"Niye kaçıyorsunuz?"

6 Şubat Maraş depremlerinde kızı ve torunları enkaz altında kalan Suna Öztürk, Erdoğan'ın konvoyunun arkasından koşup isyan etti:

"Bulun benim çocuklarımı. Niye Cumhurbaşkanı bulmuyor? Niye kaçıyorsunuz? Bu mu insanlık?".

👆👆👆

Rüyamda Duha suresini okuyordum ve deniz çok kabarıyordu. Okyanustaki dev dalgalara yakın halde dalgalar oluşuyordu.

Oysa orası çok büyük ve geniş olmayan koydu. Hava çok aydınlıktı ve deniz çok güzeldi, çok sakindi. Bir anda deniz öyle kabarınca etraftaki kişilere korku verdi. Ben ise "Duha suresini okumaya devam edersem daha da kabarır" dedim.

İşaretlediğim eski yayında Duha suresinin Mehdi ile ve Mehdi'nin çıkışı ile alakalı olduğunu anlatmıştım.

Geceden sabaha kadar Mehdi hadislerini tabir eden yayınlar yaptıktan sonraki uykumda Duha suresinin geçtiği bu rüyayı görmüş olmam, çok dikkat çekici.

Üzerinde durulması, çalışılması gerekiyor.

Anlaşılan o ki Mehdi'nin çıkış sürecinde, herkesin onu göreceği, tanıyacağı, bileceği günler gelmiş.

Çünkü "duha" kuşluk vakti demekse, kuşluk vakti de güneş ışınlarının yeryüzüne en yoğun şekilde düştüğü vakit demek.

Bazen güneş, bazen ay, hep Mehdi'yi temsilen kullanılmış. Müteşabih olmadığı yani benzetme sanatı bulunmadığı zan edilen çok sayıda ayetin de müteşabih olduğu anlaşılıyor.

Az önce Duha suresinin ayetlerine hızlıca bir daha baktım. Orada "zenginleşme" vurgusu da var. Peygamberimiz de mücadelesinin bir sürecinde maddi sıkıntılar içinde idi. Yeterince, mücadelesini çok kuvvetlendirmeye ihtiyaç duyduğu kadar maddi imkanları yoktu.

Sonra bir zaman geldi ve Allah türlü vesilelerle peygamberimize maddi imkanlar verdi. Yine de beklediği, ihtiyaç duyduğu kadar değildi. Çünkü kısa sürede güçlü bir İslam devleti tesis etmek, Ankebut Ağını o vakit tamamen yıkmak istiyordu. Bu peygamberimizin dünya hayatı sırasında kendisine nasip olmadı.

Peygamberimize "Ahiret senin için daha hayırlı. Orada gayretinin karşılığını alacaksın." denilmiş oldu ama bir manasıyla da "Ahir zamanda, senin evladından bir kişi olan o Mehdi'ye çok ama çok büyük maddi zenginlik de verilecek" denilmiş oldu.

📎 Âhiret, evvelin mukabili ve “son” mânasındaki âhirin müennesi olup Kur’an’da 110 yerde geçer. Bunun yirmi altısında müzekker ve el-yevm kelimesine sıfat şeklinde el-yevmü’l-âhir (son gün), dokuzunda dâr ile sıfat veya isim tamlaması halinde ed-dârü’l-âhire, dârü’l-âhire (son ikamet mahalli), birinde en-neş’etü’l-âhire (ikinci yaratılış, son hilkat) tarzında, elli yerde de dünya ile (ikisinde dünya mânasındaki ûlâ ile) mukabele edilmiş olarak zikredilir. el-Âhirenin, yalın olarak kullanıldığı yerlerde de ed-dârü’l-âhire tamlaması mânasında olduğu kabul edilir

Duha suresi 4. ayetinde sadece ahiret hayatı yani ölümden sonraki son/ikinci hayat kastedilmiyor.

Asıl kastedilen ahir zaman, dünyanın son zamanı...

Orada Mehdi çağı kastediliyor.

Her ne kadar bazı şeyleri Mehdi yapıyor olsa da Mehdi bütün bunları başta Allah sonra resulü için yapıyor. O halde Mehdi'nin yaptıkları peygamberin yapılmasını sağladığı şeyler, hizmetler, cihadlar, zaferler, kazançlar oluyor.

Hz Allah, Mehdi'ye verdiğinde de aslında peygamberine vermiş oluyor. Çünkü Mehdi peygamberin yolundan, dininden gidiyor.

Okumalar için

Duha suresi (tekrarlı)

Duha suresinde aslında çok daha derin manalar var.

Yaşasın Sırbistan

Atom bombası patlayacak.

Mehcü'nin ahla:kl vasıfları ve ve dini tasarruflarına gelirsek, malı eşit da- ğıcacak, halka adil davranacak, hükümlerinde (kaza) isabet edecek, kendisine gelen bir kişiye önündeki maldan taşıyabileceği kadar verecek, cahil, cimri ve korkağa temas ettiğinde bu kişiler insanların en bilgilisi, cömerti. ve cesu- ru olacaklardır. Zayıfi güçlü yapacak, misafiri ağırlay.ac-ak, Hakk'ın vekille- rine yardım edecektir. Söylediğini yapacak, bildiğini söyleyecek, gördüğünü bilecektir. Resıllullah'ın izini (isr) takip edecek, fUllerinde hatadan k?runmuş olacaktır. Mehcü'nin, görmediği yönden kendisini doğruhan ve destekleyen bir meleği olacaktır. Dinin ve milletin işlerini yüklenecektir. Zulmü ortadan kaldıracak,dini ikame edecek, İslam'aruh üfleyecektir. İslamondan önce hor- lanmışken, onunla aziz olacak, ölmüşken hayat bulacaktır.9

---

9- İbnü'l-Arabi,cl-Fiitflbliıii'I-M~kkiyye, VI, s. sı.Sadreddin Konevi, Rislileıii'I-Mebdc,vr. 2. Şa'rani, tl-Yevli~itvt'l-ctvlibirfibeylini'a#iidi'l-ekabir;el-Kibritii'l-al]mtrfibeylini 'ıılumi!-Ştygi'l-Ekbtr, Beyrut: D5ru'l-İhyii't-Tür.l.si'l-Ar:ıbl, [t.y.], c. 2.,-s. S62-S63. Hz. İsa'nın da içtihatlan onadan k:ıldıracağı hakkında bir değerlendirme için bkz. bkz. İbnü'I-Arabi, ei-Fiitflblitii'l-Mekkiyye, I, s. 280-281.

"Hz. Peygamber yaşasaydı hükümlerinde neredeyse Mehdi gibi hüküm verirdi."

İbnü'l-Arabiye göre, Mehcü'nin hilafet vasfinın gereği olarak hukılkl ta- sarruflarıda olacaktır. Özellikle yasalar~vehükümler konusundaki mezhepler- de ortaya çıkan dağılmalar, ihtilaflar onun varlığı ile ortadan kalkacaktır. Yani din saf haline dönecek ve gelenekteki tortu ve kırıntılardan arınmış olacaktır. Mehdi dinden, dinin kendiliğindeki h~tini izhar edecektir. Öyle ki İb­ nü'l-Arabfye göre, Hz. Peygamber yaşasaydı hükümlerinde neredeyse Mehdi gibi hüküm verirdi. Yeryüzünde mezhepleri kaldıracak ve geride sadece halis din kalacaktır. Bu sebeple de Mehcü'nin düşmanlarından bir grubun, taklitçi (mukallid) içtihat ehli ilimler olacağını söyler. Onlar Mehcü'nin kendi mez- hep imarnlarınınvardığıgörüşten farklıhükümler verdiğinigörünce kendisine düşman kesileceklerdir. Ancak kılıcın otoritesinden ve kalırından korktukları için ve Mehcü'nin sahip olduklarını arzulayarak onun hükmüne istemeden de olsa boyun eğeceklerdir.10

---

10 İbnü'l-Ar:ıbi,el-Fütıiblitii'I-Mekkiyye, VI, s. Sl. Sadreddin Konevi, Risliletii'l-Mebdi, ve. 3a. Trdı­ fo-i Aliyyt, vr. 22a. Mehdi'nin mukallid değil muhakkik olacağı ve mezhep ihtilaflarını k:ıldıra­
c:ığı hakkında bkz. Aziz b. Muhammed ei-Nesefi, Ziibdetii'l-Hakiıik Tmemesi Gliytnl'd-Dekliik, ter. Ayıncabi Seyyid Hafiı Mehmed Efendi, Kahire: M:ıtbaacü'I-Vadi'n-Nil, 1291/1874, s. 49.

• Hz. Mehdi’ye “Mehdi” denilmesinin sebebi


8.8 --- Ebu Amr Dani, Sünen’inde İbni Şevzeb’den tahric etti. O dedi ki: O’na Mehdi denilmesinin sebebi şudur. O, Yahudilerin hac yaptığı Şam dağlarından bir dağın içindeki Tevrat’a dair kitapları çıkarır ve Yahudilerden bir cemaat O’nun elinde Müslüman olur.

8.11 --- Keza (N.b. Hammad) Kaab’dan tahric etti, O dedi ki: O kimsenin bilmediği gizli bir duruma kılavuzlandığı için kendisine “Mehdi” denilmiştir. O, Tabut-u Sekine’yi Antakya mağarasından çıkarır.

8.7 --- Naim b. Hammad, Ertah’dan tahric etti, Dedi: Hz. Mehdi Beyt-ül Makdis’e iner ve millet O’nun Ehli Beyt’inden gelenlerle uzun bir müddet yaşar. Daha sonra zalimler görünür ve Beni Abbas rahmetle aranır.

9.5 --- Ebu Naim, İbni Abbas’dan tahric etti, dedi ki: Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Nasıl helak olur bir ümmet ki, evvelinde Ben, sonunda Meryem oğlu İsa (a.s.) ve ortasında da Ehli Beytimden Mehdi vardır.