Anlaşılmış oldu ki...

İslami kaynaklarda, kıyametin kopması sürecinde, bazılarının zan ettiği gibi dağlar çok ileri bir yerlere kaymıyorlar. Dağların olduğu yerde hiçbir şey kalmıyor. Çünkü bu gezegen de kalmıyor. Çünkü gezegeni oluşturan bütün kısımlar/cisimler eş zamanlı olarak atomlarına ayrışıyor.

Bir küçük cisme güçlü bir lazer ışığının çarpması neticesinde ortada cisimden hiçbir şeyin kalmaması misali, kocaman dünya da bir anda atomlarına ayrışacak ve ondan geriye hiçbir şey kalmayacak.

Dünyanın çekirdeği bile kalmayacak. Lakin... Bu yaşanıyorken, uzay dediğimiz alandaki kattrilyondan çok daha fazla sayıdaki bütün gezegenlerde/alemlerde aynı anda yaşanacak.

Bitmedi... Uzayın üstündeki bütün sema katlarında da eş zamanlı olarak kıyamet kopacak yani madde olan her şey atomlarına ayrışacak.

O halde herkes kıyametle alakalı olduğuna inandığı ayetleri ve bütünüyle sureleri şimdi açıp açıp tekrar çalışsın. Çünkü büyük aldanış içinde olanlarınız var.

Kıyametle alakalı olduğu zan edilen çok sayıda ayetten bir kısmı kıyametle alakalı değil. Söz konusu ayetlerin bazıları "saat" ile, Mehdi ile, Mehdinin zuhuru sırasında dünyada/gezegende yaşanayacak olağan üstünün üstünde feci hadiselerle alakalı.

Tekvir suresi neden 81. sure ve neden 29 ayetten oluşuyor?

Tekvir suresi 20. ayet:

Güç sahibi, arşın sahibi yanında itibarlıdır.

ذ۪ي قُوَّةٍ عِنْدَ ذِي الْعَرْشِ مَك۪ينٍۙ

Zi kuvvetin ınde zil arşi mekin.

Tekvir suresi 19. ayet:

Kuşkusuz o çok şerefli bir resul sözüdür;

اِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَر۪يمٍۙ

İnnehu le kavlu resulin kerim.

Tekvir suresi 18. ayet:

Soluk almaya başladığı zaman sabaha ant olsun ki,

وَالصُّبْحِ اِذَا تَنَفَّسَۙ

Ves subhı iza teneffes.

Tekvir suresi 15. ayet:

Hayır, ant olsun sinenlere,

فَلَٓا اُقْسِمُ بِالْخُنَّسِۙ

Fe la uksimu bil hunnes.

Tekvir suresi 16. ayet:

yuvalarına giren yıldız ve gezegenlere

اَلْجَوَارِ الْكُنَّسِۙ

El cevaril kunnes.

Tekvir suresi 17. ayet:

Kararmaya başladığı an geceye,

وَالَّيْلِ اِذَا عَسْعَسَۙ

Vel leyli iza as'as.

Tekvir suresi 21. ayet:

Kendisine itaat edilen, orada güvenilendir.

مُطَاعٍ ثَمَّ اَم۪ينٍۜ

Mutaın semme emin.

Tekvir suresi 22. ayet:

Arkadaşınız mecnun değildir.

وَمَا صَاحِبُكُمْ بِمَجْنُونٍۚ

Ve ma sahıbukum bi mecnun.

Tekvir suresi 23. ayet:

Ant olsun o, onu açık ufukta gördü.

وَلَقَدْ رَاٰهُ بِالْاُفُقِ الْمُب۪ينِۚ

Ve lekad reahu bil ufukıl mubin.

Tekvir suresi 24. ayet:

O vahyi gizlemez.

وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَن۪ينٍۚ

Ve ma huve alel gaybi bi danin.