Son seferinde beni ceza evine almak için uğraşanlardan bazılarının asıl maksadı, beni zayıf düşürmek, ellerine düşürmek ve anlaşmalara mecbur kılmaktı.

Bu kişiler hala devlet gücünü kullanarak beni ele geçirmek ve projelerde zorlayarak anlaşmak kafasındalar. Bu kafa, sadece TR'yi değil, dünyayı ateşe atacak bir kafa...

Herkes bu kafada olanlara dikkat etsin ve bunlardan uzak dursun. Bunlar zerre kadar siyaset bilmeyen, sahayı okuyamayan, beni de tanıyamayan boş kafalar.

Üzerime nükleer bombalar atılacak olsa bile ben, hiçkimseden korkmam, çekinmem ve istemediğim bir şeye razı gelmem. Böyle boş kafalarla ticari anlaşmaları ise asla yapmam.

Ülkenin siyasetini, maliyesini, her şeyin Mehmet Şimşek balonuna bağladılar ve o balon çoktan patladı, şimdi meydanda kaldılar.

Ne yana gideceklerini, ne yapabileceklerini bile bilmiyorlar.

Mehmet Şimşek karakteri çoktan oyundan düştü. Artık Mehmet Şimşek yok. Varsa bile yok. Yapabileceği hiçbir şey yoktu, her yönden yolunu kestim, yatırımcı getirmesine meydan bırakmadım ve onu da oyun dışına attım.

Onun üzerinden oyun kuranları da ters köşe yaptım. Şimdi başka şimşek, yıldırım, balon ne varsa arayıp bulsunlar. Aylarca o da dolaşsa yatırımcı ve para bulamaz ama TR'nin bir ayı bile yok. Bir haftası var mı o bile tartışmalı.

Tekrar tekrar yazıyorum, herkes emniyet kemerlerini sıkı bağlasın.

Rusya'daki saldırganları ayarlayanlar arasında Tayyip'in de bulunduğu, Tayyip ile Putin'in beraber hareket ettikleri, ABD'ye kadar çok sayıda tarafın bu işin içinde olduğu konuşuluyor.

İşin sonunda döndürüp dolaştırıp bu hadiseyi benim başıma bela edeceklermiş, beni terörist gibi göstereceklermiş, bana karşı acilen hamle yapacaklarmış diye konuşanlar da var. Kim neye dayanıyor şu anda bilemiyorum ama bu konuşanlar boş adamlar değiller.

Yıllardır yazdım, yine yazıyorum ki Macron Putin'le danışıklı dövüşüyor.

Yıllardır yazdım, yine yazıyorum ki Almanya Putin'le danışıklı dövüşüyor.

Yıllardır yazdım, yine yazıyorum ki NATO Putin'le danışıklı dövüşüyor.

Yıllardır yazdım, yine yazıyorum ki Avrupa Birliği Putin'le danışıklı dövüşüyor.

Dünyamızda, resmen ilan edilmemiş bir küresel hükumet var. Devletlerin başında görünen liderlerin neredeyse tamamı piyon...

Bu küresel hükumet mason tarikatı üzerinden işliyor.

Rusyanın başında meşru şekilde seçilmiş bir siyasi lider de hükumet de yok. Bunu her gün konu etmeyen ve Rusya'daki sözde hükumet ile sözde devlet başkanını muhatap alan bütün hükumetler aynı sisteme çalışıyor demektir.

Aynı sisteme çalışıyor olmasalar, bu kadar aleni seçim usulsüzlüklerine ve gayr-i meşruluğa sessiz ve tepkisiz kalamazlar.

Lakin Taliban gibi bir terör örgütünü bile meşru bir hükumet gibi görmeye oynadılar. İstanbul'un restlerinden sonra bunu açıkça yapamaz oldular, sessizce ve dikkat çekmeden, tartışmalara meydan vermeden hepsi Taliban'ı dahi muhatap aldılar, alıyorlar. Hep beraber Taliban'la uyuşturucu ve insan kaçakçılığı işleri yapıyorlar.

Rusya'nın düşmanı olarak bilinen ülkeler gerçekten Rusya'ya ve Putin'e düşman olsalardı, son iki senelik süreç içinde Rusya Federasyonu diye bir şey kalmamış olacaktı. Güya yaptırımlar uyguladılar ama arka plandan ticareti daha da artırdılar. İnsanlığa tiyatro sergilediler. NATO da defalarca tarihi fırsatlar bulduğu halde, Rusya'ya vurabileceği darbeleri vurmadı, vurmuyor.

Aksine olarak, İstanbul'la restleşerek Ankara çetesinin 14-28 Mayıs tarihlerinde yeniden seçim tiyatroları/taklitleri sergilemesine hem Rusya, hem AB, hem NATO, hem ABD, hep beraber destek verdiler. Ortada düşmanlık da yaptırımlar da özel askeri operasyonlar da savaşlar da yok, yok yok. Hepsi danışıklı dövüşe dövüşe sananist ve mason bir sistemi ayakta tutmaya oynuyorlar.

Rusya'daki son saldırının çok maksadı var ama öncelikli maksatları Putin ile çetesinin resmi koltuklara, makamlara acilen yeniden tutunmalarını sağlamak. Devrilmelerine mani olmak.

Dünyada Deccaliyet sistemi hakim ve bu sistem mason tarikatı üzerinden işliyor. Bütün dünya genelinde mason avına çıkılmalı, yoksa hiçbir millet huzuru, emniyeti bulamayacak.

Adice bir maksat için, kara paracı vatan haini ve mafya Putin'i ve çetesini ayakta tutmak için, onlarca ülkenin ve liderin ortak kararı olarak yüzden fazla sivil öldürüldü.

Şimdi utanmadan bir de bu suçu başkalarının üzerine atmaya oynayacaklar. Bu vakayı alet ederek bütün bölgeyi kaosa, otorite boşluğuna, danışıklı savaşlara ve bu yolla kara para işleri yapmaya sürükleyecekler. Bebek, genç, çocuk, kadın hatta asker demeden, her insan bedenini ve/veya organlarını nakite çevirmek isteyecekler.

Rus gizli servisinin hala sahada delilleri karartmak için mücadele verdiği konuşuluyor.

Sadece kamera görüntülerinin karartılmaması halinde bile, Putin ile Tayyip'in emrindeki o teröristlerin arkası iplik söküğü misali çözülebilir.

O saldırganların Rus gizli servisinin himayesinde bölgeye gelmiş oldukları, polise, polis çevirmesine yakalanma riskine girilmediği konuşuluyor.

Rus ordusu içindeki muhalif grup, her şeye rağmen somut deliller elde edebilmiş. Putin ve çetesi için geri sayım kısa sürede bitebilir.

Şu gibi ısmarlama açıklamaların ve haberlerin hepsi sahayı Ankebut Ağının lehine yönlendirme çabası...

En başta Putin ile çetesinin haberi vardı. Kim neyi haber vermemiş. Çocuk kandırmak ister gibi sözde açıklamalar ve sözde haberler yapıyorlar.

Rusya'daki seçim tiyatrosu belki TR basınına çok yansımadı ama Rusya'da halkın çoğu Putin'in seçimleri çaldığının farkında...

Aşırı baskıdan, devlet teröründen ötürü konuşamıyorlar ve konuşabilenleri ise sansürden ötürü seslerini duyuramıyorlar.

👆👆👆

Dediğim gibi oldu, Şubat ayında İstanbul'da o beklenen gerçek deprem olmadı.

Çünkü durugörüde gördüklerini tabir etmediler. Bakın yukarıdaki yazıma ve ardından şu aşağıdaki videonun ayarladığım dakikalarını izleyin: https://youtu.be/nyDVmpJ6Sgw?si=9yDi3fHz2hxQZDdJ&t=634

Devam eden dakikalarda hastalıktan bahsediyorlar, volkanik hareketlerden bahsediyorlar, sınır kapısından bahsediyorlar ve deprem gibi onlar da gerçek manalarına gelmiyor. Hepsi tabirlik.

Artık herkes durugörüyü doğru kullanmayı öğrenmeli.

İstanbul savaştı ve kazandı. Dünya İstanbul'u yenemedi. İstanbul sahaya inmenin alt yapısını tamamladı. Şimdi İstanbul'un sahaya inmesi vakti geldi. Gördükleri deprem de bundan başka bir şey değildi.

Bakalım sınır kapısı ne demekmiş:

"Rüyada Sınır Kapısı Görmek
Rüyayı gören kişinin karşısına çıkacak olanakları akıllıca kullanması sayesinde rüyayı gören kişinin hayatında milat sayılacak kadar hayırlı gelişmeler yaşanacak demektir. Bu rüya diğer bir yandan da rüya sahibinin uçakla, ülke sınırları dışında bir yere gidebileceği ihtimali olduğu şeklinde kabul edilir."