirileceği için, toplamda en az yüzbinlerce TIR seferinden ve dolayısıyla çok çok büyük masraflardan tasarruf edilecek.
Bir ara otoban projesini anlatmaya çabalarken, dar vakitte anlattığım için, kafamdakine benzer bir temsili video bulamamıştım.
Bu gün denk geldiğim şu temsili video, anlattıklarımı daha iyi anlamayı sağlayacaktır.
Yeni nesil otoban projesi, Türkiye'nin aort damarı misali olacak. Çok fazla fayda bir arada olacak. Hem kara ve demir yolları her şartta açık kalacak, hem çok gelişmiş kablolu haberleşme ağları otoban sayesinde bütün ülkemizi saracak. Hem sıcak, soğuk hava ve kaygan zemin ile fırtına gibi sorunlar sürücüler ve yolcular için ortadan kaldırılmış olacak. Hem elektrik ve su üretilecek otobanın her yerinde ve hem de sadece bir sezonda bile milyarlarca kök değerli bitki üretilecek.
O proje yapılırken, videodakine benzeyen ama daha da gelişmiş seyyar imalat haneler ve çalışanlar için seyyar barınma yerleri (ki içinde duşlar, tuvaletler, yemekhaneler de olacak ve tek araç üzerinde çok katlı olacaklar) bu mantıkla yapılacak.
Otobanı oluşturan parçalar dip dibe birleştirildikçe, yol her gün daha da uzadıkça, bu gibi seyyar imalat haneler ve seyyar barınma yerleri de gün boyu yavaş yavaş ilerleyecek. Hiç geride kalmamış olacak.
Çalışanlar her gün bir yerden başka bir yere servis otobüsleri ile taşınmayacak.
Otobanı oluşturan parçalar son halini bu seyyar imalat hanelerin üzerine alacak. Oraya kadar nispeten küçük parçalar halinde götürüleceği ve orada büyük bir tek parça haline getirileceği için, toplamda en az yüzbinlerce TIR seferinden ve dolayısıyla çok çok büyük masraflardan tasarruf edilecek.