4.50 --- Naim, Amr b. Asi’den tahric etti. O şöyle dedi: Beyda da ordunun yere batırılışı Mehdi’nin çıkış alametidir.
👍11
• Kabe’ye karşı gelen ordunun Beyda’da yere batacağı
4.80 --- Nesei, Ebu Hureyre’den tahric etti. O dedi: Şu Beyt’e bir ordu gelir, ancak Beyda’da yere batar.
4.80 --- Nesei, Ebu Hureyre’den tahric etti. O dedi: Şu Beyt’e bir ordu gelir, ancak Beyda’da yere batar.
👍12
4.79 --- İmam Ahmed, Muslim, Nesei, İbni Mace Hz. Hafsa’dan tahric ettiler. O dedi: Şu Beyt’e karşı bir ordu gönderilir, ancak Beyda’ya girdiğinde bu ordunun önce ortası batar ve baştakiler sondakilere bağırırken, hepsi birden batar. Onlardan bir kaç haberci dışında kimse sağ kalmaz.
👍13
4.81 --- Nesei ve Hakim, Ebu Hureyre’den tahric ettiler. O dedi ki: İnsanlar, Beyda’da bir ordu batana kadar Beyt’in fethinden vaz- geçmeyeceklerdir.
👍11
4.77 --- Buhari ve İbni Mace, Hz. Aişe’den tahric ettiler; o dedi ki: Kabe’ye saldırmak için gönderilen bir ordu, Beyda’da yere batar. Kıyamet günü ise herkes niyetine göre dirilir.
👍12
4.75 --- Ahmed b. Hanbel, Tirmizi, İbni Mace ve Ebu Davud, Hz. Safiyyeden tahric ettiler, O dedi ki: İnsanlar şu Beyt’in fethinden vazgeçmezler . Bir ordu savaş için gelir, çöle girdiğinde baş ve sonundakileri batar, ortadakilerde kurtulmaz. Denildi ki: “İstemiyerek o orduya katılıp batanların durumunu ne olur?“ Buyurdu. “Allah onları niyetlerine göre diriltir.”
👍10
Şeyh İbn Hacer’İ Mekki (Heytemi) de El Kavlul Muhtasar fi alametil Mehdiyyil Muntazar’da bu konuda şöyle nakletmektedir: Irak tarafından bir ordu, Medine’li bir şahsı ara- mak için yola çıkar. Bu şahıs Mehdi’dir. Ancak Cenab-I Hak onla- rı engeller ve zulhuleyfe yakınında Beyda’da yere batırılırlar. Öyle ki altta kalan üsttekini, üste kalan alttakini kıyamete kadar göremez. Bu ordunun Irak tarafından geleceği rivayeti ile doğu- dan geleceği rivayeti arasında bir zıtlık olmadığı gibi, pek çok nakilden açık olarak anlaşılacağı gibi Onlar Şam ehlinden olacaktır.
👍12
4.67 --- Naim, Hakim b. Nafi’den tahric etti. Dedi ki: Süfyani Türklerle savaştıktan sonra, onun yok edilmesi görevi, Mehdi’nin elinde olur. Mehdi ilk kurduğu orduyu da Türk (tarafından düş- manlara)’e gönderir.
👍10
Yedi Alim’in Hz. Mehdi’yi arayıp bulması ve biat almaya zorlaması
6.5 --- Naim b. Hammad, İbni Mes’ud’dan tahric etti, O şöyle dedi: Ticaret ve yolların kesildiği ve fitnelerin çoğaldığı zaman, muhtelif beldelerden yedi alim her birinin beraberinde üçyüz on küsur kişi olduğu halde, birbirlerinden habersiz bir şekil Mekke’de bir araya gelirler. Biri diğerini “Burada ne arıyor- sun?” diye sorar. Ona şöyle derler: “Biz O şahsı aramak için geldik ki, fitneler O’nun eliyle sönebilir.
Konstantiniyye O’nunla feth edilir. Biz O’nu ismi ile ve anasının, babası- nın ismiyle ve ordusu ile tanırız, Mekke’de olduğunu da biliyoruz”. Bu yedi alim bu konuda birleşirler O’nu ararlar ve Mekke’de bulurlar. Ve kendisine “Sen falan oğlu falansın” derler. O ise “Ben sadece Ensar’dan birisiyim” der. Onların elinden kurtulur. O’nu tanıyan ve bilenlere anlatırlar, bunun üzerine “aradığınız sahibiniz O’dur ve Medine’ye gitmiştir” denilir.
Bu defa O’nu ararlar, halbuki O tekrar Mekke’ye dönm- üştür. O’nu tekrar Mekke’de bulanarak yine, “Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alamet- ler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler. Bunun üzerine O “Ben aradığınız deği- lim” der ve tekrar Medine’ye gider. Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner. Mekke’de kendisini Rükun’da bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız Senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun.” Derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasında oturur ve elini uzata- rak biatları kabul eder.
Allah’da O’nun muhabbetini insanların sinelerine yerleştirir. O daha sonra gündüz aslan, gece ise abid olan bir kavimle bera- ber olur.
6.5 --- Naim b. Hammad, İbni Mes’ud’dan tahric etti, O şöyle dedi: Ticaret ve yolların kesildiği ve fitnelerin çoğaldığı zaman, muhtelif beldelerden yedi alim her birinin beraberinde üçyüz on küsur kişi olduğu halde, birbirlerinden habersiz bir şekil Mekke’de bir araya gelirler. Biri diğerini “Burada ne arıyor- sun?” diye sorar. Ona şöyle derler: “Biz O şahsı aramak için geldik ki, fitneler O’nun eliyle sönebilir.
Konstantiniyye O’nunla feth edilir. Biz O’nu ismi ile ve anasının, babası- nın ismiyle ve ordusu ile tanırız, Mekke’de olduğunu da biliyoruz”. Bu yedi alim bu konuda birleşirler O’nu ararlar ve Mekke’de bulurlar. Ve kendisine “Sen falan oğlu falansın” derler. O ise “Ben sadece Ensar’dan birisiyim” der. Onların elinden kurtulur. O’nu tanıyan ve bilenlere anlatırlar, bunun üzerine “aradığınız sahibiniz O’dur ve Medine’ye gitmiştir” denilir.
Bu defa O’nu ararlar, halbuki O tekrar Mekke’ye dönm- üştür. O’nu tekrar Mekke’de bulanarak yine, “Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alamet- ler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler. Bunun üzerine O “Ben aradığınız deği- lim” der ve tekrar Medine’ye gider. Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner. Mekke’de kendisini Rükun’da bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız Senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun.” Derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasında oturur ve elini uzata- rak biatları kabul eder.
Allah’da O’nun muhabbetini insanların sinelerine yerleştirir. O daha sonra gündüz aslan, gece ise abid olan bir kavimle bera- ber olur.
👍10❤1